-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

ads

Elektrik Çarpmasına Karşı Önlemler

Elektrik, insan hayatına girdiğinde insanoğlu için oldukça önemli adımların başlangıcı oldu. Fakat her cismin kendine has güzel ve önemli özellikleri olduğu gibi kendine has bazı kötü ve tehlikeli özellikleri de mevcuttur ilkesi elektrik içinde işledi. Elektrik ile özellikle insan hayatını tehdit eden bazı unsurlar ortaya çıktı. Bu sorunlar içerisinde en önemli sorun kuşkusuz elektrik akımına kapılmaktır. Teknik anlamda elektrik akımına kapılmak sözü günlük dilde elektrik çarpması olarak da bilinir. Bu durum gerçekten de oldukça tehlikeli bir durumdur. Yayın kanalları aracılığı ile elektrik kazalarını sık sık görüyoruz. Yapısı itibari ile unutkan olan insanoğlu bu tür kazaların kendi başına gelebileceğini genellikle düşünmez yada düşünmek istemez. Ama ortada bir gerçek vardır ki dünyada ve ülkemizde her yıl binlerce bina elektrik yüzünden yok olduğu gibi binlerce insanda elektrik akımına kapılarak yaralanmakta yada ölmektedir.

Elektrik Çarpmasına Karşı Önlemler


1850 ve sonrasında kullanılmaya başlanan elektrik ile gelen sorunlar ise elektriğin keşfinden günümüze kadar sürekli giderilmiştir. Elektrik çarpması sonucu yaşanan bunca dramatik kazalar ve ölümler aslında bir kaç ufak önlem ile giderilebilir olsa da insanlar bu konuda yeterince haberdar değil. Peki elektrik arızası yada kaçağı sonucu oluşan tehlikeli kazaları nasıl giderebiliriz? sorusunun cevabını hiç kendinize sormayı düşündünüz mü?

En Büyük Sorun Topraklama

Her elektrikli cihazda elektrik kaçağı olabilir. Bu kaçaktan kurtulmak içinse yapılması gereken en temel işlemlerden biri topraklama tesisatıdır. Eğer bir binada topraklama hattı varsa elektrik kaçağı, yıldırım düşmesi gibi olaylardan korkmanıza gerek yoktur. Çünkü topraklama hattı bu tür kaçakları engelleyecektir. Bir binada ise 3 farklı topraklama tesisatı bulunur.

Bunlardan ilki binanın temelindeki demirler üzerine döşenmiş galvaniz şeritlerdir ki bu şeritler ayrıca bakır çubuk ile direk toprağa gömülerek bina üzerinde her hangi bir noktada elektrik yükü birikirse bu yük toprağa boşaltılır. Ayrıca bu sistem ile kısmen bina yıldırım gibi afetlerden korunmuş olur.

İkincisi, paratoner sistemleridir ki bu sistemlerin görevi bilindiği üzere yıldırım düşmesine karşı büyük yapıları korumak amaçlı kullanılır.

Üçüncüsü ise bina içindeki tüm elektrikle çalışan sistemleri ve bu sistemleri kullanan kişileri elektrik akımına karşı korumak amaçlı yapılan topraklama hattıdır. Bu topraklama hattı ile elektrikli bir cihazın şase noktalarında oluşan yükler insana ve cihaza zarar vermeden direk toprağa aktarılır.

Kaçak Akımı, Kaçak Akım Rölesi ile Durdurun

Son yıllarda ise kaçak akım ve kötü sonuçlarını engellemek için kaçak akım rölesi kullanılmaya başlanmıştır. Kaçak akım rölesinin temel amacı şudur. Faz ve nötr hattı üzerindeki gerilim farkını ölçen bir sistem yardımı ile evlerde 30mA iş yerlerinde ise 300mA üzerinde bir elektrik kaçağı oluşursa kaçak akım rölesi otomatik olarak atar ve insanları, cihazları ve binayı tehlikelere karşı korur.

Kaçak akım rölesi, biranda oluşan kaçak akımın toprağa aktarılmadan insana zarar verebilir. Bunu engelleyebilmek için kaçak rölesi kesinlikle gerekmektedir. Bu röle bilinenin aksine kesinlikle topraklama ile bağlantılı yada alakalı değildir. Bu röle üzerine sadece faz ve nötr bağlanır.

Bilimsel olarak kaçak akımın 30Ma düzeylerine ulaşması ile 4-5 saniye bu elektriğe kapılan insanın kalb ve/veya beyin fonksiyonlarının durma ihtimali oldukça yüksek olduğu bilinmektedir. Fakat bazı durumlarda bu röle sürekli atar ve bu durum genellikle bir kaçak akım yada nadiren tesisat arızasından dolayı olur. Bu arızadan bıkan insanlar bu problemi çözecek birileri bulmak yerine basit yoldan bu röleyi iptal etmektedirler. Bundan dolayı kendi blog sayfamda bu durumun önüne geçmek için kaçak akım rölesi bağlantısı ve yaşanan problemleri çözmek için bir yazı hazırladım. Bu yazı ile insanları bilgilendirmeye çalıştığım gibi ayrıca sorusu olan kişilere bu sayfadan yardım etmeye çalışıyorum. Eğer kaçak akım rölesi ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye ulaşmak isterseniz yukarıdaki linke tıklamanız yeterlidir.

ESNEK HAYAT

   İnsanı, huzura , başarıya  ve bilgeliğe götüren erdemlerden biri de esnek düşünce ve davranışlardır. Öyle ki esneklik, bireysel ve toplumsal hayatta ilişkileri kolaylaştırıp  daha kaliteli hale getiren bir faktördür. Hayatın doğumdan ölüme uzanan tüm basamaklarında yaşanan sorunlara farklı açılardan bakabilmeyi sağlar. Hem başarıyı artırır  hem de yaşama sevincini canlı tutar. Yaşanan şu zorunlu ve sorunlu çağda,  hızlı değişimler ve problemler karşısında bocalamamak için  esnek düşünce ve eylemler büyük bir gerekliliktir.

ESNEK HAYAT


 Esnek düşünüp  esnek olmak bir başarı sanatıdır. İnsanı problem çözücü bir duruşa sahip kılar. Esnek bir düşünce ve eylemlerle yol almak , hayata karşı pozitif ve ılımlı bir tavır takınmaktır . Her daim ‘’olabilirlik ‘’ kavramını yanında taşımaktır. Fırtınalar karşısında kavak ağacı gibi olmaktır. Esnek bir hayat, yaşanan olumsuzluklar karşısında  yalpalamadan yeni alternatifler üretmeyi sağlar. Çözüme yönelik tüm seçenekleri görebilmeyi ve değerlendirme olanak verir. Hayatın katı ve değişmez kurallara sınırlandırılamayacağını gösterir. Bilinen odur ki , bir problemin çözümü için tek bir yöntem yoktur.

 Hedeflenen başarıya ulaşma ve o başarıyı sürdürmede  en gerekli malzeme esnek olmaktır. Esneklik kişinin yeni düşüncelere açık olmasını sağlar. İnsan ne kadar esnek olursa o kadar fazla alternatife sahip olur ve o kadar kapı kendine açılır. Açılan her kapının ardında da  düşünceleri ve eylemleri besleyen ganimetler vardır. Bu yüzden tarihsel süreç içinde başarıyı kuşanmış olanların göze çarpan en önemli özelliği esnek yapıda olmalarıdır. Lao  Tzu  şöyle der ; Hayat verici özle dolan bitkiler yumuşaktır. Ama solgun ve kuru olarak ölürler.Sertlik ve sabitlik ölümün, yumuşaklık ve kabulleniş ise yaşamın tarafındadır.Yumuşaklık sertliğe, dirençsizlik kuvvete karşı zafer kazanır.’’

   Esnek olmak gücü ve dayanıklılığı anlatır.  Dünyada en güçlü yapılardan biri örümcek ağlarıdır. Esnek yapıları sayesinde kurşun geçirmez teknolojik  ürünlerin yapımına ilham  kaynağı olmuşlardır. Yüksek binalara bile o dayanıklılığı veren esnek olmalarıdır. Bir süngerin kendi ağırlığının kat kat üstünde suyu bünyesinde tutabilmesinin altında yine esnek olması yatar. ’’Kung fu öğretisi ustaları Shaolin rahipleri, öğrencilerine bir bambu gibi olmalarını öğütlerler. Bambunun dışı güçlü, içi ise yumuşak ve açık bir yapıdadır. Kökleri toprağın derinliklerine sağlam şekilde tutunmuştur. Kökleri toprağa sağlamca tutunan bambu kamışı, rüzgarda serbestçe sallanır, direnmek yerine eğilir, esner. Esnek ve eğilen bir şey ise, kolay kolay kırılmaz. Bu esneklik bambuya hayat verir. Esnek olan esnek olmayan her şeye göre daha güçlüdür.’’(1)

  Her insanın  hayata karşı bir duruşu elbet olacaktır. Esneklik insanın bu duruşunu tasfiye etmek yada  varılacak hedeften vazgeçirmek  değildir. Tavizkâr olup kontrolü elden bırakmak  ve gevşemek hiç değildir. Aksine kontrolü yeniden ele almaktır. Bu yüzden esnek olmayı tavizkar olmakla karıştırmamak gerekir. Esneklikte asıl maksat hedefe ve mutluluğa giden yolda bu duruşa esneklik payı vermek, gerektiği zaman alternatif çözümler üretebilmektir. Gidilen yolda araç zorlandığında, aracı değiştirerek  menzile erişmektir. Bu yüzden esneklik başarıya ulaştıran altın bir anahtardır.

  İnsanların mutsuz olmalarının altında yatan bir nedeni de aşırı katı bir tavra sahip olup esnek olamamalarıdır. Esnek düşünemeyen bu kişiler, sert yapıları nedeniyle aşırı kırılgandırlar. Bu yüzden istenmeyen olaylar karşısında hemen gerilip çatlar, kırılır ve parçalanırlar. Bu kırılganlıkları onların strese girmesine ,hüzünlenmesine ve hayata karşı dirençlerinin azalmasına  sebep olur.  Oysa ki insan bedeninin büyük bir bölümü sudan ibarettir. Su ise esnektir. Her durum ve mekan da bir çıkış yolu bulur.Esneklik sayesinde en küçük geçişten dahi geçerek akar gider. Hatta su en katıları bile yumuşatan bir etkiye sahiptir. Bu yüzden insan bedeninin kendisine verdiği mesajı iyi anlamalı, en ufak sorunda sıkışıp kalmamalı ve bir çıkış yolu bulmaya gayret etmelidir.

  Hayat,  katı kurallara bağlı kalıp , amaca ulaşma yolunda kendine acı çektirmek olmamalıdır.  Bu durum kişinin  fazlasıyla boğulmasına sebep olur.Esnek bir düşünce yapısının ise aşamayacağı engel yoktur. Bu yüzden  huzurlu bir başarıyı ve tatmin olmuş bir hayatı hedefleyenlerin öncelikle esnekliği kuşanmaları gerekmektedir. Bu kuşanmışlık onlara yolun bittiği yerde yeni yolların keşfini sağlayacaktır.  Hayatın içindeki ufak tefek tökezlemeler ancak bu şekilde tolere edilip  hayat ve huzur dengesi sağlanacaktır.


misafir  yazar

 www.gencgelisim.com / Niyazi Fırat Eres

Blog Yazarak İnternetten Nasıl Para Kazanılır?

İnternetten para kazanmanın en önemli yollarından birisi de blog yazmaktır.Çünkü günün her saatinde istediğiniz zaman çalışıp ve uyurken bile para kazanacağınız  bir yöntemdir.İfade olarak bu kadar kolay görünmesine rağmen blog yazarlığı azimli bir iştir ve internet ortamının nabzını tutmayı, yakından takip etmeyi gerektirir.

internet


Blog yazma alışkanlığı kimi arkadaşlar için ne kadar hobi olarak da başlasa da önemli bir kitleye sahip olup, o kitleyi tatmin edecek içeriği hazırlamak için enerjimizi sarf ettiğimizi fark edince iş hobi den öte artık emeğimden para kazanma olayına dönüşüyor. Çünkü kaliteli bir içerik hazırlamak için yaptığınız araştırma ve topladığınız bilgileri harmanlayıp okuyucularınıza sunmak zaman gerektiren önemli bir iştir.Eğer bu koşulları kabul edip ben de kendime ek gelir olması açısından blog yazarak internetten para kazanabilirim diyorsan bu yolda sana yardımcı olabilecek ipuçlarını aşağıda bulabilirsin.

Yazı Kategorinizi Belirleyin


Hangi konularda yazabilirsiniz ona karar verin.Yalnız bu seçtiğiniz bu konuların trend olmasına dikkat edin.İnternete insanlar ne arıyor, ya da yakın zamanda ne arayacaklar bunlar aklınızda olsun.

Alan Adı Belirleyin


Kategoriye karar verdikten sonra akılda kalan, kısa ve içeriğinizle örtüşen alan adı satın alın.Alan adı google arama sonuçlarında da etkili olduğunu unutmayın.

Yazı Platformunuza Karar Verin


Şu anda populer olan iki adet sistem mevcut.Bunlardan birisi blogger ve diğeri de wordpress tir.Blogger da hosting ücreti ödemezsiniz fakat wordpress de hosting ücreti ödemek zorundasınız.Sizlere tavsiyem başlangıçta blogger ile başlayabilirsiniz.Çünkü host ücreti ödemek zorunda değilsiniz.Aynı zamanda etkili blogger ipuçları ile blogunuzu güzelleştirebilirsiniz.

SEO


Tüm emeğinizin iyi bir şekilde sonuçlanması için muhakkak seo kurallarına dikkat etmelisiniz.Çünkü internet kullanıcıları google aramaları sonucu mutlaka sitenize ulaşmalı.Bu da blogunuzu arama motorlarına sevdirerek yapılacak bir iştir.O yüzden seo uyumlu makale yazmanız yazınızın google tarafından sevilmesi için önemli olacaktır.

Son Sözler

Yukarıdaki listeyi elbette kaliteli içerik, sosyal medya çalışmaları, backlink kazanma gibi yöntemler ile çoğaltabilirsiniz.Size tavsiyem mutlaka populer konulara yönelmeniz ve sabırla yazılarınızın demlenmesini beklemeniz.Para kazanana kadar yazma isteğinizi mutlaka önde tutun.böyle yaparsanız 3-4 ay içerisinde hit olarak yükselecek ve para kazanmaya başlayacaksınız.

Yazan:  ehl-iblog

SAMSUNG TELEFONLARIN YAZILIMINI GÜNCELLİYOR

            Cep telefonunuzun markası Samsung ise bu yazının devamını da mutlaka okuyun. Zaman zaman tıkanan, acaba yenisini mi almalıyım diye düşündüren telefonunuza bir şans daha verin. Telefonunuzun yazılımının en son sürümü Samsung resmi web sayfasında sizleri bekliyor.

Yazılım güncellemesi sayesinde telefonunuz çok daha hızlı ve fonksiyonel hale gelecek, ayrıca virüs saldırılarına karşı daha dirençli bir yapıya kavuşacaktır.

teknoloji


            Ancak bu işlemi yapmadan önce siz siz olun telefonunuzdaki bilgileri, örneğin resim, video veya her türlü veri dosyasını mutlaka yedekleyin. Aksi halde bu gibi dosyalar geri döndürülemez biçimde kaybedilebilir.

            Sonraki adımlar oldukça kolay. İnternet bağlantısı bulunan bir bilgisayarınız ve bu bilgisayara telefonunuzu bağlayacak bir USB kablonuz varsa hiç mesele yok demektir. Hemen işe koyulabilirsiniz.

            Samsung’un resmi web sayfasına girin ve ilgili linki tıklayın. Kendi telefonunuza ait seçimin ardından gerekli yönlendirmeleri uyguladığınızda telefonunuz, son sürüm yazılımı ile emrinize amade olacaktır.

            Belli zaman aralıkları ile aynı web sayfasını kontrol etmeniz halinde yeni bir yazılım sürümü olup olmadığını kontrol edebilir böylelikle telefonunuzu en verimli şekilde kullanabilirsiniz.

Yazımızı bir tavsiye daha ekleyerek bitirelim. Akıllı telefonlarınız için antivirüs uygulamaları ile barışık olmanızda her zaman için fayda vardır.

Bizden söylemesi.






Yazar Hakkında: Bu satırların yazarı olan Hasan DEMİRPAZ, alışveriş, ürün karşılaştırması, deniz, balık, güncel, teknoloji, yemek, aşk, sevgi gibi çok çeşitli konularda yazılar yazmakta olup www.ucuzucuzenucuz.com adresinden ve @UcuzucuzEnucuz hesabından takip edilebilir.

Cep Telefonları Çocuklar İçin Yararlı Olabilir Mi?

Android

Her anne baba çocuğunu yetiştirirken iyi bir eğitim almasını, kötü alışkanlıklardan ve hem fiziki hem de ruhen kendisine zararlı olabilecek şeylerden uzak durmasını ister. Çocukların çevresinde onların doğal olarak ilgisini çeken veya özellikle çocukları cezbetmek için hazırlanmış oyuncaklar, bilgisayar oyunları, televizyon programları, yiyecekler, kıyafetler gibi birçok değişik şey mevcut. Bunlardan kimisi çocuklar için çok yararlı olabileceği gibi kimisi de çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimine ciddi zararlar verebilir. Peki bu durumda anne ve babalar çocuklarını her şeyden soyutlamalı mı? Bu elbette gerçekçi bir çaba olmaz. Dolayısı ile yapılacak olan çocuğu, ilgisini çeken şeyler arasında ona faydalı olabileceklere yönlendirmek olacaktır.

android

Benim gibi otuzlu yaşlarını sürenler, küçüklüklerinde kendilerinin televizyon çocuğu olarak tanımlandığını hatırlayacaklardır. Bilhassa doksanlı yılların başında özel televizyonların açılması ve denetimsiz bir şekilde yayınlar yapması haklı olarak aileleri endişelendiriyordu. Ardından bilgisayarları yaygınlaşması ve internetin evlere girmesiyle endişeler daha da arttı. Çocuklar bu kanallardan birçok zararlı içeriğe ulaşabilir hale gelmişti. Ancak bugün bir çok eğitici ve öğretici çizgi filmlerin yayınlandığı televizyonlar, ve sayılamayacak kadar fazla yararlı siteleri barındıran internetten çocukları uzak tutmak mümkün olmadığı gibi mantıklı da değil.

Son moda ise akıllı telefon ve tabletler. Bir arkadaşımı ziyarete gittiğimde çevremde sıkça karşılaştığım bir manzaraya bir kez daha şahit oldum. Beş yaşındaki oğlu, biz sohbet ederken babasının yanına gelip telefonunu kullanmak için izin istedi ve bir kenara geçip telefonu kurcalamaya başladı. Akıllı telefonlar sayılamayacak kadar çok fonksiyonu ile bir çocuğun merakı birleştiğinde gerçekten zararlı olabilir. Peki bunu çocuklarınız için faydalı bir hale çevirmenin bir yolu yok mu? Elbette var. Google Play' de bir çok eğitici Android uygulamarı ve oyunları bulabilirsiniz. Aynı şekilde Apple kullanıcıları da AppStore' dan bu tür oyun ve uygulamaları edinebilirler.

Çocuğunuzun hayal gücü, matematik bilgisi, karar verme yetisi gibi bir çok özelliğini geliştiren ve özellikle de çocuklar için hazırlandığından dolayı reklam barındırmayan, sosyal ağlara bağlantı içermeyen bu oyun ve uygulamaları yüklediğinizde, belki de çocuğunuz istemeden siz ona telefon veya tabletinizi vereceksiniz.

Bu yazı Android cihaz ve uygulamalar hakkında incelemeler yapan Halil Doğrusoy tarafından ibrahimfirat.net için yazılmıştır.

Dosya Paylaşım Devi Kapandı

İnternet üzerinde en çok yaptığımız işlemlerden biriside dosya indirmek(Download) ve bu işlem için dosya paylaşım sitelerini kullanıyoruz.

internet üzerinden dosya indiren ve paylaşan ların çoğunluğu Hotfile.com’u duymustur uzun zamandır başı telif hakları ile dertte olan Popüler dosya paylaşım sitesi Hotfile.com, kaderini kabullendi ve telif hakkı ihlali davasının sonucunda kapanmayı, ayrıca film endüstrisine 80 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti.
Normal şartlarda dosya depolama hizmetleri, belirli şartlara uydukları takdirde, kullanıcılarının davranışlarından sorumlu tutulmuyorlar.

Site, ana sayfasına yerleştirdiği mesajda, ziyaretçileri yasal içeriklere yönlendirdi.makale

Yazan: Wolfboy

İtalya tatilinizi planlayalım

turizm
İtalya dünyanın en çok turist kabul eden ve gezilecek yer bakımından en çok seçenek sunan ülkelerinden birisidir. Ülkemizden de çok sayıda turisti ağırlayan İtalya'yı gezmek ulaşımın kolay olması açısından oldukça kolaydır. Fakat bun geziyi bir tur dışında serbest gezmek için iyi bir plan yapılmazsa hem daha az yer görürsünüz hem de daha çok para harcarsınız. Bunun için haydi sizin için bir İtalya tatili planlayalım.

Nereleri görmeli ?

İtalyada dünya mirası sayılabilecek Venedik, tarihi yapısı ile büyüleyen Roma, şehir dokusu, köprüleri ve şapelleri ile Floransa, herkesin önünde resim çektirmek istediği Pisa kulesinin bulunduğu Pisa, modanın başkenti olarak gösterilen Milano gezilmek için en ideal yerlerdir. Fakat 3-4 günlük bir gezi planlayanların genellikle güzergahı, Roma - Venedik - Pisa kulesi oluyor. Roma'da daha çok gezeceğiniz yerler tarihi binalar, heykeller, çeşmeler, Vatikan ve meydanlar. Venedikte tarihi caddesini, büyük kanalı, kiliselerini gezebileceğiniz gibi, giden herkesin mutlaka bir kere yapması gereken gondol turunu da unutmamak gerek. Floransa şehrinin büyüleyici şehir silüeti ve tarihi dokusu, ayrıca şapelleri ve heykelleri de görülmeye değer. Tabi ki Floransa'dan Pisa'ya kısa bir yolculuk yapıp Pisa kulesinde fotoğraf çektirmemek de olmaz.

İtalya'ya uçuş

İtalya'ya hemen hemen herkes hava yolu ulaşımını tercih ederek gitmektedir. Yolculuk süresi ortalama 2 saat 10 dakika gibi kısa bir süre sürdüğünden çok lüks uçuş tarifelerini tercih etmenize de gerek yok. Ucuz uçak bileti hizmeti sunan sitelerden birinden karşılaştırma yaparak size uygun olacak bileti satın alabilirsiniz. Biletinizi ne kadar erkenden alırsanız fiyat da o kadar uygun olacaktır.

Yurt dışına ilk defa çıkacak olanların dikkat etmesi gereken hava alanına en az uçuştan 2 saat önceden gidilmeli. Çünkü bavul teslim, check-in işlemleri, pasaport kontrolü gibi işlemler biraz zaman alabiliyor, özellikle de belli saatlerde yığılmaların da olduğunu düşünürsek, temkinli olmanızda fayda var. Biletlerini gidiş dönüş alacak kişiler acele etmeden dönüşü hangi şehirden yapacaklarını hesaplayıp bilet alsınlar, çünkü diyelim son günü Floransa'da geçireceksiniz, eğer dönüş biletinizi Roma'dan aldıysanız 50 Euro gibi bir Floransa'dan Roma'ya dönüş, hızlı tren masrafı ile karşılaşabilirsiniz. Bu parayı direk dönüş biletiniz için kullanabilirsiniz. Bunun için uçak bileti alma işleminizi tatil planınızı yaptıktan sonraya bırakmakta fayda var.

Nerelerde kalabiliriz ?

İtalya'da aynı İstanbul tarzında her bütçeye göre değişkenlik gösteren oteller bulunuyor. Fiyat aralığı çok geniş, bu yüzden mutlaka size uygun bir otel bulabilirsiniz. Fiyatlar ise Türkiyedeki otel fiyatlarıyla paralel. Arada çok uçurum olduğu söylenemez. Ama bir gezi planlıyorsanız, gününüzün çoğu dolaşmakla geçeceği için, oteli uyuma ve de belki kahvaltı için kullanacaksınız. Bunu düşünerek çok pahalı ve lüks otelleri tercih etmemek mantıklı olur.

Otel seçimini yaparken en çok dikkat etmeniz gereken şey otelin haritadaki konumudur. Seçeceğiniz otel şehir merkezinde olmalı ve mutlaka Metro istasyonlarına yakın olmalı. Zira İtalya'da ulaşımı metro ile yapacaksınız ve metro görmek isteyeceğiniz hemen hemen her yere ulaşıyor. Ayrıca Roma'da seçeceğiniz otelin Roma Termini ( Terminal'e ) yakın olması, hızlı tren ile diğer şehirlere geçmek isteyenler için büyük kolaylık olacaktır.

Uçaktan indikten sonra

Roma'da uçaktan indikten sonra hemen, eğer duty free ( Free Shop ) ürünler almak istemiyorsanız, pasaport kontrolü tabelasını takip ederek sıraya gireceksiniz. Sonra pasaportunuzu görevli memura damgalatıp, valizlerinizi almak için uçuş numaranızın gösterildiği bankoya geçebilirsiniz. Valizinizi aldıktan sonra kalacağınız otele ulaşmaya geliyor sıra. Hava alanı şehir merkezinden yaklaşık yarım saat uzaklıkta yani şehir dışında.

Hava alanından trenle şehir merkezine gidebilirsiniz. Bu tren yolculuğu hava alanı - Roma Termini arasında 14 Euro gibi bir fiyat tutuyor. Ayrıca Termini'de indikten sonra otelinizi bulmak ve otele kadar yürümek de size ait. Dilerseniz hava alanının kapısında bekleyen transfer araçlarından birisi ile konuşup kişi 15 Euro gibi bir fiyatla otelinizin kapısına kadar transfer hizmetini kullanabilirsiniz.

Hava alanından da alabileceğiniz Roma Pass adı verilen bir kartla 3 gün boyunca 2 müzeye ücretsiz giriş hakkı ve metro ve otobüsleri ücretsiz kullanma hakkı kazanıyorsunuz. 32 Euro olan bu Roma Pass'ı almak eğer Coloseum ( Kollezyum ) ve Roma Forum gibi tarihi yerleri gezmek isteyenler için oldukça mantıklı. Ama ben müze gezmeyeceğim diyenler için metroya biniş 1 Euro, 32 kere metroyu da 3 günde kullanamayacağınıza göre almaya gerek yok.

Otele yerleşme

İtalyadaki otellerdeki resepsiyon görevlileri, dünyanın her yerinden gelen tursitlere aşina oldukları için, çok fazla dil bilmenize gerek kalmıyor. Hatta biraz İngilizce biliyorsanız çok rahat anlaşabilirsiniz. Otel ücretini en son otelden çıkışta ödeyeceksiniz. Bunun için girişte anahtarınızı alıp gerekli evraklarınızı imzalayıp hemen odanıza yerleşebilirsiniz.

Otel görevlilerine verilen haritalardan size bir tane verecektir. Bu da pahalı yurt dışı mobil internet ücretleri de göz önüne alındığında, sizin yeni navigasyonunuz olacak. Resepsiyondaki görevli muhtemelen size gezilecek yerleri ve kullanacağınız metro hatlarını keçeli kalemle çizerek verecektir. Artık adamlar ezbere herkese aynı işlemi yaptıkları için hemen anlatıp veriyorlar. Örneğin Roma'da size Trevi Çeşmesi, İspanyol Merdivenleri, Vatikan, Kolezyum gibi yerleri ve buralara nasıl gideceğiniz tarif edecek. Bu hariyaı kaybetmemeniz hemen hemen gideceğiniz her yerde ve metro istasyonlarına bakacağınız için çok önemli.

Şehir sıralaması

3 gece 4 gün kalacak birisi, rahatlıkla Roma, Venedik, Pisa ve Floransa'yı görebilir. Ama bu şehirler arasındaki yolculuk en iyi hızlı trenlerle yapılmaktadır. Hızlı tren fiyatları da neredeyse otel fiyatlarıyla aynı olduğu için, göreceğiniz şehri görüp gece hızlı trenle geri dönmek yerine, geceyi o şehirde bir otelde geçirmek hem sizi ekstra masraftan kurtarır hem de zaman kazandırır. Bunun için tatile başlamadan ve otel rezervasyonu yapmadan önce bir şehir sıralaması yapmak mantıklı olacaktır. Hızlı trenler her şehirden her şehire neredeyse saat başı, sabah 6:50'den gece 22:00'ye kadar bulunuyor. Bu açıdan içiniz rahat olabilir, tren sıkıntısı çekmeyeceksiniz.

Birinci gün

İlk gün yani uçaktan indiğiniz gün, hızlıca otele yerleştikten sonra ( Roma için ) şehir merkezini dolaşmaya başlayabilirsiniz. Kolezyum ve Forum saat 4'te kapandığı için gece dolaşmaya daha müsait olan Trevi Çeşmesi ve İspanyol Merdivenlerini gezmenizi öneririz. İspanyol merdivenleri kırmızı metronun Spagan durağına sadece 1 dakikalık yürüme mesafesinde. Roma'da Mavi ve Kırmızı Metro hattı olmak üzere iki tane metro hattı bulunuyor. Termini istasyonunda bir metrodan inip diğerine hiç metrodan çıkmadan aktarma yapabiliyorsunuz.

Buralarda fotoğraf çektirmek isteyen kalabalıkların arasında kendinize yer bulup hem mekanları gezebilir hem bol bol fotoğraf çekeri hem de dilerseniz Trevi çeşmesine dilek tutup para atabilirsiniz. Ayrıca Via Corso ( Corso caddesi ) Roma'nın en işlek caddelerinden birisi ve gece gezmek için ideal. Bu caddede alışveriş de yapabilirsiniz. Daha çok meydanları ilk günün gecesinde gezmek mantıklı olacaktır.

İkinci gün

Sabah ne kadar erken kalkarsanız o kadar sizin avantajınıza olacak. Çünkü gezip görecek çok yer var ama zaman az. Eğer merak ediyorsanız sabahtan Vatikan'a metro ile gidebilirsiniz. Buradan da yine metroyu kullanarak Kolezyum'a gelebilirsiniz. Kolezyum ve Vatikan metro duraklarına 1'er dakika aralıklarda olduğu için ulaşım açısından hiç sıkıntı çekmezsiniz. Kolezyumu gezmek aşağı yukarı 1 saat alacaktır. Kolezyum'dan çıktığınız gibi hemen bitişiğinde Roma Forum'u görebilirsiniz. Roma Forum'u da gezmek isterseniz öğleden sonraya kadar bu işlemi yapmanızı tavsiye ederiz çünkü 2 saatlik bir Floransa yolculuğu sizleri bekliyor olacak.

Kolezyumu gezmeyi bitirdikten sonra hemen oradaki Coloseo metro durağından Roma Termini durağına geçebilirsiniz. Burada en üst katta bulunan tren istasyonlarına kadar çıktıktan sonra Rail Italia gişelerinden numara alıp, sıranız geldikten sonra Floransa ( İtalyanca Firenze ) için bilet alabilirsiniz. Fiyatlar farklılık gösterebiliyor ama kişi başı ortalama 50 Euro gibi bir maliyeti var. Gişede sıra beklemek istemeyenler orada bulunan elektronik bilet makinalarını kullanıp ( dokunmatik ekranlı ve ingilizce seçilebiliyor ) biletlerini alabilirler. Makinalar nakit ödeme ve kredi kartı kabul ediyor.

Hızlı trenleri uçakların yerde giden versiyonu gibi düşünebilirsiniz. 250 km hızla giden bu trenler, uçaklar kadar hızlı olmasa da, biletleri, koltuk seçimi, 1. Class ve 2. Class bilet satın alabilme imkanı bakımından çok benziyorlar. Fakat işin güzel yanı pasaport kontrolü yok önceden gitmenize de gerek yok. Yani trene 5 dakika kala biletinizi alsanız bile olur. Biletlerinizi aldıktan sonra hava alanlarındaki gibi peronları gösteren tabelalardan peronunuzu bulun. Yanlız burada iki tabela var birisi Arrivals ( Gelenler ) diğeri de Departures ( Kalkacak trenler ). Siz tabi ki de Departures tabelasına bakıp, yolculuk sefer sayınızın yanındaki perona gideceksiniz. Doğru perona geldikten sonra biletinizde yazan kompartman numarasına bakıp o kompartmana geçin ve numaralarına oturun. Floransa'ya geldiğinzde tren istasyonunda Firenze yazacak, zaten en çok bekleme yapılan istasyon bu olacağı için kaçırmanız pek mümkün değil.

Floransa'da indikten sonra o geceyi Floransa sokaklarında gezerek ve hemen hemen her yerde karşınıza çıkacak tarihi meydan, köprü, heykel ve şapelleri gezerek değerlendirebilirsiniz. Floransa gece hayatı bakımından Roma'dan daha hareketli olduğu için gece barlara ve kulüplere gitmek isteyenler gezinin 2. gününü beklerlerse daha iyi yapmış olurlar.

Üçüncü gün

Üçüncü günün sabahı yine erken kalkarak ( Gece Floransa'da kaldığınızı varsayıyorum ) Floransa S.M.N tren istasyonundan Pisa için tren bileti alabilirsiniz. Floransa - Pisa arası yaklaşık 45-50 dakika ve hızlı trenle değil, Türkiyede de görebileceğiniz trenlerle gidiyorsunuz. Biletler de yaklaşık 8 Euro gibi bir fiyatta ve neredeyse her yarım saatte bir tren kalkıyor. Pisa'ya bilet alırken Pisa kulesine en yakın istasyon olan Pisa Central istasyonuna bilet almalısınız.

Pisa Central'de trenden indikten sonra Pisa kulesine istasyonun karşısında bulunan güzel bir caddeden 20 dakika yürüyerek veya istasyondaki taksileri kullanarak 10 Euro karşılığında gidebilirsiniz. Pisa Kulesi'nde bol bol fotoğraf çektireceğiniz için burada maksimum 1 saat geçireceğinizi tahmin ediyorum. Buradan öğleyi pek geçirmeden Floransa'ya yine aynı trenlerle dönebilirsiniz. Bu arada bu hızlı olmayan Pisa Treni ile ilgili bir hatırlatma yapayım, binezceğiniz peronların oralarda küçük yeşil makinalar var bu makinalara biletinizi sokarak onaylatmanız gerekiyor yoksa tren içine bindiğinizde ceza yiyebiliyorsunuz. Eğer unutursanız trende turist olduğunuzu ve bilmediğinizi söyleyerek kondüktörün insafına göre bir yırtma şansınız daha olabilir.

Floransa'ya tekrar geri döndükten sonra buradan ilk trenle Venedik'e geçmenizi öneririz. Yine hızlı trenle 2,5 saatlik bir yolculuk Venedik'e ( İtalyanca Venezia ) geçebilirsiniz. Venedik biletini alırken Venezia S.L. istasyonuna bilet alın çünkü tren Venezia Mestre durağında da duruyor. Venedikte de gezilecek çok sayıda şağel ve kilise olduğu gibi en büyük esprisi ise gondol turları. Yani genellikle Venedik'e gelenlerin çok büyük çoğunluğu gondol turu yapmak için geliyor. Bunun için trenden indiğinizde ilk olarak gondol turunu yapmanızı öneririz. Bu kadar meşhur olmasına rağmen çok fazla gondol turu yeri yok ve trenden inenler ilk önce caddeleri gezip yemek yedikten sonra gondol turuna çıkıyor ve 40 dakika sürdüğü için sıra beklemeniz olası.

Gondol turunu gerçekleştirdikten sonra Venedik'in ana caddesini gezebilirsiniz. Sağınız ve solunuz dükkanlarla dolu olduğu için ve en geniş caddesi olduğu için her ne kadar arada dar köprülerden geçseniz de başka bir yere sapma imkanınız pek yok. Daha sonra geziniz bittikten sonra zaten bu caddeden tren istasyonuna geri döneceksiniz. 3. günün gecesini Venedik'te geçirmek isteyenler için Venedik merkezi yerine Venedik'e trenle 5 dakika uzaklıktaki Mestre bölgesinden bir otel tutmalarını öneririz. Venedik'e göre çok daha uygun fiyatlara kalmanız mümkün.

4. gün de genellikle uçuşunuz öğleden sonra saatlerinde olacağı ve hava alanına 2 saat önceden gitmeniz gerecekeceği için, erken kalkarak kahvaltıdan sonraki zamanı caddeleri gezip, hediyelik eşya bakmak için kullanabilirsiniz.

Yazar : Uğur YURT

İslami Düğün

Dinine bağlı olan her aile evlatlarını dinimize uygun bir düğün yapmak hayalleri içerisindedir .Bizler islami düğün yapacak olan kardeşlerimize bu önemli ve özel günlerini unutulmaz kılıyoruz hem kendilerine hemde ziyaretçilerine unutulmaz bir an yaşatmaktadırlar.

Dini düğün organizasyonu internet ortamında birçok web sitesi görebilirsiniz ama bizler bu işi profesyonel ekimiz ile sizlere unutulmaz bir düğün yapmaktayız.
Ekibimizde genellikle şu kadro ile gitmekteyiz.

ilahi sanatçısı

semazen ekibi

saz ekibi

sohbet yapan, kuranı kerim okuyan hocamız


tasavvuf ekibi ile hizmetinizdeyiz. Ayrıca müşterilerimizin isteğine göre kadromuzu geniş tutmaktayız.
Bu önemli gununuzu profesyonel ekibimize bırakarak gözunuz arkada kalmasın ve sizlere en iyi kalitede bir parogram sunarak sizleri ve ziyaretçilerinizi memnun edeceklerinden hiç şüpheniz olmasın.bizimle irtibata geçmeden karar vermeyiniz .
web sitemiz ise: http://istanbuldinidugun.commakale