-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

ads
» » Rabbimize Teslim Miyiz?

ads
ads
Rabbimize Teslim Miyiz?
Muhterem okuyucularım ömür büyük bir nimet, büyük bir devlet ve büyük bir servettir. Ömrümüzün geldiği noktada yaşımıza baktığımızda geride bıraktığımız günleri tefekkür ettiğimizde sanki yel gibi gelmiş geçmiş. Çoğumuz şunu diyoruz:

Kalan ömrümüz geçen ömrümüzden daha az olabilir. Tabi ki genç olan kardeşlerimiz müstesna. Kimin ne zaman ahirete irtihal edeceği Rabbimizin bilgisindedir. Fakat bizde yaşlı ve hasta olanların sanki daha erken yolcu olacakları, gençlerin daha uzun yaşayacakları gibi bir düşünce hakim. Kadiri mutlak olan Allah (Celle Celâlühû) herkes için bir ömür tayin etmiştir. Ölüm zamanı herkes için bellidir, onu bir lahza geri veya ileri almak mümkün değildir.

Allah (c.c.) yanlışlıkla kimsenin canını aldırmaz zira melekler Allah neyi emrettiyse ona itaat ederler. Öyleyse mahallede, evde, apartmanda hülasa çevremizde kimin ölüme daha yakın olduğunu bilemeyiz. Genç kardeşlerimiz hayata bakarken benim daha çok zamanım var diye düşünmemelidir. Yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmamız gerekir. Allah (c.c.) ile aramızdaki durumları düzeltme noktasında muhasebemizi iyi yaparak, biraz sonra yolculuk için Azrail (Aleyhisselam) gelse hazırlıklı olmak, namaz oruç ve benzeri ibadetlerde, kul haklarında gerekeni yaparak alnımızın akıyla rabbimizin karşısına çıkmak ne güzel olur değil mi?

Öyle kardeşlerimiz var ki 20 sene önceki kaza namazı 10 sene önceki kaza orucu, senelerdir ödenmeyen borcu olduğu halde gaflet ve tembellik içinde günlerini avare, vurdumduymaz şekilde geçiriyorlar. Allah (C.C.) rahmetiyle dünya hayatında nimetlerini kesmiyor.

Tanıdığım bir arkadaşın askerde iken tutamadığı oruçların vardı. Bir gün hanımı ölüm haberini telefon ile bildirdi:

- Hocam bizim bey bugün rahmetli oldu 55 yaşında idi.
- Başınız sağ olsun dedim.
- Hocam onun oruç borçları vardı dedi.

Askerde tutamadığı oruçlar varmış. Onun için ne yapabiliriz?

- Hasta mıydı? Dedim. 35 sene geçti aradan bu kadar zamanda tutamadı mı?

- Hocam sağlık dengesi bozuk değildi hem orucunu da tutardı. Fakat bu konuda ihmalkar davrandı.

Muhterem kardeşlerim bu arkadaşımız eğer senede bir gün kaza tutmuş olsaydı borcu kalmayacaktı.

Fakat ona ölüm hemen gelmeyecek zannetti. 55 yaşına kadar bile yaşaması muhtemel değildi. Tabii Allah gani gani rahmet eylesin borçlarını affetsin bu konuya değinmemizin nedeni ibret almak ve elimizden geldiğince borçlarımızı ödemekte acele etmek, niyetine girmek ve hayati ihtiyaçların dışında önceye almamamız gerekir.

Allah (Celle Celâlühû)'ya karşı sorumluluk duygusu gevşek olanlar, yıllarca kaza namazı borcu olduğu halde bacak bacak üzerine atıp şen şakrak gülüp oynayanlar, kendilerini ne kadar rahat içerisinde hissediyorlar, hesabın ne kadar kolay olduğunu düşünüyorlar.

Halbuki bir niyet etseler bir başlasalar, çok kaza namazı olsa bile, hatta ömrünün vefa etmemesi söz konusu olsa Allah (Celle Celâlühû) niyetinin hürmetine borçlarını ödemiş sayacaktır.

Hatta bu ibadetleri yapması onun dünya hayatını da mutlu ve heyecanlı kılacak, borcunu ödediği her gün için ayrı bir haz alacak, hatta başlamayanlara göre Allah'ın katında göreceği muamele çok daha farklı olacaktır. Bir an önce "tövbe ettim, pişman oldum, kırdığım çanakları tamir etmeye başlıyorum" demeli, işi savsaklamamalı, umursamaz vurdumduymaz, kale almayan bir kul olmamalıyız.

Öyle davranışlar vardır ki sosyal hayatta böyle yaparsam akrabam ne der? Komşular ne der? Arkadaşlarım ne der? Ben bunları onlara kabul ettiremem, dediğimiz davranışlar vardır. Peki birde şöyle düşünsek, yaptığımız hareketler ve davranışlar için Allah (c.c.) ne der? Ya kabul etmezse, ahirette O'da bizi kâle almazsa kime gidebiliriz. O zaman hangi komuşumuz bize yardımcı olabilir?

Olaya farklı bir açıdan bakalım. Sizden biriniz Allah yolunda mücadele etse, bir kişinin dahi hidayeti için çalışsa, sohbet programları düzenlese, hayır müesseselerine hali ile kali ile duasıyla destek olsa, hatta bir kişinin dahi bir sohbete gitmesine vesile olsa veya İslam'i bir bilgiyi edinmesine vesile olsa o kişilerin hayat boyu bu istifade ile yapacağı her amelden hissedar olması söz konusudur. Şöyle bir tefekkür edersek insan oğlu nisyanla malüldür. Yani çabuk unutur. İyilikler açısından bu güzel fıtrattır.

Yaptığımız bir hayırlı amel ahiret günü karşımıza çığ gibi büyüyerek çıktığında, tam sıkıştığımız günah sevap dengesini kaçırdığımız hesap anında ne kadarda rahatlatıcı olacaktır. Çünkü o hesaptan sonra başka bir hesap, ölüm den sonra başka bir ölüm yoktur.

Tefekkürü genişletirsek bir gencin İslami akide ile ehli sünnet olarak ilim adamı olmasına, insanları irşad edecek bir hale gelmesine sebep olan bir abid düşünelim. O yetişen alimin yetiştirdikleri talebeler de, faydalı oldukları insanlarda harama gidişi engelledikleri her amelde o abid kulun hissesi olacaktır. Muhteşem bir kâr, dehşet bir istifade, uzun vadeli büyük bir kazanç ve ahirette rahatlatıcı bir amel ancak bu kadar olur. Rabbimizin rahmeti çok geniştir. Yeter ki biz onu ikinci plana atmayalım.

İnsanoğlu Allah Teala'nın emirlerinden ve nehiylerinden sorumludur. Allah (c.c.) kullarını bazı konularda muhayyer bırakmış, bazı konularda sorumlu tutmuş. Bu bağlamda yapmamamız gereken şeyler olduğu gibi yapmamız gereken ameller sözlerde vardır. Müslüman bu konularda ilim sahibi olmalı Kur'an-ı Kerim'i çok iyi bilmeli, çok iyi öğrenmeli.

Kainatın Efendisi Muhammed Mustafa (s.a.v.) Bir hadisi şerifte şöyle buyurmuşlardır:

"Sizin en hayırlılarınız Kur'an-ı Kerimi öğrenen ve öğretendir."

Yazar: Ali Ulvi Uzunlar

Kaynakça: Lalegül - Aylık İlim- Kültür ve Fikir Dergisi: yıl,3 sayı:34 Aralık 2015.Sayfa: 62,63

ads

FacebookTwitterPinterestTumblrYazdır
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

1 yorum:

  1. Rabbimiz Allah cc o kadar büyüktür ki ona teslim olmamak imkansızdır. O herşeyi bilir herşeyi görür. Onun için çalışır ona ibadet ederiz. Allahım sana şükürler olsun

    YanıtlaSil

Lütfen konuyla alakasız yorumlardan kaçının. Sadece link almak amaçlı ( spam ) yorumlar yazmayınız. ( anında silinir ). Argo, küfür, siyasi vb. içerik barındıran yorumlar yazmayınız.

Not: Yorum yapabilmek için (yorumlama biçiminden) Anonim ( isimsiz olarak ) veya Adı/URL'yi ( Adı ( gerekli ) / URL ( kısmını boş bırakınız ), fonksiyonlarından seçim yaparak yorumlarınızı yazabilirsiniz.

Ancak Google + profili ile yapılan yorumları onaylamıyorum bilginize. Yorum yaparken Adı/URL kısmından yaparsanız sadece isim yazmanız yeterli. Site adresi, URL eklerseniz yorumunuz onaylanmaz.