Hasretinle koştuğum çıkmaz sokakların girdabına, seni kaybettim çıkışı olmayan bir labirentin her köşesinde. Eksik olan tek nota "HASRET" kokandı. Ekledim tek nota bir parfüm "HASRET" kokuyordu rüzgara gülleri çizdim, bir musikinin son notasına yazdım seni, şiirlerime çizdim gizlice seni. Seslendim sana susarak. Konuştum seni bana her çok kez kere. Bu kaçıncı gelişindi ki o kadar çok gittin. Az uzaklara geçmeden V'az mı geçtin. Bak'sana ben YAZ2 dım ve geldim sana sonbaharda gördüm seni kışa doğru koşan bahar gibiydin. Ben sana çoşan kurumuş çöl gibi dev dalgaların içinden haykıran MECNUN" Hasretim kor oldu içimde çok üşütüyorsun beni. Hangi sene gelirim sana, hangi gün gelir sin acaba bana. Ben ne bir ressam ne şair ne aşık nede sensizim. ben sadece HASRETİM sana Beni ne zaman unuttum sende? Sen mi unuttun bende kendini. Bu bir aşk sözleri ise ben yazmayı bilmiyorum. Sen aşk mı sandın bunu. Aşk aşık oldu bu duruma MECNUN oldu LEYLASIN ARAYAN DEĞİL MEVLSASINI ARAYAN. Öldüm bak sana nasıl da öldüm sana ölümde bize ölmek istedi. Buz tuttu yanan yüreğim. Çok sıcak burası az çık'Sana üşürsün diye değil. Yollar açılsı bak'Sana. Neyi beklersin beklenen gelmiyor bil artık. Pek ben neyi beklerim ki bildim artık beklenen beklendikçe bekleniyor. Bekleme yapmadan koş bana ben sana yürürüm kaçarcasına. Tek renk ile seni çizmek ne kadar zormuş.kaç aydan beri bekliyorum elimde palet önümde tuval. Rengini bulamadım. Hangi renginin kaçıncı tonuydun. Ben seni tek renk sevdim. Sen benim Yeşilimin turuncusunda saklı tondan kaçısan laciverte duran sarı rengin ile karanlığın kalbiydin. Geceleri bu yüzden sevdim. Karanlığın kalbinde seni aradım pili bitik yağ lambası ile yıllarca. Bir rüya gördüm sendin O. Uyandım senden sabaha kaçtım uykusuzluğa gark ettim kendimi. Uyumadım seni görüpte uyanmak gibiydi hayat işte. Rüyamda ki seni ne kadar çok sevemedim ki uykusuzluğa tercih ettim seni. Bak'Sana gediğim günden beri rüyana oradayım. kaç bin seneden beri uyuyorsun ki. Bir deniz kıyısında Dalgalara seni sordum, Dalga işte dalga geçti gitti. Seni karanlığa bırakan ben değildim,kanralığa giden sendin. Pilimin çalıştırmadığı yağ lambası gibi şakaydın. El feneri gibi sahteydin sadece ışıldıdıyordun az sonra biteeceksin ya. İyisimi sen yerinde bekle bende yerimde bekleyeyim. Belki Bir vapur sesinde bana koşarsın.Hani bana gelişin vardı ya. Sessiz konuşmadan bakardık ya bize Özledim seni hemde nasıl bir bilsen hatırlamıyorum bile. Seni özlemek gibiydi buda işte özlemekle özlenen oldun. Beni ne kadar özlediğini biliyorum şuan benlesin. Buğulu gözleime sildim seni. Üşüttüm kalbimi sana bak'sana ne kadar hastasın aklımdan geçen saniyede kaybolan salisede sıkışan durmayan zamana meydan okurcasına Yelkovanın akprebi kovalaması gibi kaçıyorsun her saniyenin tüm gecesinde.. Ben senden hep geçerken sen benden az önce geçmiştin. Artık kanatsızda uçabiliyorum bir balık gibi sana yüzercesine düstüğüm bir toprak kadar yerin yoktu bende. Sende olan yerimi geri istiyorum benimle birlikte SENDE ÇOK KALMIŞIM HAD BENİ BANA VERSENE... (İf)
ads
Hiç yorum yok: