
Dikkat edin! Her sultanın özel korunmaya aldığı yasak bölgesi vardır. Unutmayın ki Allah'ın yer yüzündeki korumaya aldığı yasak bölgesi de haramlardır.
Şunu iyi bilin ki insan vücudunda küçücük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa bütün vücut iyi olur. Şayet o bozulursa bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalptir.
Helal, "açık ve belli olan, hükmü kesin olarak bilinen, içinde hiç bir şüphe bulunmayan, kalbe huzur ve sükun veren şeylerdir. Haram da "belli ve açık olan, hükmü kesin olarak bilinen kalbi huzursuz eden şeylerdir. Şüpheli ise ikisinden birine benzeyen ve tesbiti zor olan şeylerdir. Zira o, bir yönden helale diğer yönden harama benzer veya her ikisine benzer, fakat biri ağır basar yahut ikisi de eşit ağırlıkta bulunur.
Evet, helal, Allah'ın kulları için temiz kıldığı şeylerdir. Yenmesinde, içmesinde, giyinmesinde ve kullanmasında herhangi bir sakınca bulunmayan şeylerdir. Bunun zıddı ise haram şeylerdir. yenmesi, içilmesi, giyilmesi ve kullanması sakıncalı görülmüştür. Bir de bunlar arasında bazı şüpheli şeyler vardır ki bunlar koruluğa benzetilmiş, dinin ve ırzın muhafazası bunlara bağlı kılınmış ve bu sebeple bunlardan şiddetle uızak durulması istenmiştir.
Şüpheli şeyler, hakkında helal veya haram olduğunu bildiren kesin delil olmayan şeylerdir. Hüküm vermekte zorlanılan hususlardır. Bunun içindir ki Resulullah ( s.a.v.) "İnsanların çoğu onu bilmezler..."buyurmuştur. Bununla birlikte ümmet içerisinde şüphelilerin durumunu bilen alimler, arifler her zaman bulunur. Ama şu bir gerçektir ki kalp şüpheli şeyler karşısında tatmin olmaz, hep endişe ve şüphe içinde kalır. Bu sebepledir ki Hz. Muhammed ( s.a.v.) Efendimiz,
"Sana şüphe veren şeyi bırak, kalbinin rahat ettiği işe bak" buyurarak bu tür şeyleri terketmeyi emretmektedir. Zira helalde ve hayırda kalp huzuru vardır; haramda ve şüpheli şeylerde ise kalp tedirgin olur, huzursuz olur. Nitekim, "İyilik nefsin ve kalbin huzur bulduğu, rahat ettiği şeydir; kötülük ise kalbi tırmalayıp rahatsız eden ve kalbin yatışmadığı şeydir" buyrulmuştur.
Sonuç olarak mümin kalbini, aklını, midesini ve bedenini haram ve şüpheli şeylerden uzak tutmalıdır. Aksi halde tıpkı sürüsünü başkasına ait bir arazinin etrafında otlatan çoban gibi, onun da haramın içine düşmesi kaçınılmaz olur.
Yazar: Siraceddin Önlüer
Kaynak >> Kırk Hadiste Müslüman Şahsiyeti [ Semerkand ]
ads
Hiç yorum yok: