Serinin beşinci filmi, izleyicinin büyük tepkisini çekerek vizyona girdi. Arnuld’un film reklamı adına Amerika’da sokak sokak gezip, terminatördeki t-800 isimli robotu canlandırması olay olurken, eleştirmenler, Arnould’a robot karakterini yükle, Terminatör filmini çek anlayışının artık sıktığını dillendirmekte.
Filmin konusuna geçtiğimizde, Terminator 5 izleyenler görecek ki, filmde ilk serilerden beri var olan ilk bölümlerde başrolün hafif geri planına itilen, ikincide biraz öne çıkan ve Terminatör 4’te gene bir insansı robotun gerisine itilen John Connor, yapay zekanın dünyaya iyiden iyiye hakim olmaya başladığını görür. Direniş ekibi ile pek çok cephede robotlar ile savaşan takım, en son en büyük kalelerini de kaybedinde, nerede hata yaptıklarını sorgulamaya başlar. 1900’lü yıllarda, kurulan Terminatör isimli yapay zekaya sahip robotları üreten şriketin kurulasına kadar her şey normal gözükmektedir, hatta şirket kurulduktan sonra da, bir süre faaliyetler normal gitmiştir. Bu yüzden ekip araştırmasını daha da derinlere indirir ve 1984 yılında yapay zekanın insanı koruma güdüsünün, kendisini koruma güdüsünün arkasına itildiği bir araştırmaya denk gelir. İşte, olayların düğüm noktası da tam olarak burası olmuştur. Üreticisinden çok kendisini korumayı amaçlayan robotlar, bir süre sonra yapay zekalarının da gelişmesi ile insanlığın kabusu haline gelmiştir.
John Connor’ın liderliğinde bir ekip oluşturulur ve 1984 yılında oluşturulan bu girişimi kırmak adına, bu yıllara yeni üretim bir robot gönderilir. Bu yıllarda, kendisini iki farklı formda bulan Çavuş Reese, kendisi ile başa çıkarak, T-800 robot rolünü üstlenen Arnould ile ekibin planlamadığı bir itifağa itilir. Android ile beraber geleceği değiştirmek adına kolları sıvayan ikili, geçmişte yaptıkları her hamle Terminatör devrinde John Connor’ın planlarını absorbe etmektedir. Bu yüzden ikili hem bugünle hem de gelecek ile başa çıkmak zorunda kalır.
Terminator 5 izleyenler fark edecek ki, serinin beşinci filminde, Terminatör 2’de yer alan eritken android, bu filmde de yer almakta. Bu da senaristlerin açıkca, beşinci filmi ikinci filme bağladığını göstermekte. Serinni ikinci filminde üretilen, en son metal eritme fabrikasındaki lavlara atılarak yok edilen robot, bu bölümde çok daha güçlü ve atik olarak karşımızda. T-800 rolü ile karşımıza çıkan Arnould ise bu sürüme göre çok pasif bir robot. Çavuş Reese ve Arnould ikilisi, bu zorlu düşman ile baş edip, geleceğe ve geçmişe yön vermek zorundalar.
Terminator Genesis izleyenler, insan dostu olarak üretilen Arnould’u bu bölümde çok sevse de, her Terminatör filminde mutlaka figür olarak konulan, baş rol olayan ama başrolü aratmayan Arnould robotundan artık sıkılacak. Zira filmin Amerikan sinemasındaki etkisi bu yönde oldu. İzleyici, Arnould robotlarından ziyadesiyle bıkkın durumda.
Serinin beşinci filmi şu yönüyle de aslında sublimal bir mesaj içeriyor. Terminatör serisi ilk olarak 184 yılında gösterime girdi, gösterime girdiği o yılda Amerikan sinemasında ve ülkemizde büyük bir gişe başarısı elde etti. Hatta, nüfusa oranla serilerin içerisinde en büyük başarıyı o dönemlerde yakaladı da diyebiliriz. Böyle bir durumda, senaristlerin dünyanın kaderini değiştirmek adına robotu 1984 yılına göndermesi, yani Terminatör’ün ilk vizyona girdiği zamanlara göndermesi, adeta filmi başladığı yerde bitireceğiz mesajını temin etmekte. Yapımcılar bu yönden, serinin 7. Filmi çıkmayacağı, altıncısının final olacağı izlenimini seyirciye vermekte. Bu da bir nebze seyirciyi üzse de Arnould’un yaşının bir hayli fazla olması, ileriki çekilecek filmlerde güçlü katılım gösterememesi ile paralel. Yani, Arnould giderse, seri biter mantığıyla yapımcılar filmi noktalamaya gidiyor gibi gözüküyor. Tam detayları filmi izledikten sonra göreceksiniz.
Comments