
Yalandan da sakının! Zira yalan insanı fücura (günaha) , o da cehenneme götürür. Kişi durmadan yalan söyleye söyleye ve yalanı araştıra araştıra sonunda Allah katında yalancılardan yazılırlar.
Sıdk, kizbin/yalanın zıddıdır; "doğru ve dürüst olmak, doğruyu düşünmek ve söylemek, her hususta doğru ve itidalli davranmak" gibi anlamlara gelmektedir.
Kizb/yalan ne kadar çirkin ve sahibini zelil eden kötü bir haslet ise sıdk/doğruluk da o nisbette güzel ve sahibini aziz eden muazzam bir haslettir. Çünkü her şey zıddı ile bilinir. İki zıttan biri ne kadar kötü ise mukabili de o derece iyidir.
Allah Resulü yalanı mümin insanlara yakıştırmaz. Mümin hakkında günahın en ağırını bile "olabilir" demiş, fakat "yalan ve ihanet" karşısında şiddetle tepki göstermiş ve, "Kesinlikle olamaz!" demiş ve peşinden şu ayeti okumuş:
"Allah'ın ayetlerine inanmayanlar ancak yalan uydudurlar. İşte onlar yalancıların ta kendileridir" (Nahl 16/105)
Mümin, söz ve işiyle amel ve muamelesiyle, hal ve hareketleriyle, niyet ve düşüncesiyle sadık olmalıdır. Hak ile muamalesinde ve halkla münasebetlerinde dürüst olmalıdır. Her daim iyinin, güzelin ve doğruluğun temsilcisi olmalıdır. Arkadaş, dost ve yakın çevresini bu tür insanlardan seçmelidir.
Sadakat yoldur,i metottur. Sıdk da ulaşılması gereken yüce bir hedeftir. Her özellik ve güzellik sıdktadır. Hak ve hakikat ondadır. İmam Gazali hazretlerinin buyurduğu gibi kulun Allah'a yaptığı ibadetlerin en güzeli sadakat, en çirkini de yalancılıktır.
Dünyada da ahirette de kurtuluş ve necat doğruluktadır. İnsan doğrulukla ölse bile bir kere ölür; halbuki her yalan ayrı bir ölümdür. Bunun içindir ki Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem), "Daima doğruluğu araştırın! Helakinizi doğrulukta görseniz bile ondan ayrılmayın, muhakkak doğrulukta sizin kurtuluşunuz vardır" buyrulmuştur.
Yazar: Siraceddin Önlüer
Kırk Hadiste Müslüman Şahsiyeti [ Semerkand ]
ads
Hiç yorum yok: