
- Girebilir miyim? diye izin istedi. Resul-i Ekrem(a.s.v.) evdekilerden birine,
- Çık, şu gelene eve girmek iççin nasıl izin isteneceğini öğret ve ona: "Es-selamü aleyküm, girebilir miyim?" demesini söyle, buyurdu.
Bu sözleri işiten sahabe:
- Es-selamü aleyküm, girebilir miyim? dedi. Resulallah (s.a.v.) da adama girmesi için izin verdi.
Bir gün Peygamberimiz(a.s.) ile bir sahabe arasında şu konuşma geçti:
Sahabe,
- Ya Resulallah! Annemin yanına girerken izin isteyeyim mi?
Peygamber Efendimiz (s.a.v.),
- Evet iste.
Ama ben evde onunla beraber kalıyorum.
- Annenin yanına girerken izin iste!
- Ama ben ona hizmet ediyorum.
- Annenden izin iste! Anneni çıplak görmen hoşuna gider mi?
- Hayır!
- Öyleyse ondan izin iste!
Ashab-ı Kiramdan Cabir(r.a.) Peygamber Efendimiz(a.s.v.)'in evine gelip kapısını çaldı. Peygamberimiz (s.a.v.),
- Kimdir o? diye sorunca, Cabir(r.a.),
- Benim, diye cevap verdi.
Peygamberimiz(a.s.m.) (gelen kişi kendini tanıtmadığı için) bu cevaptan memnun olmayarak,
- Ben, ben..... diye cevap verdi.
Hz. Muhammed (s.a.v.),
Misafirlik üç gündür.. Misafirin, ev sahibini günaha sokuncaya kadar yanında kalması hoş dfeğildir, buyurdu.
Oradakiler sordular:
- Misafir ev sahibini nasıl günaha sokar? Efendimiz (a.s.v.) şu cevabı verdi:
- Ev sahibinin ikram edecek hiçbir yiyeceği olmadığı halde onun evinde ikamet ederek.
ads
Hiç yorum yok: