-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

ads

Komsularımızı Unutmayalım

İslam dini komşuluk hakkında çok önem vermektedir. Komşularımızı her zaman gözetmemiz gerekir. Yüce dinimiz bunu bizlere tavsiye etmektedir. Yapmış olduğumuz yemekler de dahil komşularımızı unutmamamız gerekmektedir. 

Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:

"Çorba pişirdiğiniz zaman suyunu çok koy ve komşularını da hesaba kat (onları da gözet)." (Müslim, Birr, 142; Tirmizi....)

Bir insanın ailesinden sonra gelen en büyük hakkı komşuluk hakkıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bizlere bunu hatırlatmıştır. Ve unutmamız gereken bir durumdur. Ancak bu zamanda artık komşuluk bitti bitecek duruma geldi. Eski zamanlarda ki gibi komşuluklar nerede diyenlerinizi duyar gibiyim..

Buna neden olan zamanın hızlı ilerlemesi, teknolojinin gelişmesi, yüksek binaların site halinde yapılması komşuluğu azaltmaya yetiyor bile. Komşu denince akla sadece üst ve alt komşular gelmesin.  Bir mahallede bir kaç sokak ötesi de komşulardan sayılmaktadır. Ama dediğimiz  gibi artık insanlar topraktan kazanmak için koca binaları diktiler, kimsenin kimseden haberi yok, selam alıp vermek bile yok. En komşuluk bağlarını kuvvetlendirmek için selamlaşma ile başlanabilir bu gibi yerlerde. Sonra hadiste buyrulduğu gibi yapılması gerekenleri yapmak, komşuluk hakkını gözetmeye yetecektir. Bu hak zamanla kuvvetlenecek ve huzurlu bir yaşam elde edilmiş olacaktır. 

Komsularımızı Unutmayalım


Fakat ne yazık ki artık bunu yapabilecek insanlar çok az.  Giderek azalmakta ve bitmek üzere. Artık genel olarak eski mahallelerde, kasabalarda, köylerde bu haklara riayet edenler var. 

Konumuzdaki hadis-i şerifte bir çorba pişirildiği zaman komşularımızı da hesaba katmamız gerekir. Çorba yemeklerin arasında en ucuz yapılanlar arasında başta gelir. Bu yüzden yemeklerimizden komşularımıza biraz ikram etmek çok iyi bir davranış olur. 

Özellikle yapılan yemeklerin kokuları yakın komşulara gider. Bazı insanlar bu kokuyu alınca canı çeker ve aklında bu sebepten dolayı ikram etmek ne güzeldir. 

Komşulara ikramlarda bulunmak muhabbetin  çoğalmasına arada bağların kuvvetlenmesine sebebiyet verir.  Ancak her  pişirilen yemeğin komşuya ikram edilmesi diye bir şart yoktur. Yani komşu fakir ise en azından tenceresinde bir çorba dahi kaynamıyorsa ve aç olarak günlerini geçiriyorsa bu durumdan dolayı bizler sorumluyuz. 

Bizler zevk ve sefa içinde yaşarken onların sefalet içinde olması bizlere sıkıntı vermiyorsa kendimize bakmamız gerekir. Zaten bu durum Müslüman olan bir insanın edebine aykırı bir durumdur. Bir Müslüman komşusu açken tok yatması hiç uygun bir davranış değildir. 

Bizim Hikaye Filmi (2015)

Bizim Hikaye  Filmi  (2015)

Bizim Hikaye Filmi Tanıtımı:


2015 Türkiye Yapımı Drama Filmi olan Bizim hikaye vizyon tarihi 27 Mart 2015 Cuma günü simalarda yerini almıştır. Yönetmeni "Yasin Uslu" ve oyuncu kadrosundakiler "Cansel Elçin , Naz Elmas , İbrahim Kendirci , Haluk Piyes , Çiğdem Batur"

Bizim Hikaye Filminin özeti:



Haksızlığa uğramış, ailesi, yuvası, geleceği ve günleri yaşamından çalınmış bir genç ile hayata karşı tek başına savaş vermek zorunda kalan, çocuklarıyla bu koca dünyada bir başına kalmış bir kadının öyküsünü sinemaya taşımaktadır.

Sahabenin Ehl-i Beyt Sevgisi

Sahabenin Ehl-i Beyt Sevgisi
Eşi benzeri görülmemiş fedakarlıkla Hz. Peygamber'e (s.a.v) teslimiyet gösteren, uğrunda mallarını ve canlarını seve seve feda eden ashap, Resulullah'ın (a.s.v) ehli beytine de sevgi ve saygıda asla kusur etmemişlerdir. Ashab-ı Kiram, her hayırlı işte olduğu gibi ehli beyti sevmede, onlara gerekli ihtimamı gösterme ve iltifatta bulunma hususunda da bizlere örnek olmuşlardır.

Bütün sahabe Ehli Beyte sevgi ve saygıda gerekli hassasiyeti göstermiştir. Sadece Hazreti Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'in birinci derecedeki akrabalarına değil, bunların neslinden gelenlere de aynı hassasiyetle yaklaşmışlardır. Nitekim bir seferinde ashabın büyüklerinden ve aynı zamanda ilimde mümtaz bir şahsiyet olan Zeyd b. Sabit (r.a) bir cenaze namazı kıldıktan sonra, tam atına bineceği sırada Hz. Peygamber'in (s.a.v) amcası Abbas'ın oğlu Abdullah (r. anhüma), Zeyd b. Sabit'in (r.a) ilmine olan saygısından ona hürmeten atının üzengisinden tutmuştu. Bunu gören Zeyd (r.a),

- Ey Resulullah'ın (s.a.v) amcasının oğlu, lütfen böyle yapma, üzengiyi bırak demişti. Abdullah b. Abbas da (r.a),

- Biz alimlerimize karşı böyle davranmakla emir olunduk, deyince, Zeyd b. Sabit (r.a) hemen onun elini öpmüş ve, 

- Bizde Resulullah'ın (s.a.v) Ehli Beytine karşı böyle davranmakla emir olunduk, demişti. 

Abdullah b. Ömer (r.a) Kâbe'nin gölgesinde oturuyordu. Bir ara Hz. Hüseyin'in (r.a) geldiğini görünce,

"Bugün göl ehline dünya ehlinden sevimli olan budur" dedi.

İbn Mesud (r.a), "Âl-i Muhammed'e bir gün sevgi beslemek, bir sene nafile ibadetten hayırlıdır" (Deylemi, Firdevsü'l Ahbar, nr 2543)

Yazar: S. Mübarek Erol

Kurtuluş Gemisi - ehl-i beyt [ Semerkand ] - Pozitif Dağıtım. S,  55, 56

Allah’ın işitmesi ve görmesi

Allah
Sual: Kitaplarda, (Allahü teâlâ işitir, görür, ama Onun işitmesi, görmesi bizimki gibi vasıtayla, yani göz ve kulakla değildir) diye bildiriliyor. O zaman bunun gibi, (Allah’ın gözü, kulağı vardır; ama bizim gözümüze, kulağımıza benzemez, nasıl olduğu bilinemez) demek caiz olur mu?

CEVAP

Hayır, kesinlikle caiz olmaz. Bunu söyleyen, Mücessime ve Müşebbihe ismindeki sapık fırkalardır. Bunlar, (Allah cisimdir) diyerek Onu mahlûklara benzetiyorlar. Bunun gibi Vehhabiler de, (Allah’ın eli vardır, ama bizimki gibi değildir, nasıl olduğu bilinemez) diyorlar. Hâşâ, (Gözü, kulağı veya eli vardır) demek, yaratılmışlara benzetmek olur. (Gözünün, elinin nasıl olduğu bilinemez, bilinen şeylere benzemez) dense de, mahlûklara benzetilmiş olur, çünkü göz, kulak ve el birer organdır yani maddedir, cisimdir. Allahü teâlâ ise, bunlardan uzaktır. Bir âyet-i kerime meali:
(Onun benzeri hiçbir şey yoktur, O hiçbir şeye benzemez.) [Şura 11]

İmam-ı Rabbânî hazretleri de buyuruyor ki: Allahü teâlâ, madde ve cisim değildir. O, bildiğimiz, düşünebileceğimiz şeyler gibi değildir. Nasıl olduğu anlaşılamaz, düşünülemez. Benzeri olamaz. Şu kadar biliriz ki, Allahü teâlâ vardır, bildirdiği sıfatları da vardır, fakat kendisinde, varlığında ve sıfatlarında akla gelen, hayâlimize gelen her şeyden münezzehtir, uzaktır. İnsanlar Onu anlayamaz. (2/67)

Kaynak: dinimizislam

eş-Şâkiru ve'ş-Şekûr

Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)  bütün yaratılmışlar arasında, Rabb'ine en çok şükreden kimseydi. Peygamberimiz (s.a.v), felaket ve musibetlere karşı sabır göstermenin yanı sıra, bir  lütuf ve nimete kavuştuğu zaman da şükrederdi. Zaten onun her hali şükür üzerine idi. Hiçbir meseleden dolayı şikayet ettiği insanlara dert yandığı görülmemişti. Çok ağır hastalıklara yakalandığında bile devamlı şükür içinde bulunurdu.


eş-Şâkiru ve'ş-Şekûr


Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi vesellem) en dayanılmaz musibetlere uğradığı gibi, en büyük ve ulvi nimetlere de kavuşmuştu. Cenâb-ı Hak kendisini alemlere rahmet olarak göndermiş, kainatın efendisi yapmış, bütün peygamberlere sultan, evliyalara rehber, müminlere eşsiz bir örnek kılmıştır. Kendisine muhatap seçerek yüce kelamını ona vahyetmiş, kısa zamanda davasında başarılı kılarak düşmanlarına karşı galibiyet ihsan etmiştir. Onun tebliğ ettiği hak din dünyaya yayılmış, kıyamete kadar da geçerli din olmuştur. Bunun gibi Efendimiz'i (sallallahu aleyhi vesellem) daha sayamayacağımız pek çok nimete kavuşturmuştur.

Allah Teala Efendimiz Muhammed Mustafa (a.s.v)'ı bütün günah ve kusurlardan temiz ve uzak olarak yaratmıştır. Geçmiş ve gelecek bütün günahları bağışlanmıştır. Böyle olduğu halde, Peygamberimiz (s.a.v.) devamlı şükür içinde bulunurdu. O kadar ki ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Hatta bir gece sabaha kadar namaz kılmış, göz yaşı dökmüştü. Efendimiz'i (s.a.s) bu halde gören hanımı Hz. Aişe (radıyallahu anha), "Ya Resulallah, niçin kendinizi bu kadar yoruyorsunuz? Sizin geçmiş ve gelecek günahlarınız affedilmedi mi? deyince, Peygamberimiz (s.a.v) şu karşılığı verdi: 'Ya Aişe! Ben Allah'a şükreden bir kul olmayayım mı?" (64) Beyhaki, es-Sünnenü'l-Kübra, nr, 4399

Yazar: Hüseyin Okur

Esma-i Nebi - Resûlullah'ın (sallalahu aleyhi vesellem) isimleri [ Semerkand ] - Pozitif Dağıtım. S, 58, 59

Şeytani Ruhlar Filmi (2015)

Şeytani Ruhlar - Demonic Filmi İnceleme:


ABD 2015 yapımı gerilim ve korku türünden film vizyon tarihi 8 Mayıs 2015 tarihinde gösterime girmiştir. Yönetmen koltuğunda "Will Canon" ve oyuncu kadrosundan bazıları ise "Aaron Yoo , Maria Bello , Scott Mechlowicz , Dustin Milligan , Frank Grillo" ile 1 saat 25 dakika süren IMDb puanı ise  10 üzerinden 5.3 olarak belirlenmiştir.

Şeytani Ruhlar Filmi (2015)

Şeytani Ruhlar Filminin özeti:

Uzun süreden beri gidilmeyen ve terk edilmiş bir çiftlik evinde 6 kişinin ölü bulunmasıyla başlamaktadır. Dedektif ve polisler olayın sır perdesini aralamak için olayın olduğu bölgede bir süre incelemelerini gerçekleştirirler.   Psikiyatrist Dr. Elizabeth Klein, cinayetlerin tek şahidi John ile konuşmaya başlayınca evde cinayete kurban giden 6 gencin, şeytani ruhlarla yaşadığı korkunç olayları öğrenir.