-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

ads

Bükülmeyen El Öpülür (Deniz Taşkan)

Çok fazla siyasetle meşgul olan biri değilim ama küçükte olsa bir şeyler yazacağım. Bu yazdıklarım tamamen kendi fikrimdir. Malum son seçimde Ak Parti yüzde elliye yakın bir oy aldı, hakeza geri kalan yüzde ellide diğer partiler arasında dağılıyor. Aslında Ak Partinin başarısının çoğunluğu muhalefet partilerinin başarısızlığındandır. Siz çoğunluğu Müslüman olan bir toplumda başörtüsü yasak, siyer dersine yasak, Arapça dersine yasak din dersine yasak vb. politikalar koymaya çalışırsanız eliniz havada kalır.



Siz Kürt'üyle, Türküyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Boşnak'ı, Arapıyla zengin bir ırk çeşitliliğine sahip bir toplumda Türk ırkçılığı yada Kürt ırkçılığı yaparsanız eliniz havada kalır. Hemen hemen her şeyi ile dışarıya karşı bağlı bir ülke iken, baştaki hükümetin çoğu alanlarda yerli ürünler çıkarmasına tepki değilde destek olup tebrik etseydiniz belki her şey farklı olacaktı. En azından siz kazanacaktınız. Yaptığı yanlışları daha güzel bir üslup ile eleştirşeydiniz siz kazanacaktınız. Siz halkın yüzde 52 sinin destekleyerek seçtiği bir Cumhurbaşkanını tanımadınız ve bu demek oluyor ki, biz bu halkın yüzde 52 sini tanımıyoruz demektir. Bu da sizin başarısızlığınızın en büyük sebeplerinden biridir. Siz iç işlerinizde ki problemleri dışarıya yanı bizim en büyük düşmanlarımız olan, Avrupa şikayet ederseniz bu millet size her seçim tokadını vurmaktan çekinmeyecektir. Siz ülkeye yapılan hava limanları, üniversiteler, hastahaneler, yollar için millet adına teşekkür etseydiniz, siz kazanacaktınız. Ama siz seçimlere girmeyi vatana , millete hizmetten çok benim partim kazansın düsturuyla yaptığınız için bu millette size hiçbir zaman istediğinizi vermeyecektir.

İşte bu sebeple Ak Partinin başarısı, sizin başarısızlığınızdandır.

SELAM VE DUA İLE

Deniz Taşkan'a Ait olan bir önceki yazıyı okumak için >>  Hayatın Anlamı

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Hayatın Anlamı (Deniz Taşkan)

Ve güneş yeniden doğar. Yarı ölümden uyanırsın, ve aksini yaşamaya başlarsın.
Yani HAYATI...

Bir güneşin doğuşunu izlemek, yağan yağmurda kollarını bütün dünyayı saracakmış gibi açıp damlaların yüzüne vuruşu, balkondan dışarıyı izlerken kuşların masmavi gökyüzünde uçuşları sana hayatın tadını verir. Bir kelebeğin etrafında uçması, bir arının bal yapma görevini yerine getirmesi için bir çiçekten diğerine konması, kedilerin birbirlerine bakıp "mır mır" lamaları sana hayatın tadını verir. İnsanların "Bismillah" diyerek dükkan kepenklerini kaldırmaları ve diğer komşu esnaflara " -Hayırlı işler, bol kazançlar" demesi sana hayatın tadını verir. Annelerin evlatlarını okula götürmesi, sabah namazını camii cemaatiyle kılan amcaların, dedelerin kıraathanelerde birbirleriyle ettikleri muhabbet sana hayatın tadını verir.

Hayatın Anlamı (Deniz Taşkan)


Bir kaldırım taşının arasından çıkan bir oy ya da çiçek sana hayatın tadını ve o tadını aldığın hayatın başka bir alemde de devam edeceğini bilmenin tadını verir. Masmavi bir gökyüzü, kıpkırmızı bir güneş ve parçalanıp dağıtılmış bulutlar, sana sanatkârını ve ve o sanatkârı bilmenin tadını verir. Kendini bilmeyen, seni bilmeyen ağaçların "-Haydi alın ve yiyin" diyerek elleriyle(dallarıyla) ikram ettiği nimetlerin aslında kimin ikram ettiğini bilmek, sana hayatın tadını verir. Hiç yoktun ve var edildin ve bu kainat zerreden şemse kadar senin emrine, hizmetine verildi. İşte bu nimetin farkında olmak sana hayatın tadını verir. Kainattaki herşey Allah'ın ayetleridir, 'O' nun esmasından cüz-i ler taşırlar.

Onlardan Allah'a giden yolu keşfetmeye bak. Sanatlarda sanatkârı gör, görmeye çalış. Yoksa bu hayatın başka türlü tadını alamazsın. Dünyanın en iyi siyasetçisi olur siyasetini de yapsan, dünyanın en iyi yazarı olup kitabını da yazsan, dünyanın en zengin insanı olup en iyi dünya mallarını da kullansan, bunlardan ancak zahiri ve geçici tatlar alabilirsin. Eğer Allah'ı bulma yoluna ve onun verdiği tadı almaya çalışmıyorsan, sen hayatın asıl tadının, hakiki baki lezzetinin farkına varamamışsın kardeşim.

Geçmiş olsun, Rabbim şifa versin.

Amin.

SELAM VE DUA İLE

Bir önceki yazıyı okumak için "Aşk" isimli yazıya göz atabilirsiniz.

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Deniz Taşkan - Aşk

Deniz Taşkan - Aşk
AŞK, ne kadar bilindik bir kelime dimi. Şuan zamanımızda dudaklarımızdan en çok çıkan kelimelerden biridir AŞK. Oysa anlamından o kadar uzaklaştı ki yada uzaklaştırıldı ki değerinden ne bir eser kaldı nede bir kalıntı. Yerinde yeller esiyor dersek tabiri caizse çok doğru bir tanım olur.

Aslında göreceli bir kavramdır; herkese göre değişebilir. Kimine göre doğadır, kimine göre yasadığı şehir. Kimine göre daha farklı olabilir. Oysa şu yaşadığımız zamanda bu kelime dahada aşağılara çekildi iğrençliklerin içine sürüklendi, kirletildi. Şehvetin adını AŞK diye koydular ve gençlerimize böyle öğretmeye çalışıyorlar. Oysaki AŞK çok farklıydı. Mesela;
AŞK, Vefaydı. Efendimiz hira nur dağına çıktığında, dünyada vefanın eşsiz örneği Hz. Hatice annemiz o yaşlı haliyle o dağa tırmanıp yemek götürdü.

AŞK, Hayranlıktı. Hz. Aişe annemiz evinden çıkan eşi peygamber efendimizin ardından hayran hayran bakardı.

AŞK, Hasretti. Efendimizin vefatından sonra Hz. Bilal(r.a.) ezan-ı muhammediyeyi okumaya kalksa "Eşhedü enne Muhammed en resulullah" kısmına geldiğinde o kısmı söyleyemeyip diz üstüne çökerdi.
AŞK, Candan vazgecmektir. Müşrikler ilk müslümanlara zulmetmeye başladıklarında Yasir ve Sümeyye(İslam'ın ilk şehitleri) canlarından vazgeçtiler.

AŞK, Doğrulamaktı. Efendimizin miraç olayı meydana geldiğinde müşrikler Hz. Ebubekir (r.a.)'in yanına gelip "Peygamberiniz bir gecede Mescid-i Aksa ya gittiğini söylüyor,.sen bu duruma ne dersin" diye sorduklarında, Hz. Ebubekir(r.a.) "Eğer Hz. Muhammed(s.a.v.) diyorsa doğrudur" diye tasdik ediyordu.

İşte kardeşlerim AŞK kelimesinin anlamı aslında bunlardır ve bunun gibi daha nice AŞK'lardır. Bizde gerçek AŞK'ı onlardan öğrenelim.
SELAM VE DUA İLE.


Bir önceki yazımız >>  ARINMAK

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Deniz Taşkan - ARINMAK

Deniz Taşkan - ARINMAK
Ey Allah'ın yarattığı en güzel mahluk. Ey Allah'ın HALİFEM dediği varlık. Kendine gel. Başını
ellerinin arsına al ve düşün. Bu gidiş nereye? diye.

Bir kez düşün ve tam düşün her şeyi düşün. Kendini anlamaya bak, Rabb'ini dinle, doğruyu bul.
Sonunda mutluluğa eriş. Hem ne mutluluk. Ebedi bir saadet. Sonsuza kadar mutluluk.Canının istediği herşey
var  orada. Değermi fani hayata karşı baki olan hayatı mahvetmeyi. Sonsuza kadar mutsuz olmaya değermi. Koy elini kalbine dinle kendini. Sadece dinle. Dinle. Dinle.

Aç gözlerini hakikate ve gör gerçeği.
Aç kulaklarını dinle ve işit hakikati.
Al hakikati eline ve tut hakikatin elinden.
Koy hakikati kalbine sev hakikati.

Sonrasında ilahi bir rıza. cennete açılan kapılar ve sonuna kadar kapana cehennem kapıları.
Anla kardeşim artık anla. Gittiğin yol azaba giden yol, mutsuzluğa giden yol.

Ne diyor şair cahit sıtkı tarancı.

'NEYLERSİN ÖLÜM HERKESİN BAŞINDA
UYUDUN UYANAMADIN OLACAK
KİMBİLİR NEREDE, NASIL, KAÇ YAŞINDA.
BİR NAMAZLIK SALTANATIN OLACAK
TAHT MİSALİ O MUSALLA TAŞINDA.'

İşte o tahta çıkmadan gel tövbe et. Rabbine tertemiz git.
Ancak tevbe edip halini düzelterek gerçeği söyleyenler başka. İşte onları ben bağışlarım.
Ben çok merhamet ediciyim, tevbeleri çokça kabul ederim.(BAKARA/160)

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Deniz Taşkan - SENİN HERŞEYİN ELLERİNDE


Deniz Taşkan -  SENİN HERŞEYİN ELLERİNDE
Ümitsiz olma kardeşim herdaim umutla yaşa. Hiçbir gece yoktur ki ardından güneş doğmasın. Sen yeter ki pişmanlığında samimi ol.

Pişmalığının hamurunu gözyaşlarınla yoğur, içine Rabbine olan sevgini kat ve bunu ruhuna yedir.

Nasıl yediricem diye mi düşünüyorsun. Söyleyeyim sana. Tevbe ile,namazın ile, yalvarışların ve yakarışların ile, gözyaşların ile.

Ellerini aç ve bak, gözlerinle bakarsan birşey göremezsin ama gönül gözünle bakarsan aslında ne kadar zengin olduğunu anlayacaksın.

Çünkü insanın herşeyi avuçlarında gizlidir.
Sade dar zamanında değil geniş zamanında da Rabbine yönel.
O buyurmuyormu ki,'Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.KAF/16' diye.
Hiçbir günah Rabbinin rahmetinden daha büyük değildir.
O kulunu affetmek için bahaneler ararken sen sakın ümitsiz olma. Aç ellerini yönel O'na iste ne istiyorsan. O'nun hazinesinde hiçbirşey azalmaz.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri ne diyor bak, oku.'O'NU TANIYAN VE İTAAT EDEN ZİNDANDA DAHİ OLSA SARAYLARDADIR. O'NU UNUTAN SARAYLARDA DAHİ OLSA ZİNDANDADIR,BEDBAHTIR.'

Sen O'nu bulmaya bak gerisi önemli değil.
Sen HZ. VAHŞİ'nin nasıl tevbe ettiğini bilmiyormusun. O Peygamber efendimizin en sevdiği amcası HZ. HAMZA' yı uhud savaşında şehit etmişti. 


Fırlattığı o mızrak istemeye istemeye aplanmıştı O'na.Ve şehit etmişti HZ.HAMZA'yı.Vahşî, Hazreti Hamza’yı şehit ettikten sonra Mekke’ye döndü.

Mekke fethedilince de Taif’e kaçtı. Taifliler de, İslâm’a girmek için Resûlullah’ın yanına gidiyorlardı. Artık Vahşî’nin kaçacak yeri kalmamıştı.

Kâinatın Efendisi, Vahşî’yi İslâm’a davet için haber gönderdi.
Vahşî ise Resûlullah’a şu cevabı iletti: “Ya Muhammed beni nasıl İslâm’a çağırırsın?! Allah’a şirk koşanlar, Allah’ın muhterem kıldığı bir canı haksız yere öldürenler, zina edenler günahlarının cezasını çekerler. Kıyamette, o büyük duruşma gününde cezaları katmerli olur, azap ve zillet içinde ebedî kalır. Hâlbuki ben bunların hepsini yaptım. Daha benim bir kurtuluşum olur mu?”
Bunun üzerine Allah (cc) şu âyeti inzal buyurdu: “Ancak şu var ki dönüş yapıp iman edenler, güzel ve makbul işler işleyenler bundan müstesnadır. Allah onların kötülüklerini iyiliklere, günahlarını sevaplara çevirir. Çünkü Allah gafurdur, rahimdir.” (Furkan, 25/70)

Bunun üzerine Vahşî: “Ya Muhammed, ‘Dönüş yapıp iman etme, güzel ve makbul işler işleme’ çok çetin bir şarttır. Bana kalırsa ben bu işin altından kalkamam.''

Hemen ardından şu âyet nazil oldu: “Şurası muhakkak ki, Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, ama bunun altındaki diğer günahları dilediği kimse hakkında affeder.” (Nisa, 4/48)

Yine Vahşî; “Yâ Muhammed, bu konuda görüşün nedir? Affetmek, Allah’ın hikmet ve iradesine bağlıdır. Bilmiyorum; beni bağışlar mı bağışlamaz mı?” diye sordu.
Akabinde hemen şu âyet nazil oldu: “Ey Şanlı Nebî, sen şunu tebliğ et: ‘Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah, dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O, gafur ve rahimdir, çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur.” (Zümer, 39/53)

Vahşî, tam istediği cevabı almıştı. Derhal Müslüman oldu. Bazı insanlar dediler ki: “Yâ Resûlallah! Biz de Vahşî’nin yaptığı gibi yapmıştık. Aynı şartlar bizim için de geçerli mi?” Fahr-i Kâinat, “Bu şartlar bütün Müslümanlar için geçerlidir.” buyurdular. (Taberani, Mu’cemu’l-Kebir, 11/197)
İşte kardeşim hiçbir ümitsiz olma sen ne yaparsan yap yinede gel.
Ne diyor HZ.MEVLANA.Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
ister kafir, ister mecusi,
ister puta tapan ol yine gel,
bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…

SELAM VE DUA İLE.


Bir önceki yazıyı okumak için >>  Gel ey kardeşim

Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Deniz Taşkan - Gel ey kardeşim

Gel ey kardeşim.

Günahlarından sıyrılda gel. Nefsini hapsette gel. Dünyaya olan sevgini öldürde gel. Seni yaptığın her günahına rağmen seven, nimetini sayısızca veren, seni yoktan var edene gel. Rabbine gel. O ki kuluna şah damarından da yakın. Bir bırak bak hayat günahsız ne kadar güzel.

Gel ey kardeşim
Birazcık düşünsen göreceksin günahların çirkinliklerini. Ne kadar iğrenç olduklarını. Rabbinin hoşnutsuzluğunu kazandığını bir düşün. Mesela her türlü iyilik yaptığın ve istediği herseyi verdiğin birinin senin hoşlanmadığın, yapmasını istemediğin bir fiili yaptığını düşün. Ne kadar üzülürsün dimi. İşte kardeşim sen de günahlarınla Rabbini üzmüş olursun.
Yaptığın her günah kalbinde bir siyah leke bırakır kardeşim. Rabbin ki o nu sana tertemiz vermemişmiydi. Emanete böylemi sahip çıkıyorsun. Halbu ki emanet aldığın herşeyden hesaba çekileceksin.Yemek yemek için girdiğini bir lokantada bile hesap vermeden çıkamıyorsun. Şu koca kainatta herşey senin hizmetine sunulmuşken ve de sen onu kullanmışken hesap vermeyecekmi sanıyorsun kendini. Bilakis kardeşim en her zerresine kadar hesaba cekileceksin. Ama sen, sen ol, kendini ölmeden önce hesaba çek. Çünkü ölüm ölmüyor kardeşim. Sana diyorum kardeşim.
Günahlarından sıyrılda gel. Nefsini hapsette gel. Dünyaya olan sevgini öldürde gel. Şüphesiz Rabbin merhamet lilerin en merhametlisidir.
NOT: YAZDIKALARIMI ÖNCE NEFSİME YAZIYORUM

Bir Önceki Yazıyı Okumak İçin >> Ey kalbim



Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Deniz Taşkan - Ey kalbim

Deniz Taşkan - Ey kalbim
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlarmış her iş. Ey kalbim sende Rabbini bil ve O'nun ismiyle başla her işe ki işlerin her daim bereketli olsun. Ne zaman daralırsan O'nu an. Kendini kötümü hissediyorsan O'na sığın. Şimdi size gerçek bir anı'mı anlatayım.

Bir vakit kendimi çok kötü hissediyordum. Çok fena daralmıştım. Ne yapacağımı bilemiyordum. Ama hiçbir zaman namazlarını sıkıntıyı bahane edip te terk etmedim.Vardiyalı çalıştığım için gece işe gidiyordum. Otobüse binip işe gidiyordum. Otobüs biraz ilerledikten sonra yanımda başından beri oturan genç bir kardeşim kalktı ve otobüsten indi. Daha sonra yanıma 45 yaşlarında yüzü resmen nur'a boyanmış bir abi oturdu. Ben telefonla kısa sureleri ve ilahiler dinlerken yanımdaki abi kendi telefonunu bana doğru uzatıp notlar bölümündeki ayetleri göstererek bunları yaz ve sabah akşam oku dedi.

Bütün dünya bir araya gelse sana zarar veremez dedi. Sıkıntıların gider dedi. Tabi ben çok heyecanlandım. Benim ineceğim yerde o da indi ve dedi ki; "Hic endişelenme Allah seni seviyor" dedi. Allah'ım bu neydi şimdi derken bile kalbim hızlı hızlı çarpıyordu. Ve anladım ki Rab kulunu bu sıkıntıdan kurtarmak için bir vesile yolladı. Tabi bu ayetlerin hangileri olduğunu yazacağım size.

Yani kardeşlerim nerede, ne zaman nasıl olursa olsun içinizde sıkıntımı var Rabbimize yönelelim. O her yerde hazır ne nazırdır. O kuluna pek merhametlidir.O kuluna pek şefkatlidir. O nun rızasından başka hiçbir şeyi kendinize amaç edinmeyin. Zaten siz O'nun rızasını arayın gerisini O size verir.

SELAM VE DUA İLE...

De ki: “Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler" (Tevbe-51)

Ve eğer Allah, sana bir zarar (bir darlık) dokundurursa, artık onu, O'ndan (Allah'tan) başka giderecek kimse yoktur. Ve eğer sana (senin için) bir hayır isterse, o taktirde O'nun fazlını geri çevirecek kimse yoktur. O'nu kullarından dilediği kimseye isabet ettirir. Ve O; Gafûr'dur (mağfiret eden), Rahîm'dir (rahmet nurunun sahibi). (Yunus-107)

Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de O bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da yazılı)dır. (Hud-6)

“İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah’a dayandım. Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir.” (Hud-56)

Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.(Ankebut-60)

Allah, insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. Neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Fatır-2)

And olsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan elbette, “Allah”, derler. De ki: “Peki söyleyin bakalım? Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah’ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar O’nun rahmetini engelleyebilirler mi?” De ki: “Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O’na tevekkül ederler.” (Zümer-38)



Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır. 

Deniz Taşkan - İMTİHAN

islam
Allah'a abd olan insan dünyaya nasıl geldiğini,niye geldiğini ve ne yapması gerektiğini bilmelidir. Aklını kullanarak tefekkür etmelidir. Benim bu dünya hayatında ki konumum nedir, Rabbimin beni yaratmasındaki amacı nedir öğrenmeli.Sadece yiyerek, içerek bir takım ihtiyaçlarını gidererek hayatta verilen mühleti boşa harcamamalıdır.Aklını az bişey kullansa benim bu yaptığımı aklı olmayan mahlukatta yapıyor demek ki benim başka bir vazifem var diyebilmeli.

Rabbimiz ayeti kerimede;Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık. (İNSAN/2) buyurarak bizleri imtihan için yarattığını bildiriyor. Demek ki insanın diğer mahlukattan farklı bir görevi var bu da kulluk bilinci.İşte biz aklımızı bu kulluk bilinci için kullanmalıyız.Yine başka bir ayeti kerimede O, hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, bağışlayandır. (MÜLK/2) buyurmuştur.Evet biz insanlar imtihana tabii tutuluyoruz.Yani bu sınavın sonunda ya güzel bir mükafat var ya da ağır bir ceza.

Ey insanoğlu bu dünyaya niye geldiğini hiçbir zaman unutma. Biz bir imtihandayız ve bu son nefese kadar devam edecek. Kimimiz; anne-babamızla, kimimiz; eşimizle, kimimiz; mal-mülk, kimimiz de ;sağlığımızla imtihan olacağız. Bizim yapmamız gereken bu imtihanı geçmektir.Yoksa sonumuz hüsran olur.Rabbimiz bizleri bu imtihanlardan geçenlerden eylesin, bizleri cenneti ve cemaliyle müşerref eylesin.



Yazar Hakkında: Deniz Taşkan İslami konular hakkında kendine  özgü yazılar yazmaktadır. Kendine ait birçok makalesi bulunmaktadır.