Şah-ı Nakşibend Hazretleri küçük yaşlarda iken kumdan bir kale yapmıştı ve oynuyordu. Bu sırada yanından o zamanın emirlerinden biri geçiyordu. Ve bu sırada geçerken kumdan yapılan kaleyi o zamanın emiri bozarak yıktı. Bunun üzerine Şah-ı Nakşibend Hazretleri emire "kalemi yıktın, parasını öde" dedi. Emir de bu küçük çocuğun cesaretine hayran kalarak sordu "peki ne kadar ücreti?" Nakşibend Hazretleri "bir dinar" dedi. Emir bu ufak çocuğun gönlünü hoş etmek için bir dinar verip geçti.
O günün gecesinde rüyasında emire "o kalesini yıktığın çocuk, zamanın kutbu olacak Şah-ı Nakşibend Muhammed Bahaüddindir" dediler. Ertesi gün olunca tekrar Şah-ı Nakşibend Hazretlerinin bulunduğu yerden geçerken onun yine bir kale yapmış olduğunu gördü onunla şakalaşmak için tekrar kalesini yıktı ve sordu "ücreti ne kadar" Bu sefer Şah-ı Nakşibend Hazretleri "bin altın" dedi, buna şaşıran emir "daha dün bir altın ediyordu!" deyince Şah-ı Nakşibend hazreleri:
"O zaman beni tanımıyordun, şimdi ise benim kim olduğumu biliyorsun!" buyurdular.

O günün gecesinde rüyasında emire "o kalesini yıktığın çocuk, zamanın kutbu olacak Şah-ı Nakşibend Muhammed Bahaüddindir" dediler. Ertesi gün olunca tekrar Şah-ı Nakşibend Hazretlerinin bulunduğu yerden geçerken onun yine bir kale yapmış olduğunu gördü onunla şakalaşmak için tekrar kalesini yıktı ve sordu "ücreti ne kadar" Bu sefer Şah-ı Nakşibend Hazretleri "bin altın" dedi, buna şaşıran emir "daha dün bir altın ediyordu!" deyince Şah-ı Nakşibend hazreleri:
"O zaman beni tanımıyordun, şimdi ise benim kim olduğumu biliyorsun!" buyurdular.
ads
Yok artık! Eğer bu yaşanmış bir hadise ise gerçekten büyük alimmiş askerde yansın haline
YanıtlaSil