Takıntılar ya da tıbbi literatürde daha yaygın olarak kullanım şekli ile obsesyonlar, insanı olumsuz şekilde rahatsız eden ve aynı zamanda tekrarlayıcı ve zorlayıcı düşünceler, duygu veya dürtülerdir.
Birey genellikle obsesyonunun mantıksız olduğundan haberdardır. Fakat bu durumu aklından (zihninden) çıkarmakta çok zorlanır. Özellikle takıntılara kompülsiyon (zorlantı) ismi verilen türden olan ise bu takıntılara öncülük edebilirler.
Kompülsiyonlar insanların takıntılarından meydana gelen sıkıntıları ortadan kaldırmak için ona istinaden yaptığı veya yapmak zorunda kaldığı, tekrar eden davranışlar yahut herhangi bir düşüncedir. Bu sebeple rahatsızlık psikiyatride obsessif -kompülsif bozukluk (OKB) olarak isimlendirilmektedir.
Genelde en sık denk geldiğimiz obsesyon bulaşma/titizlik takıntılarıdır. Herhangi bir hastalık yada tiksinilen bir maddeye temas etmekten kaygı duyulur ve uzak durulması gerektiği sinyali beyne gider. Aile içinde sadece bir kişinin bu takıntıya sahip olması evin genelinde bazı sorunlara neden olabilir. Bunun nedeni bu tür takıntıları olan insan hem kendini uzak tutmaya gayret eder hemde çevresindeki yani ev içindeki insanları kontrol etmek ister.
Bu rahatsızlığı olan insanlar genelde çok sık şekilde ellerini yıkar, banyodan saatlerce çıkmayabilir. Başka birinin elini sürdüğü bardaktan su içmez. Dokunmaz ve uzak kalmaya gayret eder. Karşı tarafa ne kadar ilginç gelse de bu kişiye normal olarak gelir. Bu sebepten dolayı ne kendisinde ne çevresinde neden ailesinde huzursuzluk baş gösterir.
Bazı durumlarda şüphecilik çok ön plandadır. Bu yüzden evden dışarı çıkarken veya yatarken "acaba ben ocağı kapattım mı? Yoksa ocak açık mı kaldı, ev yanar mı", kapıyı kilitlemeyi unuttum galiba diyerek tatile çıkarken yarım yoldan geri dönenler bile olabilmektedir.
Bu tür obsesyonlar çoktur. Her kişide farklı olmakla birlikte yukarıda sadece bunların çok azını saydık. Hepsini saymaya kalksak saatler alır. Bunların arasında kıskançlık takıntısı da vardır. Bunun dışında simetri, dini takıntılar, kontrol kaybetme takıntısı, delireceğini düşünme takıntıları veya kişilerin birbirlerini aldattığı takıntısı bunların arasında en çok görülenlerdir.
Birey genellikle obsesyonunun mantıksız olduğundan haberdardır. Fakat bu durumu aklından (zihninden) çıkarmakta çok zorlanır. Özellikle takıntılara kompülsiyon (zorlantı) ismi verilen türden olan ise bu takıntılara öncülük edebilirler.

Kompülsiyonlar insanların takıntılarından meydana gelen sıkıntıları ortadan kaldırmak için ona istinaden yaptığı veya yapmak zorunda kaldığı, tekrar eden davranışlar yahut herhangi bir düşüncedir. Bu sebeple rahatsızlık psikiyatride obsessif -kompülsif bozukluk (OKB) olarak isimlendirilmektedir.
Genelde en sık denk geldiğimiz obsesyon bulaşma/titizlik takıntılarıdır. Herhangi bir hastalık yada tiksinilen bir maddeye temas etmekten kaygı duyulur ve uzak durulması gerektiği sinyali beyne gider. Aile içinde sadece bir kişinin bu takıntıya sahip olması evin genelinde bazı sorunlara neden olabilir. Bunun nedeni bu tür takıntıları olan insan hem kendini uzak tutmaya gayret eder hemde çevresindeki yani ev içindeki insanları kontrol etmek ister.
Bu rahatsızlığı olan insanlar genelde çok sık şekilde ellerini yıkar, banyodan saatlerce çıkmayabilir. Başka birinin elini sürdüğü bardaktan su içmez. Dokunmaz ve uzak kalmaya gayret eder. Karşı tarafa ne kadar ilginç gelse de bu kişiye normal olarak gelir. Bu sebepten dolayı ne kendisinde ne çevresinde neden ailesinde huzursuzluk baş gösterir.
Bazı durumlarda şüphecilik çok ön plandadır. Bu yüzden evden dışarı çıkarken veya yatarken "acaba ben ocağı kapattım mı? Yoksa ocak açık mı kaldı, ev yanar mı", kapıyı kilitlemeyi unuttum galiba diyerek tatile çıkarken yarım yoldan geri dönenler bile olabilmektedir.
Bu tür obsesyonlar çoktur. Her kişide farklı olmakla birlikte yukarıda sadece bunların çok azını saydık. Hepsini saymaya kalksak saatler alır. Bunların arasında kıskançlık takıntısı da vardır. Bunun dışında simetri, dini takıntılar, kontrol kaybetme takıntısı, delireceğini düşünme takıntıları veya kişilerin birbirlerini aldattığı takıntısı bunların arasında en çok görülenlerdir.
ads
takıntıların hayatımızı karartmak zorunda olmadıklarını ve bunun yenilebilir bir şey olduğunu bilmeliyiz.
YanıtlaSilTakinti zor is cidden, bir seye takilinca insan fikrini degistirmek kolay olmuyor
YanıtlaSilinanın o kadar çok saçma takıntılarım var ki hayatı kendi kendime zorlaştırıyorum keşke kurtulmanın yolu olsa
YanıtlaSilKüçükken bende vardı bu tarz bir şey. Zamanla geçti. Şimdi düşününce gülesim geliyor ne saçma bir şeymiş diye. Pek hoş bir durum değildi :)
YanıtlaSilobsesif kompulsif bozukluğu konu alan çok güzel bir film izlemiştim. Jack Nicholson'un oynadığı benden bu kadar isimli film çok güzel bir klasik.
YanıtlaSilÖzellikle evliliği düşünen insanlar eş seçiminde buna dikkat etmelidir, zira takıntı sahibi birisiyse evlenmek çok büyük bir yanlış olacaktır.
YanıtlaSil