
Kıyamet günü, dünyada büyük diye tanınan iriyarı bir adam çıkagelir. Halbuki onun Allah yanında sinek kanadı kadar bile değeri yoktur.
Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v.) yanından bir adam geçti. Peygamber Efendimiz (a.s.v.) yanında oturan sahabeye:
- Şu adam hakkında ne dersin? diye sordu. O da,
- Bu zat ileri gelen hatırlı kişilerden biridir. Vallahi böyle bir adam, bir kadınla evlenmek isterse evlendirilir. Birine aracılık yapsa sözü dinlenir, diye cevap verdi.
Peygamber Efendimiz (a.s.v.) bir şey söylemedi.
Sonra oradan biri daha geçti. Resul-i Ekrem (s.a.v.) yine yanındaki sahabeye:
- Ya bu adam hakkında ne dersin? diye sordu. Bu defa o sahabe:
- Bu adam fakir Müslümanlardan biridir. Biriyle evlenmek isterse istediği kız verilmez. Birine aracılık etse ricası kabul edilmez. Konuşmaya kalksa sözü dinlenmez, dedi.
Bunun üzerine Peygamberimiz (a.s.) şöyle buyurdu:
- Bu sonuncu adam, öteki gibi dünya dolusu adamdan daha hayırlıdır.
Size cennetlikleri bildireyim mi?
Onlar; hem zayıf oldukları hem de halk tarafından zayıf görüldükleri için kimsenin önemsemediği ve fakat 'şöyle olacak' diye yemin etseler, isteklerini Allah'ın gerçekleştireceği kimselerdir.
Size cehennemliklerin kimler olduğunu söyleyeyim mi?
Onlar; katı kalpli, kaba, cimri ve kasılarak yürüyen kibirli kimselerdir.
Bana en sevgili olanınız ve kıyamet günü de benim en yakınımda bulunacak olanınız, ahlakı en güzel olanlarınızdır.
Kıyamet gününde bana en sevimsiz ve benden en uzakta olanlar ise dengesiz biçimde saçmalayıp boşboğazlıkla insanları rahatsız edenlerle yüksekten atanlardır.
Ashab-ı Kiram(r.a.)
- Ey Allah Resulü! Yüksekten atanlar kimlerdir? diye sordular.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.),
- Onlar mütekebbir (büyüklük taslayan) kimselerdir, cevabını verdi.
ads
Hiç yorum yok: