Hayasızlık ise kalbin katılığındandır, katı kalpli olan da cehennemdedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir gün şöyle buyurdu:
- Allah (c.c.)'tan gereği biçimde haya edin.
Bunun üzerine Sahabe-i Kiram (r.a.),
- Ey Allah'ın Resulü! Elhamdülillah, zaten biz Allah'tan haya ediyoruz, dediler.
Peygamberimiz (s.a.v.) ise şöyle buyurdu:
- O, sizin anladığınız utanma hissi değildir. Allah (c.c.)'tan gereği biçimde haya etmek demek; baş ve bedende bulunan bütün organları her türlü günah ve haramlardan korumak, ölümü ve toprak altında çürümeyi daima hatırlamaktır.
Ahireti isteyen dünyanın süsünü bırakır. Kim bunları yerine getirirse Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur.
Kıyamet gününde Allah'a göre en kötü insan, birlikte olduğu eşiyle arasındaki mahremiyeti sırrını başkalarına anlatan kimsedir.
Allah, yoksul olmasına rağmen iffetini koruyan mümin kulunu sever.
Allah Teala bir kulu helak etmek isterse önce ondan hayayı çekip alır.
Her dinin bir ahlakı vardır. İslam'ın ahlakı da hayadır.
İlk Peygamberlerden itibaren halkın hatırında kalan bir söz vardır.
* Utanmazsan dilediğini yap!
Bir işte kötülük ve çirkinliğin bulunması onu lekeler. Bir işte haya duygusunun bulunması ise onu süsler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir gün utangaçlıktan dolayı birisini azarlayan bir adama rastladı.
Adam şöyle söylüyordu:
- Sen çok utanıyorsun.
Peygamberimiz (s.a.v.) adam şöyle buyurdu:
- Bırak onu. Zira haya imandandır.
Hiç yorum yok: