-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

ads

avucumuzdaki 81/18 99 ne anlama gelir.

BU ASLA TESADÜF OLAMAZ...

Babam, bir gün bana:
Oğul sağ elini aç bakayım.
Arapça rakamlarla kaç yazıyor, oku !
Açtım baktım Arap rakamlarıyla 18 yazıyordu.
Sol avucunu aç; onda ne yazıyor?” dedi.
Açtım, onda da 81 yazıyordu.
81 ’ le 18’ i topla dedi. Topladım 99.
Bu rakam sana neyi hatırlatıyor? diye sordu.
Tabiki Allah’ın 99 ismi ! diye cevapladım.
Peki 81’den 18’i çıkarınca kaç kalıyor?
Elbette 63.
Peki bu sana neyi çağrıştırıyor? diye sordu.
Düşündüm!
Aklıma hemen Resulullah Efendimizin “ömür yaşı” geldi.
Peygamberimiz 63 yaşında ömür yaşını doldurmuştur.
Bana dönerek: “Bak Oğul !
Allah (c.c) milyarlarca insanın avucuna bu ilâhî mührü vurmuştur.
Bu asla tesadüf olamaz.
Tesadüf olsaydı birkaç insanın avucunda olurdu.“dedi...

avucumuzdaki 81/18  99  ne anlama gelir.


*******

KISA BİR ANALİZ İLE İLGİNÇ OLANI ŞU VERİLERDE ÇIKTI, 81 18 99 EDER EVET. PEKİ 81 İN TERSİ 18 18 İN TERSİ 81 EDER. DAHA DEVAMLA. İKİ ADET 8 İ ÇARP 64 EDER GERİYE KALAN 2 ADET BİRİ EKLE 66 PEKİ 66 NEDİR ONU DA SÖYLEYEYİM. ALLAH LAFZININ EBCED HESABIDIR. DAHA DEVAMLA BAKALIM NE ÇIKAR. 81 18 BUNLARI AYRI AYRI TOPLARSAK 8+1 9 1+8 9 99 EDER. 9+9 18 EDER.BİRAZ DAHA ZORLAYALIM. 2+8 16 EDER TERSTEN OKURSAK 61 VE GERİYE KALAN 2 EKLE 63 EDER. 6+3 9 EDER. 6X3 18 EDER. BUDA 9 EDER. 99 EDER. 99 U TERS ÇEVİR 66 GÖZÜKÜR... 81X18 1458 EDER. 1 + 4 + 5 + 8 18 EDER. BUDA 9 EDER. 8-1 / 7 EDER 1-8/ 7 EDER 7 +7 49 EDER 4X9 36 EDER TERSTEN OKU 63 EDER VE 6+3 9 EDER VE DEVAMLA 6X3 18 EDER VE BUDA 9 EDER. 9 SURE TEVBE SURESİ.. Hicri 9. senede nazil oldu. ŞİMDİLİK BU KADAR ANALİZ YETERLİ..

Say İbadeti Nedir


Say ibadetini tanımlamadan önce, bu sa’y ibadetinin yapıldığı “Mesa”yı tarif edelim. Mesa; Kabe’nin Hacerül Esved hizasında ki Safa tepesi ile Rükn-ü Irak köşesinin tam karşısında ki Merve tepesi arasında bir yürüme yoludur. Say ibadeti, Safa ve Merve tepesi arasında 7 kez bir tepeden diğerine yürümek ve bu yürüyüşün bir kısmında “hervele” koşusu ile yapılan bir ibadettir.

Say İbadeti Nasıl Yapılır?

            Sa’y, Safa tepesinden başlanarak 7 şavt ile tamamlanır. Şavt, bu tekrarlanarak yapılan ibadetin her turuna denir. Safa tepesinde başlayan sa’y Merve tepesinde biter. Bir şavt olur. Merve’den Safa’ya ulaşınca da ikinci şavt tamamlanmış olur. Sa’yin her şavtında  Hervele” yapılır, yani süratlice koşulur. Fakat hervele yaparken var güçle koşulmaz, hanımlar hervele yapmazlar. Merve Safa tepeleri arasında hervele yapılan yerin başlangıç ve bitişi yeşil direklerle gösterilmiştir. Bu yeşil direkler arası kısa bir mesafedir ve her şavtta hervele yapmak sa’yin sünnetidir. Bu sa’y ibadeti Safa tepesinde başlar, son şavt ise Merve tepesinde biter, tamamlanır. Bu beyaz mermerle döşeli özel yolun mesafesi 400 metredir.

Fıkıh’ta Say İbadeti

            Say ibadeti, aslen haccın ve umrenin vacibi olan bir ibadettir. Yani sa’y, nafile ibadetler gibi yapılmaz. Sair vakitlerde “sa’y yapayım” diye bir ibadet gerekmez. Menasiktendir. İbadetin içinden bir kısımdır. Bunu bilmeden her nafile tavaftan sonra sa’y yaparak kıymettar vaktinizi harcamayınız. Umrede tavaftan sonra, hacda Mina’ya çıkmadan önce ihramlı vaziyette yani telviye gecesinden 1 gün önce ihram şartıyla yapılabilir. Eğer Arafat’a çıkmadan evvel sa’y yapılmazsa hacı adayı Mina’dan sonra Kurban kesip yada kestirip, ihramdan çıktıktan sonra normal günlük kıyafetleriyle haccın tavaf ve sayini yapabilir. Bunun için hac ve umreden başka vakitlerde sa’y yapması gerekmez. Zaten bu kutsal mabette yapılacak en efdal iş, farzları cemaatle kılmak ve sonra tavaf yapmaktır. Hatta umre yapıldıktan sonra tekrar mikattan çıkıp yine umre yapmak yerine tavaf yapılmasını tavsiye ederiz.

Say İbadeti Nedir


Nihayet sa’y bittikten sonra traş olur ve umrenizi tamamlarsınız. Traşınefdali “halk” yapmaktır ki saçı kazıtmaktan ibarettir. Yada belli bir ölçüde saçınızdan kestirir (Taksir) ihramdan çıkarsınız.

            Safa ve Merve arasında sa’y etmek Hz. İbrahim (as)zamanından beri  vardır. Hz. İbrahim (as) ve İshak (as) Kabe’yi inşa ettikten sonra, “Rabbimiz, bize ibadet usüllerimizi göster” deyince (02/128) Cebrail (as) onlara diğer menasik ile beraber sa’y etmeyi de öğretti. Daha sonra gelen enbiya ve ümmetler dahi böyle ibadet ettiler.

Safa ve Merve Tepeleri

Mekke’nin Mescidi Haram içerisinde yer alan tepelerdir. Bu iki tepeye birlikte “Merveteyn” denilir. Safa ve Merve bir tür taş cinslerinin adıdır. Safa tepesi, Merve tepesinden  daha yüksekçe olup biri Mescidi Haram’ın  kuzey doğusuna diğeri kuzeybatısına bakar. Bu tepelerin üstünde Mekke’nin İslamlar tarafından fethedildiği güne kadar Naile ve İsaf adında iki put vardı. Rivayete göre Naile ve İsaf Kabe’nin içinde zina etmişler, orada taş kesilmişler. Halkta bunları ibret alınsın diye birini Safa birini Merve tepesinin üstüne koymuşlardır. Neden sonra insanlar bu putlara ellerini sürmüşler, put edinmişler. Müşrikler burada sa’y ettiler ve kurban kestiler. Hz. Muhammed (Sav) ve Ashab, Mekke’yi fethettikleri günde bu putları yıktırdı.

Mekke’nin fethinden önce Müslümanlar burada sa’y edeceklerdi ki burada bulunan putlar yüzünden sa’y yapmaktan çekindiler. Bunun üzerine “Muhakkak ki Safa ve Merve Allah’ın şeairindendir. Kim hac veya umre için tavaf eder ve burada sa’y ederlerse bir günah olmaz” mealinde (02/158) ayeti kerime nazil oldu. Ve orada ashab putlara rağmen yine sa’y ettiler.

Peygamber Efendimiz (asm) nübüvvetinin ilk zamanları bu Safa tepesine çıkar tebliğ yapardı. Kendisine kesin bir şekilde insanları öğütlemesi, davet etmesi, tebliğ yapması emredilince Safa tepesine çıkıp hitabe eyledi, “ey kureyş topluluğu, şu dağın arkasında düşman var desem” diye başlayan meşhur konuşmasını burada yaptı, dinlemediler… Mekke’yi fetheyledikden sonra da burada bu Mekkelilerden biat aldı…

https://www.markatur.com.tr

KABE KOKUSU ÖZEL ESANS

KABE KOKUSU  HAKKINDA GENEL BİLGİLER.


Kabe kokusu  her  koklayana göre değişir. Burada bahsettiğimiz  Kabe de iken özel olarak insanın burnuna gelen genel ve örtüsünün  ve tüm kutsal  toprakların kokusudur.  Bu koku kişiden kişiye değişir  ancak genelde gül kokusuna yakın  oud  kokusuna benzer  koku hissedilir fakat  tarif edilemez. 

Bu sebeple buna benzer en fazla hissedilen insanların beğeneceği  türden  karışımla benzer  koku  bileşimi harmanlandı.  Allah c.c izni ile  benzedi  diyebiliriz.  Fakat oldukça  güzel   odunsuz baharatlı ve tatlı  rahiyalarla  çok güzel bir esans  harmanlanmış oldu.

Kimi Kabe kokusunu alamaz bu koku genel olarak manevi koku olduğu için yanınızdaki kişi  koku alırken diğer bir kişi bu kokuyu almayabilir. Kutsal  toprakların her bir yani ayrı  ayrı kokmaktadır. adeta cennet kokusu kouyor desek teşbihte hata etmiş olmayız sanırım.  Hatamız var ise Allah affetsin.



Not:  Oud  Hindi  1.  kalite.  ortalama  30  -  40  senelik   ağaçtan elde edilmiştir.   Gül  yağı  1.  kalite..   Misk   saf  kara misk ceylan miski deer musk, moğolsitan miski,   tibet miski, vs. Beyaz misk vardır ancak  hakikisi  diye bir  şey yoktur.  Yani   hakiki  olarak yok.  Sentetiktir.  Gerçek misk  simsiyah ve buna kara misk denir aynı zamanda  ve bu  yerine  göre  değişir.  açık renk  kırmızı da  olur.. ..  

yani özetlemek gerekirse beyaz hariç  birçok renkte misk  olabilir  ve  kimisi çok keskin  olurken kimisi  hafif olabilir. 


Lavanta yağı  hakiki  kara kazan damıtma..  Zambak,   Paçuli - Tefarik,  Sandal,  Yasemin,  kadife  çiçeği,  Vetiver, vs vs.....     Tüm   isteikleriniz  için  tedarik ederiz..    Naturel  - Doğal   ve     istediğiniz herhangi bir esans  koku  istekleriniz için bana  ulaşabilirsiniz.  ibo.firat@gmail.com  Tlf: Whatsapp:  0531  289 87 39


Gül Yağı:  https://www.ibrahimfirat.net/2019/09/gul-yag-saf-gul-yag.html

Naturel  Gül  yağı Nasıl Anlaşılır:  https://www.ibrahimfirat.net/2017/07/saf-gul-yagi-nasil-anlasilir.html
Misk:    https://www.ibrahimfirat.net/2018/01/misk-nedir-ve-faydalari-hakkinda.html

Amber:  https://www.ibrahimfirat.net/2018/10/amber-nedir-ve-faydalari-hakkinda-genis-bilgi.html 

Lavanta  yağı:   https://www.ibrahimfirat.net/2019/09/lavanta-yagi-hakkinda-bilmeniz-gerekenler.html

Öd  -  Oud :  https://www.ibrahimfirat.net/2017/01/ud-oud-esans.html


Naturel Gurme  Kokular: https://www.ibrahimfirat.net/2019/10/gurme-kokular-1-sinif-kalite.html


iF


La İlaha İlla ALlah (Elif'te Kayboluşum)

Bi İsmi Allahi ElRahmani ElRahiymi (Başında Elif Vardır. Elifle Başlar.. B ile okunurken Elif Sese gelir. ) Elif ile başlayan Rahman ve Rahiym Olan Allah'ın adı ile demek için neden B önce söylenir? Bilmiyorum... Belkide Elifsiz B denilemeyeceği içindir.. Yani B den sonra Elif Söylenir Ki Yüce Rabb'imizin Adını Dİle Getire bilmek için Elif öyle bir Söylenir ki B hayasından geri çekilir. Allah denilir ve yer göl arş titer Allah dendimi.

 Tüm canlı cansız yaratılmış herbir şey hücresine atomuna çekirdeğine. Nötron, proton, moleküllerinden en küçük gözle görülmeyen evrenler dahi Zİkre başlar "ELİF" öyle bir harftir ki bunun sırrına erebilmek istersen Elif'i kalbine Nakışla... Ya Allah Hu Allah Hu. El Hayyu El Gayyumu El Aliyyu El Aziymu.... Elif eliftir. 1'dir. Bütün Sırlar Elif ile başlar.... Aşk'ın yanışı Elif'den Korlar Yürekleri. Hücrelere işler Elif'in güzelliği. Elif olmadan Allah diyemezsin ki Aşkı Tadasın. Haydi Elif vardır ki, Solunda Lam harfi Lam harfi ile Yanyana Gelerek He harfine birleşir de Elif Tek başına 3 harf solunda. Allah Deriz. Elif diğer harflerin var oluşudur. Elif bilen Elifin Aşkına Vav olur. Elif dedim ya Elif ile başlayan tüm sözlerin başında elif varken elifçe elifle sadece bir tane tek harf ile elifi şiirledim kalbime.

 La İlaha İlla ALlah (Elif'te Kayboluşum)


 Yandım üşüyorum sıcakların içinde donuyorken nasılda ELİF hiç birine benzemeyen farkı ile sese geldi. Yağmurların ıslattığı düşüncelerim Elif'e Elif diye diye Ruhumdan kayboldum Elif'in aşkına. Elifin Elif olduğu gibi gerçekti bu düşlerde yok olan benliğim Elife sarılmak istedi. Büküldüm, eğrildim, eridim kül oldum çöllerin ortasında mecnun oldum. Ney'di her sesin ritminde Elif'i duyuran? Elifin manası sırrımda unutuldu sır sırlara sırlandı da sırrımı sırlara sır ettim. Sırrımın sırrına sırdaş olamadım. Ney'di bu sır. Ben kendime bile söylemedim sırrımı bilmiyorum Sırlara kayboluşun sırrından geçerken ayağım takıldı düştüm birden yere kalkamadım tekrar bir kere olsun tekrar kere azda olsa doğruldum olmadı büktüm boynumu Elif'e vuruldum. Allah dedi kalbim Nereden bileyim. Elif dedim elif dedim hep elif dedim elif demeden elif diyemiyorum Elifi unutmak ölümdür Elifi bilene ne mutlu Elif diyene Hu Allah Hu. Ney'den geliyor bu Misk-u Amber kokusu. Sarhoş etti tek bir an saniyeden saliseye rüzgardı gelip geçen beni benden alan Elifin rengi Ney'di bilemedim. Her bakan göz aynımı görüyor acaba Elifi, yoksa elifi göremeyen gözler de çok mu ki? elifi unutmuşlarda sanki Elif'e bakan gözler körmü? Göre Göre baktılar Kördüler. Kalbin görse gözün körse ne fark eder gözün görse kalbin körse...

Elif'ti tutan beni burada Elife yazamadım daha hiç bir şey Elif Dedim durdum orada düşündüm kaldım tek bir durakta. Soğukladım Çöllerin yanlız kimsesi oldumda bir lale gördüm uzaklarda Elif sandım baksana serap mı gördüm ki yaklaştıkça kayboldu kaç seneden beri elife koşarken çoştuğum her anda Elif diyordu tüm bedenim Allah diyordu zikreden kalplerin her atışında o ahenkti musikinin içinde okudum bir kitapta yazdığım bu tek kelime ile başlayarak Allah diyordu zerreciklerden dağların titremesi, arzın sarsıntısında kapanan secdeye eğilen bükülen kıvrılan, yanan, üşüyen, kaybolan hiçliğe hiç birimizden hepimize kadar yoktuk vardı Elif ve La İlaha İlla Allah Muhammedun RasuluAllahi.

Amber (Ambergis) Hakiki Amber Kokladınız mı?

Amber Nedir ve Faydaları Hakkında Geniş Bilgi..


Günümüzde Amber ile Kehribarı karıştırıyor insanlar. Kehribar bir reçine ve genelde tesbih yapımında kullanılan ağaç fosili olarak bilinir ve çok da değerlidir. Rengi açık sarı olur içinde fosilleşmiş karınca ve bunan benzer fosil böcekler bulunabilir. Ambergis ise nesli tükenmekte olan bir balina cinsinden elde edilmektedir. Balinaya  zarar vermeden belli zamanlar içinde bu balina sindiremediği   amberi   dışarıya  atması ile   deniz  yüzeyinde  daha  doğrusu okyanus  yüzeyinde  yüzmektedir.  Bu sebeplede  yüzen altın denilmektedir.  Dünyada çok zor ve nadir  bulunur.

Not:  Oud  Hindi  1.  kalite.  ortalama  30  -  40  senelik   ağaçtan elde edilmiştir.   Gül  yağı  1.  kalite..   Misk   saf  kara misk ceylan miski deer musk, moğolsitan miski,   tibet miski, vs. Beyaz misk vardır ancak  hakikisi  diye bir  şey yoktur.  Yani   hakiki  olarak yok.  Sentetiktir.  Gerçek misk  simsiyah olur..  Örnek resim  aşağıda..  Lavanta 

yağı  hakiki  kara kazan damıtma..  Zambak,   Paçuli - Tefarik,  Sandal,  Yasemin,  kadife  çiçeği,  Vetiver, vs vs.....     Tüm   isteikleriniz  için  tedarik ederiz..    Naturel  - Doğal   ve     istediğiniz herhangi bir esans  koku  istekleriniz için bana  ulaşabilirsiniz.  ibo.firat@gmail.com  Tlf: Whatsapp:  0531  289 87 39

Gül Yağı:  https://www.ibrahimfirat.net/2019/09/gul-yag-saf-gul-yag.html

Naturel  Gül  yağı Nasıl Anlaşılır:  https://www.ibrahimfirat.net/2017/07/saf-gul-yagi-nasil-anlasilir.html
Misk:    https://www.ibrahimfirat.net/2018/01/misk-nedir-ve-faydalari-hakkinda.html

Amber:  https://www.ibrahimfirat.net/2018/10/amber-nedir-ve-faydalari-hakkinda-genis-bilgi.html 

Lavanta  yağı:   https://www.ibrahimfirat.net/2019/09/lavanta-yagi-hakkinda-bilmeniz-gerekenler.html

Öd  -  Oud :  https://www.ibrahimfirat.net/2017/01/ud-oud-esans.html


Naturel Gurme  Kokular: https://www.ibrahimfirat.net/2019/10/gurme-kokular-1-sinif-kalite.html





Amber, baline kusmuğu olarak halk arasında bilinen ve  salgısı yani ispermeçet balinasının sindirim yolu ile  meydana gelen bir salgıdan ibarettir. Ve bu salgıyı belli bir zaman sonra midesinden attığı için balina kusmuğu denilmektedir. Kusmuk sözü her ne kadar itici gelse de amber kokusunu koklayan kişilere itici gelmez. İspermeçet balinası genel olarak mürekkep balığını çok sever ve ondan fazlaca yediği içindir ki, anlaşıldığına göre, adı geçen balinanın gagası vakit vakit balinanın sindirim kanalının duvarına saplanarak bir tahrişe yol açmakta  olduğu söylenmekte, bu durumun neticesinde  amber meydana gelmektedir. Amber uhrevi  bir kokudur. Amber denilince akan sular durur.  Ne  yazık ki   piyasada gerçek amber diye sahte amberleri  dahi onlarca  fiyata satanlar var.  Amber herkeste bulunmaz.  Çok değerli bir  maddedir. Bu sebeple.  Ucuz  fiyata  olan amberler amber  değildir. Adı amberdir. Gerçek amber koklayan biri  sahte amberi hemen  fark eder.Çünkü amber kokusu hiç bir kokuya benzemez.  Koklamaya dahi  kıyamaz insan ama hep koklamak ister..

Amber balığı, sindiremediği bu salgıyı dışarı çıkarır ve ilk başlarda rengi koyu kahverengi, sarımtırak gibi değişik renklerde olarak meydana çıkar hava ve güneş ile etkileşime girerek rengi giderek açılır ve su yüzeyinde topaklar halinde  yüzer vaziyette bulunurlar aynı zamanda okyanus sahillerinde kumsallarda da bulanlar ara ara  vardır. Bulan kişilerde genelde haberlere çıkar  ham  amberi bulan  6  kilo  vs    bulan kişi  hemen haber olur çünkü o kişi artık zengindir. Amber'i bilmeyen kişi onu  hafif bir taş ve güzel kokulu bir taş zannedebilir. Zaten bir zamanlar böyle bir durum olmuş bir kişi güzel bir taş bulduğunu zannederek eve götürür sonra anlaşılır ki amber ve o kişi servet sahibi olur. Oldukça pahalıdır. Amber balığının neslinin tükenme tehlikesi olduğundan  avlanması yasak olduğundan sadece deniz kıyılarından ve su üstünden toplanarak elde edilir. 

Amber kokusu ile büyüleyici etkiye sahiptir. Anlatmak imkansız  gibi olasada anlatmaya  çalışalım. Kendim  uzun yıllar  koku işinde olduğum halde  ne hikmetse  bulamadığım tek kooku   amber idi.  Tabi amber benzeyen sentetik veya   yarı sentetik amber yağları bulmuş olsamda  hiç biri de amber değildi.  Her ne kadar  fiyatı pahalı olsa bile.Amber doğal halinden alınıp işlenir ve esans haline getirilir ve genel olarak rengi koyu siyah, kırmızıya yakın renkte  olur. Gri amber, kül rengi olanları da olduğu söylenir. Tabi bu kalite kalite değişmektedir. Genel olarak kırmızı  veya  daha  açık renk bazen siyaha yakın  olanları  da olabilir. Bu amberin  bulunduğu  bölgeye göre değişir. Açık  sarı kırmızı,   buna benzer renk daha doğrusu  renginden ziyade kokusu önemli.  Kıvamlı, yoğun, yapışkan, yağımsı bir görünümü vardır işlenmiş hali. Ucuza  bulmanız ve saf olanını bulmanız zor olur. Günümüzde  artık ya yarı sentetik ya da tam sentetik olarak  üretilirken diğer yöntemi ile  birçok  bitkinin karışımı ile amber kokusu elde edilmektedir. Fakat hiçbiri  gerçek amber kokusunun tadını vermez. Bazı sentetik ve pahalı amberler ise amber kokusuna çok yakın olmakla birlikte tam notasını barındırmaz. 

Hakiki  Amber kokusu  Tarifi


Amber,  öyle bir  rahiyadır ki  tüm kokuları koklayan biri dahi olsanız  amberi kokladığınız an kendinizden geçersiniz. Uhrevi bir kokusu vardır. Ve donar kalır  ruhunuz o anda bir yerlerde dolaşırda durur sanki onlarca sene geçmiş  gibi  olur.  Bu nasıl bir koku dersiniz içnizden.  Şaşkınlığınızı o anki şok halinizi insanlar  hisseder ama anlam veremez.Hadi canım derler. Hemen amberi  kapatmak istersiniz çünkü o kokuyu koklamaya dahi artık kıyamaz hale gelir insan ve  size anlam veremeyen kişilere kolattığınızda  bir bakarsınız onlarda  başka yerlerde  o an seni anlarlar ve siz onları daha net. 

misk

amber


Aynı anı siz de yaşarsınız ve onlar koklarken. Amber kokusu  tuzlu,  hayvanımsız kokusu çok az ve uzak  okyanusların dalgası,  deniz kokusu  ve tatlı bir   rahiya ile  balina ila beraber   yüzer yüzer  yüzerde durursunuz.  Amber  aşktır. Aşık eder kendine.  Bir damlası dahi  sizin  en değerliniz olur. Ve  kapağını açmaya  kıyamaz ama hep koklamak istersiniz  sürmeye  kıyamazsınz.  AMBER İŞTE BU AMBER.. 


Amber  Kokusunun  Faydaları:



İÇİNDEKİLER: •% 85 ambereine •% 2.5 asid tabiatlı balsamik •% 1.5 deniz tuzu »Benzoikasid

YAN TESİRİ: Bilinen herhangi bir yan tesiri yoktur.

ŞİFASI:

1) Amber, sıcak denizlerde bulunan, esmer, balmumu renginde, iddialara göre balıkların safra kesesinde oluşan, sonra dışarı atılan ya da deniz kuşlarının denize çıkardığı ifrazattan oluşan bir esans maddesidir.

2) Vücudu ısıtıcı: Amber macunlara az miktarda katılırsa hem güzel koku hem de vücudu ısıtıcı etki yapar.

3) Ağrı kesici: Amber başa sürülürse baş ağrısını kestiği bilinmekedir.

4) Romatizma: Amber romatizma kremlerine katılırsa hem rayiha verir ve buna bağlı olarak ağrı kesici   özelliği de vardır.

5) Nezle, bronşit: Amber tütsüsü buruna çekilirse nezleye şifa verir.

6) Kalbe kuvvet verici: Amber koklamak kalbe kuvvet verir.

7) Balgam söktürücü: Amber, gülyağı ile beraber inceltilip buruna damlatılırsa balgamı çözer.

8) Kan yapıcı: özellği vardır.

AMBER ÇOK  PAHALIDIR.  DÜNYADAKİ EN  PAHALI  YAĞ DİYEBİLİRİM. 

Hemen  hemen  amber  kokusunu    duymayan  yoktur. Birçok  sözler ve şiirler yazılmıştır amber   üstüne   bunlardan bir  kaç tanesini   paylaşaşalım.

Hazret-i Mevlânâ buyurur:


“Ölürken gülmeyen kimseyi muma benzetme! Aşk yolunda ancak mum gibi eriyenler, amber gibi kokular neşrederler.”

Aydan arıdır yüzleri
Misk ü amberdir sözleri
Cennet'te huri kızları

Gezer Allah deyu deyu

Yunus  Emre

Buna benzer birçok söz ve şiir   vardır bu kadarla yetindik.

Misk ve amber ayrılmaz ikilidir aslında   tabi ki  gerçeği ile bunu kombine etmek lazım ancak ayrı ayrı koklamak ikisinin de   kokusunu hafızaya kazımak gerekir.

Amber  hafızaya bir kere  girdiği zaman sürekli o kokuyu hissedebilirsiniz. Ve  koklamak istersiniz. Tabiki gerçek amber olması lazım.  

Şimdilik amber hakkında  bu kadar yeterli diye düşünüyorum.

Herhangi bir   doğal    amber  ,  misk   ve buna benzer   çiçek  yağları için  ulaşabilirsiniz.

Düşünmek Düşünmeye Çalışmak.

Sen hiç Düşündün mü?


Düşünmek, insanın en önemli etkin özelliklerinden biridir. Tabi ki her insan düşünür ama neyi? Düşünmeyi başarmak aslında bir o kadar kolay olmasına rağmen bir o kadar da zor..

Her insan düşünür evet.   Düşünmeyen insan yok ama düşünmek gerek.  Neyi ne zaman niçin neden niye düşündüğünü bilmeden düşünmek sadede düşünmediğini düşünmekdir. Bir insana düşünme desen  mutlaka düşünür neyi düşünür neyi düşünmediği yada düşünmemeyi düşünür. Ancak amaç  düşünmektir.

Gerçek anlamda düşünmek için ilk önce düşünmeyi bilmek gerekir. Bu sebeple  bu yazımızda ilk aşama olarak neyi düşünmeyi düşünmeniz ve neden  düşündüğünüzü düşünmeniz gerek.

Bunun için ilk önce düşünmeyi düşününüz.  Ve neden düşünmeyi düşündüğünüzü düşünerek  asıl olan düşünmeniz gereken ney ise onu düşünmeniz ve sonra düşündüğünüzü  tekrar düşünmek ve sonuca ulaşmakiçin  tekrar tekrar düşünerek bu şekilde düşüşnceler birbirini kovalayarak sizi düşünmeye sevk edecektir.

Unutmayın düşünmek için düşünmek mutlaka şarttır.  yoksa hindi de düşünür..  Düşünmek evet ilk olarak  düşünmeyi düşünün... 


Düşünmek Düşünmeye Çalışmak.


Örnek olarak görselden  misal verelim.  Ne kadar güzel dimi?  Evet bunu düşünün  ancak  denizin mavi rengini  taşları  dalgaları  gökyüzünü  hepsini düşünün ama  üstüne basıp geçtiğini o  taşların hepsinin  normal bir taş olmayacağını içinde   amber,  yakut hatta elmas bile olabileceğini düşünün. Hazineyi yerin dibinde  değil  çakıl  taşları arasında arayın. Kim bilir önemsiz gördüğünü bir taş  belkide  bir zümrüttür..

Devamı gelecek şu an için düşünmeye başlamak için bu ön bilgi yeterli.  (iF)

Seccade üzerindeki semboller

Seccade üzerindeki semboller masum mu?

Özellikle yurt dışında üretimi gerçekleştirilen ve Müslüman ülkeler tarafından ihraç edilen seccadeler kasıtlı olarak sübliminal (gizlenmiş) motifler ve semboller ile süsleniyor. İlk bakışta ibadet eden bir insan tarafından fark edilmiyor olsa dahi, ustaca yerleştirilmiş bu simgeler insanın bilinçaltına doğrudan etki edebiliyor. Bu da bir Müslüman'ın zihnine kodlanan bir fotoğraf karesi gibi işleniyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın seccade fetvası

Vatandaşların, camilerdeki halı ve seccadelerde yer alan motiflerin namaz sırasında dikkatlerini dağıttığı şikayetinde bulununca, Diyanet İşleri Başkanlığı harekete geçmişti.

Seccade üzerindeki semboller

Seccade üzerindeki semboller 1

Seccade üzerindeki semboller 2



TÂĞÛT NEDİR?

Tâğût kelimesi luğatta/sözlükte, azgınlaşan, haddi aşan manasındadır. Istılahtaki/şeriattaki anlamına gelince; İslam alimleri tâğut’un tanımında farklı tarifler ileri sürmüşlerdir. Bu tariflerin hepsi de doğrudur. Ancak bu tarifler, tâğut’u sadece tanımda söylenilen şeylerle sınırlamak manasında ya da birinin tâğut dediğine diğeri demiyor anlamında olmayıp, -ilim ehli arasında malum olduğu üzere- önemine vurgu yapmak/ dikkatleri çekmek için “bir şeyi, fertlerinden/kapsamı altına giren şeylerden bazıyla (bir veya birkaçıyla) tarif etmek” kabilindendir. Ancak -birazdan da görüleceği üzere- kimi alimler, tağut kavramını efrâdına câmi’, ağyârına mâni’ (bütün çeşitlerini kapsayacak ve dışındakileri içersine almayacak) şekilde tarif etmişlerdir

İnsanların kendisine muhakeme oldukları, işlerinin idarecisi olan insan suretindeki şeytandır. [5] (İbn-i Abbas’ın talebesi Mücahid).


İbnu’l Kayyim: “Kendisine ibadet edilmede, tabi olunmada ve itaat edilmede haddi aşan her kul demektir. Her kavmin tâğut’u, Allah’ın (azze ve celle) ve Rasûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) dışında kendisine muhakeme oldukları (yani çıkan anlaşmazlıklarda kendisinden hüküm talep ettikleri), veya ibadet ettikleri, veya Allah’tan delil olmadığı halde tabi oldukları, veya Allah’a itaat olduğunu bilmedikleri bir hususta itaat ettikleri kimse/şeydir…” (İ’lâmu’l Muvakkiîn, 1/50). Bu tarif de tâğut’un bütün çeşitlerini kapsayan bir tariftir.

Bakara Suresi Tefsiri (Taberi)

"Bir zamanlar Rabbin, meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife yaratacağım " demişti de (melekler): "Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek kimseyi mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz! Demişlerdi. Allah (c.c)'da "BEN SİZİN BİLMEDİKLERİNİZİ BİLİRİM" BUYURDU. Adem'e isimlerin tümünü öğretti. Sonra onları meleklere sunup: "Haydi sadık iseniz, onların isimlerini bana söyleyin. " dedi. Melekler de dediler ki: "Sen Yücesin, Bizim, Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen Alim'sin, Hakim'sin." Allah buyurdu ki: "Ey Adem, bunlara onların isimlerini haber ver." Adem bunlara onların isimlerini haber verince (Allah): "Ben size göklerin ve yerin gaybını bilirim, sizin açıkladığınızı ve içinizdeki gizlediğinizi bilirim, dememiş miydim?" dedi. Meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik. Hemen secde ettiler. Yalnız iblis diretti, böbürlendi ve inkarcılardan oldu. (Bakara, 2/30-34)


Meleklerin dilleriyle açığa vurdukları şuydu: "Yeryüzünde bozgunculuk yapacak birini mi yaratacaksın?" Gizledikleri de, iblisin kendi içinde gizlemiş olduğu, Allah'a itaat etmekten kibirlenmekti. Rebi bin Enes r.a rivayetle: Gizledikleri şey, onların şu sözleri idi:"Rabbimiz her ne yaratırsa yaratsın, mutlaka biz, ondan daha üstün ve daha bilgiliyiz!" Neticede onlar, Allah (c.c)'ın, Adem'i , ilim ve değerde kendilerine üstün kıldığını anladılar. Bakara Suresi Tefsiri Meali..

