Kin gütmenin zaraları
Birinin kötülüğünü istemek, veya ona zarar vermeye çalışmaya düşmanlık denir. Kin ise kalple yapılan gizli düşmanlıktır. Bir Müslüman başka bir Müslümana kin tutamaz, düşmanlık edemez.Yüce Allah (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:
"Kötülüğe iyiliğin en güzeliyle karşılık ver. Birde bakarsın aranızda düşmanlık bulunan kimse, candan bir dost oluvermiştir." (Fussilet Suresi: 34)
Güzel ahlak sahibi bir Müslüman kötülükle karşılaştığı zaman ona iyilikle karşılık verir, hataları bağışlar, özrü kabul eder, kin ve düşmanlığa sebep olacak şeylerden kaçar.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: "Birbirinize kin tutmayınız, birbirinizi kıskanmayınız! Birbirinizden yüz çevirmeyiniz. Ey Allah'ın kulları!... Kardeş olunuz."
Biz Müslümanlar Kur'an'ı Kerim'deki emirlere ve Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) tavsiyelerine göre hareket etmeliyiz. Çünkü Allah-u Teala (Celle Celaluhu) ve Peygamberimiz (a.s.v.) ancak bizim iyiliğimizi ister.
Kin ve Düşmanlık Yapmamanın Faydaları:
Kin ve Düşmanlık yapmayan;
* Allah-u Teala (c.c.)'nın beğenisini kazanır.
* Kötülüklerden korunur.
* Güzel ahlak sahibi olur.
* Herkesle dost olur.
Kin güden hizmetçinin sonu
İyi kalpli bir adam hükümdarın yanına uğramış. Hükümdarla sohbet etmişler. Hükümdar iyi kalpli adamı çok sevmiş, sarayda kalmasını teklif etmiş. Adam bu teklifi severek kabul etmiş.
Hükümdarın hizmetçilerinden birisi iyi kalpli adamı kıskanmış. Hizmetçi bir fırsatını bulup hükümdarın huzuruna çıkmış:
- Sultanım, sizin sevdiğiniz adam ağzınızın koktuğunu söylüyor demiş.
Hükümdar hizmetçiye:
- Senin doğru söylediğini nereden bilebilirim? deyince kıskanç hizmetçi:
- Huzurunuza geldiğinde dikkatli bakarsanız ağzını burnunu tuttuğunu göreceksiniz sultanım, demiş.
Hükümdar adamı denemeye karar vermiş. Hizmetçi padişahın huzurundan çıkar çıkmaz adamın yanına koşmuş. Sarımsaklı yiyecek ikram etmiş, yemesi için zorlamış. Hükümdar iyi kalpli adamı huzuruna çağırınca, hizmetçi iyi kalpli adama:
- Hükümdarımız sarımsak kokusundan hoşlanmaz. Yanına gittiğinde ağzını burnunu tut ki rahatsız olmasın, demiş.
İyi kalpli adam hükümdarın yanına gidince onu rahatsız etmemek için hizmetçinin dediği gibi ağzını burnunu kapatmış. Bunu gören hükümdar hizmetçinin doğru söylediğini zannetmiş. Hemen bir mektup yazıp adama uzatmış:
- Bunu filan kumandana götür, demiş.
Hizmetçi, iyi kalpli adamın elindeki mektubun ne olduğunu merak etmiş.
İyi kalpli adam:
-Hükümdar filan kumandana vermemi söyledi. Herhalde bana hazineden bir şeyler vermesini yazdı deyince hizmetçi:
- Benim çok ihtiyacım var. Ne olur onu bana ver. Hükümdar sana yine verir diyerek yalvarmış.
İyi kalpli adam hizmetçinin ısrarına dayanamayıp mektubu ona vermiş. Kıskanç hizmetçi sevinerek mektubu alıp söylenen kumandana götürmüş.
Kumandan mektubu açınca, "mektubu getiren adamı asın" yazdığını görmüş. Kıskanç hizmetçi bunu duyunca yaptıklarından pişman olmuş ama iş işten geçmiş. Kıskandığı adama kin ve düşmanlıkla hareket etmenin cezasını canıyla ödemiş.
İlmi Heyet/Ahlak kitabı
ads
Hiç yorum yok: