Eşref Edip Fergan

Müslümanların avukatı Bekir Berk, bütün Anadolu'ya doğru seferlerini buradan başlatırdı. Bilhassa (1973-1963) arasındaki 10 sene bütün  Türkiyedeki masum-mazlum Müslümanların mahkemelerindeki müdafaaları burada hazırlanırdı. Bahsi geçen günler resmi-gayri resmi birçok iftira broşürlerinin kitapçık ve kitaplarının iftiralarla, yalan tezvirlerle ortalığı karıştırmaya çalıştıkları zamanlardı.

İslamiyetin mukaddes tarihine şerefler veren birçok ilim irfan sahibi kişileri bugünlerde tanımaya başlamıştım.

Otuz sene kadar önceydi, yine Berk avukatımızın şaheser hitabelerine kulak kabartarak dinliyorduk. Kendileri yine bir Anadolu seferine gelmişti. Beyatlu merhumun:

Adalardan mı, Tunus'tan mı, Cezayir'den mi?

diye Osmanlı'nın şanlı donanmasının, Hayreddin Paşa'nın hangi seferlerden, hangi seherlerden geldiğini sorması gibi, Merhum-mağfur Bekir ağabeyim, İslamiyetin nuruna, Kur'anın nuruna saldırmak isteyen, karanlık bahtsızları anlatıyordu. Bu anlatış seans ve hitabeleri bazen de, tam namaza duruş anlarında, Osmanlı akıncılarının kıyafetlerinin içinde olurdu.

Yazıhanenin caddeye bakan büyük odasındaki çok büyük derin koltuklarının içinde belki de yaşı sekseni bulmuş, bir ihtiyar, İstiklal Marşı şairimizin dostu Eşref Edip Fergan'dı.

Asya gibi İslamiyetin şanlı kıtasının Türkoğlu, derin derin dinliyordu. Perk az konuşuyordu çok az soruyordu. Bu murakebe halindeki dinleyişlerinin neticesinde, muhterem Mehmet Şevket Eygi'nin çıkardığı haftalık yeni İstiklal gazetesinde haftalarca okurduk. Bilhassa bunlardan birisini temelli senatörlerden, eski ihtilalcilerden Ahmet Yıldız'a cevaplarıydı. Uzunca, haftalarca süren bu cevap: "İslam düşmanlarının tertiplerini ortaya çıkarmak vazifemizdir" başlığı altında tam ondört hafta çıkmıştı.

Eşref edip fergan'ın Bediüzzaman ve Mehmed Akif'le olan dostluğu ve arkadaşlığı ikinci Meşrutiyet dönemlerinde başlamıştı.

Merhum edibimiz, Özbekistan'ın Fergana şehrinden gelen bir İslam ailesine mensuptu. Babası Özbekistan muhacirlerinden olarak, Trakya'ya gelmişti. İslam Ağa ve Nefsine Hanım'ın oğulları Eşref Edip, Selanik'in kuzeyindeki sere'de 1882 yılında dünyaya gelmiştir.

Mehmed Akif, Ebulula ile beraber Sırat-ı Müstakim dergisini çıkartmaya başlamışlardı. Derginin 182'inci sayısından itibaren ismini Sebilürreşad olarak değiştirmişlerdi. Gerek Mehmed Akif'le, gerek Bediüzzaman'la alakalı birçok neşriyatı olmuştu. Bilhassa Bediüzzaman'ın gönül-gaye dostu olarak, birçok yazılar yazmış ve üç tane de kitap yayınlamıştı.

Yazar: Necmeddin Şahiner

Hatıralarda Bediüzzaman - Vural Yayıncılık