-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

ads

BİLİNÇSİZ ANTİBİYOTİK KULLANMA KAMU SPOTU SENARYOSU

BİLİNÇSİZ ANTİBİYOTİK KULLANMA KAMU SPOTU SENARYOSU

SAĞLIK BAKANLIĞI BİLİNÇSİZ YERE ANTİBİYOTİK KULLANMA KAMU SPOTU SENARYOSU

******************************************************************
Oyuncular:Ahmet(Baba)-Zeynep(Anne)-Ayşe(Kızı)-Doktor(Ahmet)...
*****************************************************************
Sahne/1/Ev/Gün/İç

Ahmet o gün kızı Ayşe'yi arabaya bindirmeyecekti.
Daha doğrusu kendisi hastaneye tek gidecekti.
Çünkü Ahmet havalar soğuk olduğu için,kızının da hasta olmasını istemedi ve kızıyla beraber doktora giderler.Ahmet Doktorun verdiği ilaç reçetesini arabanın törpüdo gözüne koyar.Arabayı kenara çeken Ahmet reçeteyi alarak eczaneden ilaç alır.Ahmet akşam eve girmeden önce ilaçları arabanın törpüdo gözünde unutur.Ama bu durumdan kimsenin haberi yoktur.
O gün Ahmet'in işi çıkar ve İstanbul dışına gider.Hava karlı soğuk olduğu için,arabayla birlik de işe gitmez.Uçağı tercih eder.
Aradan geçen günden sonra Zeynep kızı Ayşe'nin hapşırması üzerine daha çok hastalanmasın diye,aceleyle ehliyetini alarak eşi Ahmet'in arabasına binerek en yakın bir hastaneye giderler.

Sahne/2/Hastane/Gün/İç

Zeynep:Ali hastaneye gelir misin?

Ali:Ne oldu?
Zeynep:Ayşe çok hapşırdı.Sen gelmeden acele ettim,hasta olur diye çok korktum hastaneye geldim.

Ali:Çok iyi ettin,ben o arabaya açıkta unuttuğum törpüdo gözünde ilaç bıraktım.

Peki sen arabada Ayşe'yi hiç yalnız bıraktın mı?

Zeynep:Bir ara benzin almak için arabadan dışarı çıktım.

Ali:Umarım Ayşe arabanın törpüdo gözünde akşam unuttuğum ilaçları sen görmeden kullanmamıştır.

Sahne/3/Doktor Odası/ Gün/İç

Doktor Ahmet:İhmalsizliğiniz yüzünden;

Kendi sağlığınızı düşündüğünüz için,sizlerin yaptığı bir hatadan dolayı Bilinçsiz yere kullanılan bir ilaç yüzünden, çocuğunuzun ayakları bundan sonra,felç olduğu için tutmayacaktır.


Yazan: Kemal Çerçibaşı

Sağlık Bakanlığı Bilinçsiz Yere Antibiyotik Kullanma Kamu Spotu Senaryosu

Sağlık Bakanlığı Bilinçsiz Yere Antibiyotik Kullanma Kamu Spotu Senaryosu


Oyuncular:Yolcular(Fügüran)
***************************************************************
Sahne 1 Dış/Otobüs Mola Yeri/Gün
***************************************************************
Bir otobüs firması yolcularını içeri almadan önce otobüsün camına grip olan her kişi ağız maskesi olmadan toplu taşıta binemez diye bir yazı asar…
***************************************************************
Otobüse binen grip olan yolcular ağız maskesini dikkate alarak kullanır…
**************************************************************
İşte Bu Yüzden ‘’’Bilinçli Olmak Her Zaman Halkımızı Bilgilendirmek Faydalıdır’’’…
Bunun Üzerine ‘’’Bilinçli Olunca Hastalanıp Antibiyotik Kullanmak Zorunda Kalınmaz’’’…


Yazan: Kemal Çerçibaşı

Dışarıdan Açık Satılan Bir Şey Alma

Dışarıdan Açık Satılan Bir Şey Alma


‘’’Anne Sütü Antibiyotik Gibi'dir,Bunu Asla Unutma...
'''Konu Başlıklı...
Oyuncular:Fatma(Anne)-Zeynep(Kızı)-Ali(Doktor)-Bebek(Berrin)...
**************************************************************
Zeynep:Anne artık yeter.
Fatma:Ne oldu kızım?
Zeynep:Anne yeter artık bebeğe o kadar çok dışarıdan satın alınan açık süt içirdiğin?
Fatma:Ne alaka şimdi kızım?
Zeynep:Anne bak çocuğun beti benzi rengi sarardı.
Fatma:Kızım sen bana küçücük boyunla laf yetiştirme ama…
Zeynep:Tamam anne ama şunu bilmelisin.Her yeni doğan bebek en az 6 ay anne sütü içmelidir.Tamam anne benimle tartışmadan daha kararlı bir cevap almamız için,hemen şimdi bir hastaneye gidelim.O zaman bak doğruyu öğrenelim.
Anne kız bebekleri(Berrin'i) hastaneye getirdiler.
Doktor Ali:Bakın,hanım efendi iki hatanız var;
Fatma:Nedir o doktor bey?
Doktor Ali:İlki anne sütü yeni doğan bir bebeğe 6 aylığa kadar sağlıklı bir şekilde,Antibiyotik gibi faydalı olarak verilmelidir,daha sonra dışarıdan her hangi bir yerden bebeğe zararlı olacak tarihi geçmiş ezbere olan bir içecek süt veya yiyecek verilmeyecektir.Şunu da belirtmek isterim,kızınıza hak vereceksiniz?
Fatma:Neden doktor bey?
Doktor Ali:Çünkü kızınız çok küçük,sizi uyarması büyük bir davranış.Üstelik biliyoruz ki,ağaç yaş iken eğilir.Kızınızın tecrübesi yaşına aldırmadan sizi uyarması büyük bir tesadüftür.Üstelik kızınız sizi uyarmasıydı,şimdi bebeğiniz Bilinçsiz olarak dışarıdan açık süt verdiğiniz için, Berrin şimdi olmayacaktı.
Anladım doktor bey demek ki bazen küçüklerden ders almak bir nasihattır.
Doktor Ali:Asıl gerçek Fatma hanım,şu zihniyeti unut mamayalım?
'''Bilinçsiz Antibiyotik Kullanmayalım'''.
'''Bilinçsiz Her Yerden Açık Süt Almayalım'''


Yazan: Kemal Çerçibaşı

Bilinçsiz Yere Antibiyotik Kullanmayalım

Bilinçsiz Yere Antibiyotik Kullanmayalım


-Sağlımıza Çok Dikkat Edelim...Konu Başlıklı.
-Oyuncular:Fatma(Anne)-Zeynep(Kızı)-Fatih(Doktor)...
-Fatma o gün kızı hasta olduğu için,yatak dan kalkarak kızının günlük içeceği ilacını vermek istedi.
-Doktora gitmemiş ve ilaçları eczaneden almıştı.
-Böyle bir ihmalsizlik Zeyneb'in sağlığını bozmuştu.
-Çünkü Zeyneb'in gece her yerini kabarcıklar sarmıştı.
-Annesi sabah erkenden Zeyneb'i doktora götürdü.Çünkü bu durumdan çok kuşkuluydu.
-Doktor Zeyneb'in hangi ilaçlar kullandığını istedi.
-Zeyneb'in annesi ilaçları doktora getirdi.
-İlacın içinde yan etki yapacak yaşına uygun olmayan antibiyotik olduğu ortaya çıktı.
-Vücudunun her yerini alerji sarmıştı.
-Az kalsın Antibiyotik,Zeyneb'i zehirleyecekti.
-Doktor Fatih bey,Fatma'ya çok kızdı.
-Buda Zeyneb'in annesine ders oldu.
-Bir daha doktorun yazmadığı ilaçlar dışında kesinlikle her hangi bir eczaneden Antibiyotik asla kullanmayacaktı.


Yazan: Kemal Çerçibaşı

15 Temmuz Şehitler Günü (Kamu Spotu)

15 Temmuz Şehitler Günü


***Kamu Spotu***

******************************************************************
Telefon çaldı.

Darbe günü;

Görevi başında bulunan Hakan: Annesini arayarak bana hakkını helal et anne dedi.

Annesi Hatice hanım:Neden oğlum?

Oğlu Hakan:Allah bize bu canı verdi.Şimdi şehit olarak geri alacak anne dedi.

Annesi Hatice hanım,secdeye eğilerek ellerini açtı Allah'a oğlu için dua ediyordu.

Birden avucunun içine Allah'a dua ederken bir damla kan damladı.

İşte o anda hissetti ki oğlum şehit oldu,

Secdeden kalkmadan Allah'a yalvardı.

Allah'ım Allah rızası için oğlumu bana bağışla derken;

Kapı çaldı.

Hatice teyze,balkondan aşağıya avluya doğru baktı.

Kapının eşiğinde bir komutan iki asker,askerlerin elinde oğlumun resmi Hakan vardı.

Hatice teyze,komutan ne olur bana acı haber verme diyerek üzüntülü bir şekilde seslendi:

Komutan bu yürek bu acıya dayanmaz ama şehitse oğlum sen söyle.

Komutan: Neden anne?

Şehit Annesi Hatice Hanım:Neden mi komutan?Her evlat annesi şehitlik mertebesine

kavuşmaz.

Ama benim oğlum 15 Temmuz da şehit olarak öldüğü için ruhunu işte o gün Allah'a teslim etti.

Bundan güzeli olur mu Komutan?

Komutan:Sen haklısın şehit annesi...Buna başka diyecek bir söz yok ki...

Şehit Annesi:Komutan,sende benim bir oğlumsun Allah sizi bensiz,Vatanı kimsesiz

bırakmasın?

Komutan:Sen içini ferah tut anacım.Bizim başımızda Allah,sizin başınızda da biz varız dedi.

Yazan: Kemal Çerçibaşı

Sigara İçme Sakın

Sigara İçme Sakın


Kamu Spotumuz...
***************************************************************
Ali:Ahmet bugün dersimizin konusu neydi?
Ahmet:Sigara bırakmakla ilgili bir konu olacaktı...
Ali:Nasıl yani konuyu açar mısın?
Ahmet:Dersimizin konusu;
'''Sigara İçme Sakın'''
'''Hastane Sana Çok Yakın'''
Ali:Ahmet açılım olarak bir kez daha açıklar mısın;
Ahmet:Şöyle izah edebilirim sana Ali...
'''Bir Kez de Olsa Sigara İçmeyelim'''
'''Hastaneye Kesinlikle Düşmeyelim'''
'''Burası '''Türkiye'''
'''Türkiye her zaman başarı ile hep ilerde'''
'''Sigara içmemenin de üstesinden '''Türkiye''' gelir herhalde'''...
Ali:Bak Ahmet sana bir şey daha söyleyeceğim;
'''Türkiye'de Sigara İçenler Zamanla Azalır'''
'''Sigara İçenler,İçmeyenlere Karşı,Duyarlı Olmalıdır'''
Ahmet:Ali bak sana bir şey daha söyleyeceğim;
Ali:Ahmet dakika başı bir şey soruyorsun sende...
Kesin net bir şey söylesene...
Ahmet:Ama net konuşacağım bak bu sefer yine;
Dersin konusunun bu kadar çabuk biteceğini merakla bekliyordum sanırım...
Demedim mi,sana başından beri '''Türkiye''' her zaman başarır diye...
**************************************************************
Kamu Spotumuz...
***********************************************************
İçmemek Gerekir Sigara...
Her Zaman Başa Gelir Bela...
Reklam Kamu Spotu Sloganı Hiç Durmadan Başlıyor...
************************************************************
Ali:Ahmet neden başa gelir bela?
Ahmet;
Sigaranın Olur Zararı...
Dokunmaz Asla Yararı...
Ali:Söylediklerin gerçekten birer başarı...
Ahmet;
E boşuna okumadık herhalde...
Okulu bitirdik kaybetmedik hiç bir sene...
*****************************************************************
Kamu Spotumuz...
*****************************************************************
Sigara içmek çok zararlı....
Sigara içmek için,olma ısrarcı...
Reklam Kamu Spotu Sloganı Hiç Durmadan Başlıyor...
*****************************************************************
Ali:Bugün nasılsın Ahmet?
Ahmet:İçimde hiç geçmeyen var bir sıkıntı...
Ali:Hayırdır inşallah?
Ahmet;
'''Bugün Sigara İçmedim'''...
'''İçmemek İçin,Gayret Gösterdim'''....
Ali:Sıkıntını şimdi iyi anladım Ahmet;
'''Tiryaki Olmaktansa'''
'''Sigaraya Bağlı Olmaktan Kurtulmak'''
'''En Doğru Karar,Bu Olsa'''
********************************************************************

Yazan: Kemal Çerçibaşı

Kamu Spotumuz (Sigara Bırakma)

Kamu Spotumuz (Sigara Bırakma)

Sigara İçmeyi Terket....
Sağlıklı Olmayı Farket....
Reklam Sloganı İle Kamu Spotu Başlıyor...

*****************************************************************
Ali:Ne yapıyorsun Ahmet?
Veli:Ne yapabilirim,babamdan para aldım,markete sigara almaya gidiyorum.
Ali:Tam tersini yap o zaman?
Veli:Nasıl yani?
Ali:Yanisi şu,para yerine en yakın bir sağlık birimine müracaat ederek, En Yakın Bir Sağlık Kuruluşuna Git.
Böylelikle;
Doktorların Tavsiyesi Üzerine;
Sigara İçmeyi Terket....
Sağlıklı Olmayı Farket....
Veli:Sanırım en doğru karar bu olsa gerek.

Yazan: Kemal Çerçibaşı

RÜYALAR ALEMİ

Hepimiz rüya görürüz. Fark etsek de etmesek de hepimiz her uyuduğumuzda rüyalar alemini bir ziyaret ederiz. Bu ziyaret bizi bazen uzaya çıkartır , bazen bulutlarda seyahat ederiz, çok sevdiğimiz bir insanı ziyaret ederiz, hayallerimizin gerçek olduğu rüyalar görürüz, uçarız, çizgi film karakterleri ile tanışırız, okuduğumuz kitabın karakterleri ile tanışırız ve yaşadıkları olaylarda onlara yardımcı oluruz ya da bir arabaya bineriz ve kaza yaparız. Elbette her rüya alemine olan ziyaretimizde iyi karşılanmayız. Ama yinede rüya görmekten asla vazgeçmeyiz.

Rüyalarda en sevdiğim şey ise 'imkansız' başlığı altında topladığımız her şeyin çöpü boylaması. Sokaktan sokağa, ülkeden ülkeye, olaydan olaya, gezegenden gezegene ışınlanabiliriz. Kanatlarımız olmadan uçabiliriz. Rüyalar alemindeki diğer ziyaretçilerin akıllarından geçenleri okuyabiliriz. Geleceğimizi, geçmişimizi dilediğimiz gibi yönetiriz.

Saydıklarım rüyalar aleminin aydınlık yüzüydü. Her şeyde olduğu gibi rüyalar alemindeki aydınlığın da düşürdüğü bir gölge var elbette. Kabuslar olarak adlandırdığımız bu karanlıkta bizi istemeyen bazı kötülükler bulunur. Mutsuzluk, kaos, nefret,kaza,kayıp,hastalık gibi hem ruhumuzu hem rüyalarımızı karartan etkenler bu gölgeden beslenir. Ama kötü rüyaların dahi iyi bir yönü vardır. Uyandığımızda aydınlığı engelleyen o duvar kalkar ve normal hayatımıza geri dönüp kendimizi 'bu sadece bir rüyaydı' deriz. Aslında 'sadece bir rüya' demek de hoş bir durum değil. Rüyalar 'sadece' kelimesini hak etmezler. Çünkü bizlere zihnimizin derinliklerindeki gizli duygularımızı gösterirler. Dolaylı yoldan bize gerçeği yansıtırlar. Kimse sebepsiz yere kabus görmez. Elbet o aydınlığı kesen bir duvar vardır ve bu duvar gölgeyi yani kabusları oluşturur.


RÜYALAR ALEMİ


Aydınlığımızı kesip rüyalarımıza gölge düşüren bu duvar temelini önce kendimize daha sonra etrafımızdakilere yaptığımız kötülükler oluşturur. İlk sırayı kötü düşünceler ve duygular oluşturur. Duvarın geri kalanını ise sosyal hayatımızda hak etmiş veya etmemiş olduğumuz zorluklar oluşturur. Sorunlar büyüdükçe, çevremizdeki parazitler arttıkça duvar o kadar büyür ve yıkılması da bir o kadar güçleşir. Bu duvar bizi ya uyutmaz yada uyuduğumuza pişman eder.

Duvarı yıkmanın özel bir yolu yok. Bu tamamen size bakan bir durum. Eğer duygularınızı kontrol etmeyi öğrenebilirseniz duvar rüyalar alemenize düşürdüğü gölge ile beraber gider.

Yazar Hakkında: Bu yazı ibrahimfirat.net için konuk yazar olan Beyza tarafından yazılmıştır. Kişinin kendine ait web adresini ziyaret etmek için https://petitauteur.blogspot.com.tr sitesini ziyaret ederek birçok makalelere göz atabilirsiniz. 

Ustamı Arıyorum

Uzun zamandır ülkemizdeki beyaz yakalı işsizlik sorununa değinmek için bir yazı yazmak istiyordum. Yazacağım yazınının taslağı kafamda az çok belliydi.
İşte gençler üniversiteyi bitirir bitirmez gerçekten bir yerlere hemen başlayıp kariyerlerini çizebiliyor mu? Deneyim sahibi olanlar muhtelif nedenlerden ötürü işinden ayrıldıktan sonra rahatlıkla yeni bir işe başlayabiliyor mu? Yüksek lisansa başlamak mı faydalıdır ya da ikinci bir üniversite okumak mı? Hangi dilleri iyi bilmek bize avantaj sağlar? İkinci bir dil gerekli mi?

Ustamı Arıyorum


Yoksa bazı kesimlerin dediği gibi ülkede var. İş var da gençlerimiz mi bunu beğenmiyor? Gibisinden bir makale hazırlamak isterken tesadüf eseri ilginç bir habere rast geldim. Haberi Sözcü gazetesi yapmıştı. (http://www.sozcu.com.tr/2016/ekonomi/iki-universite-mezunu-genc-ilanla-is-aradi-1282757/)

Habere göre tam da yukarıda soracağım sorulara yanıt verircesine bir isme rastladım: Emrah BAYILDIRAN
2 yıldır iş bulamamaktan yakınıyordu Emrah ve hikayesi de pek çok işsizi yakından ilgilendirircesine değerliydi, önemliydi.

Önemliydi çünkü Emrah bu ülkede yaşayan iyi eğitimli ve türlü nedenlerden ötürü iş bulamayan beyaz yakalı onlarca gencimizden bir tanesi…
Dikkat ederseniz yukarıda ikinci bir dil gerekli mi demiştik. Yüksek lisans mı 2. Üniversite mi demiştik…

2 dil biliyor Emrah. İngilizce ve İspanyolca, 2 diploma sahibi, ayrıca öğretmenlik formasyonu var. Üstelik uluslararası projelerde çalışmış. Yani deneyim sahibi… Yani sadece okumamış!
Ancak tüm bunlara rağmen iş bulamıyor. Sayısız iş mülakatından da sonuç çıkmayınca bu durumda olan sadece ben değilim diyerek ilginç bir hareket yapmış sevgili kardeşimiz. Bir gazetenin İnsan Kaynakları ekine hem İngilizce hem de Türkçe olarak ironik bir ilan vermiş #UstamıArıyorum demiş.
Zaten verdiği ilandan sonra pek çok yer bu ilginç iş ilanını haber yapınca adeta beyaz yakalı işsiz yığınların sesi olmuş Emrah. Change.Org da başlattığı ben de kampanyasına destek yağmış.
Emrah Kendisine iş arıyor ancak aynı zamanda kendisi gibi iş bulamayanların adına da bir kamuoyu oluşturmak bir platform kazandırmak, onun gibi gençlerin dikkate alınmasını istiyor. Kampanyasın imzalayarak ben de #UstamıArıyorum diyenlerin sayısı nereydese 300+ destekçiye ulaşmış durumda…

Emrah Bayıldıran’ın kampanyasına buradan siz de basit bir imza ile destek olabilirsiniz.

Aşağıdaki  bağlantıyı kullanmanız yeterli.

https://www.change.org/

Akıllı Telefon Aklınızı Almasın

Evet, başlık hafiften şaka gibi dursa da gereğinden fazla ödeme yapacağınız akıllı telefonlar aklınızı alabilir. Malum, tüketim çağındayız ve pazarlama denen şapka çıkarılası sanat tarafından pompalanan alışveriş çılgınlığı, sizlere de hiç ihtiyacınız olmayan şeyleri aldırabilir.

Bir önceki cümlede pazarlama için sanat sıfatını kullanmak bir tesadüf veya gelişigüzel bir ifade değildi elbette. Çevrenize şöyle bir alıcı gözü ile bakarsanız bunu kolaylıkla siz de göreceksiniz. Bir işte yönetim kademelerinde yükselmek için pazarlama deneyimi aranmasını mı söyleyeyim size bunu örneklemek için yoksa hayatında internete girmeyen birisine en üst seviyedeki cep telefonunu satan cingöz satıcıyı mı?

Akıllı Telefon Aklınızı Almasın


Gerçekten de bir cep telefonu almak niyetindeyseniz öncelikle neye, daha doğrusu nasıl bir telefona ihtiyacınız olduğunu tespit etmekle işe başlamalısınız. Mesela çok geniş bir ROM kapasitesi sizin için elzem mi? Eğer geniş hacimli dosyalar biriktirme eğiliminde değilseniz muhtemelen orta ölçekli bir depolama alanı sizin işinizi görür. Daha fazlası boşuna ödemek durumunda kalacağınız bedelin ilk adımı olacaktır.

Eğer, uygulamadan uygulamaya at koşturan bir yapınız veya işiniz yoksa muhtemelen RAM kapasitesinde de en üst sınırları zorlamanız gerekmeyecektir. Buradan da ciddi bir rakamı tasarruf etmeniz mümkün.

Geldik kamera ile olan yakın ilişkinize. Eğer fotoğraf veya video çekme konusunda bir tutkuya sahip değilseniz veya işiniz bunu gerektirmiyorsa daha ortalama bir kamera kapasitesi işinizi fazlasıyla görecektir. Küçük anılar biriktirmek için en üst seviyede bir kameraya para ödemek akıllıca değil sonuçta.

Evet, devam edelim, bu kadarla sınırlı değil elbette boş yere ödenen paralar. Mesela sadece markası için ödediğiniz yüzlerce liraya yazık değil mi sizce? Oysa aynı teknik özelliklere sahip olan ama çok daha uygun fiyatla satılan bir başka markayı tercih etseniz, ciddi bir tutarı daha tasarruf etmiş olacaksınız. Marka tutkusu için değer diyenlere sözümüz yok elbette, onlar bu yazının hedef kitlesinin dışında kalabilir.

Evet, buradaki listeyi sizler de dilediğiniz gibi uzatabilir ve bir akıllı telefondaki özelliklerin hangilerinin sizi daha çok ilgilendirdiğini ilk elden test edebilirsiniz. Bu şekilde akılcı bir yaklaşım ile akıllı telefon için ödeyeceğiniz parayı önemli ölçüde azaltabilirsiniz. Gereksiz ödeyeceğiniz her para böylece size kalmış olur.



Bu satırların yazarı olan Hasan DEMİRPAZ, balık, balıkçılık, su ürünleri, alışveriş, ürün karşılaştırması, güncel, teknoloji, yemek, aşk, sevgi gibi çok çeşitli konularda yazılar yazmakta olup yazıların tamamını www.merakedene.com adresinden ve Facebook sayfasından "https://www.facebook.com/merakedenogrenir/" takip edebilirsiniz.

SEO Nedir? SEO Nasıl Yapılır?

İngilizce bir kelime olan Search Engine Optimizasyon'un kısaltması olarak kullanılan SEO, Arama Motoru Optimizasyonu anlamına gelir. SEO'nun asıl amacı adından da anlaşılacağı gibi web sitesini arama motoruna uygun şekilde düzenlemek, sitenin arama motoru açısından değerini yükseltmek ve dolayısı ile üst sıralarda yer alıp daha fazla ziyaretçiye ulaşmaktır. SEO, internet kullanımı ve web sitelerinin büyük bir hızla artışı üzerine ortaya çıkmıştır.

Örnek vermek gerekirse internet üzerinden parfüm satın almak isteyen bir kişi arama motoruna parfüm yazıp bir arama yaparak karşısına çıkan siteler arasından bir yada birkaçına ve büyük oranda sadece ilk siteye tıklayarak beğendiği takdirde parfüm siparişi verecek ve site sahibine para kazandıracaktır. İşte SEO, alt sıralamalarda yer alan sitelerin üst sıralara çıkmasını sağlayarak ziyaretçiye yakın olmayı hedefler.


Web sitelerinin yükselen bir ivme ile artışından fırsatla SEO terimi dev bir sektör haline gelmiştir. Zira günümüzde dünyada özellikle e-ticaret sitelerinin yoğun rağbet gösterdiği bir sektör konumunda.

SEO Terimleri

SEO: Search Engine Optimizasyon
PR (PageRank): Arama motoru Google'ın sitelere 10 üzerinden verdiği puan ve derecedir.
Backlink: Bir siteden aldığınız referans linkidir.
Meta Tag: Sitenizi arama motoruna tanıtma amaçlı girilen kod parçasıdır.
Index: Sitenizin arama motoru tarafından veritabanına kaydedilen her sayfasına index denir. Örneğin bir sitenin Google'daki index sayısını site:nonloser.com şeklinde bir arama yaparak öğrenebiliriz.
Robots.txt: Her web sitesinde olması gereken bir text dosyasıdır. Site ile aynı dizinde yer alması gerekir. Bu dosya ile arama motoru tarafından indexlenmesini istediğiniz veya istemediğiniz klasörleri belirleyebilirsiniz.

SEO Nasıl Yapılır?

SEO çalışmalarını site içi optimizasyon (On Page SEO) ve site dışı optimizasyon (Off Page SEO) olmak üzere 2 ana başlıkta inceleyebiliriz.

Site içi optimizasyon tamamlandıktan sonra site dışı SEO'ya başlayabilirsiniz. Fakat başta Google olmak üzere, arama motorları çok sık algoritma geliştirmesinden dolayı bugün işe yarayan yöntemler bir süre sonra yaramayabiliyor. Bu sebeple günün koşullarına yöntemler geliştirmek gerekebilir. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın; site dışı SEO, insanların ve dolayısıyla diğer web sitelerinin siteniz hakkında konuşması ve sizi yani sitenizi referans göstermesidir.

SEO Öğrenme ve SEO Soruları

Seo yapmayı öğrenmek için ve seo hakkında her türlü sorunuz içim WM Aracı forumunu kullanabilirsiniz.

SEO Dersleri: https://wmaraci.com/forum/arama-motoru-optimizasyonu.html


SEO Analizi Yapmak

Aşağıdaki araç ile araç ile web sitenizin seo analizini hızlı ve kolay bir biçimde yapabilir, arama motorlarındaki durumunu iyileştirebilirsiniz. Seo analiz aracı 50'den fazla seo kriterine bakarak sitenizin seo analizini yapmaktadır. Seo analiz sonuçlarında size verilen bilgiler ile hata ve eksikliklerinizi düzeltme fırsatı yakalayabilirsiniz.

SEO Analiz Aracı: https://wmaraci.com/seo-analiz

Kaynak: https://wmaraci.com/nedir/

Bina otomasyonu

İnsan hayatını modern yapı tekniklerinin direkt olarak etki ettiği düşünülecek olursa, en başta değişik amaçlar için kullanılan binaların bu modelin sistemlerden yararlanması bir zorunluluk haline gelmiştir. Bina otomasyonu gibi insanların hizmetine ihtiyaç duyduğu bir sektörün gelişimi de bu konuda atılan önemli bir adımı temsil etmiştir. Bu sayede insanların gelişime açık yüzü her zaman teknoloji desteklerken, her şekilde insanların kazançlı çıktığı yeni yöntemler insan hayatına daha kolay girmiştir.

Bina otomasyonu


Binaların yüksek güvenlik sistemleri ile donatılması buralarda yaşayan insanların daha geniş imkânlardan yararlanmasını mümkün hale getirirken, bina otomasyonu ve bu sistemin insanlara kazandırdığı pek çok önemli noktanın yaşam standartlarını da en üst seviyeye çektiğini rahatlıkla söylemek mümkün olacaktır. Her ne kadar sistem mükemmel şekilde işlese de esasen bu konuda hizmet almak isteyen insanların öngörüsü yüksek bir bina yönetimi de ihtiyaç duyduğu bilinen bir gerçek olarak önümüzde duracaktır. Alınan kararla birlikte hizmete alınması hedeflenen geniş çaplı Airtek tr bina otomasyonu hizmetinin de bina sakinlerine kazandıracağız pozitif yaklaşımların net bir şekilde ortaya konması, insanların ikna etmesi için önemli bir etken oluşturacaktır.

Adres: http://www.airtek-tr.com/

GÖZALTI MORLUKARI NASIL GEÇER?

Gözaltı morlukları birçok kadın için en önemli problemlerin başında gelir ve kadınlar gözaltı morluklarının estetik görünümlerini bozduğunu düşünür. Kadınlar gözaltı morluklarını makyajla bile kapatamadıklarından yakınırlar. Peki bu morluklar neden kaynaklanıyor. Uzmanlara göre genetik yapı yani kemik yapısı ve et rengi gibi faktörler morlukların oluşmasında etkili. Fakat sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklarda tetikleyici faktörlerdir.


GÖZALTI MORLUKARI NASIL GEÇER?

İlk olarak gözaltı morluklarınızın geçmesini istiyorsanız uyku düzeninize dikkat etmelisiniz. Çünkü uykusuz kalındığında yorgunluk belirtileri cildinizde özellikle göz kapaklarınızda ve gözaltlarınızda kendini daha çok belli eder ve gözaltlarınız moraramaya başlar.  Bu yüzden günde en az 8 saat ve düzenli olarak uyumaya dikkat edin.

İkinci olarak ise kafeinli ve gazlı içeceklerden uzak durmaya çalışın bu zararlı içecekler yerine bol miktarda su tüketimine dikkat edin. Yapılan araştırmalara göre günde en az 1,5 litre su içen bayanlarda gözaltı morluklarında büyük miktarda azalmalar görülmüştür.

Peki şimdi de bu morlukları azaltmak için doğal yöntemlere bakalım. Kullanılmış soğuk yeşil çay poşetlerini soğukken gözaltlarınıza koyun 15-20 dakikaya kadar bekletin ve sonra yüzünüzü soğuk suyla yıkayın. Bu yeşil çay torbalarını düzenli olarak haftada 2 kez uyguladığınız da gözaltı morluklarınızın azaldığını fark edeceksiniz. Çünkü yeşil çay içinde bulunan doğal iltihap önleyicilerle siyah çaydan daha etkilidir.

Ayrıca soğuk kompresleri bu bölgedeki damarlardaki kırmızılığı alır. Bu yüzden buz yada soğuk kaşıkları kompres için kullanabilirsiniz. Ama dikkat edin buzu direk gözlere temas ettirmeyin.

Uzmanlara göre dengeli beslenmede morluklardan kurtulmada önemli bir yere sahiptir. Uzmanlar tuzun daha az kullanılmasını ve c vitamini içeren portakal,mandalina ve limon gibi meyvelerin tüketilmesini öneriyorlar.  Çünkü c vitamini antioksidan etkisi ile kılcal damarları güçlendirerek gözaltı morluklarının azalmasına katkıda bulunuyor. Buna ek olarak folik asit yönünden zengin besinleri tüketmeye dikkat edebilirsiniz. Ve balık yağını limon ile karıştırarak gözaltlarınıza hafifçe masaj yaparak haftada 2 kez uygulayabilirsiniz.

Eğer bu açıkladığım bilgilere düzenli olarak uyar iseniz yıllardır hayalini kurduğunuz gözaltlarına sahip olabilirsiniz.Misafir olarak konuk olduğum için çok mutlu oldum teşekkür ederim:)

Yazar Hakkında: Sercan Nar sahip olduğu ingilizce blogları sattıktan sonra yayın hayatına moda,makyaj,bebek bakımı,nasıl yapılır,pratik bilgiler konularında özgün yazılar yazdığı türkçe blogu www.makalee.net ile blog hayatına devam ediyor.

pimapen fiyatları nasıl hesaplanır

pimapen fiyatları nasıl hesaplanır
Çok değil bundan 4-5 yıl öncesine kadar bir ürün alacağımız zaman mağazalara gider ve 1-2 mağaza gezdikten sonra '' Aman hepsi aynı fiyatı veriyor '' ve '' hepsi aynı kalite diğeri daha pahalı '' diye en ucuz olan ürünü alırdık. Ancak şimdi internetimiz sayesinde 100lerce mağaza elimizin altında ve ucuz veya pahalı ürünlerin kaliteli mi değil mi kullanan yorumlarına bakarak alabiliyoruz. Peki telefon, beyaz eşya veya mobilya fiyatını bulduğumuz gibi evimize yaptıracağımız pimapen pencere fiyatlarını hemen bulabiliyormuyuz? Hayır! İşte bu nedenle sizlere pimapen fiyatları hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum.

Öncelikle plastik pencerenin kullandığımız metresini sayıyoruz. Yani pvc profil dediğimiz ve piyasada egepen, winsa ve fıratpen olarak adı duyulan markalar. Biz bunlara pvc pencere markası diyoruz. Ama pimapen daha kaliteli olduğu için genelde pimapen denilir. Peki fiyatları sadece markalar mı belirler. Hayır ondan sonra birde ısıcam hesaplamamız gerekiyor. Bu nedenle penceremizin genişliğini ve boyunu çarpmamız gerekir. Böylece matematikten bildiğimiz gibi m2sini çıkarıyoruz. Yani cam m2 olarak hesaplanır. Ayrıca penceremizin kaç tane açılan kanadı var ise bunlara kol ve menteşe gibi kullanılan malzemeleri aksesuar olarak sayıyoruz. Toplamı 1 adet aksesuar olarak hesaplama yapacağız. Ve sonra olarak pervaz mermer olayı var. Gerek var ise pervazını ve mermerini hesaplıyoruz.

Şimdilik yüzeysel olarak ufak bilgi sahibi olmanız için böyle bir makale yazdım. 1-2 gün sonra size resimli olarak çok daha detaylı anlatacağım. Ama fiyattan çok daha önemli olan işçilik bunu sakın unutmayın. Ucuz yaptırmak yerine uygun pimapen fiyatları ile kaliteli iş yapan firmalar bulmanız gerekir.

Yazar: Sekoo

Sevgililer Günü Hediyesi Alacaklara 7 Öneri

Hediye seçmek çoğu kişi için sıkıntılı bir sürecin tarifi anlamına gelebilir. Hele hediye alınacak kişi eş veya sevgili olursa ve bir de hediye sevgililer günü için alınacaksa kâbus başlıyor demektir.

Biz buradan size ahkâm kesecek, aman da şöyle kolaydır hediye almak, böyle pratik yolları vardır, şuradan iki ölçü tavsiye verdik mi işlem tamamdır, gibi bir şey demeyeceğiz. Eğer böyle bir beklentiniz varsa yazının devamı size göre olmayabilir.

Hediye almak gerçekten de zordur ve pek az kişi gerçekten aldığı hediye ile karşısındakini mutlu edebilmektedir. Elbette tabiri caizse işi kaba kuvvete döküp pahalı hediyeler alarak sorunu çözmeye çalışan sonradan görmeleri bu yazının kapsamı dışında değerlendirmek gerekir.

Neyse, konu dağılıyor, biz sadede gelelim ve hemen işinizi kolaylaştırabilecek önerilerimizi sıralayalım.
sevgiliye hediye




1.      Öncelikle eşiniz veya sevgilinizin son zamanlardaki eğilimlerini, okuduklarını, araştırdıklarını yeniden bir hatırlayıp gözden geçirin. İnternette neler arıyor, nelere bakıyor, gazete ve dergilerin içerisinde en çok neler ilgisini çekiyor bir yolunu bulup öğrenin.

2.     Bütçeniz yeterli ise almak isteyip de bir türlü alamadığını bildiğiniz bir şey, çok değerli ve anlamlı bir hediye olabilir.

3.     Baş başa kalmak sevgililer için en cazip şeylerin başında gelir. Birlikte baş başa kalabileceğiniz ve onun çok görmeyi istediği bir tatil beldesinden iki kişilik rezervasyon yaptırabilirsiniz. Bir taşla iki kuş vurmak anlamına gelecek bu hediye ile kendiniz de sebeplenmiş olursunuz, fena mı?

4.     Kendinizi zorlayıp biraz daha yaratıcı olmanız ve telefon, saat, çakmak, çerçeve, elbise, parfüm gibi gündelik şeylerden uzak durmanız her anlamda iyi olacaktır. İkrama geçmediği gibi muhtemelen kendiniz de bir süre sonra keşke bunu yapmasaydım diyeceksiniz.

5.      Sevgililer günü için mutlaka pahalı bir hediye almanız gerekmez. Bazen çok ucuz bir hediye çok çok pahalı olandan daha anlamlı olabilir. Bunun yolu sevgilinizi tanımaktan geçer, bunu unutmayın.

6.     Hediyeyi aldınız, güzel bir şekilde paketlediniz ama emin olun bu hediyenin sunumundaki zarafet de en az hediyenin içeriği kadar önemlidir. İşin bu noktasını da es geçmeyin ve olabildiğinde özenli olun.

7.      Son olarak asıl değerli olanın sevginiz, sevgiliniz veya eşiniz olduğunu hiçbir zaman göz ardı etmeden, hediye ile olan ilişkinizi sevginin yerine koymadan davranabilmeyi becererek bu sevgililer gününü yaşayın.



Yazar Hakkında: Bu satırların yazarı, alışveriş, telefon karşılaştırması, ucuz ürün önerileri, deniz, balık, balıkçılık, güncel, teknoloji, yemek, aşk, sevgi gibi çok çeşitli konularda yazılar yazmaktadır.

Geleceğin yükselen mesleği: SEO uzmanlığı

Geleceğin yükselen mesleği: SEO uzmanlığı
Nüfusunun 37 milyonundan fazlası internet kullanan ülkemizde web sitelerinin daha çok trafik almak ve daha fazla satış yapmak adına arama motorlarında üst sıralara çıkma savaşı giderek büyüyor. İşte tam da bu noktada internet sitelerinin imdadına SEO uzmanları yetişiyor.

Web sitelerinin arama motorlarında daha üst sırada yer alması için çalışma yapan SEO uzmanları, sektörde var olan nitelikli eleman ihtiyacı henüz karşılanamadığı için kolayca iş bulup Türkiye ortalamasının üzerinde gelir elde edebiliyorlar. Özellikle SEO alanına yatırım yapmanın kârlı olduğunu gören ve böylece SEO çalışmalarının önemini daha iyi kavramaya başlayan kurumlar, SEO uzmanlarına bünyelerinde yer veriyorlar.

ÜCRETLERİ 2000 TL’DEN BAŞLIYOR

Yurtdışındaki SEO uzmanları saatlik bazda ücret talep ederken, ülkemizde proje başı ücretlendirme yöntemi daha çok tercih ediliyor. İngiltere, ABD ve Kanada gibi ülkelerde SEO uzmanlarına ödenen saatlik ücret 100-150$ arası değişirken, Türkiye'de aylık 1900 ile 5000 TL arasına varan rakamlar söz konusu. Ancak gelişen sektöre ve artan uzman ihtiyacına paralel önümüzdeki yıllarda 9.000 TL seviyelerine ulaşması beklenmektedir. SEO çalışmaları büyük çoğunlukla Google odaklı gerçekleştirildiği için, dev arama motorunun anavatanı olan ABD’de SEO çalışmalarına ödenen bütçe bir hayli yüksek. SEO çalışması yapanlara ödenen saatlik ortalama 25$ ile Hindistan, Avusturya ve Yeni Zelanda’dan sonra en düşük bütçeyi ayıran ülke olarak gözüküyor.

Yeni nesil pazarlama aracı olarak değerlendirilen SEO çalışmalarının önemi her geçen gün daha iyi anlaşılırken, bu alanda kendini geliştiren nitelikli eleman ihtiyacının olduğu da ifade ediliyor.

Webtures SEO ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Gülten, gelecekte SEO uzmanlığının daha da önem kazanacağını belirterek kariyer hedefleyen kişilerin bu alanda kendilerini geliştirmeleri gerektiğini belirtti. Ayrıca Gülten, sektöre yeni adım atacak kişilere de şu tavsiyelerde bulundu:
SEO uzmanı olmak isteyenler sürekli olarak gelişmelerden haberdar olmalı, blog ve forumları da takip ederek Google tarafından yapılan algoritma güncellemelerine karşı pozisyon almalı. Ayrıca karşılaşılan sorunlara karşı hızlı ve etkin çözüm üretmeniz istenecektir. Çalışmalarda her zaman dürüst olmak ve SEO çalışmalarını yaparken etik ahlak kurallarına bağlı kalmak size başarıyı getirecektir.

SEO NEDİR?

Search Engine Optimization (Arama motoru optimizasyonu) teriminin kısaltması olan SEO, internet sitelerinin Google ve diğer arama motorlarında daha üst sıralarda yer alması için yapılan çalışmalara denir.

SEO UZMANI KİME DENİR?

Arama motoru sıralamasında yükselmek ve daha fazla ziyaretçi çekmek isteyen internet sitelerine ücretli olarak çalışma sağlayan kişilere SEO uzmanı denir.

SEO NASIL ÖĞRENİLİR?


Ülkemizde SEO alanında yerli bilgi kaynakları kısıtlı olduğu için SEO uzmanı olmaya aday kişilerin yabancı dil bilmesinin önemli bir artı değer olduğu belirtiliyor. SEO ile ilgili haberleri paylaşan blog sitelerinin yanı sıra, Google yöneticilerinin Twitter güncellemelerini takip etmek, yerli ve yabancı forum sitelerinde SEO üzerine yapılan tartışmaları izlemek de SEO uzmanlarına ekstra bilgi edinme açısından önemli. Bununla birlikte Kaan Gülten’in kaleme aldığı Uzmanından SEO ve Sorularla SEO kitapları, Türkçe en değerli SEO kaynakları arasında gösterilmektedir.

Yazan: Özgür Aksoy (Seo uzmanı)

Hakkımızda Yazısı Örnekleri

Hakkımızda yazısı örnekleri, internet üzerinde en sık aranan konuların başında gelmektedir. Bunun nedeni ise, firmalar ve e-ticaret işletmeleri internet sitelerini ziyaret eden kullanıcılara başarılı hakkımızda yazısı göstermek isterler.

İnternetin gelişimi ve web sitelerin çoğalması bununla beraber neredeyse tüm marka ve kurumların internete taşınmasıyla birlikte, bu oluşum çok değerli bir hale gelmiştir. Her bireysel web site ya da kurumsal sitelerin hakkımızda alanında kendilerini tanıtan ve kim olduklarını belirten, adres, telefon ve kurum bilgilerinin yanında hedeflerinin de belirtildiği yazılara hakkımızda yazıları denilmektedir.

Hakkımızda Yazı Örnekleri

İnternet üzerinde birçok hakkımızda yazı örnekleri bulunmaktadır. Bunların çoğu profesyoneller tarafından yazılmıştır. İnternet ortamında ki sitelerin bir rekabetçi ortama sahip olduğu düşünüldüğünde, hakkımızda yazısında yaptığınız işler ve verdiğiniz hizmetlerin tam olarak ifade edilmesi gereklidir. Rakiplerinizin ne yaptığını ve ne gibi yenilikler içersinde olduğunu gözlemlemeniz yani biraz istihbarat toplayıp kalıcı olmak üzere, bu bağlamda hakkımızda yazısı örnekleri ile kendinizi anlatan bir yazı oluşturabilirsiniz. Bunun dışında ürün ve hizmet satan siteler için güvenilir olmak ve ziyaretçilere bu güveni aşılamak çok önemlidir. Hakkımızda yazısı ise bu konu için oldukça betimleyici bir alandır. Hakkımızda sayfası örneği oluşturup üzerinde çeşitli değerlendirmeler yapıp tam olarak kimliğinizi ve hedeflerinizi belirttiğinizden emin olmanız gereklidir. Hakkımızda sayfası örnekleri ile doğru bir çalışma ve hedef amaçlı yazılara sahip olabilirsiniz. Bu da sizin için oldukça kazançlı bir yatırım olur. İnternette bu konuda profesyonel olarak hizmet veren kurumlarda mevcuttur. Bunlar ile irtibata geçerek hakkımızda yazısı örneği talep edebilirsiniz.

Hakkımızda Yazısı Örnekleri

Hakkımızda Yazısı Nasıl Yazılır?

Hakkımızda yazı örneklerinde sizin kurum ve kuruluşunuzla ilgili tüm detaylı bilgilere yer verilmektedir. Sitenizi ziyaret edecek olan tüm kullanıcılar eğer ki ürün satıyorsanız mutlaka hakkımızda kısmında yer alan yazınıza göz atacaklardır. Kimse güven vermeyen bir kurumdan hele ki internet üzerinde alım yapmayacaktır.

Hakkımızda Sayfası Nasıl Olmalıdır?

Hakkımızda sayfası kısmında kullanıcıları ve müşterileri ikna edecek şekilde tüm bilgiler özgün ve gerçek anlamlı olarak yer almalıdır. Bu kısım sizin adeta kartvizitiniz gibidir. Kurumunuzu tanıttığını yer olan bu alan için uzman yardım almak ileriki dönemler için size büyük fayda sağlayabilir. Com.Tr uzantılı alan adına sahip olan web siteleri bu konuda biraz daha şanslıdırlar. Nitekim bu uzantılı alan adını almak için kimlik / şirket / marka doğrulaması gereklidir. Bir de sitelerinde hakkımızda yazısı kısmına yer veren site tam olarak güven duygusunu kazanabilir. Hakkımızda sayfası, tüm bu sebepler bir araya geldiğinde ne kadar değerli bir olgu olduğunu kanıtlamıştır. Uzmanlardan alınacak yardım ve hizmetler ile kusursuz bir hakkımızda sayfası oluşturabilir ve ziyaretçilerinize eksiksiz hizmete devam edebilirsiniz.

Hakkımızda yazısı için CREAMIVE Web Tasarım Ajansı

Creamive Web Tasarım Ajansı firmalara profesyonel olarak hakkımızda yazısı hazırlama hizmeti sunmaktadır. Eğer siz de markanız için başarılı hakkımızda yazısı sahibi olmak isterseniz kendileri ile www.creamive.com internet adresi ya da 0216 702 1689 numaralı telefon üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Kaynak: https://www.creamive.com

Neden Misafir Yazar Olayım ki, Ne Yararıma ?

Neden Misafir Yazar Olayım ki, Ne Yararıma ?
Ne Farkım Var ki

Şüphe yok ki, bugüne kadar defalarca kez yazılmış, başka bloglarda misafir yazar olarak yazı yayınlamanın(link: http://www.cerezlerim.com/p/misafir-yazarlk.html ) ne kadar faydalı olduğuna dair makalelere şahit olmuşsunuzdur. Bugün de ben sizlere böyle bir makalede bulunacağım; dilerseniz diğer tüm yazılanlara nazaran bambaşka bir yazı olarak addedin, dilerseniz de diğerlerinin tıpkısı deyin, zira ben kaynak ve alıntı edinmeksizin mevcut tecrübe ve kulak dolgunluklarımdan oluşturduğum içeriğimi sizinle paylaşacağım.

Bunun Adı Tabir-i Caizse Enayilik Değil mi?

Daha önceki gün arkadaşlar, ibrahimfırat(link: http://www.ibrahimfirat.net/2012/10/misafir-yazar-ol.html ) 'da misafir yazar olarak yayınlamak istediğim bu yazımı hazırlarken yanıma yaklaşan eşim, bana tebessüm ettiren şu soruyu sordu; "Ya bu senin yaptığın şey enayilik değil mi? Neden bir başkasının blogu için yazı hazırlıyorsun, kendi blogunda yayınla da kendine kazandırsana.." Tebessüm ettim ve açıklama ihtiyacı hissettim kendisine. Sizlerin birazdan okuyacağınız yazımın hususlarını kısaca eşime de izah ettim. Şöyle ki;


Misafir Yazarlık Neye Yarar

Yurtdışında misafir yazarlık olayının son derece yaygın olduğunu, ve gerçekten bu işi yapan blogger’ların bu işi ne kadar başarılı olarak gerçekleştirdiklerini sıkı takipçisi olduğum birkaç makalede okumuştum ve şaşkınlıkla karşılamıştım. Ancak işin içine girince, kazanımlarını gördükçe misafir yazarlık olayının gerçekten de Vural Egemen Sarıgöz beyin belirttiği gibi, makaleyi kendi blogumuzda yayınlamanın gol atmak, misafir yazar olarak başka bloglarda yayınlamanın ise asist yapmak olduğunun tam anlamıyla farkına varmaya başlamıştım.

Tam da bu yüzden, misafir yazı olarak hazırladığım bu yazımın bana getirdiği kazanımları aşağıda belirteceğim hususlar üzerine açıklamaya çalışıyordum eşime.

-         ­Herşeyden önce hazırladığım bir yazımı, bir başka blogda misafir yazar olarak yayınlıyor olmamın, benim sosyal çevremi geliştirmek, diğer blog sahipleriyle olumlu veya olumsuz olarak iletişime geçmek ve karşılıklı müthiş bir bilgi akışı ve paylaşımında bulunmak olarak bana geri kazanım olarak döneceği aşikârdır. Benden daha deneyimli olan blogger dostlarımın da kendi gelişim süreçlerinde çeşitli konularda yaptıkları hatalı veya doğru hareket tarzını öğreniyor olmam da bana inanılmaz katkıda bulunacaktır.

-         İçeriğimi okuyup da beğenen, yayınladığım blog veya sitenin sadık takipçilerinin de dikkatini çekerek kişisel okuyucu sayımı da artırabilir ve yeni yeni ziyaretçi trafiği kazanıyor olabilirim. Yazdığım yazının kalitesi ne kadar yüksek, özgün ve samimi hislerle kaleme alınmış ise o denli okuyucunun ilgisini çekecek ve ister istemez okuyucularım da blogumdaki diğer yazılarımı görmek isteyebilecektir.

-         Daha da önemlisi arkadaşlar, yüksek pagerank değerine sahip kaliteli blog ve sitelerde yayınlayacağım özgün içeriklerim, bana yüksek kalite dofollow backlink olarak dönecektir. Dolayısıyla bu da arama motorlarına yansıyan sıralamamı artıracaktır.

-         Henüz yeni başlayan bloglar için ifade ediyorum, kimse bizleri tanımıyor olabilir, bundan daha doğal bir şey olabilir mi? Ümidimizi kırıp blog dünyasına küsmek yerine, kaliteli, sıkı takipçilerinin ve geniş okuyucu kitlelerine hitap edebilen blog ya da sitelerde misafir yazar olarak yer almak bizi tanınır ve ileri safhalarda sayılır, sevilir birer blogger haline getirecektir.

Dolayısıyla misafir yazar olarak bir başka blogda veya sitede yer almanın getirdiği bu kazanımları daha da geliştirebilir ve artırabilirim. Nihayetinde kaliteli konu içeriklerini, samimi duygularla ve özgün bir tarzda yazıya aktarabilir ve bunları misafir yazar olarak diğer blog ve sitelerde yayınladığımda, başarının benim ve blogum için kaçınılmaz bir gerçeklik olduğu muhakkaktır.

Sabırla okuduğunuz için teşekkür eder ve misafir yazılarınızı, blogumda(link: http://www.cerezlerim.com/ ) kabul ettiğimi siz kıymetli okuyuculara bildirmekten mutluluk duyarım.

İyi çalışmalar..


Yazar Hakkında: Muhammed ÖZER, 1985 Ankara doğumluyum. Bilişim teknolojileri dünyasında iki buçuk yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteriyorum, blogculuk alanına ise 6 Kasım 2013 tarihinden itibaren aşinayım. Blogculuk ve teknoloji konuları ağırlıklı olmak üzere, kişisel içeriklerimin yanında yaşamdan çeşitli kesitleri blogumda siz değerli okuyucularım ile paylaşıma sunuyorum.

Blog Adresim: http://www.cerezlerim.com/

Facebook       : https://www.facebook.com/cerezlerimdeninciler

BALIK SADECE KIŞ AYLARINDA MI YENİR

Bir çok balık türünün üreme dönemi göz önüne alınarak belirlenen kurallar çerçevesinde Türkiye’de balık avı sezonu 1 eylülde başlayıp 15 nisanda sona erer. Bunun bir sonucu olarak bizler de balığı genellikle kış aylarında tüketiriz.

         Çünkü balık tüketimimizin neredeyse tamamına yakını taze balık satın alarak gerçekleşir. Konserveden tütsülemeye kadar bir çok farklı işleme yöntemi ve tekniği var olsa da bunların tüketim alışkanlıklarımızdaki payının küçük olması, balık tüketimimizin kış aylarına sıkışmasında etkendir.

         İnsan vücudunun üretemediği mutlaka dışarıdan almak zorunda olduğu omega 3 yağ asitleri başta olmak üzere son derece önemli besin ögelerini bünyesinde barındıran, ekonomik değeri son derece yüksek ve çok kıymetli bir protein kaynağı olan balığı yılın diğer aylarında da tüketmek sağlıklı nesiller için son derece önemlidir.

BALIK SADECE KIŞ AYLARINDA MI YENİR


         Peki hangi balık yenecek, hangi balık ne şekilde pişirilecek de damak alışkanlıklarımız, kırmızı et ve kebap kültüründen balık ve deniz ürünlerine kısmi bir geçiş yapabilecek? Kolay değil tabii. Yılların alışkanlığı bir günde değişmez elbette.

         Balığı son derece seyrek ve yediğinde de sadece kızartmasını tüketmeye kıyısından köşesinden alışmış bir toplumu bir anda balık ile içli dışlı hale getiremeyiz.
         Bununla birlikte sağlıklı ve lezzetli pişirme yöntemleri ile hazırlanan bol balıklı menülerin  mutfaklarımızda yer tutmaya başlaması sağlıklı bir nesil için kaçınılmaz bir gereklilik.

         Kış aylarında bol ve ucuz olarak bulunan hamsi ve istavrit toplam tüketimimizin çok büyük bir bölümünü karşılıyor olsa da, yaz aylarında olta balıkçılarının avladığı balıklar ve daha çok da çipura, levrek ve alabalık gibi yetiştiricilik yoluyla elde edilen türler piyasanın en bol bulunan çeşitleridir. Somon, uskumru, orfoz, lahoz gibi bazı ithal balıklar da bu çerçevede değerlendirilebilir.

         Dikkat edilmesi gereken husus, son derece sağlıklı olan bu değerli gıda maddesini pişirirken çoğumuzun uyguladığı yöntem olan kızartmaktan kaçınmak ve sağlıklı pişirme yöntemlerini kullanmak gerektiğidir.

Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı gıda tüketmek ve son derece hayati bir ürün olan balığı dört mevsim soframızdan eksik etmemek gerekir. Balığın bir kış yiyeceği olduğu algısını kırmak ve yaz dahil yılın her mevsiminde tüketmek son derece önemlidir.

         Sonuç olarak hangi balığa en kolay ulaşabiliyorsanız sizin için en ideal balık odur. Çiftlik balığı ya da deniz balığı olması inanın ki sağlayacağı fayda yanında son derece önemsiz bir ayrıntıdır. Yaz ya da kış, gönül rahatlığı ile ulaşabildiğiniz her türlü balığı tüketiniz.

Bol bol balık, bol bol sağlık. Afiyet olsun.





Yazar Hakkında: Bu satırların yazarı olan Hasan DEMİRPAZ, alışveriş, ürün karşılaştırması, ucuz ürün önerileri, deniz, balık, balıkçılık, güncel, teknoloji, yemek, aşk, sevgi gibi çok çeşitli konularda yazılar yazmakta olup yazıların tamamını www.ucuzucuzenucuz.com adresinden ve Facebook "https://www.facebook.com/pages/Ucuzucuzenucuz/504787419577292"Sayfamızdan takip edebilirsiniz.

Google PageRank Yükseltme Püf Noktaları

PageRank Nedir?

PR - PageRank, Google Şirketi tarafından yapılan bir Site Puanlama sistemdir.  Bu puanlama sistemi 10 üzerinden yapılmaktadır, ve sayfanızızın kalitesini öğrenmenize sağlamaktadır. Peki Sitenizin PageRank değerini yükseltemek için hangi teknikleri/yöntemleri kullanmalıyız? 2014 algoritmaya göre şu şekilde önemli yöntemleri sıralayalım;



1. Sayfanızın yapısı kaliteli olmalıdır, gerek tasarım, gerek logonuz, gerek içeriğiniz.
  • Tasarım: hiç bir şekilde null(kaçak) olmamalıdır.  Yani ücretli olan bir temayı xx sitesin’den ücretsiz olarak indirerek kullanmayınız. Hiç kimse size ücretli bir temayı kolayca ücretsiz vermez. Elbet kodların içini karıştırıp birşey eklemiştir, bu yüzden dikkat etmenizi tavsiye etmekteyim.
Haberin devamını okumak için PageRank Yukseltme bağlantısını tıklayın.

Bağlantı aktif değil..