Ölümsel Kurgusal Günlük Ders

Sandığınız gibi olmasını istediniz hep. Ama andığınız gibi oldu. Siz andığınızı doğru sandınız. Aslında siz çoktan yandınız. Daha açıtmadı, yanıyorsunuz bunu fark etmediniz, siz öldünüz, Görülen bir saniyelik an bize. Kaç trilyon seneden beri ruhun çıkamıyor, kalp ölmüş, dil tutulmuş, sadece acı ama ne acı boğazından içeri dikenli telller tüm bedenine yayılmış halde tüm damalar içine giren onlarca dikenler kılcal damar ve tüm vücut ve ruh çekilen bu acı kaç trilyon senede acaba. Seni gömdüler dün gece üstüne yağmur yağdı nasıl bildiler acaba seni iyi mi bilirdik dediler. Ne dedilerse dediler hadi gömün dediler gömdüler seni koydular mezara ağladılar bir kaç gün sonra unuttular sen öldün ya bir saniye görülen bu zaman.
Ölüm anındaki kalkan perdenin ardındaki zaman kaç trilyon seneden beri ruhun daha ayaklarından diz kapağına kadar gelememiş, dikenli bir daldan tülbenti çekiyorlar gibi tarifi imkansız acı içinde acaba kaç milyardan daha uzun sene sonra ruhunu bedenindenh ayırır ölüm meleği, sen o zamanı dünyadaki zaman mı sandın? bize görülen ölüşün bir andaki kısalık. Senin ölüm anında başlayan zaman farkı ile kaç kaç milyar seneden beri ruhunu dikenli tellerin tüm vucudu acıdan çıldırtan bu acı içinde acaba kaç katrilyon ışık yılı daha sürer ruhunun vücudundan ayrılması. Ayaklarından başlayan bu çekilişin her bir çekişinde 100lerce katrilyon ışık senelerince zamana denk gibi sanki ve her bir sene bu çekilişin acısı ile ruhunu teslim etmek istersinde her an o katrilyonlarca senelere denk gelebilircesine o acıyı sen daha ayak uçlarında iken ruhunu her anda farklı ve çoğalarak şiddetlenen acının daha farklı türü ile aynısını yaşarken 565462331 katrilyon ışık yılı ile hesabla artık karnına kadar çekilen ruhun acısı ile vücudun çığrışması acının dahada acıtması ile karnında takıldı 50 milyon sene geçerde gögsüne 14569877 katrilyon ışık yılında ulaşır. Evet sen dün gece öldün ya. Biz seni gömdük bile, ama sen hala ölüyorsun, (öldün) ama ölemiyorsun, sen bizim zaman kavramımızda öldün gömdük gittin de sen hala ölüyorsun.

Ne garip dimi bu nasıl olur diyorsun. Baksana öldüğün o günden beri ölemiyorsun. Daha 646434315125646454666646 katrilyon ışık yılına ve misali zamanlama ile bu kadar zamana ihtiyacın var. Ve sonunda ruh boğaza kadar çekildi ve ölüm meleği ruhunu öyle bir sıktı bu acı ruhunun çıkmasından daha ötesine giden büyük acı. Dur daha bitmedi nereye.. Hiçbir yere. Sen dün gece öldün biz seni gömdük unuttuk.. Bak yapmur yağdı mezarına. Ve artık mezardasın sorgu melekleri en korkunç şekilde karşında tek başınasın. kafanı çarptın ya işte o tahtaya öldün işte sen o zaman. Bilemem o zaman hangi zaman. Bize daha dün gibi. Sorgu başladı Rabbin Kim? (?) Ee sen bizleyken biliyordun, kim bilmez ki, Peki dilin neden suskun. Yoksa sen Rabbim Allah diyemedin mi? Çok yazık. Bak gördün mü? Bildiğin bir şeyi diyemiyorsun. Allah diyemiyorsun. Topuzu kafana yedin mi, yerin ne kadar dibine göçtün. Mezar seni kaç yüzmilyonsene sıktı bıraktı sıktı bıraktı... Hadi söylesene? Pardon sen daha azapdasın.

Gördün ya gidecein yeri çok mu korkuyorsun sen oradan? Evet bak korkudan korkuyu bile korkutuyorsun? Sorguda birinci soruyu nasıl bilemedin sen? Arapçayı da ile biliyorsun aslında bir çok dilide hadi diyelim her dili. Yazıklar olsun sana Allah diyemedin. Bak gördün mü? İlmin o kadar çok olduğu halde İlk soruda nakavlt oldun. Bu kadar ilminle kendini bilmeyi unuttun. Sen kendini bilseydin, bilirdin belkide birinci soruyu, ikinciye geçerdi sorgu melekleri, Ama senin ilmin çok baya billiyordun ya ikinci soruda dinin nedir? kem küm bilmiyorum mu? dedin yoksa? Ama biliyordun ya? Bak bildiklerin senin aslında bilemediklerinmiş. Sen daha üç soruyu bilemedin ya bak işte bende bunu bildim. Nasıl iyi mi? Bu sadece bazı durumları anlabilmek için uzunca yazılmış bugünün dersi olarak bizlere yeter... (iF)

Karıncalar Neden Süper Organizmalardır?

Karıncalar Niçin Süper Organizmalardır?


Karıncaların işitme duyuları ayaklarına yerleştirilmiştir. Diğer canlılar tarafından ezilmemeleri için, Rahmeti Sonsuz (celle celâluhu) bu canlılara, en hafif sesleri bile fark edebilecek hususiyette işitme duyuları vermiştir. Yerin altındaki titreşimlere duyarlı bu minik canlılar, zelzeleyi önceden fark edebilmektedir. Bu canlılar, âdeta kendilerine has hiss-i kablelvuku'a (önseziye) sahiptirler. Birinci Dünya Savaşı öncesi karıncaların cenazelerini yuvalarından dışarı taşımalarını müşahede eden veli bir zât, onların sıradışı hareketlerini, dünya çapında büyük bir hâdisenin patlak vermesine işaret olarak yorumlamıştır.1

Karıncalar birçok özelliğiyle enteresan mahlûklardır. Bir buğday tanesini tek başına yuvalarına taşımaları, onların çalışkanlığına örnektir. Birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri, onların süper organizmalar olarak adlandırılmasına vesile olmuştur. Karıncalar, bulundukları koloninin diğer fertleriyle ortak bir kimyevî molekül üzerinden ayrılmaz bir yapı oluşturur. Bu sayede de bağlı oldukları koloniden asla ayrılmazlar. Araştırmacılar, "karıncaların kolonileriyle beraber yaşayıp, beraber öldüklerini" ifade ederler.

şekil-1Kolonilerin çoğunda, kanatlı erkek karıncanın biri yuvayı terk eder. Bu karınca, yuvasını terk etmiş dişi bir karıncayla yeni bir aile kurar ve yeni koloniler oluşturur. Dişi karıncalar, eşlerinden yeterli miktarda sperm alır ve onların yumurtalarıyla birleşmesine izin verir. Bu döllenmiş yumurtalardan çıkan dişi karıncalar işçi olacaktır. Döllenmemiş yumurtalardan ise, erkek karıncalar yaratılır. Yeryüzünde tespit edilmiş 12.000 karınca türü vardır. Antarktika'da yaşayan az sayıda karınca çeşidinden biri, göçebe asker karıncalardır. Bu karıncalar, her gün yer değiştirebilmektedir. Diğer böcekleri ve küçük omurgalıları besin kaynağı olarak kullandıklarından, etçil karıncalar olarak da bilinirler.

Sıradışı hususiyetlerde yaratılmış bir başka karınca türü, Güney Afrika yaprakkesici karıncalarıdır. Bitkilerle ve mantarlarla beslenen bu karıncalar, toprağın derinliklerinde inşa ettikleri mantar bahçelerinde yaşar. Toplu savaşabilen bu karıncalar, çok iyi toprak kazar. Yuva olarak, toprakların çatlak kısımlarını seçerler; toprak kazmada, zaman ve enerji tasarruf edebilme kabiliyetiyle donatılmışlardır.

şekil-2Hayranlık uyandırıcı karınca davranışları

Amazon karınca kolonisinin arasına, başka koloniye ait bir karınca bırakıldığında, kolonideki karıncaların, yabancı karıncayı, kafasını makaslayarak öldürdüğü müşahede edilmiştir (Resim–1). Göçmen asker karıncalar, bacaklarını birbirlerine ip şeklinde kenetleyerek havada asılı bir yuva oluşturabilir. Bu şekilde yuva inşa etmenin maksadı, küre hâlini almış karınca topluluğunun tam ortasındaki kraliçe karıncayı ve lârvaları korumaktır. Bu asılı yuvanın yeri, sadece yiyecek için değiştirilir. Neslin devamlılığını sağlama maksatlı yuvaya, binlerce karınca katılabilir.

Avustralya'nın yağmacı buldog karıncalarına, uçan bir arıyı havada kolayca yakalayabilecek maharetler verilmiştir. Diğer karınca türlerine kıyasen çok daha çevik olan bu tür, keskin bir algılama hissine ve yakalama kabiliyetine sahip kılınmıştır (Resim–2).

şekil-3Kuzey Arjantin'de yaşayan karıncalar, su taşkınlarıyla karaya vurmuş pirana vb. balıkları yiyebilen etçil türlerdir. Gemilerin iskele halatlarından ve köprülerinden tırmanabilen bu karıncalar, gemilerle seyahat ederek çok farklı coğrafyalara taşınmıştır. 1890'lı yıllarda Güney Kaliforniya'ya taşınan bu karıncalar, daha sonra ABD'nin güney kısımlarında görülmüştür. İnsanoğlunda bulunan toplu taşıma kabiliyeti, karıncalara da bahşedilmiştir. Büyük yağma karıncası, diğer işçileri sırtında taşıyarak grupta enerji tasarrufunu sağlamaktadır. Karınca davranışlarıyla alâkalı bir başka enteresan tespit şudur: Bir koloni, işgal ettiği bölgede bulunan diğer genç karıncaları, kendi kolonisine katıp, onları hizmet maksatlı kullanabilmektedir. Amazon karıncalarının arasına düşen bir siyah karıncanın, koza vb. maddeleri taşıması buna bir misâl verilebilir (Resim–3).

şekil-4Sürahi bitkisinin filizlerini barınak olarak kullanan marangoz karıncalar, hem bu bitkinin içindeki havuzcuklarda yüzer, hem de bitkinin sindiremediği diğer böcekleri, yiyecek kaynağı olarak kullanır (Resim–4). Lârva karıncalar ise, buldog veya başka tür bir işçi karıncaya yiyecek için yalvarıyormuşçasına mekanik hareketler yapar. Karıncalarda lârva dönemlerinde beslenme önemlidir. Karıncanın gelecekte asker, işçi veya kraliçe olması, beslenme tarzıyla alâkalı olabilir. İlim dünyası şu âna kadarki araştırmalar ışığında, asker, kraliçe veya işçi karınca seçimin nasıl yapıldığı hakkında kesin bir fikre sahip değildir. Karıncaların herhangi bir mantık ve iradeye sahip olmadan bir seçim yapmaları, Yüce Allah'ın (celle celâluhu) ilhamı ile hareket ettiklerinin açık birer delilidir. Allah'ın (celle celâluhu) yaratma fiili, Kur'ân-ı Kerîm'de mealen şöyle ifade edilmiştir: "Şüphesiz göklerde ve yerde müminler için birçok âyetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve çeşitli canlıları yeryüzüne yaymasında kesin olarak inanan kimseler için ibretler vardır." (Casiye Sûresi, 3–4)

Karıncalar etrafa yaydıkları kimyevî maddelerle (feromenler) ve diğer karıncaların bu haberleşme moleküllerini tespit edebilen anten yapılarıyla, güçlü bir sosyal hayat inşa eder. Karıncalarda içtimaî hayatın düzeninin korunmasına yönelik itaat davranışları da gözlenir. Araştırmalarda, termitlerin bir kraliçenin emriyle hareket ettiği, kraliçeden ayrı ses geçirmez bir bölüme alınan termitlerin, toplum düzenini nizamî hareketlerle korudukları, ancak kraliçenin öldürülmesiyle düzenli hareketlerin bir ânda durduğu görülmüştür.

Karıncaların sosyal davranışları, birlikte hareketleri, Bediüzzaman Said Nursi'nin de dikkatini çekmiştir. O, karıncaları şu sözlerle takdir etmiştir: "O zaman, şimdiki gibi, hali bir türbe kubbesinde inzivada idim. Bana çorba geliyordu. Ben de tanelerini karıncalara veriyordum. Ekmeğimi onun suyu ile yerdim. Benden sordular, ben dedim: Bu karınca ve arı milletleri cumhuriyetçidirler. Cumhuriyetperverliklerine hürmeten, taneleri karıncalara veriyorum. (…) Küçücük hayvanların cenazelerini ve nimetin küçücük parçalarını ve tanelerini toplamakla vazifeli karıncalar, nezâfet (temizlik) memurları olarak, hem nimet-i İlâhîyenin küçük parçalarını teleften, çiğnemekten, hakaretten ve abesiyetten korumakla ve küçücük hayvanatın cenazelerini toplamakla, sıhhiye memurları gibi vazifelendirilmişlerdir."

Karıncalar Neden Süper Organizmalardır?


Karıncaların davranışları, araştırma projelerine ilham olmaktadır. Bunlardan biri, "Robot Karıncalar Ordusu" projesidir. Bu projede, küçük, ucuz ve basit robotların geliştirilmesi hedeflenmiştir. Karıncaların proje için uygun bulunmasının sebebi ise, grup şeklinde hareket etmeleri, koordinasyon içinde olmaları, fizikî işleri takım hâlinde yerine getirmeleri ve ortaklaşa karar almalarıdır. Karınca davranışlarından ilham alınan bir başka uygulama ise, "Karınca koloni optimizasyonu algoritması" isimli problem çözme tekniğidir. Karıncaların ilham kaynağı olan davranışları şunlardır: Koloni hâlinde yaşayan karıncalar, yiyecek bulmak için, ilk olarak öncü karıncaları çevreye tek başlarına gönderirler. Öncüler, etrafı araştırarak uygun yiyecek kaynağını bulmaya çalışır. Öncülerden biri yiyecek bulduğu takdirde, koloniye geri dönerken, feromon isimli molekülleri etrafa yayar, böylelikle arkasında hususi koku izi bırakır. Aynı yiyecek kaynağını keşfeden başka bir öncü karınca, daha kestirme bir yol bulmuş da olabilir. Yiyecek kaynağını başarıyla bulan öncü karınca geri dönerken, en kısa yoldan dönmemiş de olabilir. Hattâ 3-4 öncü karıncanın her biri, farklı bir kestirme yol da bulabilir. Peki, kolonidekiler, hangi öncünün kestirme yolunu izleyecektir? Bu durumda kolonideki diğer karıncalar, karmaşık ve uzun yollarla yiyeceğin kaynağına gitme durumuyla karşı karşıya kalabilir. Ama kestirme yollardaki kimyevî koku izleri, düzenli olarak yenilenir ve bu sayede de karıncalar daha belirgin izi olan, yani daha çok tercih edilen yolu kolayca anlar. Az tercih edileni değil, çok tercih edileni, yani güçlü feromen kokusu aldıkları yolu tercih ederek, uzun yollardan yiyecek kaynağına gitmek mecburiyetinde kalmazlar. Karıncaların kullandığı bu çözüm plânının benzeri, zaman alan karmaşık bilgisayar problemlerinin çözülmesinde de kullanılmaktadır.2 Bu çok tercih edilen ve güncellenen feromen izi sayesinde diğer karıncalar da, zaman ve enerjilerini israf etmeden, doğrudan yiyecek kaynağına yönelir. Mühendisler, bilgisayar ortamında oluşturdukları sanal karıncaların davranış ağlarına bakarak, bazı problemleri daha kolay çözebilmektedir. Haberleşme ağlarında kullanılan yönlendirici sinyallerin en kısa rotadan gönderilmesi, trafik sıkışıklığının önlenmesi, bunlara çarpıcı misâllerdir.

Karıncalar, cisim itibariyle küçük ve basit gibi görünmelerine rağmen, içlerindeki hayat onlara öyle bir kıymet ve genişlik vermektedir ki, hayatı olmayan dağları ve galaksileri sanat itibari ile geride bırakıp "süper organizmalar" tabirini hak etmektedirler.



Kaynaklar

- Science Illustrated, Kasım-Aralık 2010.

- Risale-i Nur Külliyatı, Bediüzzaman Said Nursî, Şahdamar Yayınları.

Yazar: Dr. Ahmet Nazif CANOĞLU

Anneler günü'nü Kutlamak Caiz'mi?

Anneler günü'nü Kutlamak Caiz'mi?. Timurtaş Hoca Efendi.




Not: Bu video "MUSTAFA AKKAN" isimli youtube kanalından alınmıştır. "Eğer Sitemizde telif haklarının size ait olduğu ve yayınlanmasından rahatsız olduğunuz bir fragman yahut herhangi bir video varsa bizimle iletişime geçtiğiniz takdirde, fragman sitemizden 3 iş günü içerisinde kaldırılacaktır." İletişime geçmek için sitemizde yer alan iletişim bölümünden direk olarak mail gönderebilir veya iletisim@ibrahimfirat.net mail adresine E - posta atabilirsiniz.

Hasan Kılıçtan Silsile (ilahisi sözleri)

Hasan Kılıçtan Silsile (ilahisi sözleri)


Bu nurlu yol başladı Peygamberle
Devam eder gelir Nakşibendiyle
Bu kapıda dolu gönül erleri
Seyyid Abdulkadir Geylanilerle

****
Şeyh Abdulhalık-ıl Gücdivaniyle
Devam eder İmam-ı Rabbaniyle
Rabbimin çift kanat verdiği yâri
Şeyh Mevlana Halid Zülcenahaynla

****
Şeyh Seyyid Abdullah Hazretleriyle
Gör Şeyh Seyyid Taha O’nun izinde
Her zamanının bir Gavsı var unutma
Gavs-ı Hizani girdi silsileye

****
Eşşeyh Abdurrahman-i Tahi ile
Şeyh Fethullah hemen O’nun peşinde
Bu kapının sultanları hiç bitmez
Eşşeyh Muhammed Diyauddinlerle.

****
Yer ile gök birbirine girse de
Ahmedül Haznevi girer sohbete
Müridleri hal ehli cezbe ehli
Gavs-ı Azam Seyyid Abdulhakim ile.

****
Sultanül Müslimin Muhammed Raşid ile
Devam eder gelir bu yol bizlere
Ya sultanlar sultanı Seydam ile
Nazarı yetişir bütün evlere

****
Gözünü aç bak şunu iyi belle
Şimdi zaman Seyyid Abdülbaki’de
Hasan der bi lki kıyamete dek
Menzil’deki bu nur hiç bitmeyecek.

Sevih Secdesi ve Namaz

Sual: Selamun aleyküm farz namazı kılarken sevih secdesi ni gerektirecek bir şey bi hata yaptık diyelim sonra namaz sonun da sevih secdesini yaparken rabbena duasını okurken 4 veya 5 kez şaşırdım sonra düzeltip okudum şimdi bu durumda namaz sahih olur mu Yoksa tekrar kılmamız gerekir mi?

Cevap: Aleyküm Selam. Namazınız sahihtir. Yeniden kılmanıza gerek yok yani orada bir kerahat var üst üste tekrarlama  durumundan dolayı kerahatla namazınız sahihtir.

Ehlisunnet Fetva Hattı: Halil İbrahim Aydın Hocaİslami konularda aklınıza takılan, dini konular hakkında geniş  çaplı bilgiye sahip hocalarımız ile  ilmihal ve   fıkhi meselelere   vb. sorulan sorulara  "Ehlisunnet Fetva Hattı" grubu ile  araştırmalar ve en doğru bilgiyi vermek için emek harcayan İslam'a ve insanlara yardım etmek için sorularınıza cevapları  net şekilde öğrenmeniz mümkün. 


Sevih Secdesi ve Namaz

Kuran Kursuna Adak Adayan Kişi Adağını Fakirlere Dağıtabilir mi?

SUAL* : Çocuğu sağlıklı doğarsa Kuran Kursu'na adak adayacağını söyleyen kişi bunu fakirlere dağıtsa olur mu?

EL-CEVAP* : Hanefi mezhebine göre fakirlere dağıtabilir. Şafii mezhebine göre Kuran kursuna vermelidir.
fetvayı nakleden Halilibrahim Aydın Hocaefendi...


Ehlisunnet Fetva Hattı: Halil İbrahim Aydın Hocaİslami konularda aklınıza takılan, dini konular hakkında geniş  çaplı bilgiye sahip hocalarımız ile  ilmihal ve   fıkhi meselelere   vb. sorulan sorulara  "Ehlisunnet Fetva Hattı" grubu ile  araştırmalar ve en doğru bilgiyi vermek için emek harcayan İslam'a ve insanlara yardım etmek için sorularınıza cevapları  net şekilde öğrenmeniz mümkün. 


Kuran Kursuna Adak Adayan Kişi Adağını Fakirlere Dağıtabilir mi?



Hanımların mahremsiz teravih namazına gitmeleri uygun mudur?

SUAL* : Hanımların mahremsiz teravih namazına gitmeleri uygun mudur?

EL-CEVAP* : *Kadınların en hayırlı namazları evlerinde kılmış oldukları namazdır.* . Yine de camiye gidip kıldıkları namaz da sahihtir.

Geceleyin cami uzak olursa mahremsiz gitmeleri uygun olmaz.

Kalabalık kadın topluluğuyla gidilebilir.
Faziletli olan gitmeyip evde kılmalarıdır.

çevresinden dinini pek öğrenme imkanı olmayan kadın vaaz, SOHBET dinlemek için camiye gidebilir ve gitmişken de teravihi kılabilir. bu kerahati kaldıracağı için Camiye giden kadınların niyetlerine dinî öğrenmeyi almaları güzel olacaktır.


Ehlisunnet Fetva Hattı: Hasan Çıttır Hocaİslami konularda kendini  yetiştirmiş, İlahiyat fakültesi mezunu ve  fıkhi meseeler ve sorulan sorulara  "Ehlisunnet Fetva Hattı" grubu ile  araştırmalar ve en doğru bilgiyi vermek için emek harcayan İslam'a ve insanlara yardım etmek için sorularınıza cevapları  net şekilde öğrenmeniz mümkün.  


borcu olan kişi zekatını nasıl hesaplar?

Ramazan-ı Şerif Nasıl Geçirilmeli?

Mübarek Ramazan ayı geldi.  Ve Müslüman alemi 5 Mayıs 2019  Pazar gecesi ilk sahurunu yaparak  başlamış bulunuyoruz. Genel olarak bizler  bu ayın en güzel biçimde nasıl geçirmemiz gerektiğini  bilmemiz gerekir.  İşe bununla iligli  Hasan hocamızın videosnu dinleyelim.









Ehlisunnet Fetva Hattı: Hasan Çıttır Hocaİslami konularda kendini  yetiştirmiş, İlahiyat fakültesi mezunu ve  fıkhi meseeler ve sorulan sorulara  "Ehlisunnet Fetva Hattı" grubu ile  araştırmalar ve en doğru bilgiyi vermek için emek harcayan İslam'a ve insanlara yardım etmek için sorularınıza cevapları  net şekilde öğrenmeniz mümkün.  


borcu olan kişi zekatını nasıl hesaplar?



Göz Yaşı Abdesti Bozar mı? Teravih Namazı İle İlgili Soru..

Soru: Hayırlı günler. Hocam iki sorum olacaktı mümkünse cevaplar mısınız ? Bir kaç gün denedim fetva hattını yoğunluktan sıraya bile alınmadım. Ulasamiyorum. Annem sormamı istedi. Birincisi gülmekten kaynaklanan göz yaşı akması abdesti bozar mı? Birde Ramazanda teravih namazında 2 rekatli 10 selamla kalıyoruz ya bütün 2 rekatları birinci rekatta kevser ikinci rekâtta ihlas okuyarak kılabilir miyiz? Allah razı olsun. Hayırlı huzurlu ramazanlar...

Cevap: 

 1. Namaz,dışında gülmekten ağlamaktan cerahatsiz normal çıkan gözyaşı abdesti bozmaz

 2.   Her iki rekatten sonra subhaneke okuyoruz ondan sonra namaz yeni başlamış gibidir istediğimiz süreyi yeniden okuyabiliniz. Her iki rekatte kevser ve ihlas okunabilir. Ancak ayni yerleri okumaktansa bilenler değişik yerlerden okusa daha güzel olur.

Ehlisunnet Fetva Hattı: Hasan Çıttır Hocaİslami konularda kendini  yetiştirmiş, İlahiyat fakültesi mezunu ve  fıkhi meseeler ve sorulan sorulara  "Ehlisunnet Fetva Hattı" grubu ile  araştırmalar ve en doğru bilgiyi vermek için emek harcayan İslam'a ve insanlara yardım etmek için sorularınıza cevapları  net şekilde öğrenmeniz mümkün.  


borcu olan kişi zekatını nasıl hesaplar?

Dini Sorulardan deleme Soru - Cevap

Soru ve Cevap ile İslami Bilgiler..


Merak edilen ilmihal bilgileri 

SUAL : Peygamberimizin mezhebi mi vardı? diye soranlara ne cevap verebiliriz?

ELCEVAP : 4 mezhebin yolu Efendimiz( sallallahü aleyhi ve sellem)'in yoludur. Örneğin; Şafii mezhebine göre kişinin hayatında 1 kere umre yapması farz-ı ayndır. Bu hükmün delilini hadisi şeriften almışlar. Hanefi mezhebi ise sünnet-i müekkede diyor. Hanefiler de başka bir hadisi şerifi delil alıyorlar. Hepsi ayetlerden hadislerden delil çıkarmışlar.

SUAL : Nafile namazın vakitleri ne zamandır ?

 ELCEVAP : İşrak namazı güneş doğduktan 45 dk sonra başlar, kuşluk namazı işrak namazını kıldıktan sonra öğle namazına 45 dk kalana kadar kılınır, evvabin namazı akşam namazından sonra kılınır, teheccüd namazı yatsıyı kıldıktan sonra imsağa kadar devam eder. Bu namazların kazası yoktur.

SUAL : Arkadaşıma kredi kartımı verdim. Taksitli alışveriş yaptı. Borcunu peşin olarak bana ödeyebilir mi?

 ELCEVAP : Diyelim ki arkadaşınız 5 bin lira borç istedi sizden. Siz de nakitiniz olmadığı için kredi kartınızı verdiniz. Arkadaşınız kartı kullandı, taksitli alışveriş yaptı. Netice olarak siz ona 5 bin lira borç vermiş oldunuz. Her ne kadar taksitli alışveriş yapmış olsa da kendisine ait olan paradan yapmıştır. Bu 5 bin lirayı size gelip nakit olarak ödeyebilir.

SUAL : Üzerinde necaset olan bir peçete halıya düştü. Nasıl temizlememiz gerekir?

 ELCEVAP : Değdiği yeri güzelce yıkayın. Fazla içeriye sirayet etmemişse üzerine köpüklü bir bezle güzelce silin.

SUAL : Ezan okunurken o vaktin namazı kılınabilir mi ?

 ELCEVAP : Sünnete uygun olan ezanı takib edip ezan duasını okuduktan sonra namaz kılmaktır. Dinlemeden, ezan okunduğu gibi kılacak olursanız da namaz sahihtir. Ama sünneti terk etmiş olursunuz.


SUAL : Namazda okuduğumuz sureyi karıştırırsak ne yapmalıyız?

 ELCEVAP : Şaşırdığınızda baştan alırsınız. 1-2 defa olmasında sıkıntı yoktur. 3-4 ü aşarsa tekrar baştan okuyup en son sehiv secdesi yaparsınız. Yaptığınız hata manayı değiştirecek olursa tekrardan kılmak güzel olacaktır.

SUAL : Kasko, sigorta yaptırmak caiz midir?

 ELCEVAP : Çoğunluk ulemaya göre isteğe bağlı sigorta, kasko yaptırmak caiz değildir. Meseleyi ele alan İbn-i Abidin Hazretleri buyuruyor ki; burada kumar vardır, haksız yere mal alıp-verme vardır. Çoğunluk alime göre böyle bir kazanç Allahü Teala'nın(celle celalüh) razı olduğu bir kazanç değildir.

SUAL : Cami içinde gülüp birbirine vuran çocukları uyardım ama yine bildiklerini yapıyorlar. Bu çocukları dövmem caiz midir?

 ELCEVAP : Mümeyyiz olmayan, isteğini söyleyecek kadar, namazda sessiz durulacağını bilmeyecek kadar aklı başında olmayan çocuk camiye getirilmez. Sizin bahsettikleriniz büyük çocuklar. Kendilerini uyarıp ailelerine söyleyin. Hocası değilseniz, babası değilseniz çocuğu dövme hakkınız yoktur. En fazla uyarabilirsiniz.

SUAL : Eşim memlekete babasının yanına gidecek. Gideceği mesafe seferi mesafesi. Gitmesi caiz midir?

 ELCEVAP : Kadın 90 kmyi aşıp sefere çıkacaksa erkek bir mahremi(en az 12 yaşında) yanında olmalıdır. Olmadığı takdirde çıkamaz. Zaruret varsa, mesela cenaze, ölüm kalım meselesi, dava meselesi varsa kadın topluluğuyla Şafii mezhebini taklid ederek yol güvenliği olan yerden gidebilir.

SUAL : Geçmiş cahiliye dönemimizde bozduğumuz yeminlerin keffaretleri var. Bunları ne yapmalıyız ?

 ELCEVAP : Kişi tevbe-istiğfar ettiğinde kul hakkı varsa yerine getirip vermemiz lazımdır. Cahiliye döneminde kasten oruç yenildiyse bunun tevbesi keffaret tutularak olur. Bozulan yeminlerin tevbesi de yemin keffaretini yerine getirmekle olacaktır.

SUAL : Namazda sözle veya beden hareketi ile selam alınabilir mi?

 ELCEVAP : Kişi, selamı sözle alırsa namaz bozulur, hareket ile alırsa bozulmaz.

SUAL : Abdest alırken ayağı yıkamamak, sadece mesh etmek yeterli midir?

ELCEVAP : Ehli sünnet alimlerine göre caiz değildir. Bu şia'ya göre caiz olan birşeydir.

SUAL : Kerahat vaktinde uyumak caiz midir?

 ELCEVAP : Kerahat vakitlerinde uyumak mekruhtur.

SUAL : Seyyid olan kişilere karşı sıradan insanlardan farklı mı davranmalıyız?

ELCEVAP : Tabiki edebimizi göstermemiz gerekir. Edeben sıradan insanlardan farklı olması gerekir.

Ağız alışkanlığıyla "Vallahi bunu yapacağım" diye bir cümle kurulsa, yani şuursuz bir şekilde, yemin geçerli midir?

 ELCEVAP : Ağız alışkanlığıyla yapılan yeminlere yemin keffareti gerekmez.


SUAL : Ortaklaşa alınan bir kurbanın 20 günlük gebe olduğu öğrenildi. Yavrunun henüz kalp atışları başlamamış. İğne vurarak gebelik sonlandırılabilir mi ?

 ELCEVAP : İğneyle gebelik sonlandırılabilir veya o şekilde kurban kesilebilir.

SUAL : Seferi olduğu için 2 rekat kılması gereken namazı, unutarak 4 rekat kılan kişinin ne yapması gerekir?

 ELCEVAP : 2 tane kerahat işlemiş olur. Birincisi 2. rekatta selam vermeliydi, ikincisi de Allahü Teala'nın ikramını geri çevirmiştir. Namazı kerahatle sahihtir, baştan kılmasına gerek yoktur.

SUAL : Doğum gününde mumlu pasta kesmek caiz midir?

 ELCEVAP : Mumlu pastalar yaptırmak, mumları söndürmek gibi hadiseler İslamiyette yoktur. Bu tür uygulamalar mekruh görülmüştür.

SUAL : Trenle yolculuk yaparken kıbleyi nasıl tayin edip namaz kılabiliriz ?

ELCEVAP : Görevlilere sorulur, telefonla bakılır vs. Bu şekilde kıbleyi bulup ayakta kılmaya gayret edilmelidir. Ayakta kılınamıyorsa, yer yoksa oturarak kılınır.


Ehlisunnet Fetva Hattı:  Hasan Çıttır HocaHalil İbrahim Aydın Hocaİslami konularda kendini  yetiştirmiş, İlahiyat fakültesi mezunu ve  fıkhi meseeler ve sorulan sorulara  "Ehlisunnet Fetva Hattı" grubu ile  araştırmalar ve en doğru bilgiyi vermek için emek harcayan İslam'a ve insanlara yardım etmek için sorularınıza cevapları  net şekilde öğrenmeniz mümkün. 


Dini Sorulardan deleme Soru - Cevap