(TYT) Tırnak yiyen titrek hastalığı nedir?
Bu ay, yapılan Kuzey Koreli ve İşviçreli bilim adamlarıyla yaptığımız araştırmalar sonucu kronik ve tripkolik bir hastalık tespit ettik. Hatta Koreli bir bilim adamının, sözü kulaklarımızda yankılandı. Olayın şokunu henüz atlatmamışken, arkeologlardan bu hastalığın adının Tırnak Yiyen Titrek (TYT) olduğunu bilgisini aldık. Meğer en son M.Ö bilmem kaçıncı yüzyılda çivi yazısıyla yapılan sınavlarda görülmüş bu meret.
Uzaktan uysal ve tehlikesiz görünen bu hastalık, çaktırmadan hastayı yer bitirir. Ciddiye alınacak türdendir! Bu hastalığın en belirgin özelliği ise muhatabı olan öğrenciyi, daha sınav tarihi belli bile olmamışken yüksek gerilim hattına çarpılmışa döndürmesidir. Yani hasta henüz işin başında iken veryansın etmeye başlar. IQ seviyesi normalin üstünde bile olsa başarılı olamaz. Çünkü balığı baştan kokutmuş olur. Koca filin, buğday kadar karıncayı beyninde dağ yapıp ondan korkması gibi bir durum işte. Tabi bu onun elinde olan bir şey değil, adı üstünde; hastalık...
İlk Kez Açıklanan Tedavi Yöntemi
Gelelim bu hastalığın tedavisine. Öncelikle korku dünyamızı şekillendirmeyi bırakalım. Çünkü korku dünyası şekillendikçe ders çalışmak itici gelmeye başlar. itici gelmeye başlayan dersin yerini kafa dağıtma bahanesi alır. Kafa dağıtma bahanesi tembelliği ve gamsızlığı tetikler. Tembellik ve gamsızlık beyni boş işlerle uğraştırır. Boş işlerle uğraşan, süper zeka da olsa boş gezenin boş kalfası olur.
'Tırnak yiyen titrek' hastalığından kurtulmanın yegane çaresi benlikle yüzleşmek ve saçma evhamların sırtını yere vurmaktır. "Ama ya sınavdan kalırsam?" dediğinizi duyar gibiyim. Duymamış olayım! Sınavı geçememek pek hoş bir şey olmayabilir. Ancak sınavdan kalma korkusunu evhamlaştırıp tamamen dersten uzaklaşmak bütünüyle hüsrandır. Yenilginin daniskasıdır! Ondan sonra 'depresyondayım' şarkısını dinleyip kendini verirsin cipse, çikolataya. Aklın başına gelince de "Bon bo kololoro no zaman oldom yoaa!" demeye başlarsın.
Gayret, azim, istikrar.... Bu kurala riayet eden, sınavda kalsa bile en az kazanan kadar ferah olur. Gayretle kapıyı çalıp beklersen elbet bir açanın olur. Azimle çaba gösterirsen her uzak yakın olur. Dağın zirvesine ulaşmak istiyorsan, dağ taş demeden yokuşu dişinle tırnağınla çıkman lazım. Merak etme! Zirveye ulaştığında ne dişinin acısı kalır, ne tırnağının..
Hastalar dikkat!
Sözün özü, aceleci davranmayıp sıkıntıya göğüs ger ve işin sonunu getirmeye bak. Unutma ki eğri demiri kimse bir anda dümdüz yapamaz. Öğrenmek istediğin şeyi sakın küçümseme. Çünkü bilgi dışındaki her şey geçicidir. Sınavlar birkaç saat sürer ama hayat bir ömür devam eder. Bu yüzden bir şey öğrenirken sınavı kazanmak için değil, ilim sahibi olmak için öğren. Bu en hayırlısıdır. Böyle yaptıktan sonra sınavda kalsan da boş ver.
Yazar: M. Fatih Çakır
Kaynak >> genç okur aylık ilkgençlik dergisi "Semerkand"
ads
stresten oluyo sonra mide ve bağırsak sorunlarına yol açar çok dikkat etmek lazım sağlık için
YanıtlaSilalican
Çok insan var çevremizde tırnak yiyen.
YanıtlaSilBirkaç arkaşımda böyle bir sorun vardı fark etmiyordu bile böyle birşey yaptığını.
YanıtlaSilIlginc bir yazi olmus eline saglil
YanıtlaSiltırnakları yerken oluşan görüntünün rahatsız edici olduğunun farkındayız
YanıtlaSilIlginc bir hastalik ilk defa duydum
YanıtlaSilvay arkadaş gerçekten kötü bir hastalık
YanıtlaSilmalesef günümüzde hala bu hastalığa muzdarip olanlar var adı üstünde hastalık işte tanımına katılıyorum
YanıtlaSilAllah Allah yeni öğrendim bunları :)
YanıtlaSilAllah şifa versin bir bağımlılık bu.
YanıtlaSilEnteresan bir bilgi teşekkürler.
YanıtlaSil