
Hadiste de ifade edildiği gibi edepten daha üstün bir hediye yoktur. Zira kazanılacak bütün zahiri ve manevi hediyeler edeple elde edilir. Dünya ve ahiret saadetine edeple varılır. Hak yolcusu ancak edeple yol alır. İlim edeple güzel ve tam olur. Zikir ancak edeple fayda verir. İbadet edeple yapılırsa Allah'a ulaşır. Tövbe edeple kabul edilir. Bunun için her şeyde edep istenir, edep beklenir.
Edep, aynı zamanda ihsan mertebesine ermenin adıdır. Yani her zaman ve her yerde Allah'ı görür gibi davranmaktır, bu şuuru taşımaktır. Dahası her hususta Hz. Peygamber'i (s.a.v.) örnek alıp ona ibadet etmektir. Zira edebi son şekliyle temsil eden Allah Resulüdür. Yüce Allah, onu en güzel şekliyle terbiye etmiş, sonra da insanlığa örnek model olarak göndermiş ve şöyle buyurmuştur.
"Allah'ın resulünde sizin için güzel örnekler vardır" (Ahzab 33/21). Kendisi de bu hususa işaret ederek şöyle buyurmuştur: "Beni Rabbim terbiye etti, ne güzel terbiye etti!"
İşte mürebbisi yüce Allah olan Hz. Peygamber (s.a.v.) böyle bir edebin zirve noktasındadır. O halde edep öğrenmek isteyen ona bakmalı ve o endam aynasında edebi kendi kametine uygun şekilde seyretmelidir. Zira Hak Teala, onu yüce bir ahlak üzere yaratmış, mükemmel bir edebple terbiye etmiş, sonra da insanlığa en güzel örnek ve rahmet vesilesi olarak gönderilmiştir.
Her yerin, her meclisin ve her makamın kendine göre bir edebi vardır. Edep her yerde ve her şeyde lazımdır. Edebin olmadığı yerde selamet değil, sefalet olur. Huzur değil, husumet olur. Edebin önemsenmediği yerde ilim değil, cehalet, ilerleme değil, gerileme; imar değil, çöküş olur. >Zira edep ve adaptan mahrum olan fert ve cemiyetler, hüsrandan kurtulamaz ve huzurla yaşayamazlar. Ama edep ve irfan sahibi olanlar, hayatını nizam ve intizam içinde geçirir, huzur ile yaşarlar.
Yazar: Siraceddin Önlüer
Kırk Hadiste Müslüman Şahsiyeti [ Semerkand ]
Allah bizleri edepli müminlerden eylesin.
YanıtlaSil