Madem ki insanlık Hz. Adem ve Hz. Havva ile başlamıştır; bir erkek ve bir kadınla başlayan insanlık serüveni çekirdek hükmündeki aileyle devam edecektir.
İnsanların fazilette yükseliş sınırı yoktur. Öyleyse her insan, her ile en iyiyi yakalamak zorundadır. İslam'ı yaşayanlar insanlığa kurtuluşun yolunu gösterecek ve insanlık böylece nefes alacaktır.

İnsan beyni nokta gibidir. Bu noktadan sonsuz doğru çıkar. Beyinden de sonsuz sayıda fikir çıkar. İşte o zaman insan şaşırır ve sürekli zikzaklar çizer. Başkalarını idare etmek kolaydır, fakat insan kendisini idare edemez.
İnsan kelimesi "nisyan"dan gelir." Yani unutmaktan. Allah'ı unutur, peygamberi unutur, ahireti unutur. Unutunca bataklığa gömülür.
"Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına ittiverdik." (Tin Sûresi, 95/5)
Bediüzzaman, "Cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değil!" diyor. Şimdi cehenneme gitmek isteyenler daha gayretli. Biz burnumuzun ucundaki camiye gitmiyoruz, onlar uzaklardaki plajlara gidiyorlar. Böyle bir devirde bir helal işlemek, bir meydan savaşı kazanmak gibidir. Bir hanımın başörtü takması bile tek başına İslam'ı ilan etmektir. Hocalarımız 'Hadi evladım! Biraz daha gayret et, cennete yaklaş.' derdi.
Kalbimizi çalıştıran da Hakim-i Mutlak olan Allah'tır. (c.c)
Kaynakça:
Yazar: Hekimoğlu İsmail
İyi günde kötü günde evlilik - Timas Yayınları - sayfa - 17,18
Hiç yorum yok: