Geçimini sağlaması gerekenleri ihmal etmek, insan günah olarak yeter.
Ücretle çalışan kimseye, emeğinin karşılığını alın teri kurumadan ödeyiniz.
Alışverişte yemin etmek ticaret malının bereketini giderir.
Dürüst ve güvenilir tüccar; peygamberler, sıddikler ve şehitlerle beraberdir.
Satarken, satın alırken ve hakkını ararken kolaylık gösterene Allah rahmet etsin.
Bir adam Allah'ın rızasını umarak ailesinin geçimini sağlarsa, harcadıkları onun için birer sadaka olur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir gün Medine'de çarşı esnafını ziyaret ediyordu. Ziyaret öncesi yağmur yağmış ve çarşıda ne varsa ıslanmıştı.
Çarşıdaki tüccarlardan biri çuvalın içindeki yaş buğdayları tartıda daha ağır geldiği için kurutmadan satıyordu. Ancak çuvalın üzerindeki buğday kuru olduğu için müşteriler altındakilerin yaş olduğunun farkında değildi.
Peygamberimiz de pazara uğramış, hoşuna giden bir buğday çuvalına elini daldırınca eline ıslaklık isabet etmişti. Satıcıya:
- Bu ıslaklık nedir? diye sormuştu.
Satıcı da,
- Ey Allah'ın Resulü! Yağmur altında kaldı ve ıslandı, deyince Peygamberimiz,
- O ıslak kısmı insanların görmesi için ekinin üstüne koysaydın ya. Bizi aldatan bizden değildir, buyurdu.
Kapı kapı dolaşıp bir iki lokma ile savuşturulan kimse yoksul değildir. Asıl yoksul, kendisine yetecek malı bulunmayan, muhtaç olduğu bilinip de kendisine sadaka verilmeyen ve kimseden bir şey dilenmeyen kimsedir.
Harcamada tasarruflu olmak, geçimin yarısıdır.
Peygamber Efendimiz (a.s.v.) şöyle buyurdu:
- Üç sınıf insan vardır ki kıyamet günü Allah, onlarla konuşmaz, yüzlerine bakmaz, onları temize çıkarmaz. Hem de onlar için can yakıcı bir azap vardır.
- Bunlar kimlerdir, Ey Allah'ın Resulü? diye soruldu.
Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.),
- Elbisesini kibirle yerlerde sürüyen, yaptığı iyiliği başa kakan ve yalan yere yemin ederek ticaret malını iyi bir fiyatla satmaya çalışandır, cevabını verdi.
ads
Hiç yorum yok: