-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

ads

Dört yanım dilsiz duvarlar

Dört yanım dilsiz duvarlar

Karşımda kör bir pencere
Dört yanım dilsiz duvarlar
Hayalim uzanmış gibi yere
Tavanı izlerken kelimelerim susarlar
Yağmur damlaları düştü kaç kere
Gezindigim dapdar, simsiyah sokaklar
Adını koymadım bendeki sebepsiz ürpermelere
Gerçeklerimi çaldı içimdeki sancılar
Çaresini bulamadım içimdeki titremelere
Belli ki sonu yine bitmeyen acılar.

(DENİZ TAŞKAN)


Yazarımızın bir önceki  yazısını  okumak isterseniz  aşağıdaki  bağlantıyı  ziyaret  etmenizi  öneriririz.


Bazen insan yazmak ister

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Bazen insan yazmak ister (Deniz Taşkan)

Bazen insan yazmak ister. Neyi, nasıl bilmez ama yine de yazmak ister. Kimi insan dilini kalem kılar diliyle yazar; kimi insan kalemini dil kılar söyleyerek yazar. Ruhunun sonsuzluğunda ki fırtınalarını başkasının denizinde koparmak ister, onu arzu eder. Amacı karşısındakine zarar vermek vermek değil,.sadece paylaşmaktır, anlaşılmaktır. Ruhunun dostunu bulanlara ne mutlu. Bulamayanlar ise cehennemi şimdiden yaşamaya başlar. Vay ona vaylar ona. Sen var dostunu bulmaya bak. Cenneti şimdiden yaşamaya bak ey gönül.

Bazen insan yazmak ister  (Deniz  Taşkan)


Dostunu bul karanlığın girdabından çık kurtul. Dostunu bul yanlızlığın bataklığında çırpınma. Dostunu bul mânâ denizinin dalgalarında savrulma. Hasretini çektiğin özlemleri muradın bil dualarına ekle. O dostuda duana âmin bil. O dostu avuçlarının içinde kader, O dostu alnında yazı bil. O dostu gündüzünde şems, O dostu gecende kamer bil. O dostu gözlerini kapayınca hâyal, O dostu gözlerini açınca hakikat bil. Yeter ki O dostu bil. Zaten bulmak, bilmekten geçmez mı? Kim ki bilmek ister o zaman bulmalı, aramalı. peki kime kendini buldurmak ister? Tabi ki kendini bilmek isteyene. O zaman kendini kime bildirie? Hiç şüphesiz sevdiğine. Eğer o dost birine kendini bildirmek, buldurmak istiyorsa demek ki ona muhabbeti vardır. Dolayısıyla kendini ona arattırır.

Onu arayanlara ve Ona arama payesine erişenlere ne mutlu. Dostu bulmak temennisiyle dostla kalın...

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Geceler..

Geceler kendinle buluşmanın mekânıdır. Kendini bulduğun adrestir. Kendini okuduğun kitap, yazdığın defterdir. Sırrını paylaştığın sırdaş, elinden tutan dosttur. Gökyüzünün ardındaki yıldızları görmen için açılan bir penceredir geceler. Gündüzün üzerine örtülen geceler; varmak istediğin menzil, masallarda ki ulaşılması imkansız olan kaf dağıdır. Ne zaman konuşmak istesem beni dinler geceler. Kulun rabbiyle başbaşa kalmasına halvethanedir geceler. Maşukun aşığının aklına düşüpte bir türlü çıkamadığı girdaptır. Gözlerimdeki yaş, yüreğïmde bir sızı, aklımda hasrettir geceler.
Yani benim için herşeydir geceler.

Geceler..



GECELER

HERŞEY İÇİNE ÇEKİLİR YİTİRİR ANLAMINI

ARTIK HERŞEY GİZLİDİR BULAMAZSIN ZAMANINI

SEN GECELERE AYNISIN GECELER SANA AYNI

SESSİZ BİR ÇIĞLIK GİBİ HAYKIRIR geceler.


ŞEHİR GİRER KABUĞUNA BÜRÜNÜR SESSİZLİĞE

O AN`DA HERKES MAHKUMDUR YANLIZLIĞA

DURMADAN GİDİYORSUN UÇSUZ BUCAKSIZ KARANLIĞA

UZAYAN BİR HAL BİTMEZ geceler.


SİMSİYAH GÖZLERLE DURMADAN İZLER BİRİ

YAŞAMAZ O AN'DA NE ÖLÜ NEDE DİRİ

NEFES ALMAZ NE GÖĞÜ NEDE YERİ

ATMAYAN BİR NABIZ GİBİ YAŞAMAZ geceler


DENİZ TAŞKAN

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami, şiirler ve genel konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Beklenen

Her ne kadar yalnız doğup yalnız ölsek de insan hayatta kalbine mukabil bir kalp ister. İnsan ne kadar nefsine düşkün bencil bir olsa da yine de bir şeyler paylaşacağı bir eş, bir yoldaş, bir sırdaş ister. Onunla ne zaman karşılaşacağını onunla ne zaman tanışacağını merak eder durur. Başını yastığa koyduğu an onun hayalini kurarak uykuya dalar ya da hiç uyku tutmaz. Beklemek zordur sabır ister ama bir o kadar da insanı mutlu eden ruhuna lezzet katan bir haldir. Bir de neyi beklediğini bilirsen lezzet kat ve kat daha artar. Çünkü beklediğin insan bir anda hayatına merkez olur, yarım hayatına bütün olur. Hayatının yap bozuna parça olur eksiğini tamamlar, gündüzüne güneş olur aydınlatır gecene ay olur parlatır yani sadece sen iken o gelir ve biz olur çıkarsın. Boş bir beden iken ruh olur sana, can bulursun. Sen kelime iken o sana mânâ olur. Artık bundan sonra iki kişilik bir hayat yaşamaya başlarsın. Belki de hiç gelmeyecektir bilemezsin ama yine de beklemek güzeldir o ümit ile yaşamak hayata anlam katar.

Beklenen


İnsan hep bir bekleyiştedir zaten. En büyük bekleyiş bu olsa gerek. Hayat boyu beraber olabileceği bir yoldaşı. Bu bekleyiş zordur lakin. Sevgi ister, emek ister, muhabbet ister ve en önemlisi sadakat ister. Beklediğinin nasıl olmasını istiyorsan sende beklerken öyle olmak zorundasın. Eğer bunlar olursa bunun adı bekleyiş olur. Ne güzel demiş Üstad Necip Fazıl;

Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar.

‎Ne kadar uzun beklerseniz bekleyin ama asla vazgeçmeyin vazgeçerseniz artık hayat sizin için bitmiş demektir. Yaradanın emanetini bekleyin, unutmayın HAYAT BEKLEMKTİR.

Allah'ım bir bekleyiş içinde olanlara beklediklerini nasip et.
Hz. Yakub (a.s.)


https://mobile.twitter.com/dnztsk_89

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

İnsan Nasıl Sevmeli (Deniz Taşkan)

İnsan sevmeli.

Sevmenin hakkını vererek sevmeli. Harama düşmeden sevmeli. Bir sevgiliyi razı edicem derken diğer sevgilinin rızasından uzaklaşmadan sevmeli. Gecenin bir vakti güzelliği apaçık ortada olan bir ay gibi sevmeli. Zifiri bir karanlıkta parlayan bir yıldız gibi sevmeli. Göğü ötelerin ardına kadar kaplayan bulutların ardından yağan yağmur gibi sevmeli. Bir neyzenin ney'ine olan muhabbeti gibi sevmeli. Sokakların lambaları, masalların kaf dağını, karıncaların rızkını arayışı gibi sevmeli.

Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar,
demişti üstad Necip Fazıl Kısakürek.

İşte böyle sevmeliydik. Şu dünyada hangi şeyi düzgün yaptık ki sevmeyi yapalım. O da elimizde perişan oldu, heba oldu gitti. Kıymet bilmezliklerimizin içine birde sevgiyi koyduk. Ziyan ettiklerimizin haddi hesabı yokken birde sevgiyi ziyan ettik.


İnsan Nasıl Sevmeli (Deniz Taşkan)


İnsan sevecek, hep sevecek, daima sevecek. Sevmeyi bıraktığımız gün insanlığıda bıraktığımız gündür. Sevmeyenden ümit beklenmez. Siz siz olun hep sevin. Bilirim insanın sevmesi uçurumdan düşmekten farksızdır. Sonuna kadar düşmeliyiz o uçurumdan. Korkmayın o uçurumun sonu bir gönüle çıkacaktır.

Korkma gönül, korkma sen
Her gece sabah olur
Her doğan gün kocayıp
Koca bir ziyan olur
Al ki dizginlerini
Eline küheylanın
Yoksa yollar dönülmez
Koca bir Serab olur.


Ahmet Günbay Yıldız


Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

İnanmak İnsana Ne Kaybettirir? (Deniz Taşkan)

Bir gece otururken aklıma şöyle bir soru geldi. Yeryüzünde her dinden insanlar var. Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler, güneşe tapanlar,aya tapanlar, yıldıza tapanlar, putperest, zerdüşt vs. Hepsi kendi inancı gereği bir şeylere inanıyorlar.

Aklıma gelen soru şu. "İnanmak insana ne kaybettirir?"


Bu soru şu sebeple geldi. İnanmayan insanlar özellikle İslam dinindekiler başta olmak üzere inanan insanlarla çok uğraşırlar( genelleme değil, inanmayanların içinde insaniyetini kaybetmeyenler de var), onların inançlarındaki kutsal değerleriyle alay edip hatta hakarate, küfüre kadar götürenler oluyor. Maalesef bu dünya genelinde olan bir sorun. Açıkçası cevabını tek başıma bulabileceğim bir soru değil. Belki aranızda fikri olanlar vardır. 


İnanmak İnsana Ne Kaybettirir? (Deniz Taşkan)


Acaba bazı şeyleri daha rahat yapabilmek için kendilerini mi kandırıyorlar, yoksa inanan insanlara kıskançlık gibi bir duygu mu besliyorlar? Yoksa inançların bazı yükümlülükler getirmesinden mi korkuyorlar? Ya da bizim bilmediğimiz başka bir sebep mi var?

Ne diyelim Rabbim hepsine ve hepimize hidayet nasip eylesin. İnanmayanlara İslam'a girmesine sebepler nasip etsin. Yanlış inançta olanlarada doğru yolu göstersin inşaAllah.

SELAM VE DUA İLE


Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Bakmak ile Görmek Arasındaki Fark (Deniz Taşkan)

Bakmak ile görmek arasında fark varmı sizce?

Bence var.

Risale-i Nur ile tanıştıktan sonra anladım ben bunu. Hakikaten bakmak ile görmek arasında dağlar arasında fark varmış. İlk zamanlar okuyordum lakin anlamıyordum. Uzun süre meşgul olanlardan öğrenmiştim. İlk başlarda anlayamazsın. Sen onu samimi, ihlaslı bir şekilde okuduğunda o kendini sana açacaktır, dediler. Gerçektende okudukça anladığımı farkettim. Anlamadığım yerler muhakkak var ama anladığım kısımlarda oldu ve ben bazı hakikatlerin farkına vardım. Ama ondan önce insanoğlunun yaratılış gayesini, dünyadaki vazifesini, aslında bu dünyada başıboş olmadığını, Allah'ın, ahiretin, peygamberlerin, meleklerin, kitapların, hesap gününün kesinliğini sana ispat ediyor. Biz bunları zaten biliyoruz, iman ediyoruz diyorsunuz ama Risale-nur'u okudukça imanınızdaki kuvvetlenmenin farkına varacaksınız. İnsanın sadece Kuran'i Kerim'i değil, kainatın ve insanında okunacağının farkına vardırıyor. Rabbimizin kainattaki esmalarının tecellilerini kör gözlere gösteriyor.

Bakmak ile Görmek Arasındaki Fark (Deniz Taşkan)


Mesela; bir ağaçtan meyve aldığımızda Rabbimizin "Er- rezzak, El-kerim" isimlerinin tecellilerini farkediyorsunuz. Keza yine topraktan meyve- sebze almamız, bir annenin bebeğini emzirmesi, hayvanat aleminde annelerin yavrularını beslemesi bize yine aynı isimleri gösteriyor. Gündüz güneşte, gece ay ve yıldızlarda "En-nur" ismini gösteriyor. İnsanların birbirine ya da insanların hayvanlara zulmettiğinde hemen cezalandırmayıp sabretmesi bize "Es-sabur" ismini gösteriyor. Yeryüzünde oluşan doğal afetler rabbimizin "El-celal" isminin farkına vardık.

İşte bunlar ve bunlara benzer benzer daha çok farkına vardığımız hakikatler oldu elhamdulillah.
İslam'a ve ümmete hakiki hizmet böyle olur. Hayatını Allah için, peygamber-i zişan için, İslam ve ümmet için hapisten hapise, sürgünden sürgüne geçirmiş bir İslam kahramanıdır BEDİÜZZAMAN hazretleri.

Rabbim ondan ebeden razı olsun.

Amin.

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Ölümü Hatırlamak (Deniz Taşkan)

Her nefesin sonu ölüm. Her saltanatın sonu ölüm. Her acının yada mutluluğun sonu ölüm. Her sorunun cevabı, her cevabın sonu ölüm. Şu fani hayatta neyle meşgul olursan ol nihayeti ölümdür. Kelime aynı olsada manası herkese göre farklıdır. Kimine göre sonsuz bir azab, kimine göre ebedi bir mutluluk.

Ölümü Hatırlamak (Deniz Taşkan)


Ve insan aldandı. Her gün ölümü gördüğü halde kendini ebedi zannetti. Oysa ki herşey fani ve bir gün elinden çıkıp gidecek. Ah o doymak bilmeyen nefis, gerçekten büyük bir düşman. Devletlerin başında durupta koltuğunu vermemek için insanları katledenler. Hiç geçmişe bakmazlarmı? Nice firavunlar, nemrutlar, karunlar geldi geçtide hiçbirşeyleri onları ebedi kılmadı ya da buradan hiçbirşey götüremediler.

Ve insan aldandı. Hergün televizyonlarda, gazetelerde boy boy çıkanla; ben şöyleyim, ben böyleyim diye böbürleneneler ölüm sizede geldi ve gelecek. O şan, şöhret, şeref, nam, mal, mülk sizide ebedi yapamayacak. Üstad Bediüzzaman ne güzel buyurmuş. "Dünyevi dostlar ve rütbeler ancak kabir kapısına kadardır."

Bu dünyanın herşeyi insanı aldatır. Sende ebedi kalacağını zannedersin. Sen sen ol sakın aldanma. Gaflete düşme, kibirlenme, yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Yaratılışını unutma bir zamanlar bir damla suydun. Kendinden haberin yoktu. Rahman seni yokluk aleminden aldı ve varlık alemine koydu. Şimdi bu kendini beğenmişlik niye. Bu caka atmalar, bu tepeden bakmalar niye. Ölümü hiçbir zaman unutma. Kibir tepesinden düşersen dönüşü olmaz bu düşüşün.

Her daim Yunus gibi olmaya bak.

"Sular hep aktı geçti
Kurudu vakti geçti
Nice han, nice sultan
Tahtı bıraktı geçti
Bu dünya bir penceredir
Her gelen baktı geçti."

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır.