İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerdedir

Genel olarak bizler  iş hayatımızın olduğu memleketlerde ikamet ederiz. Bu yüzden doğduğumuz yerlerden büyük şehirlere göç ederiz. Ancak doğduğumuz yeri her zaman severiz ve unutamayız. İnsanları, hayatı, doğayı, hayvanları doğduğumuz yerde görmüş ve tanımışızdır.  Çocukluk yıllarımız oralarda geçmiş ve unutulmaz dostluklar edinmişizdir. Kimse  doğup büyüdüğü ve geçmişinin yaşandığı yerlerden uzak yerlere gitmek istemez. Kim ister ki?

Ancak hayatın bizlere sunduğu koşullar nedeniyle bu durum değişiklik gösteriyor. Nüfus çoğalıyor. Tarlalar, iş yerleri insanlara yetmez hale geliyor. Başka yerlere girmek, iş bulmak gerektiği durumlar oluyor. İş bulunca da, gidilen yerde takılıp kalınıyor. Bu yüzden memleketine, doğup büyüdüğü yerlerde yaşayamaz oluyor.

Bu zamanda iş bulmak, ev geçindirmek çok zor hale geldi. Bunu gözlemleyebilmekteyiz. Bununla birlikte iş bulmak ve daha iyi gelir elde etmek için  ülke dışına çalışmaya gidenlerin sayısı az değildir. Büyük ülkelerde onlarca işçiler çalışmaktadır.

Gurbet hayatı oldukça zordur. Bunu ancak yaşayan bilir. İnsanın sevdiği kişilerle,  doğduğu yerde hayatını devam ettirmesi en güzel şeylerden biridir. Ancak ne yazık ki, bu durumdan dolayı insanlar  doydukları yerde yaşamayı tercih etmek zorunda kalıyorlar.