-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

Ads1

İnstagram Hesap Silme

İnstagram Hesabı Nasıl Kapatılır?



İnstagram hesabını silmek, kapatmak, kalıcı olarak silmek.


İnstagram kullanıcıları oldukça fazla sayıya ulaşmaya devam ediyor. Bu nedenle hesabını kapatmak isteyen pek kullanıcı olacağını sanmıyorum ama ara da bir kapatmak isteyen kişiler ve eski hesapları varsa yenisini açmak isteyenler olabilir. bu sebeple bilmeyenler için instagram hesabı nasıl kapatılır. Ve nasıl kalıcı olarak hesap silinir adım adım göstereceğiz ve aşağıdaki video da gösterdik. Dilerseniz izleyebilirsiniz. Adımlar zaten çok basit hemen hemen herkes yapabilir. 

  • İlk olarak şu adrese gidin. "https://www.instagram.com/accounts/login/?next=%2Faccounts%2Fremove%2Frequest%2Fpermanent%2F" ve hesabınıza giriniz. Sonra karşınıza şu şekilde sayfa açılacak. 
hesap sil

  • Alt bölümde kalın yazılmış olan "hesabını neden siliyorsun?" seçeneğinden herhangi bir nedeni seçerek devam ediyorsunuz. 
  • Sonrasında devam etmek için ilgili hesabınızın şifresini giriyorsunuz ve en altta kırmızı butonda hesabı kalıcı olarak sil butonu var ona tıklayın ve hesabınız kalıcı olarak silinecektir. 
Yapmanız gereken işlemler sadece bu kadar ve kolay, kolay gelsin. 



İnstagram Hesabını Kalıcı Olarak Sİlmek 2018 Video izle



İnstagram ile bir önceki yazımızda "instagramda tüm cihazlardan nasıl çıkış yapılır?" detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Ünlü 5 Türk Modacıları

Ünlü 5 Türk Modacıları

En İyi 5 Modacı

En5 yazı dizimizde bugün 5 adet en iyi modacıları tanıtacağız. Ülkemizde modacı çok vardır ancak içlerinden bazıları vardır en iyileridir. Bundan dolayı biz en iyi 5 adet modacıyı kısaca tanıtacağız. Ülkemiz ve dünya çapında başarılı olan modacılar listesi aşağıda.

1. Arzu Kaprol


Arzu Kaprol 1992 yılında Mimar Sinan Üniversitesi moda - konfeksiyon bölümünü bitirmiştir. Hemen sonrasında "Paris American Academy’de Perfectionnement" programını tamamlayarak kariyerine devam etti. 1995 senesinde  almış olduğu  prestijli Beymen Academia “Avant-Garde Tasarımcı” ödülü ile moda hayatında ismini  duyurmayı başardı. Kendi ismini verdiği marka ile  1998 yılında ilk kez moda sevenlerle bir araya geldi . 2007 senesinde  Fashion TV ve 2011 yılında ise Elle Style Awards de dahil  olmak üzere “Yılın Moda Tasarımcısı” ödüllerine laik görüldü.

2. Cemil İpekçi

Dünya çapında özellikle  Türkiye'nin en ünlü isimlerindendir "Cemil İpekçi"  Ünlü modacı genel olarak Türk usulleri ile ve osmanlı motifleriyle modaya farklı bir strateji getirmiştir.  En önemli özelliği Osmanlı kıyafetlerindeki kumaş ve farklı desenler ile lider konumda olmuştur.  1948 yılında İstanbul'da doğmuştur.  Ünlü Türk modacısı aslen selaniktir. Baba tarafı oradan gelmiştir.  Bir çok ödül alan ünlü modacı ülkemizin en iyilerindendir. 

3. Cengiz Abazoğlu


Son dönemlerin en ünlü modacılardan sayılan cengiz abazoğlu geçmiş dönemlerde pek adından söz ettirmiyordu.  Moda dünyasının yakın zamanda en çok bilinen ve lider koltuğuna oturan modacılar arasında yerini almaktadır.  Çocukluğundan bu yana hayatını modaya vermiş ve modacı olabilmek için elinde bulunan kağıtlara sürekli şekil veren biri olarak bilinmektedir. Yaşam felsefesi moda olduğundan dolayı lise hayatından sonra eğitimini bırakmıştır.  İlk defilesi 1988 yılında gerçekleştirmiştir.  En çok bilinen modası gelinlikler üzerinedir. 

4. Dilek Hanif

Türk sanat camiası tarafından en çok tanınanlardan biri Dilek Haniftir. Genel olarak gece elbiseleri ve sahne kıyafetlerinde iddialı bir modacıdır. Bundan dolayı sanat camiası tarafından tanınmakta ve aynı zamanda modacıların göz bebeğidir. Ünlü modası 1962 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İki tane çocuğu vardır. Çocuklarını büyüttükten sonra moda dünyasını adımını atarak büyük başarılara imza atmıştır.  Dilek Hanif bu seviyede başarılı olmanın sırrını "işini sevmeye, saygılı olmaya ve kendisini müşterinin yerine koyarak özenle bir şeyler üretmeye" bağlı olduğunu vurgulamaktadır.

5. Yıldırım Mayruk

Evet gelelim en son modacımıza.  Ülkemizin en çok tanınan eski modacılarından biridir.  Dünya genelinde birçok ülkede tasarımları ilgi görmekte ve satılmaktadır. İşinde oldukça  başarılı ve tanınmış tercih edilen modacılardandır. Özellikle özel gecelik kıyafetler, gelinlik ve damat kıyafetlerine yoğunluk göstermektedir.  1940 senesinde Bursa'da doğmuştur.  Mayruk soyadının anlamı osmanlıcada Muzaffer anlamına gelmektedir. 

Bir önceki En5 içerikli konumuzda "Doğal Taşların İnsan üstündeki Etkileri" hakkında detaylı bilgi verdik.

Bu Hafta Vizyona Giren Filmler Hangileri

Her hafta boyunca yeni filmler vizyona girmektedir. Sinema tutkunları filmleri yakından takip ediyor. 2015 yılının ilk haftası olan bu zaman diliminde vizyona giren filmlerin isimlerini sırasıyla paylaşıyoruz.

1. vizyondaki film: Mısır Adası

2. vizyondaki film: Uyuyana Kadar

3. vizyondaki film: Kayıp Çocuk

4. vizyondaki film: Müzede Bir Gece: Lahitteki Sır

5. vizyondaki film: Bir Gece

6. vizyondaki film: Tut Sözünü








Körfez

Körfezde bulunur bir gemi...
İçerisinde mürettebat yok gibi...
Her yeri su ile dolmuş...
Etraf da birileri yok sanki...


Bir takım boş cümleler...
Güzeldir o hoş sözler...
Hatıra defterimin içinde...
Dert dolu sözler var...

Yazan: Kemal Çerçibaşı

Yazar hakkında: Kemal Çerçibaşı, , film, dizi, seneryo, şiir, kamu spotu vb. daha birçok dalda yazarlık yapmaktadır. Yazara  ulaşmak isteyenler için e - posta adresi:  senarist-123@hotmail.com  "Kemal Bey ücret karşılığında şiirler yazmaktadır. Ulaşmak isteyenler yukarıdaki iletişim adreslerini kullanabilirler."

Vaaz Nedir?

Vaaz


Cehennem ateşinin galeyanı ve ahiretteki diğer  dehşetli durumların gözler önüne getirilmesine tezkir (hatırlatma ve uyarma) denir. Vaaz ise bunların insanlara bildirilmesi, onların da bu şeylerden haberdar olup kusurlarını aramaları için uyandırılmasıdır.

Vaazın asıl amacı kişilerin Allah (c.c)'a ibadetlerini yapması ve itaat etmesinin haricinde boşa geçirdikleri zamanlar için pişman olmaya davet içindir.

Vaaz yapan kişi bunu sırf Allah rızası için yapması lazımdır.  Bu tür şeyler için para, pul mal mülk edinmek için yapmaması en uygunudur. Ve zaten  karşı tarafa tesir etmek için bunda büyük pay vardır. İnsanlar vaaz eden kişinin para alıp almadığını ister bilsin ister bilmesin fark etmez. Paralı vaiz ile  Allah rızasını gözeterek sadece karşılığını Allah'tan bekleyerek nasihat eden kişi arasında  ve vaazında çok fark vardır. Biri çok ihlaslı şekilde bunu anlatır ve bu insanlara yansır ve etkili olur. Diğeri de aynı sözleri söylese bile pek etkili olamaz. 

Günümüzde eskisi gibi çok iyi derecede vaizler pek yok gibidir. Ama az da olsa öz vaaz ve nasihat eden insanlar var ve her zamanda olacaklardır. 

Vaizlik zordur. Her insan bunu beceremez. Bunun için yetenek ve bilgi gereklidir.  Doğru bilgilerle insanları aydınlatmak ve onları haramlardan günahlardan sakındırmak, doğru yolu göstermek için çaba gösteren öncelikle kendine söz geçirip sonrasında kendisininde haramlardan kaçıp, Allah'ın emirlerine uyup öylece karşı tarafa aktarması lazım ki etkili olsun. Yoksa kendi yapmayıp ancak dini bilgisi olan kişi ne kadar anlatırsa anlatsın karşı taraf bundan etkilenmez. Vaaz eden kişi ilk olarak tam olarak sünnette sarılmış olmalı. Haramlardan uzak, Allah'a yakın olmalıdır. 


Vaaz Nedir?


Günümüzde doğruları söyleyen insanlar çok azdır. Genelde doğruları söyleyen kişiler susturulur nerede yalan dolan ve insanları dinden çıkaracak derecede kişiler varsa onların sesi çıkar. Din bilgisi az olan kişiler bunlara inanabilir. Bu yüzden çok dikkatli olmak gereklidir. 

Her ne olursa olsun bizlere düşen gören iyiliği emretmek kötülükten sakındırmaktır. Bu hepimize düşen görevdir ancak ilk olarak kendimizi düzeltmemiz gerekir. Kendimiz yamuksak başkasını düzeltmeye kalkmak ahmaklık olur. Zaten bu durum da etkili bir şey ortaya çıkmaz. 

Güvenilir olmak, sözünde sadık olmak, yalan söylemeyen kişi olmak, doğru olmak, her zaman hakkı söylemek, zorda, darda, genişlikte nerede olursa olsun.  Zor zamanlarda susanlar geniş zamanlarda bas bas konuşsa bile zor zamanlarda ki bir kaç kelime etmenin sevabına belki de ulaşamaz. Önemli olan şeyler zorlukta yapılanlardır.

Örnek olarak  Ramazan ayında oruç tutuyoruz belli zamanlarda kışa denk geliyor ve gün kısa oluyor ama bu son dönemlerde  yaza denk geldiği için uzun zaman oruçlu kalıyor insan ve sıcak altında çalışarak oruç tutanları düşünürsek evde yatarak  tutan kişi ile  çalışan kişi arasında elbette ecir farkı olacaktır. 

Buna diğer bir örnek olarak  kabeyi ziyarete gideceksiniz kışın gitmeniz ile Ramazan ayında gitmeniz arasında fark olacaktır. Razaman-ı Şerif ayında hem oruçlu oluyoruz hemde o sıcakta umre ibadetini gerçekleştirmiş olup ve aynı zamanda kadir gecesine de denk geliyoruz. Bu yüzden arada ki fark budur. 

Biz insanlar olarak her zaman kolay olanı severiz. Yapımızda vardır belki de. Hani derler ya ben zoru severim. Pek inanmam o söze ama  neye göre zoru seversin o  önemli tabi. İslami açıdan bakacak olursak kolay kolay herkes zora gelemez. En basitinden bir hastalığa sabretmek zor gelebilir ama sabretmek zorundayız ve mükafatı Allah (c.c.) verecektir. Hastalıklar, musibetler bunlar bizim için imtihan vesilesi ve günahlardan arınma durumudur. Sabredersek kazanırız. Allah sevdiği insana  cezasını bu dünyada verir denilir ve ahirete saklanmaz. Ahiret azabı ile dünya azabı arasında çok fark vardır ondandır çünkü. Dünyanın en büyük acısı, azabı, çilesi, ahirete göre sivrisinek ısırığı kadardır. Bu yüzden Allah sevdiği kula cezasını dünyada çektirirken, sevmediği kişiler özellikle kafirler öbür dünyaya saklanır ve orada daha büyük azaplar ile cehennem ateşinde sonsuz çile çekeler.

Dikkat ettiniz mi her zaman Müslümanlar ezilir, eziyet görür, açlık çeker, ölür, öldürülür, fakir olurlar genelde, ama gene de dininden vazgeçmezler. Çünkü Allah Müslüman kullarını seviyor. Ve dünyaya bir sivri sinek kanadı kadar değer vermiyor eğer vermiş olsaydı kafirlere bir damla su vermez imiş. Müslüman olan kişi dünyayı kalbinden çıkarması gerekir. Ahiret ile dünya bir arada olmaz. Dünyayı isteyen dünyayı kazanır, ahireti isteyen ahireti. Dediğimiz gibi  kafirler, imansızlar, dinsizler, gayrimüslimler bu dünyada çok rahat hayat sürdürdüklerini görürüz. Bu şuna benzer bir insanı birinci kattan aşağı atmak mı daha tehlikeli olur veya acı çektirir. Yada bir gökdelenin en üstüne çıkarıp oradan atmak mı acı ve elem verir.  İşte bu yüzdendir ki kafirlerin cenneti dünyadır ve buradan hiç ayrılmak istemezler. Çünkü onlarda çok çok iyi biliyorlar ahirette cehennem de sonsuz kalacaklarını ama bildikleri halde İslam'a dönmüyorlar bazı kesimlerden İslamı kabul edenler oluyor tabi. Allah istediğine hidayet verir. 

Evet bu dünya kafirler için çok önemli ölümden sonrası onlar için hazin bir sonsuzluk. Bu yüzden mi acaba acaba başka gezegenlerde hayat arıyorlar bu akıllılar. Yoksa ölümden kaçacaklarını mı sanıyor bilinmez. Ne yaparlarsa yapsınlar. Ama bizlerde en az onlar kadar güçlü olmamız lazım ki İslam'ı yaymak ve anlatmak için elimizde  fırsatlarımız olsun. Müslüman çalışkan olmalı, İslama hizmet etmeli elinden geldiği kadar insanlara  faydalı olmalı. Anaya, babaya akrabaya hizmet etmeli, ziyaret etmeli, sadaka vermeli yani sonuç olarak Allah'ın tüm emir ve yasaklarını yerine getirmelidir. 

"Hakim hükmünde zulmetmediği müddetçe Allah'ın (yardımı) hakim ile beraberdir. Fakat zulümde bulundu mu Allah ondan yardımını keser, ona şeytan musallat olur." (Hadis-iŞerif)

Bir önceki konumuz "Anne Hakkı Nedir?"

Anne Hakkı Nedir?

Anne  hakkı her yönüyle çok önemlidir. Özellikle İslam'i olarak çok önem arz etmektedir. Annemizin  hakkını ne yapsak zaten ödeyemeyiz. Ödeyebilirim diyenler belki olabilir ama asla ödenemez. Annelik duygusu çok farklı bir duygu olduğunu az çok biliriz her ne kadar bilmesek bile.  Bu duygu sadece insanlarda değil diğer canlılarda da aynıdır. 

Bizleri gerçek anlamda karşılıksız olarak seven tek kişi anne ve babadır. Özellikle annedir. Ondan gayrısı yalandır. Aşk, meşk bunlar hepsi hikaye ve sonuçta bir karşılık var. Ne kadar da tek taraflı olsa bile karşılık olabiliyor belki beni sever düşüncesi ile. Her neyse biz  annelerimiz hakkında yazmaya devam edelim. 


Anne Hakkı Nedir


Anne hakkı ödenmez ancak annenin rızasını kazanmak aslında çok kolay.  En güzeli nedir biliyor musunuz? Anneniz ne derse yapın ne yapmayın derse yapmayın yani söz dinleyin asi olmayın. Ve bu şekilde rızasını da kazanmış olursunuz. Tabi İslami konuda, namaz kılma, oruç tutma gibi sözler dinlenmez bunlar hariçtir. 

Ana sözü dinleyen büyük nimetlere kavuşur. Veysel Karanî hazretleri annesinin sözünü dinledi ancak sahabe olma şerefine nail olmadı. Bu aslında başlı başına bize bir örnek teşkil ediyor. Anne sözünün ne kadar önemli olduğu. Belki sahabe olamadı ama Kainat Efendisi Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem) hediye olarak hırkasını gönderdi. Düşünün bu ne büyük şeref, ne güzel bir şey. Ve halen ülkemizde  fatih yakınlarında bu hırka hırka-i şerif camisinde ziyaret edilmektedir. Ve ne kadar zaman geçmesine  rağmen halen dün ki gibi yep yeni. Çünkü Peygamberimizin (a.s.v) dokunduğu ve vücuduna değdiği bir şey zarar görmez ve haşere vs bunu kemirerek  eskitemez. Ve o gün ki gibi sanki Peygamberimizin (s.a.v.) kokusu duruyor hissedenler var hissetmeyenler var. Bu duruma göre değişir tabi. 

Anne sözü dinlemek insana Peygamber hırkası giydirir derler ya işte o söz buradan gelmektedir. Ne olursa olsun iyi şeylerde annemizin sözünü dinlememiz gerekir. İster size mantıklı gelsin ister mantıksız gelsin gene dinlemeniz ve gönlünü hoş etmeniz lazım. Yaşlandıklarında onları huzur evlerine göndermek yerine kendiniz bakarak büyük sevaplar ve bu netice ile de cenneti kazanmayı arzu edin. Ne mutlu annesi yaşlanıp da ona bakan yiğit evlatlara. Birçok kişi annelerine ve babalarına bakmadıklarından yani açıkça söylemek gerekirse hayırlı evlat olup onların rızasını almadıklarından birçok anne ve baba  huzur evlerinde hayatlarını sürdürmekte tabi bunların arasında istisnalar da vardır.

Bu konumuza çok güzel örnek olarak bir kıssa:

İmam-ı Azam Ebu Hanife (rahmetullahi aleyh), annesinin hatırına çok riayet ederdi. Hatta annesi şüpheye düştüğü bir meseleyle ilgili İmam-ı Azam'ın verdiği cevapla yetinmez, vaazlarıyla meşhur Ömer b. Zerr'in mecslisine  gidilerek ondan cevabın öğrenilmesini isterdi. O zaman İmam-ı Azam, hemen annesini bir eşeğe bindirip beraberinde onun yanına götürürdü.

İmam-ı Azam (rahmetullahi aleyh), vaize meselenin cevabını sorardı. Vaiz de, "Ey imam, sizin böyle şeyleri bize sormanızın manası yoktur" diye şaşırınca İmam- Azam hazretleri, "Annemin emri üzere sormaya mecbur oluyorum" derdi. Bunun üzerine Ömer b. Zer, "Öyleyse doğru cevap ne ise söyleyin de ben size onu bildireyim" der ve onun anlattığı şekilde cevabı söylerdi. O da annesine gelerek, 'İbn zer dediğiniz zat da benim gibi cevap veriyor. Artık kalbin müsterih olsun anneciğim' derdi.

Koskoca İmam-ı Azam Hazretlerinin bilmediğini o dönemde bilecek kişi  yok gibiydi ama buna rağmen  büyük imam o kadar bilgi sahibi olmasına rağmen ben en iyisini biliyorum gitmeye gerek yok bana inan ne gerek var o kadar yol gitmeye diyebilirdi. Ama Büyük imam İmam-ı Azam hazretleri de anne hatırının ne kadar önemli olduğunu bildiği için ve çok iyi bildiği için annesinin rızasını kazanmaya gayret gösteriyordu. Görüldüğü gibi sadece bu örnek bu konuyu tastamam özetlemeye yeter nitelikte. O sebeple fazla söze lüzum yok. 

"Sohbet vardır keskin bir kılıca benzer; bostanı, ekini kıs gibi kesip biçer. Sohbet vardır, ilkbahar gibidir. Her tarafı yapar sayısız meyveler verir." (Hz. Mevlana)

Bir önceki konumuzda "Portakal Yağı Nedir? Faydaları Neler?" portakal yağı hakkında çok geniş ve detaylı bilgi içeren yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Türkiye kayısısı ile

Türkiye kayısısı ile


Türkiye'de kayısı yenilir....
Asıl memleketi Malatya olarak bilinir...
Sana sarılsam doyasıya...
Kayısı yiyelim biz seninle ara sıra...

Lezzetlidir kayısının tadı...
Kayısıdır onun aslında adı...
Türkiye kayısısı ile...
Gurur verir bundan sonra tüm illere....


Yazan: Kemal Çerçibaşı

Yazar hakkında: Kemal Çerçibaşı, , film, dizi, seneryo, şiir, kamu spotu vb. daha birçok dalda yazarlık yapmaktadır. Yazara  ulaşmak isteyenler için e - posta adresi:  senarist-123@hotmail.com  "Kemal Bey ücret karşılığında şiirler yazmaktadır. Ulaşmak isteyenler yukarıdaki iletişim adreslerini kullanabilirler."

Kilo Almak İçin Yapılması Gerekenler

Gününüzde insanlar genel olarak kilolarından şikayetçi olmuşlardır. Aşırı kilolu insanlar yaygınlaşmaya ve obezite artmaktadır. Bunun  tam tersi az bir kısımda olsa zayıf olmaktan şikayetçi ve her ne yapsalarda kolay kolay kilo alamamaktadırlar. Bu yazımızda kilo sorunu olan zayıf kimseler içindir.

Kilo Almak İçin Yapılması Gerekenler


Zayıf olmak aslında sağlıklıdır. Fakat aşırı zayıflık bazı rahatsızlıklarında habercisi olabilir. Zayıf kişiler doğuştan olduğu gibi sonradan da bu duruma düşebilirler. Bazı nedenlerinden olan tiroid bezinin aşırı salgılanmasından kaynaklandığını uzmanlar dile getirmişlerdir. Ve bazı ilaçlarında insanı zayıflattığı ortaya çıkmıştır. 

Kilo Almak için Nasıl Bir Beslenme Yolu Çizilmeli


Az ancak kalorisi yüksek gıdalar tüketmek miktarının az olmasının nedeni ise  zayıf kimselerin mideleri oldukça küçük olduğundan çabuk doyma hissi meydana çıkıyor. Bu yüzden badem, fıstık ve ceviz gibi gıdaları tüketmek gerekiyor. Zayıf insanların yağ oranı oldukça düşük olduğundan yağlı yiyecekleri tercih etmeleri zamanla kilo almalarına ve midelerinin genişleyip daha çok yeme isteği uyandırmasıdır. 

Kahvaltıya özen gösterilmeli bal, tereyağ, zeytinyağı ve kaymak kilo almak almanıza yardımcı olacaktır. Fakat bunu düzenli olarak yapmak gerekiyor. Birazda sabır..

Bir önceki sağlık ile ilgili yazımız  >>  Boza ve Faydaları bozanın insan sağlığı açısından faydaları nelerdir. Bunlara dair kısa ve öz bilgi içeren makalemizi okuyabilirsiniz.