-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

Ads1

» » » » » İbrahim Hulusi Yahyagil

ads
ads
İbrahim Hulusi Yahyagil
"Necib Türk ordusunda bir müstesna şahıs var. Yahut bir ruh bulunmaktadır. Yahutta bir manevi şahşiyet vardır. Bu zat benimle dosttur. Bundan dolayı ben Türk ordusunu çok seviyorum.  Çünkü bu ordu, İslamiyetin en son ordusu ve en kahraman askeridir!"

Zamanımızın ulu üstadından bu veciz gerçeği öğrenmiştik.

1971 yılının muhtıralı ihtilali karanlık günleriydi. Türk ordusunun asil ve şerefli paşalarından Faik Türün beyefendi İstanbul sıkıyönetim komutanlığında bulunuyordu. Bu aziz paşanın huzur ikliminde, İstanbul da ki Kur'anın ebedi gerçeklerinin dersleri, sevinç sürur içinde gürül gürül devam ediyordu.

O günlerde: Kur'anın kahramanlar kahramanı avukatı Merhum Bekir Berk ağabeyimle birlikte, beyatlı merhumun duasını sevinçler içinde okurduk. Yahya Kemal bu mısraları düşmanın top sesleri Ankara Polatlı semalarında işitilirken, bir dua şekilde söylüyordu. Türk musikisinin muhterem ustalarından Cahid Atasoy bu stılara "Ordunun duası" ismini veriyordu ki,  bu isim gerçekten Türk Ordusu'nun şanında bir isimdi ve bir dua idi.

Türk dilinin büyük ustanın: mıslarının yanık nağmeleri ve Cahid Atasoy muhteremin bestesini, ordumuzun mehterinden dinlemek gerekir.

Mezjür ifadelerin aydınlığında albay ibrahim hulusi yahyagili düşünürüm ben!...

Elazığın Harput ilçesinde 19. Yy sonlarında dünyaya gelen Albay Yahyagil rahmetli, bir asra yakın mübarek ve bereketli ömründen sonra 1986 Temmuzunda Rahmanın rahmetine kavuşmuştu.

Hulusi Yahyagil rahmetli İstiklal harbinden Antep cephesinde çalışmalar yaptığı gibi, Kafkasya ve Çanakkale'de abdestli olarak nasıl çarpışmalara  katıldığını, burada yüzünden aldığı darbeleri zaten bizlerde gözlerimizle görüyorduk.  Çanakkale cephesinden sonra, odunla işleyen trenlerle karadeniz bölgesine gelmişlerdi. Karadeniz'de Çanakkale'nin Anafartarlar'ın ve Conkbayırının dinç bir fırkası olarak süngülü tüfeklerle "Allah.... Allah..." diyerek Moskof sürülerini sahillere kadar kovalamışlardı.


Merhum İbrahim Hulusi Beyefendinin babası  Mehmed Efendi, alaylı zabitti. Yani mektep görmeden Türk ordusunun içinde yetişen subaylardandı. 1916 Yılında Kazım Karabekir Paşa Sarıkamışta bulunurken İbrahim Hulusi Paşa ise Karsı kurtaran Türk ordusunun ir subayı olarak görevinin başındaydı. 1918 senesinde kahraman ordu kars'ı rus-ermeni kafirinden kurtarırken İbrahim Hulusi Yahyagil'de elinde silahıyla islamiyetin ebedi düşmanlarını kovalıyordu.

Kur'anın nurlu albayı, 1929 yılında tatlı bir bahar gününde Isparta-Eğridir'den  Barla nahliyesinde bulunan Kur'anın ölümsüz gerçeklerinin dellalı: Koca Bedi, ulu üstadı ziyaret etmişti. Bu ziyaretini bizlere sevinçler içinde anlatan albayımız:

"Üstad Bediüzzaman Hazretlerini ziyaret,m, benim hayatımda büyük bir inkılab yaptı!"  şeklinde ifadeler ile belirtiyordu.



Bu ulvi görüşmeden sonra Hulusi Yahyagil, Nur risaleleri ismindeki şaheserler külliyesinin, ilk talebesi olmuştu. Nur üstadın ilk muhatabı olmuştu. Barla ziyaretinden sonra belki de çeyrek yüzyıl, aralarında mektuplaşmalar olmuştu. Bu kudsi haberleşmeden sonra, Nurların ikinci büyük eseri olan Mektubat ismindeki harika bir kitap meydana çıkmıştı. Aralarındaki mübarek mektupardan sadece 40 tanesi Envar Neşriyatın 1992 tarihinde basılan Barla Lahikesı ismindeki eserde "Hulusi" şeklinde aziz imzalarda görmekteyiz. Merhum albayın mektupların sonunda attığı imza ise:

"Muhibb-i Muhlissiniz" şeklindedir. Lutfedip de şahsımıza gönderdiği bir çok mektuplarında da hep aynı mübarek imzayı okumaktayız. 


Yazar: Necmeddin Şahiner

Hatıralarda Bediüzzaman - Vural Yayıncılık

ads

FacebookTwitterPinterestTumblrYazdır
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

Hiç yorum yok:

Yorum Yazmak İçin Aşağıdaki Seçenekleri Kullanınız


Lütfen konuyla alakasız yorumlardan kaçının. Sadece link almak amaçlı ( spam ) yorumlar yazmayınız. ( anında silinir ). Argo, küfür, siyasi vb. içerik barındıran yorumlar yazmayınız.

Not: Yorum yapabilmek için (yorumlama biçiminden) Anonim ( isimsiz olarak ) veya Adı/URL'yi ( Adı ( gerekli ) / URL ( kısmını boş bırakınız ), fonksiyonlarından seçim yaparak yorumlarınızı yazabilirsiniz.

Ancak Google + profili ile yapılan yorumları onaylamıyorum bilginize. Yorum yaparken Adı/URL kısmından yaparsanız sadece isim yazmanız yeterli. Site adresi, URL eklerseniz yorumunuz onaylanmaz.