
"Rabb'in sana verecek ve sen de razı olacaksın" (Duha 93/5) buyurmaktadır.
Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) ümmetinin hepsi cennete girmedikçe memnun olmayacağı malumdur. Çünkü o, Kur'an'ın ifadesiyle ümmetine çok düşkündür.
Ebu Nuaym Hilyetü'l-Evliya adlı eserinde, Harb. Şüreyh'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Ebu Cafer Muhammed b. Ali b. Hüseyin hazrelerine (r.a.)
- Ne dersin, ıraklılar'ın bahsettikleri şefaat hamıdır, dedim,
- Hangi şefaatten bahsediyorsun, diye sordur.
- Dedeniz Hz. Resulallah'ın şefaati dedim.
- Vallahi evet, haktır, dedi ve şöyle devam etti: Muhammed b. Hanefiyye'nin Hz. Ali (r.a.) kanalıyla bana naklettiğine göre Resulallah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
- Ben Rabbim bana "Razı oldun mu ey Muhammed?" diyinceye kadar ümmetime şefaat edeceğim. Sonunda,
- Evet, ey Rabbim! Razı oldum, diyeceğim. Sonra bana yönelip şöyle dedi:
- Ey Iraklılar! Sİz Allah'ın kitabında en ümit verici ayet,
"De ki: Ey günah işlemekte haddi aşarak nefislerine kötülük eden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Kuşkusuz Allah bütün günahları bağışlayan, çok esirgeyendir" (Zümmer 39/53) ayeti dersiniz.
- Evet, biz öyle deriz, dedim.
- Fakat biz Ehl-, Beyt de hep deriz ki Allah'ın kitabında en ümit verici ayet,
"Rabb'in sana verecek ve sende razı olacaksın" (Duha 93/5) ayetidir ve o şafaattir, dedi.
İbn Cerir, İbn Abbas'ın (r.a.) bu ayet hakkında şöyle demiştir:
"Muhammed'in rızasından biri de Ehl-beyt'inden biri ateşe girmemesidir." İbn Abbas'tan (r.a.) gelen diğer bir rivayette ise, "Onun rızası, ümettinin hepsinin cennete girmesidir" denilmektedir.
Hz. Muhammed'in (sallallahu aleyhi vesellem) ümmetine karşı duyduğu büyük şefkat de bunu gerektirmektedir. Çünkü o ümmettinin üzerine titremekte olup müminlere karşı son derece merhametli ve şefkatlidir.
Yazar: Siraceddin Önlüer
Şefaat Ya Resulallah (sallallahu aleyhi vesellem) - Delilleri ve Hikmetleriyle Şefaat [ Semerkand ]
ads
Hiç yorum yok: