Sözün başında üzerinde önemle durarak söylemek isterim ki, İslam idaresinin koruması altında bulunan Yahudilere yapılan muameleler tarih boyunca tesadüfen oluşmuş tek bir olaydan ibaret değildir. Yine bu muameleler bazı Müslüman idarecilerin ahlaki olgunluğundan da kaynaklanmamıştır.
Bu muamelelerin sebebi İslam inancının, diğer din mesnuplarının korunması ve onlara normal vatandaşlar gibi muamele yapılması hususunda, ister idareci olsun ister idare edilen, kendi müntesiplerini yükümlü kılmasıdır. İslam inancına göre onların da dokunulması caiz olmayan hakları vardır ve onlara da İslam dininin kabul edip peygamberlerini tasdik ettiği diğer din sahipleri gibi saygı duyulması gerekir.
Bugün mevcut olan diğer dinlere ait kitaplar tahrif edilmiş olmasına, Musa ve İsa (a.s)'a indirilenlere aynı olmamasına rağmen İslam, Müslümanların o kitaplara inananlara saygı duymak, kiliselerini korumak ve inandıkları şekilde yapacakları ibadetlerini, huşu içerisinde ifa etmelerini sağlamak için kendilerine fırsat verilmesini engellemez.
Aynı şekilde İslam, Müslümanları gayri müslimlerin hukukunu korumakla da yükümlü kılar. Bu anlamda sadece onların ibadet yapma değil, çalışma, mülk edinme, saygı değer bir şekilde yaşama haklarını da korumakla yükümlü kılar, gayrı müslimler, kendilerinin yerine getirmekle mükellef oldukları görev ve sorumlulukları yerine getirdikleri ve İslam'ın Müslüman ve gayri müslimler için koyduğu kanun ve nizamlara uyup genel düzeni bozmadıkları sürece, İslam bunlardan herhangi birisine yapılan haksızlığı adaletten çıkma olarak kabul eder.
Kaynakça:
Yazar: Refik Şakir en- Netşe
Çeviri: Necmeddin Gevri
Sultan II. Abdülhamid ve Filistin [ Semerkand ] - Pozitif Dağıtım
Bu muamelelerin sebebi İslam inancının, diğer din mesnuplarının korunması ve onlara normal vatandaşlar gibi muamele yapılması hususunda, ister idareci olsun ister idare edilen, kendi müntesiplerini yükümlü kılmasıdır. İslam inancına göre onların da dokunulması caiz olmayan hakları vardır ve onlara da İslam dininin kabul edip peygamberlerini tasdik ettiği diğer din sahipleri gibi saygı duyulması gerekir.

Bugün mevcut olan diğer dinlere ait kitaplar tahrif edilmiş olmasına, Musa ve İsa (a.s)'a indirilenlere aynı olmamasına rağmen İslam, Müslümanların o kitaplara inananlara saygı duymak, kiliselerini korumak ve inandıkları şekilde yapacakları ibadetlerini, huşu içerisinde ifa etmelerini sağlamak için kendilerine fırsat verilmesini engellemez.
Aynı şekilde İslam, Müslümanları gayri müslimlerin hukukunu korumakla da yükümlü kılar. Bu anlamda sadece onların ibadet yapma değil, çalışma, mülk edinme, saygı değer bir şekilde yaşama haklarını da korumakla yükümlü kılar, gayrı müslimler, kendilerinin yerine getirmekle mükellef oldukları görev ve sorumlulukları yerine getirdikleri ve İslam'ın Müslüman ve gayri müslimler için koyduğu kanun ve nizamlara uyup genel düzeni bozmadıkları sürece, İslam bunlardan herhangi birisine yapılan haksızlığı adaletten çıkma olarak kabul eder.
Kaynakça:
Yazar: Refik Şakir en- Netşe
Çeviri: Necmeddin Gevri
Sultan II. Abdülhamid ve Filistin [ Semerkand ] - Pozitif Dağıtım
ads
Hiç yorum yok: