Kim başına gelene rıza gösterirse Allah ondan hoşnut olur, kim de rıza göstermezse, Allah'ın gazabına uğrar.
Sevgili Peygamberimiz (a.s.v.) bir gün çocuğunun mezarı başında ağıt yakan bir kadının yanından geçti.
Ona,
- Allah'a karşı gelmekten sakın ve sabret! buyurdu.
Kadın:
- Çek git başımdan, bu felaket benim başıma geldi, senin başına değil, dedi.
Kadın Hz. Muhammed (s.a.v.)'i tanıyamamıştı. Oradakiler, kadına bu kişinin Peygamberimiz (a.s.v.) olduğunu söylediler. Kadın, bunu duyar duymaz özür beyan etmek üzere Hz. Peygamber (s.a.v.)'in arkasından koştu. Hz. Peygamberimize (s.a.v.),
- Sizi tanıyamadım, dedi.
Peygamber Efendimiz (a.s.) ise şöyle buyurdu:
- Sabır, felaketle karşılaştığın ilk anda dayanmaktır.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Allah Teala'nın şöyle buyurduğunu nakletmiştir.
Dünyada sevdiği bir dostunu aldığım zaman, (sabredip) ecrini Allah'tan bekleyen mümin kulumun katımdaki karşılığı cennettir.
Mükafatın büyüklüğü, belanın şiddetine göredir.
Allah (c.c.), sevdiği topluluğu belaya uğratır. (İmtihan eder.)
ads
Hiç yorum yok: