
Ömer Dinçer’in Bu düşüncesinin hatalı olduğunu ve Milli Eğitim Bakanlığının bu stratejisinin yanlış olduğunu bütün öğretmenler yaşadılar ve gördüler. Yanlış yapmak insanlara özgüdür, ancak yanlışta ısrar ederseniz yüzbinlerce insana zarar vermiş olursunuz. Bakanlığımızın bir an önce Tayin ve atama konularında geri adım atması ve daha önceki takvimlere geri dönmesi ivedilikle alınması gereken bir hareket olacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığının yanlış yaptığı konulardan birisi de okulları müstakil hale çevirme çabası. 4+4+4 eğitim sisteminin plansız programsız uygulamaya konulmasının ardından ülke genelindeki okulları bir anca müstakil binaya çevirme gayreti de yine büyük sorunları beraberinde getirdi. Yüz binler öğretmen okul değiştirmek zorunda kalırken milyonlarca öğrenci de okul değiştirerek sınıfına uygun okulları tercih etmek zorunda kaldı. İlk okul ,orta okul kavramları tekrar geri getirildi ancak bu kez de öğrenciler okul değiştirmek mecburiyetinde kaldı. İlkokulu bitiren bir öğrenci kendi okulunda orta okula devam edebilirken artık başka okula kayıt yaptırmak zorunda kalıyor. Bu da öğrencilerin evlerine yakın okul bulmak , sınıf arkadaşlarından ayrılmak ,öğretmenlerini bir daha görememek gibi psikolojik yıpranmalara sebep olacaktır. Olaylara kısa vadede baktığımız için gelecekte ortaya çıkacak toplumsal sorunları hesap edemiyoruz maalesef.
Bu sorunlara onlarcasını eklemek mümkün;
Ders saatlerinin artırılmasıyla öğrencileri gece geç saatlere kadar ders işlemeleri,
Okul dönüşümlerinin öğretmenler , öğrenciler ve veliler tarafından sorunlar ortaya çıkarması ,
Alan değişikliği ile bir çok öğretmenin uzmanı olmadığı alanlarda öğretmenlik yapması,
Okullarda binaların sisteme uygun olmaması ,
Bürokratik ve mevzuat boşluğu kaynaklı sorunlar,
Sınav sistemlerinde sürekli değişikliğe gidilmek zorunda kalması ,
Anadolu lisesi öğrenci sınıflarının yetersiz olmasından dolayı on binlerce öğrencinin istemeyerek meslek lisesine gitmek zorunda kalması vs. vs.
Bu sorunlar uzayarak gider.
Peki Milli Eğitim bakanlığı şu noktada ne yapmalı?
Öncelikle bürokrat yapısını değiştirmeli ve öğretmen kökenli bürokratları göreve getirmeli. Sorunları sorunların içinden gelenler çözebilirler. Bu şuna benziyor; Sağlık bakanlığına bir inşaat mühendisini bakan yapmak. İnşaat mühendisi doktorları tanımadan ,dokrların şartlarını bilmeden , hastane yapıları işleyişleri personellerin talepleri hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadan bakanlığı nasıl yönetebilir?
Milli Eğitim Bakanlığı ayrıca karar mekanizmasına öğretmenleri de katmalı ve fikirlerini değerlendirmeli. Birkaç kişinin isteğine bağlı politikalar ile günü yönetim anlayışı devlet ciddiyetine aykırı bir durumdur.
Bunu yaptıktan sonra da yaptıkları yanlışları inatla kabul ettirmek yerine yanlışlarından dönerek öğretmen , öğrenci ,veli ve diğer personelleri bu kaos ortamı içerisinden ancak kurtarabilir. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcının bu taleplerin farkına varıp gereğini yerine getireceğine inanıyoruz.
Değerli öğretmenlerimizin sisteme yönelim tüm çözüm önerileri ve bu konudaki makalelerini sitemizde yayınlamaktan memnuniyet duyarız. Değerlendirmelerini www.ogretmenplatformu.com sitesinde paylaşabilirsiniz.
Yazar: Mehmet Mert
Öğretmen Platformu Editörü
ads
Hiç yorum yok: