-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

ads

Bir Elin Nesi Var, İki Elin Sesi Var

Bir Elin Nesi Var, İki Elin Sesi Var Atasözü ve Anlamı

Tek bir kişi aynı anda birçok işi yapma ihtimali çok azdır. Yani iki elin yapacağı işi tek elin yapması imkansızdır. Tek tek yapılması imkansız olan işlerin, insanlar ile birlikte yapılması halinde hem kolayca yapılır hemde fazla zahmet çekmeden işlerinizi hemen bitirirsiniz. 

Atasözü özünde demek istiyor ki:  "birlik olmak lazım", birlikten kuvvet doğar sözünü hatırlamanız buna yardımcı olacaktır. Birlikte yapılan işlerde rahatlık ve kolaylık vardır. Aynı zamanda bu tür işleri tek bir birey yapmaya kalksa zorlanır yada yapamaz. 

Bir Elin Nesi Var, İki Elin Sesi Var


Birlik olmak, dayanışma içinde olmak bizler içinde çok güzeldir. İnsanlar bu gerçeği çok iyi bilirler ve zamanı geldiğinde birlik olmayı da...

Örnek verecek olursak: Şehir hayatından uzak yaşayan, köylerde hayatını devam ettiren kişiler vardır. Bunlar yeri ve zamanı geldiği zaman tarla ile ilgilenirler. Ancak bu kişi hastalandığında iş yapamaz hale geldiğinde, köylüler birlik olarak o kişinin tarlasını işe yarar hale  getirirler. Ekin biçer ve hasat zamanı gelince kaldırırlar. 


Sonuç olarak: birlik olmak her zaman iyidir. Bu sadece küçük alanlarda değil büyük alanlarda yani devletler arasında da olmalı, zaten ara ara bu tür birlikler olduğunu zaman zaman görmekteyiz. Özellikle İslam ülkelerinin birleşmesi mutlaktır. 

Bir önceki konumuzda "Bir Baş Soğan Bir Kazanı Kokutur" atasözü ve anlamı hakkında detaylı bilgileri açıkladık.

Peygamber Efendimiz'in Yaşantısı

Peygamber  Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz çok sade bir biçimde yaşardı.  Özellikle  sadece giyinir aynı zamanda sade yemekler yer idi. Bununla birlikte giymiş olduğu elbiselerin süslü ve pahalı olmasını sevmezdi. Her işinde sade bir yaşantıya sahipti.

Peygamberimiz (s.a.s) sefa içinde zevk içinde zaman geçirmekten hoşlanmazdı. Başkalarını da bu tür durumlarda olmasına engel olurdu.

Hz. Muhammed Mustafa (asm) bir gün ipekten yapılmış olan kıymeti çok olan bir elbise hediye edilmiş idi. Peygamber  Efendimiz (a.s.v) bu elbiseyi Hz. Ömer (r.a)'e göndermişti. Hz. Ömer (r.a) bu durumdan pek  hoşnut olması nedeni ise  Efendimiz (s.a.v) tarafından beğenilmeyen bir şeyin kendisine gönderilmesinden dolayıdır. Bu durumdan dolayın üzüntü duymuştur. Peygamberimizin (asm) yanına gelerek durumu izah etmiştir. O da; "Bu elbiseyi sana giyesin diye diye değil, satman için gönderdim." demiş. Hz. Ömer (r.a) da onu iki bin dirheme satmıştı.

Peygamber Efendimiz'in Yaşantısı


Efendimiz  (sallallahu aleyhi vesellem) genel olarak sade bir yaşantısı olduğunu yukarıda bildirmiştik. Bunun haricinde ise özellikle keçi kılından olan, örülmüş elbiseler giydiği rivayet edilmektedir. Vefat zamanında ise üzerinde bu türden bir elbise olduğu bilinmektedir. 

Çeşitli Dinlere Mensup Kişilerle Evlilik

Farklı Din Mensuplarının Evliliği Hakkında:

Müslüman hanım gayri Müslim biriyle evlenebilir mi, Müslüman olan kişi kimlerle evlenebilir. Erkeklerin farklı dinlere ait olan kişilerle evlenmesi caiz mi?


Bir Müslüman erkek kişi farklı dine mensup yani ehli kitap (Hristiyan veya Yahudi) bir kadın ile evlenmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Bu durum İslam dinine göre erkek için geçerlidir. Ancak dini olmayan yani ateist, deist, putperest vb. bir kadınla evlenemez. 

Kadınlar ise her ne olursa olsun ister ehli kitap olsun, isterse dinsiz olsun hiçbiri ile evlenemez. Evlenmesi HARAMDIR.

Bu konuda hanımların dikkat etmesi gerekir. Evleneceği kişinin dinini bilmesi gerekir. Bu yüzden Müslüman olma şartı aranmaktadır. Fakat erkek için böyle değildir. Yukarıda belirttiğimiz gibi erkek kitap ehli olan kişilerle evlenmesinde mahzur yoktur. Ancak Müslüman bir hanım seçmesi en uygun olanıdır. Diğer bir durumda ise evlendiği kişi Hristiyan veya Yahudi ise bu kadınlarla evlenmesi hanımın Müslüman olabileceği umulur. Olmaz ise de caiz görülmüştür.

Çeşitli Dinlere Mensup Kişilerle Evlilik


Kadın ise tam tersi olarak evlenmesi caiz değildir. Bu gibi durumlara kadınların dikkat etmesi gerekir. İlk olarak evleneceği kişinin dinini bilmesi gerekir. Evin var mı, araban var mı, ne iş yapıyorsun sorularından önce dinini sormak ve bilmek en önce gelmelidir. 

Erkeğinde, kadının da namaz kılıp kılmadıklarını ön planda tutarak ona göre kız alıp verme olmalıdır. Ancak günümüz de bunlara pek riayet eden yok olsa bile çok azdır. Genel olarak kişinin mal varlığına bakarlar. Eğer iyi bir işi ve parası varsa tamamdır. Ama bu çok yanlış bir düşüncedir. Önemli olan huzurdur. Para her zaman bulunabilir. Azda olsa yetecek kadar paranın olması, erkeğin evini geçindirmesi yeterlidir. Bu şekilde imanlı bir erkek veya kadın evlendiği zaman huzurlu ve mesut olurlar. 

Sonuç olarak, bunun haricinde anne ve babanın rızasını almak, onları kırmamak gerekir. 

Türk Dizileri ve Bütçeleri

Türk dizilerine son zamanlarda daha fazla yatırım yapılması dikkat çekiyor. Dizi sektörü öylesine hareketlenmiş durumda ki, harcanan bütçeler dudak uçuklatıyor.

Daha önce belirli bütçelerle çekilmeye çalışılan ve bunun bölümlerde de kendini fazlasıyla belli ettiği Türk dizileri artık çok daha fazla bütçeyle hazırlanıyor. Bu durumun en büyük sebebi ise, artık izleyicinin gerçekten kaliteli dizilere olan ilgisinin artmasıdır. Yapılan araştırmalar sıradan, sadece yapılmış olmak için yapılmış bir dizinin hiçbir seyirci tarafından izlenmek istemediğini göstermektedir. İster zengin, ister dar gelirli bir aile olsun dizilerde gerçekçilik ve sıradan olmayan hikayeler aramaktadır.

Türk Dizileri ve Bütçeleri


Daha önce sırf masraf olmasın diye şehrin her hangi bir bölgesinde geçen diziler, artık çok farklı mekanlarda, hatta farklı şehirlerde dahi çekilmektedir. Bu da sahnelerin gerçeğe en uygun şekilde gerçekleşmesi için yatırımlardan kaçınılmadığını göstermektedir. Yine aynı şekilde oyunculara ödenen ücretlerdeki değişikliklerde dikkat çekmektedir. Daha önce çok ucuza mal olan diziler ve oyunculara ödenen ücretler, son yıllarda kıyaslanamayacak derecede artış göstermektedir.
Dizi izleme oranlarının düşmesi de yapımcıları kaliteli dizi yapmaya zorlamaktadır. Alışkanlıkların değiştiği günümüzde gerçekten ciddi yatırımlar yapılan ve senaryosu ilgi çeken diziler takip edilmektedir. Bunun dışındaki diziler için hiç kimse zaman ayırmamaktadır. Daha önce uzun süre takip edilen diziler, tamamen seyircinin ilgisine bağlı olarak birden düşüşe geçebilmektedir. Bu da dizilerin uzun soluklu olmasının da önemli bir detay olduğunu göstermektedir. Konu her ne olursa olsun izleyici çekimlerin gerçek mekanlarda çekilmesini ve en gerçekçi şekilde gösterilmesini istemektedir.

Bunu başaran dizi yapımları izlenme rekorları kırmayı başarırken, diğerleri maalesef bir kaç bölüm sonra kaldırılmak zorunda kalmaktadır. Dizi sektörü bu hale geldiği için de seyirciler çok daha seçici davranmaktadır.

Uzaylılar Hakkındaki Tüm Gerçekler

Uzaylıların varlığı henüz tam olarak bilinmese de yokluğu da tam olarak bilinmemektedir. Evrenin büyüklüğüne göre milyarlarca galaksi bulunmaktadır. Bu kadar galaksinin olmasına rağmen neden hiç uzaylılara denk gelinemedi?


Eğer uzaylılar varsa milyarlarca galaksilerde uzay gemileri olması gerekmez miydi?

Diğer galaksilerde uzaylılar olsa bile bizim bunları görme ihtimalimiz yok denecek kadar azdır. Teknolojinin zirvesine gelmiş olsak bile imkansızdır. Lokal Grup" un dışındaki hiçbir şeye büyük ihtimalle hiçbir zaman ulaşamayacağız. Bunun nedeni ise kainatın sürekli olarak genişlemesidir. Ve buna bağlı olarak galaksilerin birbirinden daha fazla uzaklaşması demektir.


Siccin 2 Filmi (2015)

Siccin 2 Filmi Hakkında:


2015 Türkiye yapımı olan tür olarak korku ve gerilim içeren 2015 vizyon filmlerindendir. Filmin ismi Siccin 2, yönetmeni "Alper Mestçi" oyuncularından bazıları "Şeyda Terzioğlu , Bulut Akkale , Seda Oğuz , Yavuz çetin , Reyhan İlhan" ile sinemalarda yerini alan vizyon filmidir.

Siccin 2  Filmi (2015)


Siccin 2 Filminin özeti:


Hicran ismindeki kişinin başından kötü olaylar geçerek zamanla bu durum ciddileşir ve değişik olaylar yaşamaya başlar. İki yaşındaki evladınız kaza esnasında kaybetmiş ve bundan dolayı bunalıma girmiştir hicran. Bundan dolayı bir büyücüye gözüken hicran sonunda 41 dikiş adlı büyünün yapıldığını öğrenir. Çok tehlikeli olan bu büyü ona kötü sonuçlar getirecektir. Bu kötü sihirin bozulması için yapan kişiyi bulması gerekmektedir.