
İhlas, "gizli açık her türlü şirk ve nifaktan, riya ve gösterişten uzak durmaktır. Sadece ilahi rızayı dilemektir. İç ve dışın, kalp ve kalıbın birliğini sağlamaktır. Dışın içe, kalbin de dile uygun olmasını temin etmektir.
Bir vücutta baş ne ise amellerde de ihlas odur. İhlassız yapılan bir amel, Allah katında makbul değildir. Cenab-ı Hak sadece ihlasla yapılan amelleri kabul buyurur. Nitekim hadis-i şerifte, "Şüphesiz Allah Teala, sadece kendisi için, yani ihlas ile yapılan amelleri kabul eder" buyrulmuştur.
Riya ile yapılan ameli Allah Teala kabul etmez. Allah Resulü, "Allah Teala, içinde hardal tanesi ağırlığında riya bulunan bir ameli kabul etmez" buyuruyor.
Oysaki ihlasla yapılan amelin her zerresi için büyük mükafat ve büyük müjdeler vardır. Peygamber Efendimiz ( S.a.v.) şöyle müjdelemektedir.:
"İhlaslı olanlara müjdeler olsun. Onlar fitne karanlıkları içinde parlayan ışıklardır."
Yapılan ameller az da olsa halis olması talep ediliyor. Riya ve gösterişle yapılan amel, çok olsa bile değersiz sayılıyor. Ayrıca amelin az veya çok olması ihlasa bağlıdır.
İbadetler için asıl olan ihlas ile yapmaktır. Zira küpte ne varsa dışarı o sızar, der atalarımız. Bu sebeple mümin kalbini manevi kirlerden arındırmalıdır. Çünkü kalp doğru olursa azaların yaptığı ameller de doğru ve güzel olur. "İnsanın bedeninde bir et parçası vardır. Bu iyi olursa, bütün uzuvları iyi olur. Bu kötü olursa, bütün organları da bozuk olur. Dikkat edin ki bu kalptir" hadis-i şerifi de bu hakikati ifade eder.
Yazar: Siraceddin Önlüer
Kaynak >> Kırk Hadiste Müslüman Şahsiyeti [ Semerkand ]
ads
Hiç yorum yok: