Hadiste belirtildiği gibi Haricilik sürekli olarak kalıp değişmekte ve güncellenmektedir. Bir mezhepten ziyade zaman kalıbına giren bir harekettir, heyula gibi asrın kabına ve kalıbına girebilmektedir. Muhammed bin Abdulvehhab bidat üzerine oturttuğu yeni bir akımı harekete geçirdiğinde bu harkete 'yeni Haricilik' adı verilmiştir.
İhtisas ehli Kur'an ve Sünnet nuruyla yeni harekete teşhis koymuşlar, bunların yeni tarz ve akım Hariciler olduğuna parmak basmışlardır. Vehhabi kisvesinde eski akım hariciler yeni akım hariciler teşhis etmekte zorlanmasalar da kendilerine bu ismi veya sıfatı layık görmemekte, yakıştıramamaktadırlar. Vehhabilik veya günümüde IŞİD ismen olmasa bile sıfat olarak haricilik karakterini taşımaktadır. Burada Vehhabilik hareketiyle genel selefilik anlayışı arasında pratik hatta teorik anlamda bazı farklılıklar olduğunu kabul etmeliyiz. Her Vehhabi Selefi sayılmakla birlikte her Selefi Vehhabi değildir. Her Hanefinin Diyobendi olması gibi. IŞİD'den önce de Cezayir'i kana bulayan, orada on yıl boyunca kanlı bir karnavala imza atan ve on kara ve karanlık yıl deyimine neden olan GIA da haricilerin çağdaş uzantılarından birisi yahut tarihteki onca harici haraketlerden birisidir.
Şiilik bidat alanını genişletirken haricilik ise bidat adına dinin anlanını daraltmış ve bidat algısı üzerinde Müminlere musallat olmuş ve ağız tatlarını bozmuştur.
Dini anlamda dar görülülük ve dinin alanını daraltmaktır. İlgi alanını daraltmaktır. İlgi alanları daralmış ve Müslümanların ilgi alanlarını da daraltmaya kalkışmışlardır. Bu da Müslümanlar arasında çekişme ortamı doğurmuş ve esenliklerini ve ağız tatlarını bozmuştur.
Cezayir'de silahlı İslami Grup (GIA) olarak anılan sapkın grup, 1995 yılından itibaren inhiraf ve sapma eğilimi ve çizgisine girmiş, bunun üzerine Muhammed said, örgüt lideri Cemal Zeytuni'yi inhiraf ve taşkınlarından dolayı sorguya çekmek isterken öldürülmüştür. IŞİD ve GIA'dan kopyalanmış ve aynı araz ve semptomları göstermiştir. Harici bir kisveye bürünmüştür.
Muhammed Said harici saldırı ve düşmanlığa ve dahili tuğyana karşı silahlı cihadı öngörmüştür.
Bununla birlikte talebelerine su tespiti yapmıştır: Bugün fıkhi anlamda büyük bir gelişme ve inkişaf yaşanmaktadır. Lakin bu ahlaktan kopuk olarak tek ayak üzerine dayanmaktadır. Haricilik veya genel olarak İslami hareketlerin en zayıf noktası ahlaki nokta olarak tezahür etmektedir. Bu da mesajını gölgelemekte, perdelemekte ve Allah'ın inayetini kesmekte ve geciktirmektedir.
Yazar: Mustafa Özcan
Yazının devamı için lalegül dergisi aralık ayının 54. sayfasında tüm detayları bulabilisiniz.
Kaynakça: Lalegül - Aylık İlim- Kültür ve Fikir Dergisi: yıl,3 sayı:34 Aralık 2015.S.54

İhtisas ehli Kur'an ve Sünnet nuruyla yeni harekete teşhis koymuşlar, bunların yeni tarz ve akım Hariciler olduğuna parmak basmışlardır. Vehhabi kisvesinde eski akım hariciler yeni akım hariciler teşhis etmekte zorlanmasalar da kendilerine bu ismi veya sıfatı layık görmemekte, yakıştıramamaktadırlar. Vehhabilik veya günümüde IŞİD ismen olmasa bile sıfat olarak haricilik karakterini taşımaktadır. Burada Vehhabilik hareketiyle genel selefilik anlayışı arasında pratik hatta teorik anlamda bazı farklılıklar olduğunu kabul etmeliyiz. Her Vehhabi Selefi sayılmakla birlikte her Selefi Vehhabi değildir. Her Hanefinin Diyobendi olması gibi. IŞİD'den önce de Cezayir'i kana bulayan, orada on yıl boyunca kanlı bir karnavala imza atan ve on kara ve karanlık yıl deyimine neden olan GIA da haricilerin çağdaş uzantılarından birisi yahut tarihteki onca harici haraketlerden birisidir.
Şiilik bidat alanını genişletirken haricilik ise bidat adına dinin anlanını daraltmış ve bidat algısı üzerinde Müminlere musallat olmuş ve ağız tatlarını bozmuştur.
Dini anlamda dar görülülük ve dinin alanını daraltmaktır. İlgi alanını daraltmaktır. İlgi alanları daralmış ve Müslümanların ilgi alanlarını da daraltmaya kalkışmışlardır. Bu da Müslümanlar arasında çekişme ortamı doğurmuş ve esenliklerini ve ağız tatlarını bozmuştur.
Cezayir'de silahlı İslami Grup (GIA) olarak anılan sapkın grup, 1995 yılından itibaren inhiraf ve sapma eğilimi ve çizgisine girmiş, bunun üzerine Muhammed said, örgüt lideri Cemal Zeytuni'yi inhiraf ve taşkınlarından dolayı sorguya çekmek isterken öldürülmüştür. IŞİD ve GIA'dan kopyalanmış ve aynı araz ve semptomları göstermiştir. Harici bir kisveye bürünmüştür.
Muhammed Said harici saldırı ve düşmanlığa ve dahili tuğyana karşı silahlı cihadı öngörmüştür.
Bununla birlikte talebelerine su tespiti yapmıştır: Bugün fıkhi anlamda büyük bir gelişme ve inkişaf yaşanmaktadır. Lakin bu ahlaktan kopuk olarak tek ayak üzerine dayanmaktadır. Haricilik veya genel olarak İslami hareketlerin en zayıf noktası ahlaki nokta olarak tezahür etmektedir. Bu da mesajını gölgelemekte, perdelemekte ve Allah'ın inayetini kesmekte ve geciktirmektedir.
Yazar: Mustafa Özcan
Yazının devamı için lalegül dergisi aralık ayının 54. sayfasında tüm detayları bulabilisiniz.
Kaynakça: Lalegül - Aylık İlim- Kültür ve Fikir Dergisi: yıl,3 sayı:34 Aralık 2015.S.54
ads
rivayetlerde benimsedikleri dogrulara tartismasiz bir bicimde iman ettiklerinden bahsediliyor.
YanıtlaSilBu tür dini bilgileri paylaşımlarınızı beğenerek okuyorum ve sürekli yeni birşeyler öğreniyoırum, teşekkürler.
YanıtlaSil