-->

Sponsor Alanı

Slider

İlgi Çeken Videolar

Sağlık

Teknoloji

Sinema

Televizyon

Ne Nedir?

En5 Konular

ads

Beyin Yakan Düşünce.....

Beyin Yakan Düşünce.....


Gece Ay görürüz, gündüz güneş. Güneş aysa, ay güneş se? Ya ikisi de dünyadan bir yansıma ise? Veya biz aydaki yansımaysak? Ya Güneşteki yansımamız dünya ise? Yıldızları gördüğümüzü sanıyorsak aslında hayalimiz de ki parıldamalar ise? Buradan çıkardığım sonuç sadece biz dünyada değiliz sadece bir uzay boşluğunda ve dünya üzerinde olduğumuzu sanıyorsak? Hepimiz hayal isek, benim hayalim deki dünyam mı? senin hayalin deki mi? Biz boşlukta buhar gibi uçuşuyoruz aslında... Gördüklerimiz bir rüya.. Uyuyoruz ancak kaçıncı rüyanın kaçıncı evresinde bilemem. Ölünce uyanacağımız kesin. Baksana Nasa uzayla çok ilgileniyor...

 Dünyanın yuvarlak olduğunu mu ispat ediyor yoksa? Eski bilim adamları düz diyordu (SALAK MIYDI O BİLİM ADAMLARI) ee ŞİMDİ İSE DÜNYANIN YUVARLAJ OLDUĞUNU İSPATLARCASINA NASA CANLI YAYIN YAPIYOR AMA YEMİYORUZ. (hepsi hikaye...) Dünya yuvarlak değil... Geoit olduğunu biliyoruz. Ancak küre değil. Yumurta biçiminde bir çember düşünün. Ve o biçimde de bir yığın yapraklı gazate yaprakları ve manşetlerin her biri bir ülke. Bazıları küçük bazıları büyük. Gece olurken gazate sayfasının eski sayfanın üstüne kapanması mı? Düne belki gidebilirsin ama yarına asla. gazatenin önceki sayfası okunmadı daha. Evet bugün okundu şimdi yarın oldu bak her yer aydınlık. bazı yerler kış, bazı yerler kurak, nemli, sıcak vs. Ve renkli... Yeni sayfa basılıyor evet bu sayfanın içinde hepimiz varız bizim haraketlerimiz, günahlarımız, isyanlarımız, kötlüklerimiz veya iyiliklerimize göre manşetler yarın için dünden atılmaya başlandı bak sabah oldu. Neden soğuk.....Burası sıcak... Büyük manşete bak büyük bir olay olmuş rengarenk, her gün değişen manşet nedense ABD her sayfada büyük yer kaplıyoz? Dikkat ettiniz mi, eskiden zaman yavaş geçerdi şimdi 1 ay bir saat gibi.. İnsanlar hızlandı ve insanlar artık kelime dağarcığını geliştirdi hızlıca iyilikte, kötülükte, savaşta,ölümde kalımda okur oldu.



Okuyucu oranı arttıkça sayfalar daha hızlı üst üste katlanıyor. gel bin sene öncesine gidelim elektrik yok,ışık yok, biligsayar yok, insanlar az, binalar yok. Hepimiz gazetenin bir haberiyiz tek bir sayfa bazen arka sayfa bazen ön sayfa. Ne kadar hızlandık ki zaman bize yetişeiyor..... Bu gazete o kadar büyük ki 70 milyon km kadar. Evet diyeceksiniz uçaklar havada iken sayfa çevrilirse ne olur? Ne mi olur? "DÜŞER" balıklar denizde mi sanırsın? denizde olan biziz yüzen biziz, balıklar bizim tersimiz. Onlar bize göre duyu göremiyor onlara göre biz havayı.. İşte bu yüzden denizde olan biziz isek, hava katmanında olan deniz canlıları ve deniz altında binlerce canlı ve hayat. ve bunların hepsi insanlar birer harf ve karma karışık her gün yeniden farkı şekilde olaylarla yazı oluşuyor haberin bazen manşeti oluyor ki bir yerde bir kişi bir olay yapıyor tüm dünya duyuyor? İLGİNÇ DİMİ. eVET İLGİNÇ TÜM DÜNYA NASIL DUYABİLİYOR Kİ? hayır teknoloji tv pc vs değil.. Çeviren sensin sayfayı yazan sensin yazıları. herkesin bir dünyası var ise her kes kendi dünyasında ayrı manşetlerle her biri her dünyada ama tek sen yada ben varım gerisi bizim hayalimiz ise.... Evet hiç bir şey yok bunu bilin. SADECE VE SADECE ALLAH VAR. Biz çoktan öldük, cennet veya cehennem olamaz mıyız ki? Dejavu ne kadar yaşadın? Ben seni nerden tanıyorumkaçkere kaçkişiye neden dedin ki? "ÇÜNKÜ SEN KURDUĞUN HAYALİN İÇİNDE KAYBOLDUN VE BAZILARINI UNUTTUN O ANDA AKLINA GELDİ VE BUNA BEN DEJAVU DİYORUM" SİZ NE DERSENİZ DİYİN. Kim kimin sayfasında? 7 miyar insan varsa 7 miyar dünya ve hayal. Dünya sadece beynimiz daha doğrusu rüya aleminde ki kurulan hayalimizden ibaret.. Benim saçmaladığımı düşünsenizde zaten bu sözlerimi okuyacağınızı pek sanmam saçmalayan benim olmadığımı sana ispatlayabiirim. Ben senin hayalinim uyandın mı? Daha dün beni tanımıyordun bugün beni biliyorsun neden nasıl niye? bağlantımız ne ki? neden çünkü aksiyona ihtiyacın var. gazate okuyanlar gazateyi silkeler ya ara sıra hah işte o anda deprem oldu...sarıldık baksana.

Düşünmedin galiba gazatenin içinde ki sensin sayfaların üst üste binmesi senide dünde bırakıyor sen dündesin, yarında yaşıyorsun ama dünde de varsın ki bundan haberin yok. Kaç sene yaşarsan o kadar sen dünlerdesin düne gittin mi hiç. düne gitme 20 sene öncesine git gençliğini gör kendine görünme sakın o zaman işte dersin ben seni nerden tanıyorum "BU BİR DEJAVU" evet işte o kişi sensin. Sen seni gördüğün için sanki daha önceden tanıyorum dersin sana öyle gelir. Evet çok iyi tanıyorsun seni ama dünde kaldın sen sen düne düşüncenle gittin seni sen görünce birbirinize evet bende seni sanki tanıyorum dediiğini az önce duydum. Yok ben delirmedim, aklıma bu fikirler geldi kafanızı dağıtayım dedim ama ben yktum ki dimi. Peki kim beni oynayan. AHa bak yakınlarımızdan biri ölmüş ama neden şaşırdın? Ölüm çok eski ve hep var. Sanki ilk kez biri ölmüş gibi davranman ne kadar ilginç dimi? Sebebini mrak ettin mi? O ÖLEN SENSİN LAN O SENSİN İŞTE O YÜZDEN ŞAŞIRIYORSUN SEN ÖLDÜN ONDAN İŞTE. fakat farkında değilsin ne yazık k Çünkü her an her zaman ölenler oluyor ve yakınlardan biri ölünce ilk kez ölümün adını duyar gibi şaşkınlığın bu yüzden değilse ölen ben miyim sanıyorsun?

Ben isem veya başka insanlar ise ölüm haberi ne kadar eski ama ne kadar yeni. Şaşkın beyninle sen senin ölüm haberini alıyorsunda o yüzden dona kalıyorsun daha dün konuşmştuk daha gençti iyi bir insandı diyorsun Allah rahmet eylesin diyorsun sen seni gömüp geliyorsun.... Üst üste bir kaç ölüm daha haberi geliyor gazate yapraklarına bunlar daha çok seni şaşırtıyor? NEDEN? Üst üste gelmesi ve gene yeni duyar gibi olman! ve sen öldükçe ölüyorsun? Ama bilmiyorsun hiç ölmem sanıyorsun ve bana daha çok var sanıyorsun da ölen sensin lan işte... Salak salak hareketler yapma. Evet bu oldukça uzun bir yazı oldu okuyan olmaz bilirim okuyanda sıyırır bilirim. Şimdi son sayfadan başlıyor baksana en son sayfaya bir baktı geriye doğru gidiyor... işte buda tam bir çelişki içinde ve tıpkı iklimlerin değişmesi gibi güneşin batıdan doğması ayın kararması, tutulması gibi bir durum. tam ay ışıldayacakken ayın karanlık yüzünden bana gülümsüyorsun.

 Kendinle birlikte binlerce insanı kendin oynuyorsun hepsi sensin ya işte. düne gidiyorsun yavaş yavaş. bu sefer iyi olmadı tam sayfanın ortasına geçişin tıpkı zamanın hızlı geçmesine benzedi. birden eski tanıdıkları gördün.. Hepsi sendin hepsi senin değişik misallerin ise bunlar senin arkadaşların ise benim neyim oluyorsun? katlanan sayfada bükülen zaman içinde prizmalar içinde kendini kaç aynanın içinde gördün ki şaşırdın. Evet şimdiki aklın olsaydı dimi. Evet şimdi şimdiki aklın var yeniden mi basa sarcanı sanıyon. sen seni tanımıyorsun sadece nereden tanıyorum diyip arkadaş oluyon senle. Bir ileri bir geri en sonunda direk sayfanın sonuna bakıp kaldırıp kendini gazate kağıdı ile bir köşeye attın baksana.

 Şimdi ben okuyacağım. Manşetlere baka durdum önemli haber 3. sayfa da mı idi hemen 3. sayfaya geçtim ve okudum tekrar başa geldim ve senin bırakığın kendin bendim. Sen beni bırakırken ben seni okuyorum. Sen ise şuan beni... Bu kadar yeter li dimi. baksana bugün yarın oluyor...... 


Manşset oldukça karmaşık gibi hafta sonlarına doğru üzücü haberler mi olur bilemem ki bu bana mı bize mi bağlı hayır. Dedik ya gördüklerimiz, canlı cansız bunlar tamamen bir hayalden ibaret zihnin sana oynadığı benim akıl oyunumdan ibaret olduğunu az önce anladın. (iF)

Görsel Düşünme

Karma karışık firgürlerden oluşan bir anlamı olan  bu düşünce testi ile   deneyiminize bakın.  Görsel  düşünme  oranınızı nasıl belirleyebilirsiniz.

Görsel   Düşünme

Düşünmek Düşünmeye Çalışmak.

Sen hiç Düşündün mü?


Düşünmek, insanın en önemli etkin özelliklerinden biridir. Tabi ki her insan düşünür ama neyi? Düşünmeyi başarmak aslında bir o kadar kolay olmasına rağmen bir o kadar da zor..

Her insan düşünür evet.   Düşünmeyen insan yok ama düşünmek gerek.  Neyi ne zaman niçin neden niye düşündüğünü bilmeden düşünmek sadede düşünmediğini düşünmekdir. Bir insana düşünme desen  mutlaka düşünür neyi düşünür neyi düşünmediği yada düşünmemeyi düşünür. Ancak amaç  düşünmektir.

Gerçek anlamda düşünmek için ilk önce düşünmeyi bilmek gerekir. Bu sebeple  bu yazımızda ilk aşama olarak neyi düşünmeyi düşünmeniz ve neden  düşündüğünüzü düşünmeniz gerek.

Bunun için ilk önce düşünmeyi düşününüz.  Ve neden düşünmeyi düşündüğünüzü düşünerek  asıl olan düşünmeniz gereken ney ise onu düşünmeniz ve sonra düşündüğünüzü  tekrar düşünmek ve sonuca ulaşmakiçin  tekrar tekrar düşünerek bu şekilde düşüşnceler birbirini kovalayarak sizi düşünmeye sevk edecektir.

Unutmayın düşünmek için düşünmek mutlaka şarttır.  yoksa hindi de düşünür..  Düşünmek evet ilk olarak  düşünmeyi düşünün... 


Düşünmek Düşünmeye Çalışmak.


Örnek olarak görselden  misal verelim.  Ne kadar güzel dimi?  Evet bunu düşünün  ancak  denizin mavi rengini  taşları  dalgaları  gökyüzünü  hepsini düşünün ama  üstüne basıp geçtiğini o  taşların hepsinin  normal bir taş olmayacağını içinde   amber,  yakut hatta elmas bile olabileceğini düşünün. Hazineyi yerin dibinde  değil  çakıl  taşları arasında arayın. Kim bilir önemsiz gördüğünü bir taş  belkide  bir zümrüttür..

Devamı gelecek şu an için düşünmeye başlamak için bu ön bilgi yeterli.  (iF)

Ayna'daki Gizem (Senmisin - Ben miyim?)

Evet gelelim aynalara. Aynalar ve insanlar hakkında baya bir düşündümde. Kişi aynaya neden bakar? Cevap: Kendini görmek için? (kendini neden görüyon?) "NASIL GÖRÜYRSUN" Benim seni nasıl gördüğümü bilion mu? Aynalar öyle tatlı şekilde kandırır ki insanı ayna kendine çeker kişileri. Ve hep aynaya bakan insanlar vardır neden? Ayna hastası olmuştur. Ama garip olan Aynaya bakan (kendine hasta olmuştur) Aynayı gören varsa bana oradan el sallasın. Aynaya bakıyorum der ama kendini görür? Neden mi? Kendini gördüğü için yani görmek istediği kendini. Benim gördüğüm veya başka birinin gördüğü seni görsen belkide aynaya bakardın.

Kendini görmezdin. Belkide aynaya bakıyorum derken kendine baktığının farkına vardığında aynanın seni yanılttığını senin mi sana yoksa senin mi sana baktığını kestiremezdin. Hele birde senle sen göz göze gelsen var ya. Kaç tane senin sana baktığını görünce binlerce senden kaçmak için aynaya bakardın. Aynaya bakıyoruız evet % 99 'u görmek istediği yanılsamasını görüyor. Bana aynaya bakan ama aynayı göreni gösterin ben aynanın gizemini anlatırım. İnsanda aynadır. Bana bakan kendini görürken beni göremez. İşte aynı tıpkı insan gibidir. Yani ben sana baktığımda seni görmeyi becerdim. Sen hala kendini görmeye inat ediyorsun. Ama bu iki ayna arasındaki fark. Parlak kandıran yansıma olan ayna seni sen sandırırken. İnsan aynasında ise kendini çok kötü görürsün. Çünkü ben yada insanlar seni sana gösterir. Ama sen beni gördüm sanarsın. Buda senin yanıldığın noktadır. Sen kendini görmek istiyorsan bana bak. 10 dakika da kendini resmedersin yazarsın. Bende seni beriden okur bitiririm. Sen seni görmeden sen seni nasıl görmeyi başarabilirsin ki? Aynaya kanan, Bende kendini ben sanan. Hangi aynaya bakmak istersin. (iF)

Lavanta Yağı Hakkında Bilmeniz Gerekenler!

Lavanta Yağı  Hakkında Bilmeniz  Gerekenler!

Lavanta bitkisi nedir, Lavanta yağı nedir ve nasıl kullanılır? Lavantanın Lavanta çiçeği, yağı, suyu ve faydaları hakkında Bilgiler.

İlgili  Bazı  Arama Motorlarından Gelen Aramalar:

lavanta yağı kullananlar lavanta yağı sinek lavanta yağı nerede satılır lavanta yağı kullananların yorumları

lavanta yağı yapımı avanta yağının faydaları ibrahim saraçoğlu lavanta yağı fiyatı aktar

lavanta yağı zararları var mı?   lavanta yağı yüze nasıl kullanılır

lavanta yağı ne işe yarar? lavanta yağı sivrisinek kovar mı?

lavanta yağı nerede satılır? lavanta yağı sakinleştirici lavanta yağı kaynatmak lavanta yağı yapımı tıbbi lavanta yağı

Not:  Oud  Hindi  1.  kalite.  ortalama  30  -  40  senelik   ağaçtan elde edilmiştir.   Gül  yağı  1.  kalite..   Misk     % 100  saf  kara misk ceylan miski deer musk,  Beyaz misk vardır ancak  hakikisi  diye bir  şey yoktur.  Yani   hakiki  olarak yok.  Sentetiktir.  Gerçek misk  simsiyah olur..  Örnek resim  aşağıda..  


Misk


Lavanta yağı  hakiki  kara kazan damıtma..  Zambak,   Paçuli - Tefarik,  Sandal,  Yasemin,  kadife  çiçeği,  Vetiver, vs vs.....     Tüm   isteikleriniz  için  tedarik ederiz..    Naturel  - Doğal   ve     istediğiniz herhangi bir esans  koku ,   oldukça  kalıcı   esans  veya   parfümü  (en az 15 gün benim sarığıma sürdüğüm 1 aydan beri kokmakta.  Oldukça kalıcı  ve   hemen hemen herkesin  beğeneceği  esans  parfüm  ayarında  olsa dahi  parfümler yanında kokusuna imrenir diyebilirim ) istekleriniz için bana  ulaşabilirsiniz.  ibo.firat@gmail.com  - 0531 289 87 39 Whatsapp Yazabilirsiniz.

Lavanta,  en güzel bitkilerden biri olmasına karşın buna dair  az bilgi bulunması daha doğrusu  insanlarımızın  lavanta hakkında  çok az bilgiye sahip olması nedeniyle  lavanta gerektiği değeri bir  türlü alamamıştır.  Ancak zaman içinde   Lavanta  bitkisinin değeri  bilinmeye  başlanacak  bu  sebeple lavanta insanların   vazgeçilmez  bitkileri arasında yer alacak.  Zaten lavanta kokusu ile insanı mest eden  oldukça  güzel kokan oldukça fazla  faydaları olması ile bilinmektedir.


Lavanta Bitkisi Hakkında Kısaca Bilmeniz Gerekenler.



Lavanta, oldukça  eski  yıllardan beridir bu yana hastalıkların tedavisinde kullanılmakta  olup bununla birlikte  çok amaçlı şifalı bir bitki  olması nedeniyle çok önem arz eder. Birçok özelliğinin arasında en başta en  net belirğin özelliği kokusu ile rengi ile kendine hayran bırakan lavantanın bedeni ve zihni arındırdığına inanılmaktadır. Tabiki bu Antik dönemlerden beri hoş aroması nedeniyle banyo sularına ve sabunlara karıştırılan bir bitkibitki (sanırım ki o zaman  rengi  ile ilgi çeken ve bitkisinin kokusu ile bu  anlaşılşmış olabilir  yani  yağı o dönemler çıkarıldığını sanmıyorum) Yağı ise   tıpkı bu zamanda  gül yağı gibi bir ton   uğraşlar ile çıkarılmakta  ancak gül  yağı gibi çok pahalı değildir.   Bulunduğumuz zamanda ise  kozmetik alanında da yaygın olarak kullanılmaktadır. Yaprakları ve sapları sindirim sistemi hastalıklarına iyi gelen lavanta tıbbi amaçlı olarak üretilen şifalı bir bitki olarak  yagınca kullanılmaktadır.  (ancak bilincsiz şekilde kullanmayınız) Bu özelliklerinin yanı sıra bazı özelliklerine gelince, Ayrıca zihinsel sorunlar, kaygı, uykusuzluk (özellikle en iyi  doğal  uyku  ilacıdır), depresyon, baş ağrısı (baş ağrısını masaj yolu ile veya koklayarak  geçtiğini görebilirsiniz) , mide bulantısı, sivilce, diş ağrısı, cilt sorunlarınıza kadar daha çok  Allah'ın verdiği şifa ile bu bitkinin  şifa vesilesi o kadar çok ki biz burada sadece  gerekli olanları  belirtiyoruz. Mantar enfeksiyonları, saç dökülmesi sivilce izler  ve bununla birlikte  yaraların tedavisinde de kullanılmaktadır. Yiyecek ve içeceklerde lezzet arttırıcı olarak kullanılan bitki  (ancak bunu nasıl  kullananacağınızı bilmeniz gerek. Kokusu çok keskin  yağı içilmez rahatsız  ve hastanelik edebilir. Aman dikkat ediniz. Çok  yoğun  ve  keskin olduğundan bir  damla  saf  yağı zarar verebilir  içildiğinde); eczacılıkta, parfüm skteründe olmazsa olmazlardan olan ve  kozmetik ürünleri ile  koku bileşeni  maddesi yani   ana nota olarak  kullananlar dahi vardır. Kendimin dahi  parfüm notamın ilk notasıdır.  Yani kısaca birçok alanda bu bitki kullanlmaktadır.

Doğal bir  sinek ve  haşere kovudur.. Kokusundan  böcekler kaçar gider. Keskindir.  Ağrılarda ise  ağrı olan yere   zeytin veya  ay çiçek veya herhangi bir  taşıyı  yağa  3 - 5 damla damlatarak  masaj yapabilirsiniz.  Kısa  zaman içinde  ağrınızın geçtiğini hissedeceksiniz.

Uyku sorunu çekiyorsanız  bir pamuğa   bir kaç damla damlatın  yastığın altına koyun  çok rahat uyursunuz ve akabinde çok dinç  kalkkarsınız.. Alerjisi olanlar  cilde direk temas ettirmesin.  Ancak   herhangi bir  alerji sorununa denk geleni ben görmedimsede bu  alerjen olanlara   sorun teşkil etmeyeceği anlamına gelmez.

İlk başta kokladığınızda sizi  çarpabilir ancak daha sonra kokusuna  hayran kalırsınız ve sonunda  bir  rahatlık içinde   keyifli  dahi  olursunuz...

Nezle,  grip  gibi durumlarda nefes solunum  yollarına da iyi  gelir.  Lavanta   yağ olarak bulabileceğiniz  gibi (ancak  yağı  orjinal olması gerekli.  Bitkisel   yağlar değil.  Ucucu   yağ  tıpkı gül  yağı gibi çıkarılan  yağdan kastımız.  Tabiki  bitkisel olanında  faydası  vardır. Ancak   saf  yağı  tamamen özüdür..)  Lavanta   öz  yağı  almaya karar verdiniz şaşıracaksınız çünkü  fiyatı sentetik  esanslardan  daha ucuz  gelecek.  20  tl ye  falan alamadığınız  2 gr  sentetik örnekle  gül esansı veya başka  esansı,   Lavanta  yağını çok daha ucuza  saf halini şu zamanda  temin edebilirsiniz. Neden bu  yağ ucuz dersiniz.

Neden  Lavanta  Yağı Ucuz

  • Henüz insanlar   ne kadar  değerli ve  faydalı olduğunun farkında  değil  ve  lavanta  gül yağı gibi  4  tondan 1 litre elde edilmez.  Gül  yağı  4 ton  gülden 1  kilo elde edilirken lavanta ise  100  kilodan 2  litre elde edilir..
  • Yani  lavanta yağı daha çok çıkar. Bir zeytin yağı  gibi düşünebilirsiniz.  
  • Uğraş ve emek  harcanması çok olsada   Isparta ilimizin insanları  oldukça  kanaatkar  olduklarından  azda olsa kaar etmeleri  bize yeter derler..
  • Lavanta  bitkisinden çok  yağ çıkar   ve   ucuz  gelebilir size  fiyatı  ancak  piyasada  ucuza bulmanız mümkün değil    tabiki    ucuzudur  ancak  5 tl gibi     ara farkla.. Dünya genelinde lavanta  yağı çok  pahalıdır..
  • Lavanta   yağı  zamanla  bilinecek ve değerlenecek bu sebeple  uygun fiyata bulmanız zor olabilir.  Elimizde   Saf  karakazan  el emeği   lavanta   yağıda vardır.   Uygun fiyata  isteyene   sunarız.  (iletişim için  iletişim  bölümünden veya  ibo.firat@gmail.com adresinden  ulaşabilirler.  Gül  yağı ve   herhangi  doğal yağlar için. Misk isteyen çok  oluyor  %  100  saf misk  var ancak  herkese  vermek istemiyorum.  Çünkü misk hiçte öyle tahmin ettiğiniz  gibi   değil.  Tamamen hayvansal, doğal 1. kalite olduğu için  kapağını açar  açmaz  tüm   ev  hatta sokağa kadar misk kokar her yer.  Ancak bu koku ilk başta size bu ne ya dedirtir fakat sonra muhteşem bir koku olduğuna zihniniz karar verirç  Fakat koklamadan almanızı  tavsiye etmem.  Alanlar  oldu  ne bu dedilersede sonra  misk'den başka koku  tanımam  diyen çokça oldu.  Misk kokuda  elmas  gibidir iyisini zor  bulursunuz.  Damlası yani iğne ucu kadar sürmeniz yeter.  yarım gram dahi senelerce  gider..  Şifa vesilesi olarak  çok  iyidir. Diğer  naturel yağların tanıtımını yaptığım  linklere giderek inceleyebilirsiniz.
  • Misk:    https://www.ibrahimfirat.net/2018/01/misk-nedir-ve-faydalari-hakkinda.html

    Amber:  https://www.ibrahimfirat.net/2018/10/amber-nedir-ve-faydalari-hakkinda-genis-bilgi.html (Amber  % 100 saf  diyemem amber çok  pahalı madde  olduğundan  bu işe   trilyonluk kokucular  dahi  girmiyor yani  yarı sentetik veya   3.  kalite  diyebilirim.  Amber  siyah kırmızı kıvamlı  olur   ve  kokusu çok tatlıdır.. 

    Öd  -  Oud :  https://www.ibrahimfirat.net/2017/01/ud-oud-esans.html

  • 1  ml  gül  yağını en ucuza 120  TL olarak şu zamanda alabilirken  en iyi kalitede  gül  yağını  150  minimum  max  400  TL  gibi  fiyata alırsınız..  Gül  yağının da  faydaları  çok fazladır.  Şu yazımızdan  gül  yağına ve  faydalarına  ulaşabilirsiniz.  Eğer  gül  yağı  isterseniz  temin ederiz.  Elimizde  bolca vardır.  1.  kalite  gül  yağı  uygun fiyata kaliteli şişede sunmaktayız.
  • Gül  yağı  hakkında bilgi edinmek için  bu  linkten  araştırabilirsiniz.     https://www.ibrahimfirat.net/2019/09/gul-yag-saf-gul-yag.html   ayrıca   aşağıdaki video izlemeniz  gül  yağı hakkında  tüm sorularınızı cevaplar.  Ve imkan dairesi içinde Lavanta içinde  video çekeceğiz. İnşaALLAH

Saf Gül Yağı Nasıl Anlaşılır? Vide İzle.




Bizim elimizde ki    gül  yağı  yukarıdaki  videoda    tanıtımını yaptık 1.  kalite dünyaya  yağ üreten  firmanındır.  Safdır.  Test  Ettirebilirsiniz.  1. kalite şişede 3 gr olan şişelere dolum  yapılır.  1 gr  alacak olanlara normal şişeden verilir. 3 gr şişelerde alanlara şişemiz  hediye oluyor.  Aşağıda ki resimleri incelemeniz  yeterlidir.

gül

gül  yağı

iF

Beyin ve Korku

Korkunun beyine ulaşmasında ve etkileşimine neden olan durumlar henüz tam olarak açıklığa kavuşamamıştır. Bundan dolayıdır ki korku bilim adamlarınca çok araştırılan ve çok ilgi gören konulardan bir tanesi olmuştur.



Korku

Bilim adamları  beynin bir çok duygu kümelerinin  varoluşundan  sorumlu alanı  olan Amigdala’nın korkudan da sorumlu bulunduğunu açıklamaktadır.  Bazı klinik olaylarda ise  amigdala bölgesi pek gelişmemiş kişilerin korkusuz kişi olarak kişler arasında olduğu gözlemlenmiştir. Bu canlıların  genel olarak korkulacak bir durum karşısında bu bireylerin hiç bir zaman korkmadığı belirlenmiştir. Ancak bu kişileri oksijensiz ortama bıraktıklarında panik tepkiler verdikleri görülmüştür.

korku  beyin


Bu incelemlerden sonra anlaşılmaktadır ki panik haline beyinde neden olan mekanizma sadece amigdala'da etkin değil, çok daha kompleks bir yol izliyor olmasındandır. Bunun yanı sıra tarihimizden bu zamana kadar  savaşa giden bazı birliklerin veya bir takım eylemleri gerçekleştiren şahısların Amigdala bölgesini uyuşturan moleküller kullandıkları gerçeği de günümüzde herkes tarafından bilinmektedir.

Bir önceki ilgi çeken yazımızı mutlaka okumanızı tavsiye ederiz. "Aynadaki Sen misin?"   Ayna ile ilgili ve kendiniz ile ilgili   değişik bir  pencereden bakış ile insan ile ayna  ilişkisi  ve yanılsaması  hakkında   olası  düşünce...

Aynadaki Sen misin? (Aynaya mı Bakıyorsun?)

Ayna ve Kişi ile ilgili  İlginç Fikirler


Aynaya neden bakar insan,  aynaya bakmak,  aynaya sürekli bakanlar, aynaya  bakmak ve görülenler, aynaya baktığında gördüğün kişi sen misin?


Aynadaki Sen misin? (Aynaya mı Bakıyorsun?)  1


Şu sözümle bir başlangıç yaparsak  daha net ve detaylı olur..

Aynadaki Sen misin? (Aynaya mı Bakıyorsun?)


"BEN SANA BAKTIĞIMDA SENİ GÖRÜRKEN, SEN AYNAYA BAKTIĞINDA KENDİNİ(mi)  GÖRÜYORSUN..!?"

Yukarıdaki sözüm çok basit ve karmaşık gibi gözksede oldukça  ilgilenilmesi gerken durumdur.  Her insan bakar ama aynı görmez. Bununla ilgili daha önce yazmış olduğum  düşüncem renkler ile ilgili idi.  Renkleri  hepimizin aynı  görmediği  ve sadece isim olarak  aynı renke bakarken  ben kırmızı görüken sen yeşil görebiliyorsun vs..  Bununla ilgili yazıyı okumak için "RENKLER  TARİF EDİLEBİLİR Mİ?"

Aynalar  bana  ilginç geldi. İnsanlar genelde bende dahil aynaya arada sırada bakarız. Bazıları ise sürekli bakar. Sorsak aynaya bakıyorum der. Fakat  aynaya bakan aynayız neden görmez?  Ben aynaya baktığım zaman  aynadaki  tozları, çerçeveyi  vs.  Bunları görürken  kendimi de görürüm.  Ancak insan  aynaya kendini görmek için bakar.  Yani aynaya değil kendine bakar. Sözümde geçen ben sana bakarken seni görürüm ancak sen aynaya bakınca kendini görürsün...?

aynalar


Bu sözü biraz açalım.  Bir bakış  açısıdır. Her insan  bakar ama  aynı görmez.  Dedim ya  aynaya bakanlar genelde  kendini gördüğünü sanar, bazıları aynayı  ve aynadaki   çizgi ve tozlarıda görebilir.  Her insan bakar ancak aynı görmediği   durum  gerçektir. Bir kişinin aynaya sürekli bakması bir bakıma  ayna hastalığı olabilir.  Kendini  beğenmeme veya en ufak bir sivilceden dolayı bunu  takıntı  haline getirmesi ile sürekli ayna karşısında zaman geçirmesidir.  Ve bazı kişiler aynaya bakarken kendini  görür  ama aslında o kendi  değildir.  Görmek istediği kişidir.  Yani aynalar her zaman  doğru söylemez. Aynada görünen sensen neden sürekli sen sana bakıyorsun?  Senin sen olduğuna henüz karar veremedin mi?  Aynaya  bakıpta  kendini çirkin göreni  görmedim.  Herkes kendini genel olarak beğenir kimi  kaşını, gözünü,   saçlarını  vs.

Aynaya bakıpta kendinde beğenmediği   yerleri görenler ise kendinin  çirkin olduğunu sanmasından kaynaklanabilir.  Allah  (c.c)!ın yarattığı hiçbir canlı çirkin değildir  ancak bir tık ötesi ve daha ötesi olarak güzelin daha güzeli olunca önceki güzel o güzele göre çirkin  görünür ve çirkin derler. Aslında hepsi  güzel  ama  güzelinde güzeli olduğu zaman iş değişir.

aynadaki gizem..


Ben birine baktğım zaman onu görüyorum evet ama kişi aynaya baktığında acaba benim onu gördüğüm gibi mi görüyor? bunu bilemeyiz.  Ancak   onunla yer değiştirmemiz lazım.  Buda imkansız. O beni nasıl görüyor onuda bilemem,  o da benim onu nasıl görüdğümü bilemez.  Sadece  belki   anlatabiliriz.

Aynada görünen suret kişinin kendini görmek istediği kişidir.  Ayna da  gördüğü kişinin hayalindeki kendisidir  dersek bile bunu ispatlayamayız.  Her  şeyde hata payı vardır. Bu sadece bir düşünce. Biz bunun tam olarak  gerçek olduğunu iddia etmiyoruz . Fakat  neden olmasın diyebiliri?

Bazende  ayna bakınca insan ne kadar  tipsizim der.  Peki neden böyle der?  Başkası ise ne kadar  yakılşıklı yada güzelsin derken...Dediğimiz gibi kişi  hayalinde ne istiyorsa onu görüyor olma olasılığı ile ilişkili olabilir.

Leyla ile Mecnun örnek verilebilir.  Denildiğine göre Leyla o kadarda  güzel değilmiş ancak Mecnun onu nasıl  gördüki çöllere düştü.  Buda demek oluyor bizim ancak  Mecnunun gözleri ile bakmamız gerek.

Leyla  ile Mecnun ile ilgili Bazı Sözler:



  • Mecnuna sorarlar herşey bu çirkin leyla yüzünde mi?. Mecnun da yapıştırır cevabı : Sen hiç onu benim gözümden gördün mü ?


  • Padişah leyla'ya dedi ki: 

    • ''Sen o musun ki, mecnun senin aşkından perişan oldu. sen başka güzellerden daha güzel değilsin.''
    • Leyla dedi ki :
    • ''Çünkü sen de mecnun değilsin.''
    • Leyla öldükten sonra mecnuna söylemişler leyla öldü demişler hayır ölmedi leyla benim içimde yaşıyor.

    Bu kadar   örnek yeterli sanırım.  Herkesin  gördüğü  farklıdır ve işin içinde  aşk var ise  o durumda kişi  daha farklı görür.  Birçok kişinin  çirkin olarak görüdğünü  güzel bakmasını bilen çok güzel görebilir.  Aynaya bakan  kişi de buna örnek olabilir. 

    aynadaki başka adam


    Konumuzu daha  fazla uzatmaya gerek yok.  Aynaya bakarken bir kerede aynayı görmeyi deneyin.. Bakın ne kadar  değişiklikler  olacak.  (iF)

    İş Zekası Nedir?

    Bulunduğunuz sektör içerisinde farklılık oluşturmak ve rekabet gücünüzü geliştirmek isterseniz alt yapınızı güçlendirmeniz gerekir. Bunun için de doğru adımları atmanız gerekiyor. Özellikle de iş zekası konusunda mutlaka raporlu bir sisteme geçip her detayı analiz ederek yolmanız yararınıza olacaktır. İş zekası nedir sorusu da burada ortaya çıkıyor. İş zekasısayesinde ticari alacaklarınızı ve borçlarınızı daha etkili bir şekilde yönetebilirsiniz. Bu konuda uzman desteği de almanız en iyi sonucu almanıza olanak sağlayacaktır.

    İş Zekası Nedir?


    İş Zekasının Yararları

    İş zekasının birçok yararı bulunuyor. İşletmenizi daha iyi kontrol etmenize ve yönetmenize olanak sağlar. Sektör içerisinde kalitenizin de ön plana çıkmasına yardımcı olarak borçlarınızı doğru bir şekilde yönlendirmenize imkan verir. Bunun için bu konuda kurumsal olarak hizmet veren noktaları tercih etmeniz yararınıza olacaktır. İş zekası nedir sorusuna da cevap bu şekilde verilmekte olup verimliliğin artmasına yardımcı olmaktadır. İş zekasında her detay rapor yardımı ile size sunulur. Bu da hedeflerinize erişmede size profesyonel bir destek sağlar. Daha fazla bilgi için https://www.manage.com.tr/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

    Alkol ve Uyuşturucunun Zararları Nelerdir?

    Madde kullanımı ve Zararları Hakkında.


    Geçmişten günümüze kadar en tehlikeli durumlardan biri olan uyuşturucu madde  kullanımı insalık tarihi boyunca en zararlı olarak bilen  çeşit çeşit uyuşturucu maddeler ile insanlar kendilerine  zararlar vermişlerdir ve bu bağımlılığın önüne ne yazık ki tam olarak geçilememiştir. Bu konumuzda uyuşturucunun zararları  hakkında kısa ve öz bilgi vereceğiz.

    Uyuşturucu madde olarak bildiğimiz genel olarak çeşitli bazı kimyasallar ile birlikte elde edilmektedir. Madde  bağımlılığı her geçen gün daha  fazla kişiyi etkisi altına almakta ve  kullanım yaşı da neredeyse  daha küçük yaştaki kişilere kadar  düşmektedir.  Madde kullanımı ile ilgili   tedbirler ve cezalar üst seviyede olsa dahi bağımlı olan kişiler hem  psikolojik hemde fizyolojik bağımlılıkları nedeniyle bırakmakta güçlük çekmektedirler.

    Alkol ve  Uyuşturucunun Zararları Nelerdir?


    Uyuşturucu  sadece ülkemizin değil tüm dünyada  en kötü bir salgın hastalık gibi  hızlıca ilerlemektedir. Uyuşturucu ile mücadele kurumları her zaman için insanları bu kötü alışkanlıklardan kurtarabilmek için ellerinden geleni yapmakla birlikte  bir nebze olsun  madde kullanan kişileri bu kötü alışkanlarından vazgeçirmek için seferber olmuş durumdadırlar.

    Zamanımızda da  bu kötü alışkanlığa  yakalanmış kişiler mevcut ve artık birçoğuda kurtulmak için gerekli yerlere başvurarak tedavi görmektedirler.Zehir tacirleri her geçen gün yeni yeni isimlerle  farklı  ama yanı veya daha  tehlikeli olanları öne çıkararak gençlerimizin geleceği ve hayatı ile oynamaktadırlar. Genel olarak arkadaş çevresi ile başlayan bir kereden bir şey olmaz diyerek  yapılan eylemin sonu bağımlılık olarak ortaya çıkmakta ve sonucunda  tedavi yöntemleri ile bu duruma son verilerek birçok kişide  madde bağımlılığından kurtularak  daha güzel bir yaşama  merhaba diyerek  mutlu ve huzurlu yaşadıkları görülmektedir. Ve bazıları ise  daha sonra bırakırım düşüncesi ile  bağımlılığını yenemediği için  mutlaka uzmanlar tarafından  iyi bir tedavi sürecine girmesi gerekmektedir.  Uzun  yıllar madde kullanan kişilerd  olumsuz  değişiklikler,  çabuk yaşlanma ve bir  ton sayamayacağımız  hastalıklar ve hatta ölümlere bile neden olan bu  tehlikeli maddelerden bir an önce kurtulması için bizlerde çaba sarf ederek bağımlı olanların ellerinden  tutarak gerekli kurum ve kuruluşlarla irtibata geçerek  kurtulması için elimizden geleni yapmamız gerekir.  Bu sayede ne kadar  insan bu illetten kurtulursa o kadar iyi olur ve zamanla insanlar artık bırakmak için çareler arayacaklar ve  aramaktadırlar. Bizlerre düşen bağımlı olan kişilere yardım eli uzatmak ve  en azından  sosyal medya ve bu tür platformlarda  uyuşturucu madde ve alkol bağımlılığı ile ilgili  zararlarını anlatarak geniş ve detaylı bilgilendirme ile yardımcı olmamamız gerekir. Kısa ve öz olarak anlattığımız  uyuşturucunun zararları hakkında geniş ve detaylı bilgi edinmek için "https://www.zararlari.org/"  adresinden  birçok zararlı maddenin  ve bağımlılıklar hakkında bilgiler edinebilirsiniz.

    Biranın Zararları Nelerdir?


    Her ne kadar şehir efsanesinden ibaret olan ve sanki çok  faydalı bir şeymiş gibi gösterilmeye  çalışılan alkol ve özellikl bira o kadar da masum değildir. Genelde halk dilinde dolanan bira  böbrek taşlarını düşürür söylemleri ile insanlar  birinci  dokunuşla  alkol içeren bira adı verilen içkiyi içerek keyif yapmakla beraber zamanla bunun bağımlısı olurlar ancak bunun farkına varmaları çok geç olur. Kişi içki içer ancak ben bağımlı değilim der. Fakat dikkat ederseniz  kişi  hemen hemen her fırsatta içmesine rağmen  bağımlı olmadığını dile getirir ve düşündürücü bu duruma soru olarak bizde sorarız ki; madem bağımlı değilsin neden sürekli içiyorsun veya içme istedği duyuyorsun? Kısaca biz size   Biranın zararları  hakkında bilgiler verelim.  

    Aslında   genel olarak  alkollü içkilerin zararlarından bahsetmek iserdik ancak bunun için çok geniş ve detaylı bir içerik olması gerektiğinden bu konumuzda  biranın zararları hakkında ve daha geniş her türlü bağımlılık içeren durumlar için en aşağıda kaynak olarak edindiğimiz bilgi içeren  faydalı siteden  istediğiniz  tüm bilgilere erişmeniz mümündür.


    • Beyin hücrelerine  zamanla  zarar vererek, zeka kapasitesine oldukça  gerilere düşürür.  Ve kişi bunu  hemen anlamaz ancak zamanla bu ortaya çıkar.
    • İltihap yapar.  Genel olarak Pankreas iltihabı vb.
    • Herkesin bildiği ezberi bozan durumlardan biri böbrek taşı düşürmesinden ziyade  tam tersi etki ederek böbreklerde  taşların çoğalmasına neden olur. 
    • Kalp yetmezliği sorunu ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
    • En tehlikeli olanlar arasında ise  vücut için zararlı olanı "Karaciğer kanseri: Karaciğerde yağlanmaya neden olan bira emilimini azaltır ve karaciğer sertleşerek kanser riskini arttırmaktadır."
    • Bira içen insanların bağırsaklarında ve midelerinde büyük oranda hasar ve zarara neden olur. Bu tür rahatsızlıkları meydana çıkarmaktadır.
    • Bira  göbek yapar,  kısa zamanda kendine bağımlı hale getirir. Baş ağrısı ve buna bağlı durumlar. İshal, kusma, nefes darlığı.

    Bira ve buna benzer alkol bağımlılığı olan kişiler  tedavi için hemen başvuru yaparak bir an önce  başlamaları gerekir. Ve ülkemizd son derecede  titizliklikle  yardım sever ve  uzman doktorlar sayesinde bu tür alışkanlıklarından kurtulanlar oldukça fazla.  Amatem merkezleri bu iş için hizmet verir ve bu tür maddelerden  kurtulmak isteyen ilk olarak kafasında  tedavi olmak istedğini kendine  söylesin ve  tedavinin başladığı nokta kişidedir. Yani kişi gerçek anlamda ben tedavi olmak istiyorum derse artık  her şey çok kolay olacak ve kısa zaman içinde artık alkol ve benzeri  maddelerden nefret eder hale gelecektir. Alkol bağımlıları için  duruma göre 6 ay 1 sene veya  daha fazla hekim kontrolünde  ayakta  tedavi ile ilaç ile  bağımlılığa çok kolay şekilde son verilmektedir.  Yeterki kişi ben tedavi olmak istiyorum desin ve tedavi olmak isteyen kişilerde   gerek adı geöen siteye gerekse buradan mail veya  yorumdan yazarak bizlere  ulaşsınlar bizler sizlere yardımcı olalım. 

    Biranın  diğer bazı zararları hakkında kısaca:


    • Süreki olarak kullanımdan doğan karaciğer yağlanması ve bu yağlanma oldukça zararlıdır.
    • Cilt kurulukları ve erken  yaşlanma belirtileri meydana çıkar.
    • Kalp ritim bozuklukları
    • Panik atak durumları
    • Anksiyete, depresyon.
    • Cinsel isteğin azalması,
    • Arkadaş çevresi ile sorunlar özellikle ailevi sorunlar,
    • Şiddetli geçimsizlik
    • Bilinçsiz davranışlar  vb. birçok  vücuda zararları olmakla birlikte genel anlamda hem çevreye hem psikolojik olarak hem insanlara karşı   zararları vardır. Sadece içene  değil. Genel anlamda genele zararı olduğunu unutmayınız.
    Biranın zararları başta alkollü bir içecek olmasından kaynaklanmaktadır ve bununla birlikte bu zararlar sadece bira için değil çeşitli alkollü içkilerde ve daha  değişik  zararları ve sanılanın aksine böbrekleriniz için zararlı bir içki türü olarak bilinir.

    Bütün bağımlılık ve  zararlar hakkında bilgi edinmek için geniş çaplı detay edinmek için  kaynak alınan ve yararlanılan faydalı bilgiler içeren ve özellikle madde bağımlılığı, alkol bağımlılığı, kumar bağımlılı  vb. İçeriklerden haberdar olmak ve bilgilenmek için lütfen https://www.zararlari.org  site adresiniz  ziyaret etmenizi  iF ailesi olarak önermekteyiz.

    Batı, kuzey, güney, doğu vs. Nerede.

    Heryer batı mı? Doğu mu? Kuzey mi? Güney mi? ve diğer yönler mi? Heryer heryer mi?



    Şöyle bir paylaşım yapılmış "BATI'nın AYAKLARINA KAPANAN K.... GÜNEŞ'İN BATI'dan DOĞACAĞI GÜNÜ
    BEKLESİNLER.." bundan dolayı aklıma takılan kafamı tırmalayan sorular çıktı ortaya cevaplarsanı sevinirim. detaylar aşağıda..


    Güneşin batıdan doğmadığını nereden biliyoruz? Batı dediğiniz yer nere? Ben Erdal abiye farklı yönde iken başka arkadaşım bakşa yönde ben batıda ikende benden de batıda olan akrabam var bu nasıl oluyor? Yada tam tersi ben güneydeyken başkası kuzeyde ama diğeri kuzeyde iken o güneyde bu nasıl oluyor ki?!

    Yani bu batı neresi batının öteside batı batıdanda güneş doğuyor ve batıyor. doğu da batıyor ve doğuyor güneş. güneyde de kuzeyde her yerde hem doğuyor hemde batıyor dünya yuvarlak. Aslında her yer batı,doğu,güney,kuzey vs. değil mi?. Karmaşık gelebilir soru ama açayım biraz. Şimdi türkiyede güneş battı nereden battı batıdan nereden doğuyor? Battığı yerden dimi. Örnek: İstanbulda güneş battı ama istanbuldan doğdu. Ülkemizde ise "Güneş ilk once Igdır ilinde dogar ve batar" Bu durumda her yer dediğim gibi batıda olabiliyor, doğuda, kuzeyde, güneyde, vs. Bana batı neresi orayı bilmek istiyorum bana batıyı bulun yeter ben size diğer yönleri bulurum :)   ben bulamadım çünkü. Mesela ülkemize göre en batı Çanakkale ise en son orada doğar orada batar. Buna göre güneş batıdan doğarken batıdan yada aslında dünyaya göre heryerden doğmuyor mu? Doğuda güneş batarken batıda güneş doğuyor bu nasıl oluyor?

    Batı, kuzey, güney, doğu vs. Nerede.


    Kafam iyice karıştı. Sizinki de karışsın istedim. Batı sağda mı solda mı? yoksa kuzeyde mi yada güneyde mi? Diğer yönleri hiç karıştırmiyayim işn içinden çıkamayız. Haritaya göre bakarsanız tabi batı diye tabir edilen yer solunuzda kalır. Ama haritanın ilerisine gidersek yunanistanı görürüz Çanakkale ülkemizin en batısı ise Yunan istana göre biz hangi yöndeyiz? Eğer doğu derseniz bende derim ki hani batıydı derim? Arabistan nerede? Güneyde derseniz bende derim ki Hindistana göre batıda. Çin nerede? haritaya göre hesap yapıyoruz. Çin Doğuda derseniz bende derim ki Japonyaya göre batıda veya buna yakın yerlerde. Ama Abd ye göre, Türkiyeye, Arabistana, sibiryaya, hint okyanusuna vs bunlara göre heryer hem batı, hem doğu hem kuzey ve güney ve diğer yönler kuzey batı kuzey doğu vs. Söz veriyorum siz bana batıyı bulun ben diğer yönleri bulucam. Batıya taktım iyi mi? Yoksa dünyayı biz yuvarlak mı görüyoruz. Acaba Bütün her yer aynı yerde olabiir mi?

    Mesela Biz Türkiyedeyiz ve güneş burada doğunca başka tarafta batmış oluyor ya bu sebeple tek noktada olabilir mi tüm ülkeler, abd, rusya, çin, vs. Şöyle örnek vereyim. Bir kitap var elimizde dünyadaki ülke sayısınca sayfası var. birinci sayfayı okuman güneşin doğması ve batması kadar zaman alıyor ve batınca diğe sayfaya geçiyorsun ve bu sayfa başka ülke. böylece üst üste dizilmiş bir yer kapanırken bir yer açılıyor. ve bu kısır döngü kıyamete kadar devam ediyor. Saçma gibi gelebilir örnek ama yerinde oldu. Veya bir gazete gibi düşünün gözlerin güneş olsun açık sayfa sana bakıyor sonra okudun çevirdik diğer sayfayı başka görseller yazılar çıktı. Yani başka ülkeler aydınlandı. Neyse siz bana batı neresi onu söyleyin yeter. (iF)

    Aynalar ve Gerçekler (Aynadaki Sen misin?)

    Aynaların Sırrı


    Bazen ara sırada olsa yerli yersiz düşnceler  ile yazılan bu farklılıklar her ne kadar bilimsel olarak  kesinlik  kazanmasa da biz düşünbcelerimizi yazalaım. Bu konumuzda  "AYNA"lardan bahsedeğiz.  Dimi aynalar  aslında çok ilginçtir.  Baktığımız zaman bir  şeyler görürürz. Nere  tutarsak  onu görürüz  ancak aynalar hakkında yanıldığımızı  akla  getiren   toreorimizi  paylaşalım:

    Aynalar ve Gerçekler  (Aynadaki Sen misin?)


    iF ailesi olarak ve ibrahim  fırat olarak   akıldan ziyade içde oluşan hususlar arasında meydana gelen bir içdeniş ile bunu yazmayı uygun gördük  aslında  fazla  uzatmadan izah edeğiz. Ve elimizden geldğince avam lisani ile yazmaya  gayret edeceğiz.

    Aynalar ne kadar gerçeği  yansıtıyor?


    Evet  aynalar bizlere  gerçeği geçekten  yansıtıyor mu?  Hayır  yansıtmıyor  bir ayna karşısına geçen her kim  olursa olsun (Allah'ın  yarattığı hiç bir  şey çirkin olmaz)  ancak   güzelin  daha az  güzeli olanlar vardır ve biz bunlar genel olarak  çirkin deriz ben demesemde insanlar bunu dile  getirir o yüzden buna  binaen  yazacağım.  Sen  aynaya  baktığında kendini ne kadar  beğeniyorsun değil mi  ama bazende  beğenmiyorsun yani  hani saçın bozuk olsa düzeltip  kendini sonunda beğeniyorsun ve kendini beğenene kadar  ayna karşısından ayrılmıyorsun dimi?


    Evet  insan kendini  beğenmediği sürece  ayna  karşısından  ayrılmaz.  Bu bir geçektir  ve insanın kendini beğenmesi her ne kadar iyi olmasa da bu  aslında kibir mi bilemem ancak  kendini beğenmeyen  insan bana  gösterin yeter.  Ben kendimi beğenmiyorum dersem oda  yalan  olur.


    Aynalara  taktık bugün ve  konumuz  onun üzerine   benim  kendimi ayanada gördüğüm  gibi bir başkası bana bakttığı  gibi olma  ihtimali ne kadar sizce?   Kesinlikle  %  30  aynalar  aslını  yansıtmıyor neden dersen   öyle olsa idi  çirkin insanlar bile  kendini aynaya baktığında kendini beğenir  aslında bunu bu şu  şekilde  açıklayabiliriz. ALlahu  Tealanın  yarattığı  hiç bir  şey çirkin değildir  fakat  daha güzel insanları gören gözler   aynayta  baktığı zaman kendini çirkin olduğunu mutlaka  anlayacaktır. Mütevzilik hariç genelde kendine çirkin diyen yada aynaya baktığında  kendini  çirkin gören insan var mı?  Hakiki olarak soroyorum?!...

    Aynalar  yansımadır. Bizlerin çeşitli surtlerde     iyi veya kötü olarak  yanstmasıdır  ve size öyle bir söz edeceğim ki aslında ayna nedir bilir misiniz  ayna insanın kendini  görmek  istediği en güzel görüntünün  yansımasıdır.

    Aslında  ayna bizim  görmek istediğimiz kendimiz yani biz bakarken görmek isteğimiz kendimizi görürüz.  Fazla sözü   uzatmayacağım sözü burada bitiriyorum.  Gerekli durumda  teorimi güçlendirim.

    Rekler Hakkında Farklı Bir Teori

    Renkler tarif  Edilir mi?



    Rengini  tarif eden var mı?  Renkler hakkında  ilginç bilgiler?


    Renkler hayatımızın bir parçasıdır. Her insanın en çok sevdiği renk veya renkler vardır. Bildiğiniz  gibi bir rengin fazlaca tonları olduğu  gibi  ana renkler  7  tanedir. Bunları saymaya  luzüm  görmüyorum biliyoruz ancak aşağıda bun renkler ile ilgili  fikirlerimi  yazacağım.  

    Evet renkler önemlidir.  Her insan bazı renkleri veya bir rengi daha çok sever. Rengarenk her yer aslında  giyimden tutunda,  gök yüzünün gecesi  gündüzü,  ayın rengi, güneşin rengi,  insanların renkleri , yazıların renkleri, kokunun bile rengi var. Buna benzer çok örnek çıkarabilirim  şimdilik bu kadarı yeterli.


    Rekler Hakkında Farklı Bir  Teori


    Bildiğiniz  gibi insanların  hiç biri birbirine benzemez ikizler bile birbirine ne kadar benzer gözükse bile farklılıklar var.  Parmak izleri mesela  her insanın farklı farklı.  Kar taneleri hiç birbirine benzemez ama her ne kadar da olsa bize aynı gibi gözükür.  Renkler konusuda bunun gibi   aslında  saçma  gibi gelebilir belki  aşağıdaki  yazdıklarım ama olabilitesi yüksek durum.


    Yedi Ana Renk


    Siyah ve beyaz renk olarak kabül edilmez; siyah yedi rengin hepsini emer beyaz ise hepsini yansıtır. Renklerin koyuluk açıklıkları (Valör) da ışıkla ilgilidir . Bu 7 renk; Sarı, kırmızı , turuncu ,mavi, yeşil, mor, lacivert

    1. teori: Mesela ben   yeşil  ve mavi rengi severim.  Ama ben bu rengi nasıl görüyorum bunu sadece ben biliyorum. Herkes için  renklerin ismi aynı ama ve bizler öyle bildiğimiz için her bakan bu renklere evet bu yeşil veya mavi  diyebiliyor. Bu  çocukluktan beri  alıştığımız daha doğrusu bildiğimiz görüntüden oluşan akılda kalan bir durum olasılığı. Ben yeşil diyorum  yanımdaki kişiye sorduğumda oda yeşil diyor. Peki size  yeşil renk nasıl bir renk diye sorsam  bana yeşil rengi anlatın desem bunu anlatabilir misiniz? Birçok şey anlatılabilir ancak renk nasıl  tarif edilebilir?  Koku  kısmen tarif edilebilir. Mesela  yeşil rengi  tarif edebilirim derseniz de edemezsiniz? Örnek olarak yeşili  tarif ederken  bir cimeni örnek  gösterirsiniz ama bu tarif değil siz rengi değil  cimeni  tarif etmiş  olursunuz yani cimende yeşil. Veya iki aynı renkte olan elbiseyi örnek gösterseniz gene olmaz. Burada  istenilen bir rengin anlatılması.  Bana  yeşili anlatsana? İnsanlara sorun  renkleri anlatın diyin  bakalım renkleri anlatılabilir mi?  Bu konu hakkında  fazla  detayım yok ben sadece  fikrimi  yazıyorum  yanılma ihtimalimde elbette var. 

    Ben  baktığım zaman mavi renge mavi görüyorum ee ötesine gidemiyorum  tarif edemiyorum.  Yani en fazla  gök  yüzü  gibi  derim ama  gök yüzüde mavi. Aslında renkler aynı  evet  ama  kime  göre bizlere göre aynı.  Senin gözlerinle ben bakamadığım için mavi renk sana  nasıl gözüküyor  bunu çok merak ediyorum. Ancak her insana benim fikrimce  renkler farklı gözüküyor. Ancak aynı renkte birleşiyor gözler. Örnek verecek olursam ben  yeşile bakıyorum yeşili görüyorum bir başkası bakıyor oda yeşil görüyor. Buraya kadar sorun yok ama nasıl  görüyor o yeşil rengi acaba. Ben nasıl görüyorum sizce  yeşili bunu anlamak mümkün değil.  Çünkü benim gözlerimle bakmanız gerek bende  bir başka insanın gözü ile  o zaman bir karşılaştırma yapılır ve farklar ortaya çıkar. 

    Aslında her şey  sandığımız gibi değil. Hani meşhur bir söz vardır. Hiçbir şey göründüğü gibi değil bu söz  bu teoriyi destekler durumda.  Her insan bakar ama bazısın baktığı zaman ötesini göremez, bazısı bakar  duvar görür, bazısı bakar duvarın boyasını, bazısı bakar  arkasını  hisseder, bazısı bakar duvardaki  tabloyu fark eder, kimisi de  tabloyu görür  ama odaklanamaz  ve  her insan farklı bakar.  Eğer  herkes aynı bakış açısı ile bakmış olsaydı herkes aynı olmazmıydı.  Olurdu  tabi. 

    Leyla ile Mecnun  buna örnek olabilir. Mecnun leylayı nasıl görmüş ki acaba  ona ondan daha güzel bir şey gözükmemiş ama başkaları leylanın  çok çirkin olduğunu söyleler. Çirkinlik  bir nebze anlatılır.  Haşa  Allah'ın yarattığı hiçbir şey çirkin değil ancak  güzelin bir tık ötesi  daha güzeli olarak  fark arası var. 

    leylaya bakan sizin gözünüz olsaydı mecnun olmazdınız dimi,  ama mecnunun  gözü ile baksanız mecnundan beter bile belki olurdunuz çok garip dimi. Çok delice gelmesin bu sözlerim incesine inerseniz oldukça  mantıklı ve olası durum. Fakat  herşeyde yanılma payı vardır.

    Bir sinek nasıl görüyor bunu bilmek mümkün mü bilemem ama  buna ilişkin  bilgiler vardır. Ama sinek olmak gerek o gözle bakmak için. Yılan başka  görürken,  akrep başka görür,  köpekler kokuları ile anlaşırken gözleri çok net görmez mesela.  

    Eğer imkan olsaydı işte  bir başkasının gözüyle bir renge bakarak  karşılaştırma yapılsaydı o zaman bu teori çürürdü. Hiç kimse başka birinin gözüyle bakamaz.  Manevi olarak başkasının gözüyle bakarsın bu sadece benzetmeden ibaret, bakış açısı  kastediliyor.  Evet  bakış açısı herkesin farklı demekki insanlar bile  başkasının gözüyle bakmak istiyor aslında ama fikir olarak bir pencereden ama  asıl olarak bakmayı düşünmediler çünkü  asıl olarak  başkasına ait gözle bir başkası asla bakamaz. O kişinin gözleri ile  bir başkasının gözlerini  takas etseler bile bu değişmez. Burada sadece  göz değil, ruh beden,  akıl, idrak, irade, kavrayış hepsi buna etkendir. Yani  kısaca kimse bir başkasının gözüyle bakamaz. Konumuz renk olduğu için bir renk  bana öyle gözükürken sana başka gözüküyor kim bilir. Ama  yukarıda belirttiğim gibi  biz  renkleri böyle bildik isimleri ile. Yani öyle öğrendik aslında yeşili  yeşil öğrendik diye bize  yeşil oldu. Ama gördüğümüz sahi hangi renk?

    Beyaz ve  siyah renk en ilginç olanı. Bunlara örnek verilebilir ama ötesine gidlemez.  Mesela  gündüz gökyüzü mavi, bulutlu havalarda  daha değişik ama dikkat ediniz  hava karardığı zaman  siyah gözükür. İşte bu karanlık yani siyah size  nasıl bir  siyah nasıl karanlık.  Aklınızdan şu  fikir geçebilir. Işıkları kapatınca  zifiri karanlık olur etrafı bir süre göremeyiz işte o diyebilirsiniz ama öyle değil. Bir  insan beyaza bakıncada göremez.

    Heryerin karlarla  kaplı olduğu bembeyaz bir yere  bakın bir süre sonra kör olursunuz yani geçici kar körü deler buna bir şey göremezsiniz. İşte  karanlık aslında bu durumda beyaz oluyor. Beyaz ise  karanlığa kaçıyor.  Renkler birbirlerini  kovalıyor aslında  her bir renk her bir renge özeniyor.  grinin  kaç tonu var  bilmiyorum ama her bir rengin baya bir  tonu var.  

    Teknoloji gelişmiş durumda   photosop ile ilgilenen yazılımcılar normal bir insan bile renk kodları ile  bir renk düşünelim bu sefer  sarı renkten örnekler verelim:  renk kodlarını basitçe bilen biri yada  photsopdan anlayan biri  sarıdan  belki  en az  30 ton çıkarabilir. Bu beceriden beriye değişir.

    Mesela Medine'de yeşil kubbe var  bilirsiniz. Kutsal belde olan  Peygamber  Efendimiz  (s.a.v) ravzasında.  Her bakan o yeşile  farklı görüyor buna eminim.  Orada zaten birde  maneviyat var daha da  farklı.   Yeşil kubbe diye aratın hiç bir  kamera yada   fotoğraf makinesi  canlı olarak yakından görüldüğü  tonda çıkmamış  binlerce yeşilin tonu çıkmış Ama o bir yeşil. Bu renk üzerine bir  çalışma yaparak  benim gözümün gördüğü  o yeşilin en  yakın tonunu  tutturdum ama kime göre bana göre.  Başkasına göstersem herhalde  tutmamış diyecektir.  O remi  de ekleyeceğim aşağıda bakınız. Bu  tonu arattım  görsellerde tek benim  paylaştıklarım  çıkıyordu ancak başka  tonları arattığımda milyarca ton çıkıyordu.  Bu resme iyi bakın.  Aşağıdan bakın, yukarıdan bakın,  sağdan bakın,  soldan bakın, yandan,  köşeden  ve  değişik açılardan bakın bakalım  kaç tonlama var. Bakışa göre  50  tonda görebilirsin bazısı binlerce tonlama görür, bazısı bakar tek  ton görür, bazısı bakınca  sağ taraf tonu koyu der  ama halbuki öyle değil. Tek ton var ama bakıştan bakışa bu binlerce tona kadar  görünebiliyor.  Renkleri anlatamıyoruz ama örnek olarak.  Biri öyle bir bakarki  siyah görür.  Biri bakar ki  mavi görür, biri bakar ki  altın sarısı görür. Evet  farkındayım  kafanızı çok karıştırdım neyse konumuza dönelim.


    yeşil  kubbe


    Bu renge benim gözümle bakmanızı çok isterdim. O zaman beni anlardınız. Hiçte  tahminime göre sizin baktığınız  gibi  görmüyorum. Sizde benim  gördüğüm  gibi  tabi. Her insan kaç milyar insan varsa  herkes  bakar   yeşil der  ama  yeşil  hangi renk anlat dersen anlatamaz ki?  Yeşil   yeşil işte der geçer.  Tamam da yeşil ne renk?  Anladınız mı? yada  siyah hangi renk? Beyaz ne renk? Siyah siyah, beyaz beyaz, yeşil  yeşil evet bunu  biliyoruz ve bildiğimiz için bu isimlerle devam etmiş. Ama bu isimler öğrenilendir.   

    Beni anladınız ama  daha detaylı  anlatacağım ki net anlaşılmam için.  Konuşmaya  yeni  başlayan bir bebeğiz şimdi ve  bir renk ismi  öğreniyoruz mavi rengini  öğrendik diyelim nasıl  öğrendik. Renk nasıl  öğrenildi  konuşmaya yeni başlayan bir bebeğiz daha  büyüklerimizden biri gökyüzünü  tarif etti  bak  gökyüzü masmavi dedi  o andan itibaren bu renk adı  ve görüntü  atomlarımıza kadar işledi ve  öyle kaldı. Bu böyle devam ederek, aya baktı ve ay ne kadar parlak ve beyaz denildi  ve beyaz rengi  işledi  bize ve devam edegele  edegele  durum buna işaret etti.

    Şimdi  size soruyorum bana  kırmızı rengi anlat. Kanda kırmızı neden? Kan rengi kırmızı ve baktığımız kırmızı da aynı neden düşündünüz mü? Mesela bir kırmızı elma?  Kırmızı bir elbise? Kırmızı başlıklı kız neden kırmızı başlıklı? Bu kırmızı neye göre kırmızı?  nasıl bir kırmızı. Ben baktığımda kırmızı görüyorum evet sende kırmızı görüyorsun ama bunu  anlat diyorum hala anlatmıyorsunuz? Anlatılabilir mi acaba? kanımız,  bayrağımız  örnek  gösterilirsede bu rengi anlatmaz rengi gösterir sadece. Parmak izleri  ve dahi  her insan farklı surette  yaratılmıştır.  Ama biz hepimiz insanız  evet tek bir kelimede birleşen canlı olarak insanız. Hayvanlarda çeşit  çeşit ama hayvan diyoruz. Ama  kurt, var  çakal var,  keçi, koyun, kuzu, kertenkele, yılan, akrep  vs. Ama  herbiri farklı renkleri de,  insanlarda rengarenk. Hangi insan  hangi insanın renginde? siyahilerde  kendi renginde tonlara  ayrılmış tonlarca ton. beyaz tenlilerde her biri ayrı tonda,  sarısınlar,  kızıllar, esmerler, kumrallar vs.  Tonlarca   renk tonu.  

    Ben beyaza baktığımda belki siyah görüyorum ama sen  baktığında  sarı görüyorsun belki. Ama bunun  farkında   hiç olamayız.  Çünkü  dediğim gibi isimler  atomlara işledi  başta öyle  öğrendik.  Bir yansıma bir bakış  bir görüş  ama farklı  farklı sanma ki her insan senin gibi bakar.  Yok öyle her insan  farklı bakar. Ama  aynı şeye  baksa bile  gördüğünü seninle aynı sansada aynı değil farklıdır.  Bunu renk için diyorum aslında çok  şey için de  örnekler olabilir ama  en ilginç renk geldi bana.  Rengin tarifini  yapanlar varsa bu teori çürür zaten.

    Fazla  uzatmıyayım  uzun yazıları insanlar okumayı pek sevmez  burada keseyim  2. teorime geçeyim kısaca.

    2. teorim:

    Yukarıda anlattıklarım olası bir durum ama  hiçte öyle olmayabilir.  Her insan  aynı  bakıyordur kimbilir ki. Çünkü ben senin gözünle bakmadım nereden bilebilirim aynı görüp görmediğimizi  belki her insan baktığı zaman aynı görüyor.  Fakat bu teorimin olasılığı  1. teorime göre çok düşük kalır.  Bu sebeple burada yazmı sonlandırıyorum  fikirlerinizi bekliyorum.  

    Deniz Çakır (Başörtülü Kadınlara Hakaret Etti mi?)

    Başörtülü Kadınlara Hakaret Ettiği Söylenen (Deniz Çakır)

    Deniz çakır gerçekten hakaret, taciz etti mi? Deniz Çakır hakkında çıkan bu haberler doğru mu,  yalan mı? Deniz Çakır'ın menajerinden gelen açıklama ve detaylar haberimizde. 

    Başörtülü Kadınlara Hakaret Ettiği İddia Edilen Deniz Çakır..


    Konuyu yazma gereksinimi duydum. Teknolojinin gelişmesi ve bazı olayların hemen sosyal medyada (özellikle  Facebook ve Twitter'da) yayılması çok hızlı oldu. İnsanlar bir resim paylaşıp altına istediğini yazabiliyor. Ve bazı gruplar İslam adı altında kurulan gruplar genel olarak samimi olarak gördüğüm ancak takipçilerinin içinde iyisi de var kötüsü de ancak bir paylaşım gördüm ve kendisini yeni tanıdığım bir sanatçı imiş. Dizilerde oynayan ancak ben bihaberdim. Her neyse sanatçı falan olması ve olmaması bu durumda önemli değil biz insana bakarız.

    Deniz Çakır Kimdir? Kısaca Biyografi:


    Deniz Çakır, 31 Aralık 1982 tarihinde Ankara'da doğmuştur. Aslen Trabzonludur. Ankara, Ayrancı Süper Lisesi'nde okudu. Lisedeyken bir gün gittiği tiyatroda Zeynep Eronat'ı seyredince oyuncu olmaya karar vermiş. Hacettepe ÜniversitesiAnkara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu. Kendisine bu dönemde Cihan Ünal hocalık etmiştir. Konservatuvar öğrencisi iken Ankara Radyosu'nda, radyo tiyatrosu yaptı ve radyo reklamı seslendirdi. 2004 yılında okuldan mezun olunca İstanbul'a taşınmıştır.çç

    Deniz Çakır Kadınlara Hakaret Etti İddiası.


    Ünlü sanatçı 'Deniz Çakır' geçen günlerde sosyal medyada hızla yayılan ve başörtülü 6 kadına hakaret ve tacizde bulunduğu iddiası ile sosyal medya gündemine oturdu ve gruplarda paylaşıldı birçok insan kötü söz ile itham etti. Kınadı, karaladı vs vs vs. Bunu yapanlar ise ne yazık ki muhafazakar kesim. Sakın yanlış anlamayın ben muhafazakar kesimi ne kınıyorum ne kötülüyorum ama hak neyse onu söylemek benim görevim. Çünkü bu kendini bilmez insanlar bir Müslümanın davranması gerektiği gibi davranmıyor. Küfürler, kötü sözler ağza alınmayacak sözler vs. Bende diyorum ki "Arkadaşlar ilk önce bir araştırın hemen zıplamayın her gördüğünüz şeye inanıp sinirlenmeyin sakin olun. Bu haberin aslı astarı var mı? Ve sakın laf taşımayın, kötü söz söylemeyin, kişinin imanı ile ilgili sözler etmeyin vs vs" Müslüman mı değil mi bilemem zatende bu bizi ilgilendirmez herkesin kendi seçimi biz insan olmasına bakıyoruz "Haşa Allah'a, Rasulüne, dostlarına hakaret ederse o zaman tabi ki tepkimizi koyarız. Ama ilk olarak bir şey gördüğünüz zaman araştırın bakalım bu haber gerçek mi ne kadar doğru, zıp diye atlama olayı var artık herkes sosyal medyada ne görürse ona inanıyor.

    Deniz Çakır (Başörtülü Kadınlara Hakaret Etti mi?)


    Tamam Video ve görüntü olsa diyeceğim ki doğrudur. Ve elde kesin ve net kanıt yok bu yüzden bir insanı kim olursa olsun suçlamanın mantığı özellikle Müslümanlıkta yeri var mı? Deniz Çakır hanım gerçekten bunu yaptı mı? Eğer yaptı ise 6 başörtülü kadına veya kadınlara "burası Arabistan'mı ne geziyorsunuz burada gibi sözler itham edildiği ve resimlerinin çekildiğini söylemekteler" Ve kendisinin alkolü biraz fazla aldığından sarhoş olduğu söylenmekte. Diyelim ki bunların hepsi doğru. Bizde iF ailesi olarak diyoruz ki, her insan hata yapar, hatasız olan günahsız olan sadece Peygamberlerdir. Bizler aciz insanlarız ve kendimizi ve Deniz Çakır vb gibi kişilere dil uzatanlara, dil uzatan sözde Müslüman kişiler sanki cennetle müjdelenmiş gibi tertemiz hatasız günahsız biri kendini görüp kendi günahların unutup başkasının bir hatası için bir iki söze binlerce söz ediyorlar. Ey Müslüman evlatları doğru mu bu yaptıklarınız? Bu haber doğru olsa bile laf taşımak nerede görülmüş, Müslüman laf taşır mı, dedi kodu yapar mı veya bir kişinin ayıbını örtmesi gerekirken onu ifşa edip yayması ne kadar doğru? Biz zahmet herkes kendine baksın. Ama şunu da bilin ben başörtülülere laf edilmesine tabi ki karşıyım. Allah'ın emridir ancak sadcece kafasına başörtü takmak değil tamamen bir tesettür. Yani bende laf ettirmem. Tesettür ile başörtüyü ayırt etmemiz lazım. Başlar örtülüp başka yerler açılırsa sizce açık olan mı daha kötü yoksa başı örtülü ama giyinip çıplak mı? Neyse onuda hadis-i şeriflerle sizlere izah etmeden önce. Dikkatimi çeken olay ve sosyal medyada dolanan yazı ve görsel yukarı da paylaştım ama bir kelime dikkatimi çekti. Ve "başörtülü" ibaresi tam olarak şöyle haberlerde geçen.

    "Deniz Çakır'ın gittiği bir Kafe de yan masada oturan 'BAŞÖRTÜLÜ' kadınlara dönüp, "Burası Arabistan mı? Ne geziyorsunuz burada!" diyerek sözlü tacizde bulunduğu ve ve ardından kadınların fotoğrafını çekmeye çalıştığı ileri sürüldü."

    Yukarıdaki haberlerde geçen bu genel söylemde dikkat çeken kelimeyi kırmızı ile işaretledim.  Başörtülü neden bunun üstüne basa basa  servis ediyorlar ki,  6 kadına  hakaret etti denilse ve  burası Arabistan'mı dense gene anlarız. Sonuçta ortada bir hakaret var ise  ister örtüsü olsun ister çıplak biz haklı veya haksıza bakarız yani  başörtüsü var mı  yok mu diye ayrım yapmayız.  Şunu belirteyim insanlar beni ateist, deist, din düşmanı  veya kafir bile ilan edebilirler ancak ben Hamd olsun Yüca  Allah'a (c.c) Müslüman ve İmanlıyım.  Ve burada  ben sarıklı, cübbeli, sakallı, sakalsız,  örtülü, örtüsüz Müslüman kardeşlerimi  uyarıyorum.  Dünden beri  sinirim  tavan yaptı. Kadın yani Deniz Çakır bir kelam etmiş (haber gerçek ise) Zaten dikkat ederseniz başörtüsüne de hakaret yok ne işiniz var burada demiş ve orasını tahmin ediyorum oldukça  lüks bir  mekan olduğu  belli. Yani habere göre başınıza bunu niye bağladınız dememiş ki?  Neyse sorun bu değil  habere göre ortada hakaret var ve ucu gene  başörtüsüne dokunuyor. Ama ben kesin ve net bilgi edinmeden ne adı geçen sanatçı hanımı nede  başötülü lüks mekanda keyif yapan bacılarımız arasında o haklı bu haklı diyemem.  İki tarafı da dinlemek lazım. tek taraftan bakarsak tabi Deniz Çakır haksız bulunacak.

    Oldu ki diyelim içkili ve tam olarak bilinci yerinde olmadan ve o cesaretle ani bir atak yaptı ve onlar  o anda ona sinir tepkisi  yaptı ve  hakaret etti. Bu bir hata ve yanlış  ve zaten kendisi ayıldıktan sonra  da hatasını anlamıştır (haber doğru ise) Ve o 6 kadında  hiç mi cesaret yok muş bir kadına en azından güzel sözler ile  kibarca   yaklaşarak durumu anlatmamış yada en basitinden kısasa kısas olarak ona kızmamışlar.  Neden ki?  Müslüman Allah (c.c) korktuğu sürece kimseden korkmaz. Bir kaç sorum var ziyaretçilere  ve bu yazımı okuyanlara:


    • O mekan içkili bir mekan mı?  Eğer içkili ise ne işi var o  6 hanımın orada ve yanında eşi  falan damı  yoktu. Var ise eşi o arada ne yapıyordu?
    • Eğer o mekan içkili değil ise ve eş veya mahremi yanında yok ise  o  6 kadın neden o kadar lüks ve ünlülerin olduğu mekan içinde kendilerine laf geleceğini tahmin edeceğini düşünüp de girdiler.
    • Bu haber  yalan ise, Deniz Çakır'a atışan iftiralar,  ağza alınmayacak sözler, imanı ile ilgili sözler,  gıybet, edepsizlik eden Müslüman kardeşlerim nasıl bunun hakkını ödemeyi düşünüyorsunuz.
    • Eğer bu haber gerçek ise;  Ey Müslüman kardeşlerim neden Deniz Çakır için hata etmiştir, her insan  hata yapar, en kötüsü benim diyerek kendi günahlarına bakarak karşısındakine söz etmemek dururken ve beddua etmek yerine, hayır dua etmek daha iyi değil mi.  Olur öyle bir ana gelir ki Allah duanızı kabul eder ve O kişi helak olup Cehenneme giderse (bu sizi çok mutlu eder biliyorum) hiç üzülmezmisiniz? keşke hayır dua etseydim "Allah bu hanımı En iyi kullarından eylesin  hidayet versin" diye duada bulunsaydım dermiydiniz?
    • Adını anmadan önce oluşan manevi çoşku, cezbe ve aciz bir şekilde  piş günahkar ellerimden çıkan ve   İsmini hatırladıkça ve  yazdıkça herşeyin bir anda güzelleşmesi ile özür dileyerek Ya Rasulallah (Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v) Müslüman olmayan  Müşriklere bile kolay kolay beddua etmemiştir bir kaç yer hariç.  Ve İslam'a  girmeleri için  ne kadar sıkıntı ve üzüntü, keder  çekerek kim bilir kaç kez  müşriklere tebliğde bulundu.  Bir kişinin İman dairesi içine  girmesi için.  Ey sözde müslümanlar "Rasullallah (s.a.v) soyundan ne diye gitmezsin ama çok seviyorum demesini bilirsin, sözde kalır o.  Sevgini belli edeceksin.  Sana kötülük edilse de sen iyilik edeceksin.  Beddua etmek  doğru değildir olur ya o dua sana dönerde helak olursun.  Küçük gördüğün ise bir bakmışsın nur saçıyor etrafa.  Neden en azından  şöyle dua etmiyorsunuz.  Allah'ım bizleri de  bu durumdaki hanımlarıda   istikamet'e ulaştır. Eğer Müslüman değilse İman nasip et, Günahlarımızın  tümünü  bağışla diyerek hem kendinizi hemde  helak olmasını istediğiniz  kişi için bu daha iyi  değil mi?  Efendimiz  (s.a.v) Kaç yıl çile çekti bir kişi dahi  olsa  Cehennem atesinden kurtulsun İman etsin diye.  Sizdeki bu kibir, ucub ve cahillik ne diye.  Belki senin vesilen ile insanlar İslam dairesine girecek ve bu sana kıyamete kadar yetecek.  Kişinin cehenneme  girmesi yanması sana bir  şey kazandırmayacak ancak tabi  sevineceksin bu durumdan buda Yakışmaz abiler ablalar, kardeşler,  amcalar, dayılar, teyzeler, halalar vs. Neyse  önemli olan adam olmak bunun içinde illa edep illa edep..  Edep yoksa kaç o adamdan yoksa eder seni edebinden (iF)
    • Deniz Çakır neden o kadınların resmini çekme gereksinimi duymuş? Neden onların resmini çekmek istemiş. Bu sorunun cevabını çok merak ediyorum ve gerçekten bir insan neden resim çeksin ki?  yani tanımadığı kızdığı birinin acaba mekan onlara  uygun değil miydi? Yoksa başka bir sebep mi vardı? Bunları da bilmek gerek.
    • Fotoğraf çekilmeye çalışılan veya çekilmiş olma ihtimali ile o  fotoğraflar nerede, kanıt istiyorum. 
    • Son olarak İslam'a dinimize hakaret edilmediyse sadece bir kişinin bir kişiyi mekandan kovma nedeni Arabistan'a git demesine (başörtüsüne laf etmediyse inkar etmediyse, Allah'ın (c.c) emrine bir harf dahi muhalefet etti ise o zaman durum  değişir) neden bu kadar sinirlendiniz. bence de  madem orası lüks ve bir  çay  50  tl ise bu kişilerde zengin ise Mekke Medine  gibi  Kutsal mekan dururken ne işleri var orada...Haber doğru ise Deniz Çakır  aslında tebliğ yapmış bilmeden. Biz Müslümanlar  keyfetmek için yaratılmadık. masivadan uzak durmamız gerek ilk önce ben.  Ha illa birine sövecekseniz bana sövün zaten bana da çok kızarsınız bilirim,  beni münafık da ilan edebilirsiniz belki belki kafir bile belki başörtü düşmanı ne derseniz diyin hakkım hepinize helal ama günaha  girmenizi istemiyorum. 
    • Son olarak  bu hanım efendi  eğer başka bir dini inanca sahip ise kul  hakkını öbür dünyada nasıl ödeyeceksiniz? 
    • Şehitlerin dahi tüm günahları  o anda    affedilirken  kul   hakkı durur. Ancak bunu Allah (c.c) en iyi bilir, biz ancak Allah'ın bize  öğrettiği kadar biliriz. Hamd olsun Allah (c.c)
    • Allah Ümmeti Muhammed'den Razı olsun hepinizden  razı olsun günahlarınız  affolunsun sizlerin hatrınıda benimde günahlarım mağrifet olsun affolsun ve Yüce Allah (c.c) benden de razı olsun.


    Deniz Çakır başörtülü kadınlara hakaret etti mi menajeri konuştu!


    Bu iddia karşısında Çakır'ın menajeri Seda Sertbaş, oyuncunun sette olduğunu, basına servis edilen fotoğrafların ise arşiv olduğunu belirtti. (Eğer bu iddia yalansa zaten çok kolay şekilde o anda yaşanan saat zaman bellidir elbet bir kamerada görüntü vardır)

    Bir kaç Hadis-i şerif:

    Kovuculuk afetinden kurtulmak için, söz getirene karşı şu altı şeyi yapmak gerekir:
    1- Ona inanmamalı. Çünkü söz getiren fâsıktır. (Fâsıka inanılmaz. Sözü ile hareket edilmez. Kovucunun sözlerini kabul etmek, kovuculuktan daha kötüdür) buyurulmuştur.

    2- Onu bu münkerden nehyetmeli. Çünkü Allahü teâlâ (Münkerden nehyet) buyurdu. (Lokman 17)

    3- Onu sevmemeli! Çünkü söz taşımak günahtır. Günahkâr sevilmez. Onu düşman bilmeli!

    4- Söz getirdiği kimseye acaba hakikaten söylemiş mi diye suizanda bulunup da ona kötü gözle bakmamalı! Çünkü suizan haramdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Suizan etmeyin! Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi çekiştirmeyin, kardeş gibi birbirinizi sevin!) [Müslim]

    Getirilen sözün doğru olup olmadığını araştırmamalı! Çünkü tecessüsü, günahları araştırmayı, Allahü teâlâ yasak etmiş,(Birbirinizin kusurunu araştırmayın) buyurmuştur. (Hucurat 12)

    6- Getirilen söz hakkında kimseye bir şey söylememeli! Eğer söylenirse, başkasının perdesi yırtılmış, günahı meydana çıkarılmış olur. Kusurları gizlemeli, açığa vurmamalı. Çünkü hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Arkadaşının kötülüğünü gizleyenin kusurları, kıyamette gizlenir.)[Taberani]
    (Arkadaşının aybını görmeyip gizleyen, Cennete gider.) [Taberani]

    (Arkadaşının aybını açığa vuranın aybı açığa çıkar. Hatta evinde bile rezil olur.) [İbni Mace]

    Gıybet yaptığınız, küçük düşürmeye kalktığınız kişilerden gözünüzü yummadan gidip helallik alın.

    Bu yazı hızlı bir şekilde yazıldığından dolayı imla  hataları  vardır. Bu sebepten ötürü kusurumuza bakmayın ve yazımızda bilmeden de birilerini inciecek sözler sar ettiysek haberdar edin  düzeletelim.  Hakkınızı  helal edin.  Saygılar.  iF Ailesi

    Yazan: İbrahhim Fırat (Set by Narko) iF