Sehl-i Tüsteri'yi bir gün, bağdaş kurmuş, duvara yaslanmış halde gördüler. Etrafındaki talebeleri şaşkındı. O ise:
- İstediğiniz şeyi bana sorabilirsiniz, diyordu.
- Efendim, dediler, daha önce sizi hiç böyle görmemiştik, bir şey mi oldu?
- Bir insanın hocası hayatta olduğu müddetçe talebesine edepli olmak düşer, dedi.
O güne kadar ne bağdaş kurup duvara yaslandığı, ne ayaklarını uzattığı, ne de öyle dediği görülmemişti. Sonradan öğrendiler ki, o gün hocası Zünnun-i Mısri vefat etmiş ve defnedilmişti.
Büyük, gönle girerse, insanlar gölgesine basmaktan endişe eder. O, katiyen hürmet beklemez, hatta bundan şiddetli rahatsız olur.
Ancak gönle girememiş zavallılar hürmet bekler.
Kulun hürmet beklemesi abes; insanların hakkı takdirsizliği, kabalığı nankörlük ve davanın nezaketine ihanettir.
Yazar: Mehmet Akar
Mesel Ufku | Nükte ve Hikmet [ Timaş Yayınları ]
- İstediğiniz şeyi bana sorabilirsiniz, diyordu.
- Efendim, dediler, daha önce sizi hiç böyle görmemiştik, bir şey mi oldu?
- Bir insanın hocası hayatta olduğu müddetçe talebesine edepli olmak düşer, dedi.
O güne kadar ne bağdaş kurup duvara yaslandığı, ne ayaklarını uzattığı, ne de öyle dediği görülmemişti. Sonradan öğrendiler ki, o gün hocası Zünnun-i Mısri vefat etmiş ve defnedilmişti.
Büyük, gönle girerse, insanlar gölgesine basmaktan endişe eder. O, katiyen hürmet beklemez, hatta bundan şiddetli rahatsız olur.
Ancak gönle girememiş zavallılar hürmet bekler.
Kulun hürmet beklemesi abes; insanların hakkı takdirsizliği, kabalığı nankörlük ve davanın nezaketine ihanettir.
Yazar: Mehmet Akar
Mesel Ufku | Nükte ve Hikmet [ Timaş Yayınları ]
ads
Hiç yorum yok: