İman, iç alemdeki inançtan ibarettir, bir kalp işidir. Kalpte yerleştikten sonra dille ikrar edilir. Kalpte barınmayan bir iman, dilin söylemesiyle gerçekleşemez. İman kalbin kabulü, İslam ise bedenin özgürce bu imana eylemleriyle katılmasıdır.
Resûl-i Ekrem de (sallalahu aleyhi vesellem), iman ile İslam'ı birbirinden ayırmış; yapılan bütün amelleri İslam olarak tarif etmiştir. Ayrıca,
"İslam açıkta tezahür eder, iman ise kalptedir (gizlidir)" (5)
Hadiste ifade edilen hakikat şudur: İslam olarak tarif edilen ameller açıkta ve herkesin önünde tezahür eder. İmanın mahalli olan kalpteki tasdik ise açıkta görünmez ve tezahür etmez. Bunun içindir ki Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) cenaze namazı kıldırdığın da şöyle dua ederdi:
"Allah'ım, içimizden yaşattığın kimseleri İslam üzere yaşat! Aramızdan vefat ettirdiklerini ise iman üzere vefat ettir."(6)
Peygamber Efendimizin (s.a.v) böyle dua etmesinin sebebi şudur: İnsan vücudunun organları ile amel edebilmek (İslam), ancak hayat devam ettiği müddetçe mümkündür. Fakat insan öldükten sonra, kendisiyle birlikte kalp ile tasdikten (imandan) başka bir şey kalmamaktadır.
Evet, Resûlullah (s.a.v), iman ile İslam'ı birbirinden ayırmış; yapılan bütün amelleri iman olarak değil İslam olarak tarif etmiştir. Halbuki herkesçe bilinen tarife göre iman; söz, amel ve niyetten ibaret kabul edilir; bütün ameller iman kavramına dahil edilir.
Kaynaklar:
5: Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/143; Ebu Ya'la, el-Müsned, nr.2923
6: Tirmizi, Cenaiz, 38 (nr. 1024); ayrıca bakınız. Ebu Davud, Cenaiz, 56 (nr.3201)
Yazar: Muhammed Mübarek Elhüseyni
Ehl-i Tasavvuf [ Semerkand ] - Pozitif Dağıtım

Resûl-i Ekrem de (sallalahu aleyhi vesellem), iman ile İslam'ı birbirinden ayırmış; yapılan bütün amelleri İslam olarak tarif etmiştir. Ayrıca,
"İslam açıkta tezahür eder, iman ise kalptedir (gizlidir)" (5)
Hadiste ifade edilen hakikat şudur: İslam olarak tarif edilen ameller açıkta ve herkesin önünde tezahür eder. İmanın mahalli olan kalpteki tasdik ise açıkta görünmez ve tezahür etmez. Bunun içindir ki Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) cenaze namazı kıldırdığın da şöyle dua ederdi:
"Allah'ım, içimizden yaşattığın kimseleri İslam üzere yaşat! Aramızdan vefat ettirdiklerini ise iman üzere vefat ettir."(6)
Peygamber Efendimizin (s.a.v) böyle dua etmesinin sebebi şudur: İnsan vücudunun organları ile amel edebilmek (İslam), ancak hayat devam ettiği müddetçe mümkündür. Fakat insan öldükten sonra, kendisiyle birlikte kalp ile tasdikten (imandan) başka bir şey kalmamaktadır.
Evet, Resûlullah (s.a.v), iman ile İslam'ı birbirinden ayırmış; yapılan bütün amelleri iman olarak değil İslam olarak tarif etmiştir. Halbuki herkesçe bilinen tarife göre iman; söz, amel ve niyetten ibaret kabul edilir; bütün ameller iman kavramına dahil edilir.
Kaynaklar:
5: Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/143; Ebu Ya'la, el-Müsned, nr.2923
6: Tirmizi, Cenaiz, 38 (nr. 1024); ayrıca bakınız. Ebu Davud, Cenaiz, 56 (nr.3201)
Yazar: Muhammed Mübarek Elhüseyni
Ehl-i Tasavvuf [ Semerkand ] - Pozitif Dağıtım
ads
iman kalp işidir husu içinde severek yapıldımı söyleyecek bir söz olamaz
YanıtlaSilİnsanlarin kalplerinin guzelligi davranislarina ve yuzlerine dahi yansiyor bazen. Oyuzden herkesten ayni performansi beklemek hata olur
YanıtlaSilAllah'ım, içimizden yaşattığın kimseleri İslam üzere yaşat! Aramızdan vefat ettirdiklerini ise iman üzere vefat ettir.amin inşallah.
YanıtlaSil