Konuşma Adabı

"Güzel ve tatlı konuşmak sadakadır."

Özür dilemek zorunda kalacağın bir sözü söyleme!

İnsanları yüzükoyun ve burunları yerde süründürerek cehenneme düşürecek olan şey, dillerinden başkası değildir.

Allah'ın adını anmaksızın çok konuşmayın. Allah'ın zikri dışında çok konuşmak kalbi katılaştırır. Kalbi katı olanların ise Allah (c.c.)'tan uzak kimseler olduğunda şüphe yoktur.

Kul, iyice düşünüp taşınmadan bir sözü söyleyiverir de bu nedenle cehennemin doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşüverir.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
- Gıybet nedir, bilir misiniz?
Ashab-ı Kiram (r.a.)
- Allah ve Resulü daha iyi bilir, dediler.
Hz. Peygamber (s.a.v.),
- Gıybet, din kardeşini ve onun hoşuna gitmeyen bir söz ile anmandır, buyurdu.
- Eğer söylenen husus onda varsa ne dersiniz? diye soruldu.
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.),
- Eğer söylediğin şey onda varsa gıybettir.
Eğer söylediğin şey onda yoksa o zaman zaten ona iftira etmiş olursun, buyurdu.

Söz getirip götürerek insanların arasını bozan kişi (koğucu) cennete giremez.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) yanından geçmekte olduğu iki mezar hakkında şöyle buyurdu:
- Bu ikisi, hafife alıp küçümsedikleri birer günahtan dolayı azap görüyorlar. Evet aslında (günahları) büyüktür.
Biri insanlar arasında laf taşıyarak onların arasını bozardı.
Diğeri ise idrarından sakınmaz, iyice temizlenmezdi.

Her işittiğini söylemek kişiye günah olarak yeter.
Çok gülmeyiniz, zira aşırı gülmek kalbi öldürür.

Bir sahabe şöyle anlatıyor:
- Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz'e bir insanı, davranışlarını taklit ederek anlattım. Bunun üzerine Allah'ın Resulü (s.a.v.) şöyle buyurdu:

- Karşılığında bana dünyayı verseler bile, bir insanı hoşlanmayacağı bir şey ile nitelemeyi ve taklit etmeyi kesinlikle sevmem.