Hissedilebilir zemin, birçok insanın her gün bir şekilde karşılaştığı veya üzerinden geçtiği ağırlıklı olarak sarı renkli şeritlerin genel adıdır. İsim olarak çok bilinmese de gün içerisinde özellikle metro istasyonları ve kamu alanlarında karşılaştığımız zeminlerdir.
Daha açıklayıcı ve genel bir tanım yapacak olursak, görme engelli bireylerin sosyal hayatlarında, gündelik yaşamlarında onların güvenli bir şekilde bir yerden bir yere yardım almadan gitmelerini sağlayan kabartmalı malzemelerden yapılmış zeminlerdir.
Ülkemizde artık yasal bir zorunluluk olan hissedilebilir zeminler, resmi yapıların mevcut tüm yol ve kaldırımlarında, yaya geçitlerinde, umuma açık hizmet veren her türlü yapılarda, kamu kurum ve kuruluşlarında kullanılmaktadır. Ortak kullanım alanlarına erişim ve özgürce kullanma hakkına herkes eşit derecede sahiptir. Bu amaçla 2006 yılında resmi gazetede yayınlanan genelge ile görme engellilerin ulaşılabilirlik konusu hissedilebilir zeminler ile kolaylaştırılmıştır.
Görme engelli bireylerin ulaşılabilirlik ve ortak kamusal alanlara erişilebilirliğini kolaylaştırma amacıyla, kent içi planlamalarda görme engelli bireylerin hareketlerini kısıtlamayacak onların ulaşım imkânlarını kolaylaştıracak adımlar atılmaktadır. İlk olarak, özel ve kamu alanlarında kent içi ulaşımlarda uygulanan hissedilebilir yüzeyler onlara gidecekleri yönü ve güzergâhı güvenli bir şekilde gitmelerinde yardımcı olmaktadır.
Hissedilebilir zeminler sadece açık alanlar için değil mekân içlerinde de iç tasarımlarda da kullanılmaktadır. Konut projelerinde bina girişlerinin ve merdivenlerin, rampa olan yerlerin asansör girişlerinin belirtilmesinde yine hissedilebilir zeminler kullanılmaktadır.
Rekreasyon alanları, parklar, bahçeler ve yaya yolları da bu yasal düzenlemelere tabi olarak engelsiz bir ulaşım sağlamak amacıyla düzenlemektedir. Bu sayede görme engelliler veya az gören bireyler hissedilebilir yüzeyler ile sadece onlar için olan bu yollarda güvenilir bir şekilde ulaşımlarını sağlamaktadır. Yüzeylerdeki kabarıklıklar sayesinde yönlerini belirlemekte varsa bir tehlike veya engel bunun uyarısını önceden almaktadırlar.
Daha açıklayıcı ve genel bir tanım yapacak olursak, görme engelli bireylerin sosyal hayatlarında, gündelik yaşamlarında onların güvenli bir şekilde bir yerden bir yere yardım almadan gitmelerini sağlayan kabartmalı malzemelerden yapılmış zeminlerdir.
Ülkemizde artık yasal bir zorunluluk olan hissedilebilir zeminler, resmi yapıların mevcut tüm yol ve kaldırımlarında, yaya geçitlerinde, umuma açık hizmet veren her türlü yapılarda, kamu kurum ve kuruluşlarında kullanılmaktadır. Ortak kullanım alanlarına erişim ve özgürce kullanma hakkına herkes eşit derecede sahiptir. Bu amaçla 2006 yılında resmi gazetede yayınlanan genelge ile görme engellilerin ulaşılabilirlik konusu hissedilebilir zeminler ile kolaylaştırılmıştır.
Görme engelli bireylerin ulaşılabilirlik ve ortak kamusal alanlara erişilebilirliğini kolaylaştırma amacıyla, kent içi planlamalarda görme engelli bireylerin hareketlerini kısıtlamayacak onların ulaşım imkânlarını kolaylaştıracak adımlar atılmaktadır. İlk olarak, özel ve kamu alanlarında kent içi ulaşımlarda uygulanan hissedilebilir yüzeyler onlara gidecekleri yönü ve güzergâhı güvenli bir şekilde gitmelerinde yardımcı olmaktadır.
Hissedilebilir zeminler sadece açık alanlar için değil mekân içlerinde de iç tasarımlarda da kullanılmaktadır. Konut projelerinde bina girişlerinin ve merdivenlerin, rampa olan yerlerin asansör girişlerinin belirtilmesinde yine hissedilebilir zeminler kullanılmaktadır.
Rekreasyon alanları, parklar, bahçeler ve yaya yolları da bu yasal düzenlemelere tabi olarak engelsiz bir ulaşım sağlamak amacıyla düzenlemektedir. Bu sayede görme engelliler veya az gören bireyler hissedilebilir yüzeyler ile sadece onlar için olan bu yollarda güvenilir bir şekilde ulaşımlarını sağlamaktadır. Yüzeylerdeki kabarıklıklar sayesinde yönlerini belirlemekte varsa bir tehlike veya engel bunun uyarısını önceden almaktadırlar.
ads
Hiç yorum yok: