Okuldan dönüş yolu gözüktü. Eve girince ilk olarak elimi yüzümü yıkadım ve sonrasında tabi iftar zamanına kadar öğretmenin bizlere vermiş olduğu ödevi yapmaya koyuldum.
Ödev sorusu şu şekildeydi. Vefa ne demektir? Bunu bana örnekle anlatın bugün ki ev ödeviniz bu diye herkese seslendi. Ancak ben bu konu üzerinde bilgi sahibi olmadığım için nasıl bunu yazacağımı bilemedim. Ama aklıma çok iyi bir fikir geldi. Dedem, hızlı adımlarla onun yanına gittim ve bu ödevin konusunu dedeme anlattım. :
Ve dedem ise bu konuda bana oldukça yardımcı oldu ve ödevime yardımcı olmak için sözlerine şöyle başladı:
"Vefa; verdiği herhangi bir sözden caymamak. Yani sözünde durmak. Dostlukları devam ettirmek, sevgiyi devam ettirmek olduğunu söyledi. Bu durum her Müslümanda olması gereken özelliklerden biridir." diyerek bunu önemini arz etti.
Bununla ilgili bir örnek olarak da:
"Yıllar öncesiydi ibrahim isminde bir çocuk varmış. Bu çocuk daha küçük yaşlarda baba ve annesini kaybetmiştir. Artık tek başına kalmıştır ve ne yapacağını hiç bilmeyen, üzüntülü şekilde bunu düşünen küçük çocuk çıkmaz içinde kalır. Tam bu sırada babasının dostu olan Osman efendi çıkagelmiş. Osman efendinin mesleği ise marangozluk üzerine imiş. Küçük çocuğu yakından tanıyan Osman bey, İbrahim'e çok yardımlarda bulunmuştur. Adeta kendi evladı gibi görmüş hiç kendi çocuklarından ayırt etmemiş bir an bile.
Ve burada işte tam yerinde olması gerekeni yapmış. Bunun nedeni ise kendi evlatları bisikletini küçük çocuğa vermemiş olması. Osman bey ise kararını vermiş o yıl Ramazan- Şerif ayında geceleri davul çalmış, hem insanlar o davul sesi ile sahurunu yapmış ve ayrıca küçük çocuk bisiklet sahibi olmuş.
Fakat buradaki durum biraz kötüleşmeye başlar, Osman efendinin çocukları, İbrahim'i kıskanmaya çoktan başlamışlardır. Bu yüzden Osman bey istemeyerek, mecburi şekilde küçük çocuğu bir yurda vermiştir.
Uzunca seneler geçmiş tabi bu zaman zarfı içerisinde İbrahim delikanlı bir genç oluvermiştir. Vefasını göstermek için Osman efendinin bulunduğu yere gitmiştir. Ama bakmış ki Osman amca yaşlanmış onunda çocukları büyümüş ve haylaz insanlar ve yaramaz kişiler olmuşlardır. Osman efendiye sahip çıkmamış ve onu ortada bırakmışlardır. Ama genç delikanlı Osman amcasına sahip çıkarak vefanın ne demek olduğunu bizlere göstermiştir. Ve bu sayede o kişide hayırlı dualar alarak işleri hep rast gitmiştir."
Dedem suskun ve gözlerinde yaşlar. Ezan okunmaktadır. İftar için zaman geldi arık. Ve orucumuzu Allah'ın emri ile açtık. Elhamdülillah.
Okula vardığımda öğretmenimiz ev ödevlerini kontrol ediyordu ve sınıfta en çok benim ödevimi beğendi. Ve bana şöyle seslendi:
Dedemin adını sordu bende ikimizin de adının aynı olduğunu söyledim. Ve hocam dedemin gerçek anlamda ne kadar vefalı biri olduğunu söyledi. Tam o sırada anladım ki bu anlatılan kısacık ama çok şey anlatan hikayede ki küçük kahramanın dedem olduğunu anladım. Ve vefanın da ne demek olduğu...
Ödev sorusu şu şekildeydi. Vefa ne demektir? Bunu bana örnekle anlatın bugün ki ev ödeviniz bu diye herkese seslendi. Ancak ben bu konu üzerinde bilgi sahibi olmadığım için nasıl bunu yazacağımı bilemedim. Ama aklıma çok iyi bir fikir geldi. Dedem, hızlı adımlarla onun yanına gittim ve bu ödevin konusunu dedeme anlattım. :
Ve dedem ise bu konuda bana oldukça yardımcı oldu ve ödevime yardımcı olmak için sözlerine şöyle başladı:
"Vefa; verdiği herhangi bir sözden caymamak. Yani sözünde durmak. Dostlukları devam ettirmek, sevgiyi devam ettirmek olduğunu söyledi. Bu durum her Müslümanda olması gereken özelliklerden biridir." diyerek bunu önemini arz etti.
Bununla ilgili bir örnek olarak da:
"Yıllar öncesiydi ibrahim isminde bir çocuk varmış. Bu çocuk daha küçük yaşlarda baba ve annesini kaybetmiştir. Artık tek başına kalmıştır ve ne yapacağını hiç bilmeyen, üzüntülü şekilde bunu düşünen küçük çocuk çıkmaz içinde kalır. Tam bu sırada babasının dostu olan Osman efendi çıkagelmiş. Osman efendinin mesleği ise marangozluk üzerine imiş. Küçük çocuğu yakından tanıyan Osman bey, İbrahim'e çok yardımlarda bulunmuştur. Adeta kendi evladı gibi görmüş hiç kendi çocuklarından ayırt etmemiş bir an bile.
Ve burada işte tam yerinde olması gerekeni yapmış. Bunun nedeni ise kendi evlatları bisikletini küçük çocuğa vermemiş olması. Osman bey ise kararını vermiş o yıl Ramazan- Şerif ayında geceleri davul çalmış, hem insanlar o davul sesi ile sahurunu yapmış ve ayrıca küçük çocuk bisiklet sahibi olmuş.
Fakat buradaki durum biraz kötüleşmeye başlar, Osman efendinin çocukları, İbrahim'i kıskanmaya çoktan başlamışlardır. Bu yüzden Osman bey istemeyerek, mecburi şekilde küçük çocuğu bir yurda vermiştir.
Uzunca seneler geçmiş tabi bu zaman zarfı içerisinde İbrahim delikanlı bir genç oluvermiştir. Vefasını göstermek için Osman efendinin bulunduğu yere gitmiştir. Ama bakmış ki Osman amca yaşlanmış onunda çocukları büyümüş ve haylaz insanlar ve yaramaz kişiler olmuşlardır. Osman efendiye sahip çıkmamış ve onu ortada bırakmışlardır. Ama genç delikanlı Osman amcasına sahip çıkarak vefanın ne demek olduğunu bizlere göstermiştir. Ve bu sayede o kişide hayırlı dualar alarak işleri hep rast gitmiştir."
Dedem suskun ve gözlerinde yaşlar. Ezan okunmaktadır. İftar için zaman geldi arık. Ve orucumuzu Allah'ın emri ile açtık. Elhamdülillah.

Okula vardığımda öğretmenimiz ev ödevlerini kontrol ediyordu ve sınıfta en çok benim ödevimi beğendi. Ve bana şöyle seslendi:
Dedemin adını sordu bende ikimizin de adının aynı olduğunu söyledim. Ve hocam dedemin gerçek anlamda ne kadar vefalı biri olduğunu söyledi. Tam o sırada anladım ki bu anlatılan kısacık ama çok şey anlatan hikayede ki küçük kahramanın dedem olduğunu anladım. Ve vefanın da ne demek olduğu...
ads
dedenizin anlattığı bu hikayeden etkilenmemek çok zor, gerçekten soluksuz okudum ve çok beğendim ancak günümüzde vefa sadece istanbul'da bir semt adı oldu, o semt bile bazen insanlarına boza dağıtırken günümüzde vefadan tek damla haberi olmayan gamsız insanlar ile yaşamak zorundayız....
YanıtlaSilVefa kalmadı artık sadece İstanbul'da bir semt adı derler ya doğru mudur bilmem. İnsan insanlığın bir gereği olarak vefalı ve vicdanlı olmalı diye düşünüyorum.
YanıtlaSilAllah herkese vefalı dostlar nasip etsin. Günümüzde artık kimse vefanın önemini anlamıyor veya umursamıyor.
YanıtlaSil