Tanınmış koşu atları vardır. At yarışlarında, seyircilere parmak ısırtacak gibi koşmaktadırlar: sahiplerine bakıcılarına saygınlık kazandırırlar. Gün gelir, bu atlat hayatlarını kaybederler. Ancak koştuğu koşular hiçbir zaman unutulmaz her zaman dilden dile anlatılır.
İnsanlara hizmet etmiş, başkalarıyla kendilerini çevrelerine sevdirmiş olan bazı kişiler de bu şekildedir. Günü geldiklerinde onlarda bu fani dünyaya veda edecekler ama, isimleri dilden dile yaşayacaktır.
Çevrenizdeki cadde sokak, kitaplık, park, çeşmeler, tiyatro, gibi yerlerin isimlerine hiç dikkat ettiniz mi? Bu isimlerin birçoğu insanların adlarını taşımaktadır. Bu kişiler bu dünyadan ebedi aleme göç etmiş ancak isimleri unutulmamış ünlü ve insanlara faydalı olmuş kişilerdir.
Ünleri, içinde yaşadıkları toplumların, dışına taşmış olanlar da vardır. Edison, Galile, Pastör, Arşimet vb. Yaptıkları işlerden, gösterdikleri başarılardan dolayı bütün dünya bunların adını saygıyla anmaktadır.
Buradan da anladığımız gibi ölüm insanın adını silmeyebiliyor. Bu dünyada faydalı işler yapmış isek adımız öldükten sonrada yaşamış oluyor ve manevi olarak hiçbir zaman ölmüyoruz.
Hiç yorum yok: