
Tevazu, "kibir ve gururdan uzak durmak, kimden olursa olsun hakkı kabul etmek ve haktan yana olmak, Hakk'a teslim olmak ve halka karşı alçak gönüllü olmak, Allah'ın emir ve yasaklarına karşı serkeşliği bırakıp itaat etmek, her müslümanın kendinden olduğunu kabul etmek ve kendisini her müslümandan aşağı görmektir. Kısacası tevazu, kişinin kendi haddini ve karşıdakinin hakkını bilmektir.
Tevazu, Hak Teala'nın sevip razı olduğu ve her kulda bulunmasını istediği güzel hasletlerden birirdir. Bunun için Kur'an-ı Kerim'de "Müminler için tevazu kanatlarını yerlere kadar indir" (Hicr 15/88)
Kur'an-ı Kerim'de tevazu ve alçak gönüllülük övülmüş, kibir ve böbürlenme de yerilmiştir. Hatta şeytanın vasfı olarak anlatılmış, sırf kibri ve kendini üstün görmesi sebebiyle Allah'ın rahmetinden ebediyyen kovulduğu, zelil ve hakir duruma düştüğü beyan buyrulmuş ve müminler şeytanın kötü akıbetinden ibret almaya çağrılmışlardır: "İblis dışındaki bütün melekler secde ettiler. İblis ise bundan kaçındı, kibirlendi ve kafirlerden oldu" (Bakara 2/34)
Yazar: Siraceddin Önlüer
Kırk Hadiste Müslüman Şahsiyeti [ Semerkand ]
ads
Hiç yorum yok: