Bir kış gecesinde, yün abalarına bürünen dervişler dershanede halka olup Şeyh Efendi'yi dinlemeye başlamışlar. Efendi Hazretleri anlattıkça çoşmuş, çoştukça anlatmış, dervişler mest olmuş, adeta kendilerinden geçmişler. Bu arada ocağa sırtı dönük olan dervişlerden birisinin üzerine ateş sıçramış. Sırtındaki aba tutuşmuş, dumanlar yayılmış, derviş sıcaklığın farkına varamamış. Allah aşkı ile için için yanan derviş, dışındaki ateşi hissedememiş. Bunu gören Şeyh Efendi dervişi uyarmış ve mahçup olmasın diye abayı yakan bu dervişin Allah aşkı ile yandığını söylemiş.
Sonsuzluk kervanının son altın halkalarından birisi de "yananı ateşin yakmayacağını" ifade eder. "Vücudun yanarken gönlüm gül, gülistan olur" diyeni ve onun bahar çiçeklerini, gül kardeşlerini kastetmiştir.
"Kur'an'ımız sahipsiz kalırsa cenneti de istemem!" sözü anlaşılması güç bir haldir ki, ancak Onun ateşini gül bahçesi gibi duyanlar anlar.
Evet, onu bulmaktan daha büyük bir sığınak ve saadet, Onsuzluk ateşinden daha büyük bir yangın ve azap yoktur.
Onun yolunda şahsını aşan insanların, o derviş gibi kendi ateşlerini duymaması veya Onun davasının yanında şahsi davalarını küçük görmesi normaldir.
Yazar: Mehmet Akar
Mesel Ufku | Nükte ve Hikmet [ Timaş Yayınları ]
Sonsuzluk kervanının son altın halkalarından birisi de "yananı ateşin yakmayacağını" ifade eder. "Vücudun yanarken gönlüm gül, gülistan olur" diyeni ve onun bahar çiçeklerini, gül kardeşlerini kastetmiştir.
"Kur'an'ımız sahipsiz kalırsa cenneti de istemem!" sözü anlaşılması güç bir haldir ki, ancak Onun ateşini gül bahçesi gibi duyanlar anlar.
Evet, onu bulmaktan daha büyük bir sığınak ve saadet, Onsuzluk ateşinden daha büyük bir yangın ve azap yoktur.
Onun yolunda şahsını aşan insanların, o derviş gibi kendi ateşlerini duymaması veya Onun davasının yanında şahsi davalarını küçük görmesi normaldir.
Yazar: Mehmet Akar
Mesel Ufku | Nükte ve Hikmet [ Timaş Yayınları ]
ads
Hiç yorum yok: