
Şüphesiz takva olan görüş de budurç Çünkü Resulallah (s.a.v.) salavat getirmek şefaate vesiledir. İsminin yazıldığı her yere salat ve selam yazmak, meleklerin istiğfarına sebeptir.
Bu noktada şu ince çizgiye dikkat etmek gerekir. Maalesef günümüzde bazı akademisyenler ve yazarlar peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) ismi normal bir kişi gibi, yalın olarak kullanıyorlar. Şüphesiz bundan kaçınmak gerekir. Nitekim ecdadımız yalın isim kullanmak yerine "Fahr-i Kainat", "Resul-i Zişan", "Nebi-yi Zişan", "Resul-i Ekrem", ve "Habibullah" gibi sıfat isimleri tercih etmişlerdir. Günümüzde de "Sevgili Peygamberimiz", "Rahmet Peygamberi" ve "Efendimiz" gibi sıfat isimler daha sahiplenici ve teslimetçi isimlerdir. Yalın isim kullanmak yerine, manasında övgü bulunan bu isimleri kullanmak daha güzel ve doğru olacaktır.
Dolayısıyla mümin bir kimse, herhangi bir kitap telif ederken veya bir yazı yazarken Hz.Peygamber'in (s.a.v.) isminin anıldığı her yere ona salat ve selam getirmeli, yazı ile de yazmalıdır. Bu konuda salatü selamı yazmayıp sadece rumuzla yetinmek dorğu olarak görülmemiştir. Çünkü onun isimini yazmakla söylemek arasında saygı bakımından bir fark yoktur. Bu sebeple o yüce ismi söyleyen de, işiten de, yazan da ona salatü selam etmelidir. Şu hadis büyük bir müjdedir:
"Her kim, bir belgede/kitapta ismimi yazar, sorna bana salat ve selam da yazarsa, ismim o belge/kitapta kaldığı müddetçe melekler o kimse için istiğfar ederler."
Yazar: Siraceddin Önlüer
O'nu Selamlamak - Salatü Selam Getirmenin Faziletleri [ Semerkand ]
ads
Hiç yorum yok: