-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

ads
» » Milli Eğitim Bakanlığında işler neden yolunda gitmiyor

ads
ads
makale
4+4+4 sistemine geçildiğinden beri bir çok sorun oluştu. Üstelik bu sorunlar artarak devam ediyor. Sorunları çözmek yerine ötelemek yolu seçilince de işler içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bakınız bu günler de milli eğitim bakanlığı ağır bir yükün altına girdi. Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer Bey bütün atamaları yaz tatilinde yapmak için kolları sıvadı. Önce öğretmenlerin özür grubu atamaları yılda bire indirildi , sonra şubat dönemi ilk atamalarının sayısı 1 e indirilerek yaz tatiline ertelendi , ardından yılın zaman kısıtlaması olmadan her döneminde istenilebilen sağlık özrü atamasının önceliği kaldırılarak yaz tatiline ertelendi. Yönetici atamaları , yönetici rotasyonları ,il için tayinler , iller arası tayinler , özür grubu atamaları , norm fazlası yönetici atamaları derken Milli Eğitim Bakanlığı yaz tatili döneminde aşırı derecede iş yoğunluğuna maruz kaldı. E haliyle işin içinden çıkmakta ve Milli Eğitim Bakanlığı kendi belirlediği takvimlerine uymamakla baş başa kalmış oldu. Atamaların yarısı yapılabildi. Okulların açılmasına kısa bir süre kalmasına rağmen yukarıda saydığımız atamaların büyük çoğunluğu bu yıl yapılamayacağı için gelecek seneye ertelendi.

Ömer Dinçer’in Bu düşüncesinin hatalı olduğunu ve Milli Eğitim Bakanlığının bu stratejisinin yanlış olduğunu bütün öğretmenler yaşadılar ve gördüler. Yanlış yapmak insanlara özgüdür, ancak yanlışta ısrar ederseniz yüzbinlerce insana zarar vermiş olursunuz. Bakanlığımızın bir an önce Tayin ve atama konularında geri adım atması ve daha önceki takvimlere geri dönmesi ivedilikle alınması gereken bir hareket olacaktır.

Milli Eğitim Bakanlığının yanlış yaptığı konulardan birisi de okulları müstakil hale çevirme çabası. 4+4+4 eğitim sisteminin plansız programsız uygulamaya konulmasının ardından ülke genelindeki okulları bir anca müstakil binaya çevirme gayreti de yine büyük sorunları beraberinde getirdi. Yüz binler öğretmen okul değiştirmek zorunda kalırken milyonlarca öğrenci de okul değiştirerek sınıfına uygun okulları tercih etmek zorunda kaldı. İlk okul ,orta okul kavramları tekrar geri getirildi ancak bu kez de öğrenciler okul değiştirmek mecburiyetinde kaldı. İlkokulu bitiren bir öğrenci kendi okulunda orta okula devam edebilirken artık başka okula kayıt yaptırmak zorunda kalıyor. Bu da öğrencilerin evlerine yakın okul bulmak , sınıf arkadaşlarından ayrılmak ,öğretmenlerini bir daha görememek gibi psikolojik yıpranmalara sebep olacaktır. Olaylara kısa vadede baktığımız için gelecekte ortaya çıkacak toplumsal sorunları hesap edemiyoruz maalesef.

Bu sorunlara onlarcasını eklemek mümkün;
Ders saatlerinin artırılmasıyla öğrencileri gece geç saatlere kadar ders işlemeleri,
Okul dönüşümlerinin öğretmenler , öğrenciler ve veliler tarafından sorunlar ortaya çıkarması ,
Alan değişikliği ile bir çok öğretmenin uzmanı olmadığı alanlarda öğretmenlik yapması,
Okullarda binaların sisteme uygun olmaması ,
Bürokratik ve mevzuat boşluğu kaynaklı sorunlar,
Sınav sistemlerinde sürekli değişikliğe gidilmek zorunda kalması ,
Anadolu lisesi öğrenci sınıflarının yetersiz olmasından dolayı on binlerce öğrencinin istemeyerek meslek lisesine gitmek zorunda kalması vs. vs.
Bu sorunlar uzayarak gider.

Peki Milli Eğitim bakanlığı şu noktada ne yapmalı?

Öncelikle bürokrat yapısını değiştirmeli ve öğretmen kökenli bürokratları göreve getirmeli. Sorunları sorunların içinden gelenler çözebilirler. Bu şuna benziyor; Sağlık bakanlığına bir inşaat mühendisini bakan yapmak. İnşaat mühendisi doktorları tanımadan ,dokrların şartlarını bilmeden , hastane yapıları işleyişleri personellerin talepleri hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadan bakanlığı nasıl yönetebilir?

Milli Eğitim Bakanlığı ayrıca karar mekanizmasına öğretmenleri de katmalı ve fikirlerini değerlendirmeli. Birkaç kişinin isteğine bağlı politikalar ile günü yönetim anlayışı devlet ciddiyetine aykırı bir durumdur.
Bunu yaptıktan sonra da yaptıkları yanlışları inatla kabul ettirmek yerine yanlışlarından dönerek öğretmen , öğrenci ,veli ve diğer personelleri bu kaos ortamı içerisinden ancak kurtarabilir. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcının bu taleplerin farkına varıp  gereğini yerine getireceğine inanıyoruz.
Değerli öğretmenlerimizin sisteme yönelim tüm çözüm önerileri ve bu konudaki makalelerini sitemizde yayınlamaktan memnuniyet duyarız. Değerlendirmelerini www.ogretmenplatformu.com sitesinde paylaşabilirsiniz.


Yazar: Mehmet Mert
Öğretmen Platformu Editörü

ads

FacebookTwitterPinterestTumblrYazdır
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

Hiç yorum yok:

Yorum Yazmak İçin Aşağıdaki Seçenekleri Kullanınız


Lütfen konuyla alakasız yorumlardan kaçının. Sadece link almak amaçlı ( spam ) yorumlar yazmayınız. ( anında silinir ). Argo, küfür, siyasi vb. içerik barındıran yorumlar yazmayınız.

Not: Yorum yapabilmek için (yorumlama biçiminden) Anonim ( isimsiz olarak ) veya Adı/URL'yi ( Adı ( gerekli ) / URL ( kısmını boş bırakınız ), fonksiyonlarından seçim yaparak yorumlarınızı yazabilirsiniz.

Ancak Google + profili ile yapılan yorumları onaylamıyorum bilginize. Yorum yaparken Adı/URL kısmından yaparsanız sadece isim yazmanız yeterli. Site adresi, URL eklerseniz yorumunuz onaylanmaz.